M E H D İ L İ K Mehdi;hidayete eren veya hidayete vesile olan,sahibuz-zaman,ahirzamanda gelib bütün müslümanları hakaik-i imaniye ve Kur’aniyeye cami’ eserleriyle uyandıracak,dinlerini takviye ve imanlarını tecdid edecek olan,Peygamberimizin (SAM) Âl-inden bir zattır.[1] Bu konuda yapılan rivayetlerde:”Şu ümmetin mehdisi Hasan ve Hüseyin’dir.”[2] “Zamanın inkita’a uğradığı (sistemlerin değiştiği) bir dönemde,mehdi denen bir adam gelecek ve […]
VELİLER ŞÂHI HAZRETİ ALİ (Doğumunun 1436. yılı Anısına) Peygamber Efendimizin amcası Ebu Talib’in oğlu olan Hz. Ali;hem yeğeni,hem de damadıdır. Annesinin adı ise;Fatıma binti Esed b. Haşim’dir. Peygamberimiz otuz yaşlarında iken Hz. Ali doğmuştur. Ona Ali ismini de Efendimiz koymuş ve kendi dilini de ağzına vererek uyutuncaya kadar emzirmiştir. Annesi de Esed (Haydar) ismini koymuştur.[1] […]
D A Ğ L A R Gönülleri dağlayan dağlar,sırlarla dolu yüce mekânlardır.Mahlukata o bulundukları yüce mekândan kuş bakışı bakar,temaşa ederler.Gönlünü dağlamak isteyenlerin,olup olgunlaşmak arzu edenlerin maddi-manevi fırınıdır dağlar. Hz.Âdem ve Havva cennetten yeryüzüne dağa iniş yaptı.Dağlanan kalblerini göz yaşlarıyla dağlarda ağlayarak dağladılar. Ashabı Kehf dağın ağzı olan mağarada Rablerini aradılar ve buldular.Orada hakikata erdiler.Oraya sığındı […]
FİTNE – NEFİS – HAYÂ Âyet’de:”Her can ölümü tadıcıdır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de,şer ile de deniyoruz. (Nihayet yine) ancak bize döndürüleceksiniz.”[1] Bir imtihan demek olan fitne ile insan sürekli bir şekilde imtihan edilmektedir. Bu bazen iyiliklerle,bazen de kötülüklerle tecelli eder,kendini gösterir. Anarşi manasına fitne konusunda Kur’an:”Fitne katilden beterdir.”[2] buyurulur. İnsanın en hassas […]
SATILMAYAN (GEÇMEYEN ) HELAL MAL Köyleri üzüm bağları ve bekmeziyle meşhur olmuştu. İlçeyi-ili hemen hemen orası beslerdi üzümüyle. Yine bir bağ bozumu mevsimiydi. Üzümlerin güzelleri seçilmiş;bekmez,basdık,kesme ve kurutmalıklar olarak ayrılmıştı. Bekmezi gerçekten de her zamanki gibi idi. En uzak yerlerden gelir,sipariş verip,alırlardı. Bir sene öncesinden avans bile verilir,ayrılması sağlanırdı. Ancak bu sene için ne önceden […]
HALİFELERİMİZ Hilafet;geçmişin vazifesini geleceğe aktarma,geleceğe köprü görevi yapıp,irtibatı kurma makamı… Hz. Ebu Bekir,Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali,işte bu dört halife Peygamberimizin (SAM) madden ve manen görevini ve şahsiyetini omuzlamış kimselerdir. Dünyevi cihetle bir yandan akrabalık kurulmuş,maddi bir bağlılık sağlanmış,bir yönüyle de manevi yönden arkalarında Peygamberimizin (SAM) müzaheretini bulmuşlardır. Hz. Ebu Bekir;çocukluktan beri Peygamberimizin […]
HİKMETLİ SÖZLER -Âyet-te:”Her şeyi halk ve icad etmiştir.”buyurulur. -Bediüzzaman:”En büyük hidayet,hicabın kaldırılmasıyla hakkı hak,batılı batıl göstermektir.”[1] -“Medar-ı hamd olan şifa,hidayet ve rızık gibi nimetlerin şükrüne başkaların müdahelesinin olamıyacağı.”[2] -Evet bütün bu hakikatlar göstermektedir ki;Hidayet,doğrudan doğruya Allah’ın bir ihsanı ve ikramıdır. İnsanın istidadıyla münasebettar olarak… -“De ki:herkes,kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin […]
FERTTEN CEMİYETE İSLÂMİYET İslamiyet;selamet,emniyet ve huzurdur. Eğer bir kişi,aile ve toplumda huzursuzluk varsa,huzur demek olan İslâmiyete karşı ortada bir eksiklik var demektir. Kendimizi test etmeliyiz. Nerede hata etmekteyiz? Hatamız nerede ve nede? Allah indinde din İslâmiyettir. İnsanların neresinde? İnsanlar onun neresine? İslamiyet evrenseldir. Hayatın her kademesine yansımaktadır. Doğan güneşin bazı yerleri aydınlatmaması,girmemesi düşünülemiyeceği gibi,İslâmiyetin de […]
DÜNYA VE İÇİNDEKİLERİN KIYMETİ Hadis’de:” Eğer Allahın yanında dünya bir sinek kanadına muadil gelmiş olsa idi,kafirler ondan (bir yudum) bir avuç suyu içmeyeceklerdi.”[1] Burada;”İndallah” )Allahın yanında) tabiriyle,yani ahirete nisbeten demektir. yoksa dünyayı sinek kanadına muvazene etmek değildir. Çünki,Dünya;Esma-i Hüsnânın ayinesidir. ahiretin tarlasıdır. fenaya,faniye bakar yönü vardır Yani;Allahın rızası olmayan ehli dalaletin dünyasıdır. böylece ahirette –ebedi […]
ÇALIŞMA VE FAİZ “Âyette:”İnsanın ancak çalışması vardır.”[1]mûcibince;insanın önemi,ürettiği çalışması ile orantılıdır. Toplumun varlığı ve varlığının devamı üreticiliğindedir..Devamlı tüketen toplum,bu boşluğunu ancak çalışma ve üretim ile kapatacaktır. Bir zamanlar müslüman olanlar yine müslüman olanları ve hatta içlerinde iyi niyetli olmayanları,onların şahsında İslâmiyeti tenkit etmek üzere müslümanların çalışmadıklarını,fakir kaldıklarını ve ilerlemeyip bununda gündemde kalmasını sağlarlardı. Ancak kendileri […]
H A K İ K A T Gerçek olan;gölge olmayıp,gölgede kalmayandır. Varlığın ta kendisidir hakikat. Şu dünya hayatında insanlar genellikle,hala hakikatın berzahlarında gezinmekte,kapısının önünde beklemekte,etrafında koşuşturmakta,bir türlü içerisine hakkıyla girememektedir. Göz açıldığı gün;hakikata dalınmakta,koklanılmayıp adeta yenilmektedir. Dünyada konuşulan hakikatlar,ahiret aleminin çıkış basamaklarında bizzat görülecek ve yaşanacaktır. Hakikatı hakikat olarak yaşamak,gölgeden asla geçmektir. İnsan bir hakikat […]
G Ü N A H K İ R İ Saf bir insandı.Zaten bu durumda onun saflığından ileri gelmişti. Demek ki bulanık sudan saf ve saflaşmış,durulmuş suda çıkarmış. Nitekim ölüden diri,diriden de ölü çıktığı gibi. Babası içki kiri ile kirlenmiş,kirliliği de devam etmekte idi. Babası kendisine içki getirmesini söylediğinde,istemeyerek biraz korkudan,biraz babasına olan hürmetten içkiyi bir […]
HARAMIN SANCISI Haramın verdiği sancıyı tadan bir insanın onun vermiş olduğu sancıyı çekmekle kalmayıp,hala devam eden sancısının bir ifadesidir ki;bunu kendisine anlatmaya mecbur kılmıştır; Ben daha dokuz yaşında iken,bir gün kötü arkadaşıma kandım.Mahallelerinde bulunan bir bahçeye girdik. Aman Allahım! Ne güzel kayısılardı onlar! Olgunlaşmış,tatlı idiler. Annem ve babamın daha önceki hatırlatmalarını unutmuştum. Haram sancıdır demişlerdi. […]
D E P R E M Cumhuriyetten bu yana 37 kere deprem olduğu,neticesinde de 61 bin kişinin öldüğü ifade edilir. Bunu dünyaya genellediğimizde milyonlarca insanın depremlerden,milyonlarcasının selden,milyonlarcasının savaş,iç karışıklık ve cinayetler neticesinde öldüklerini, milyonlarcasının yangın,trafik kazası,tufan ve hastalıklardan öldüğünü,bilinen ve bilinmeyen bir çok sebeblerden belalara maruz kalan asrımızın bu insanı;sürekli musibetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Geçmiş […]
EVLİYA BAHÇESİNDEN PIRLANTA SÖZLER “Kula,Allah Taâladan yüz çevirme hali gelince,evliyaya sataşmaya başlar.”(Ebu Turab) “Bu alemde göç eden,beraberinde iki ilim götürür. Biri,Allah Taalaya karşı marifet ilmi,diğeri de ahiret yerlerine,makamlarına dair ilim.. ikinci şıkka dahil ilim şunun için gerekir: Hakkın bir tecellisi olunca,şaşırmaya ve o tecelliyi bilmeden inkar edip:-Senden,Allah’a sığınırım..demek hatasına düşmeye.. O tecelliyi anlamıyanların inkara sapacaklarına […]