ZAMANIN MÜSTESNASI BEDİ’ÜZZAMAN Herkesin olduğu gibi hasseten aydınlarımızın veya aydın geçinenlerimizin en fazla istifade etmesi gereken bir şahsiyettir,Bediüzzaman. Zira elindeki aydınlatıcı esaslar ve şifa verici reçeteleri sunmuş olması,karanlıkta bulunan asrımızın insanına,hasta asra lüzumu bilinmesi ve uygulanması gereken kaynaklık rolünü oynamaktadır. Yine her kesimden,hangi meslek erbabı olursa olsun şu bir gerçektir […]
RİSÂLE-İ NURDAN TEVHİDE DAİR NOTLAR Mütekelleminden olan özellikle Kelâm sahasında yapmış olduğu Tecdid göreviyle İtikad sahasının boşluğunu dolduran Bediüzzamanın eserlerinin muhtelif yerlerinden tevhide dair alınan notlar: Risale-i Nur dükkanında Tevhid-den başka bir şey bulunmaz. “Bir kitabda yazılı bir harf, yalnız bir cihetle kendisini gösterir ve kendisine delalet eder. Fakat o harf, […]
RİSÂLE-İ NUR- DA SIRLAR ÖNSÖZ Ebced ve Cifir hesabı İslâmiyetten önce de uygulanmakta olan;harflerin rakamsal değerleriyle belli meselelere ışık tutmak,belli meselelerden ışıklar almak,bir uygulama olduğu gibi,İslamiyet döneminde de ve ondan sonra da uygulana gelmektedir. Hele hele her yönüyle mu’cize olan Kur’an-ın ayetlerinden geleceğe aid manaların çıkarılması,doğrudan doğruya Kur’an-a aid olan bir […]
DEYİMLER – 2 – Risale-i Nur âdeta bir deyimler manzumesi ve gerdanlığını oluşturmaktadır. Deyimlerden mürekkeb bir gergef gibidir. Her biri bir bölüm ve başlık olabilecek,kitaplar oluşturabilecek,araştırmalara konu olabilecek muhtevadadır. Kelimeleri cümleleri ihtiva ederken,deyimleride makalelere konu ve başlık olabilecek külliyettedir. ADEMİ TASDİK – TASDİKİ ADEM : Tasdik etmemek ve yokluğu kabul edip,onaylamak. Allahın varlığının […]
NUR CEMAATI VE SİYASET Tescil edilmiş bir gerçektir ki;Nur cemaatı için siyaset yani tarafgirlik –Bediüzzamanın da ifade ettiği gibi-şeytandan Allah’a sığınılan bir kavram ve alandır. Kirli bir alettir. Meleği şeytan,şeytanı da melek gösteren bir gözlüktür. Bir bakıştır. Menderes C.H.P-nin içinden çıkmış bir şahsiyettir. Türkiye de devletin müslümanın […]
RİSALE-İ NUR’DA İSBAT VE TESBİT Tüm Risale-i Nur Külliyatında Bediüzzaman Hazretleri İsbatiyecilik esası üzerine mesleğini sürdürmüştür.İsbat etmediği veya edemediği bir meseleyi söylememiş ve iddia etmemiştir.Özellikle bunu Tevhid akidesi üzerinde iki noktada toplamıştır;İsbat ve Tesbit. İki kere iki dört eder derecesinde,birinci muhatabı olan ehli dalalet ve küfre Allah’ın varlığı ve birliğini isbat etmiş,küfrün tüm […]
RİSALE-İ NUR’DA RİSALE-İ NUR “Ya Rab! Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için, bize ve Risale-i Nur talebelerine iman-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle, âmîn…”[1] “Bir kısım gençler tarafından şimdiki aldatıcı ve cazibedar lehviyat ve hevesatın hücumları karşısında “âhiretimizi ne suretle kurtaracağız” diye, Risale-i Nur’dan meded istediler. Ben […]
RİSALE-İ NUR’DA ŞİRK KONUSU Risale-i Nur’da Bediüzzaman hazretleri sürekli iman konusunu işlerken diğer yandan da sürekli şirkin muhaliyetini ve zulüm ve çirkinliğini nazara verir. Âyette belirtiliş ifadesiyle Allah’a eş ve ortak koşma olan şirk bütün kâinata karşı büyük bir zulümdür.[1] Bediüzzaman Hazretleri her vesile ile iman yolunun nihayet derecede kolay olduğunu,şirk ve küfür […]
RİSALE-İ NUR’DAN TAHLİL VE HÜLASALAR Üstad Bediüzzaman Said Nursi çok yönlü bir şahsiyet.Kendi bu külli şahsiyetinde tek bir noktayı toplamış,özetlemiş ve yansıtmıştır;İman hizmeti. Hizmetlerin şahı ve padişahı olan bu imanda terakki ile marifetullahda yükselişi sağlamıştır.Zira bir açının merkezindeki farklılıklar çevresindeki büyüklüğü de otomatikman arttırmış olacaktır. Üstad gerek hizmetinde gerekse eserlerinde asla şahsını […]
RİSALE-İ NUR’DA İSLAM VE İNSAN MODELİ USUL – METOD – MODEL -TARZ Her zamanın bir hükmü vardır.O hükme uygun harekette bulunulurken,asla da sadık kalınması gerekmektedir.Buna istinadendir ki;”Her asır başında Hadîsce geleceği tebşir edilen dînin yüksek hâdimleri, emr-i dinde mübtedi’ değil, müttebi’dirler. Yâni, kendilerinden ve yeniden birşey ihdâs etmezler, yeni ahkâm getirmezler. […]
NUR TALEBELERİ Üstad sürekli olarak Nur Talebelerine ve hüsnü akibete mahzar olmaları konusunda duada bulunmuştur.[1] Birbirlerine kardeş olmayı tavsiye etmiştir.[2] Nur Talebeleri en dehşetli devirde dahi uydurma ezanı okumamış ve Bid’alara taraftar olmamıştır.[3] Üstad Kur’an-a hizmet yolunda kendisi için dahi üstadlığı değil Nur Talebeliğini ve Nur Talebelerinin bir ders arkadaşı olduğunu […]
KİMDİR “Acaba beni tecrübe edip kendini bana tanıttırmak isteyen ve bu acib yol ile bir maksada sevkeden kimdir?”[1] “Sema ve zemini, rızkınıza iki hazine gibi müheyya edip oradan yağmuru, buradan hububatı çıkaran kimdir?”[2] “Sizin âzalarınız içinde en kıymetdar göz ve kulaklarınızın mâliki kimdir? Hangi tezgâh ve dükkândan aldınız?”[3] “Ölmüş yeri […]
M Â İ D E T – Ü L K U R ‘ A N Ahmed Feyzi Efendi’nin 1366 ( + 584 = 1950) Ramazan ayında tahrir ve tebyizini yaptığı bu eser Bediüzzaman tarafından da kabul görerek:”Mâidet-ül Kur’an ve Hazinet-ül Bürhan”diye de isimlendirilmiştir. Buradaki tılsımlar Kur’an-ı Kerim-in:”bazı âyetlerinden hitab ve işaretler”dir. […]
FELSEFE “Felsefe Dinin huzursuz kardeşidir. Din kendi gerçeğini bulur ve huzura kavuşur. Felsefe hiçbir zaman huzura kavuşmaz. Çünki bulduğu her gerçekten sonra bir soru daha sorar.”Konçarov. “Evet bütün ehl-i ihtisas ve müşahedenin ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla;ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla; o uzun ve karanlıklı ebed-ül âbâd yolunda […]
Hutbe-i Şamiye Hutbe-i Şamiye ile ilgili olarak Risalelerde:”Sâniyen: Şiddetli hastalık ve sair sebeblerin tesiriyle ben Nurcu kardeşlerimle konuşamadığımdan ve o musahabeden mahrum kaldığımdan benim bedelime sizler ve Risale-i Nur’un Kur’an medresesinde Yeni Said’e verdiği ders ve Eski Said’in de Hutbe-i Şamiye ve zeyilleri gibi hayat-ı içtimaiye medresesinde aldığı dersleri ve konuşmaları bu bîçare […]