RAMAZAN AYI VE ORUÇ Rahmet ve merhamete muhtaç biz insanlara Ey Rahmet Ayı Ramazan Hoş Geldin… Oruç;Cenâb-ı Hakkın rızasını gözeterek,ibadet niyetiyle imsak vaktinden yani fecrin tuluundan,güneşin gurubuna kadar olan zaman süresi içerisinde yemekten,içmekten,cinsi muameleden nefsini men etmektir. Oruç;kıblenin tahvilinden sonra,Hicretin ikinci senesinde,Şaban ayında,Bedir gazasından bir ay ve birkaç gün evvel farz […]
SALİH AMEL Asr suresinde,Asra yemin eden Allah,İnsanın husran ve zararda olduğunu belirtip,ancak bundan iman edipte salih ve iyi amelde bulunanların müstesna tutulabileceğini belirtmektedir. Her insan başlı başına bir şifredir. Çözülmesi gerekir. Çözülüp açılması halinde bir çok harikalıklar ondan çıkacaktır. O insanın bu şifresini de ancak onun imanı ve salih ameli ile […]
H A M D VE Ş Ü K Ü R HAMD : Medih,övmek anlamınadır. İstilahi olarak;Cenâb-ı Hak’ka karşı kulların memnuniyet ve sevinçlerini ve O’na Hamd ve Şükür ile medihlerini bildirmeleri,sena etmeleri anlamına gelmektedir.[1] El-Hamdulillahi’nin faideleri ve mahalli istimalleri ise;Aynı o insan gördüğü leziz nimetlerden duyduğu zevkleri izhar etmekle “Hamd” ünvanı altında in’amı […]
H A C İ B A D E T İ İslâmın şartından olan Hac;bir sembol,Kâ’be ise;İlk bina,Mekke; bir ibadet yeridir. Kutsallığı ilk döneminden itibaren süregelmiş,bir ibadet merkezidir. Hem Allah’a kulluğu hem de asırların hatırasını kendisinde toplamaktadır. Peygamberimizin doğumuna beşiklik,İslâmın sünbüllenmesine saksılık yapmıştır. Müslümanlara kucak açmış,Tevhide bayraktarlık yapmıştır. Farklılıkları tefrik etmeden […]
VAKIFLAR VE VAKIFLARIMIZ Kelime olarak vakıf;”Bir mülkün menfaatını halka tahsis edip aynını Allah Taalanın mülkü hükmünde olarak temlik ve temellükten müebbeden men etmektir.”[1] Vakıf;”VIII. asır ortalarından XIX. asır sonlarına kadar uzanan bir dönemde İslam memleketlerinin,özellikle Selçuklular ve Osmanlılar zamanındaki Türk dünyasının Sosyal,kültürel ve ekonomik hayatında ehemmiyetli bir rol oynamış olan dini,hukuki ve […]
M E Z H E B L E R Peygamberimiz zamanında sahabilerin bir meselesi olduğunda Peygamber efendimize varıp,problemlerini Peygamberimizin tavsiyeleri doğrultusunda,dolayısıyla vahiy ile çözülürdü. Birinci asırdakilerin problemlerini çözecek amil mevcut idi. İkinci devrede,farklı insanların ve fırkaların İslâmiyete girmeleriyle meselelerde çoğaldı. Merkezden muhite doğru bunları çözecek unsurların azlığı ve zaman içerisinde bunlarında vefatı çözümü […]
C İ H A D Kur’an-ı Kerim’de Allah yolunda savaşmak emredilmiş,[1] saldırganlara karşı [2] savunma durumu olarak [3] cihad farz kılınmıştır.[4] Haram ayları olan Zilkade,Zilhicce,Muharrem,Receb aylarının dışında,[5] toplu olarak,[6] zulmetmeksizin [7] savaşa teşvik edilmiştir.[8] Savaş esnasında nöbet tutma,ibadetle nitelendirilmiş,[9] Birlik-Beraberlik [10] ve samimiyet içerisinde,[11] düşmana karşı kuvvet hazırlanması gerektiği [12] bildirilmiştir. Mal,[13] hem mal ve […]
ÜÇ AYLAR VE REĞAİB GECESİ Mübarek üç aylar ve onların içerisinde barındırdıkları Mübarek Geceler; müslümanların aleminde manevi birer atmosfer oluşturmaktadırlar. Sıkıcı bir atmosfer içerisine giren insan sıkılır. Bunun gibi de ferahlı ve rahat,Rahmet atmosferi altında bulunan kimse de o nisbette huzur bulur. İşte bu aylar (Receb-Şaban-Ramazan) huzur ayları,bu gecelerde huzur geceleridir. Nasıl ki Cenâb-ı […]
İSLÂM ALEMİ VE NESHOLMUŞ DİNLERİN DURUMU Bir yanda son dini temsil eden İslâm dini ve İslam alemi,diğer yanda da nesholmuş dinlerin ve dinden uzak yaşayanların durumu… Bu gün İslâm alemi batının kıskacında ve sefâhetinde yandırılmaktadır. O batı ki,her şeyini menfaat üzerine bina etmektedir. İslâm alemi saflığını,bir Lawrense aldanmakla göstermiştir. Bu […]
DİN GÖREVLİLERİYLE MÜNASEBET Risâle-i Nur mesleğinde esas alınan husus ve metotlar şu şekillerde ifade edilmektedir: “Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet,şahsı maneviye göre olur. Maddi ve ferdi ve fani şahsın mahiyeti nazara alınmamalı.”[1] Diğer cemaatlarda bu durum,fertler üzerine bina edilmektedir. Veya kişi münferid olarak hareket etmektedir. Buradan da farklılık […]
2.RAMAZAN SENARYOLARINDAN , TÜRKÇE İBADET VE EZAN Senaryoların ilki 1997 Ramazanın da Fadime ve Müslim ile başlatılmıştı. Müslümanların Ramazanlarını âsûde geçirmelerine gölge düşürülmüştü. Artık oyun;Müslümanların manevi dünyalarından uzak durup da cephe almak değil,bizzat içlerine girerek fitne tohumları atmak ve ekmek yolu idi. Ve başarılı olundu… Öyle göründü ve gösterildi. Ve bir yıl […]
İSLÂMİ AÇIDAN MUSİKİ “Müzik seslerin mimarisidir.”(Madame de Steal) “Andolsun,Davuda tarafımızdan bir üstünlük verdik.’Ey dağlar ve kuşlar, onunla beraber tesbih edin.’ dedik.”[1] “Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları,toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.”[2] Musiki;kainatta olan her şeyin bir terennümüdür. Bu terennüm belli bir ritim […]
KÖPEK BESLEME VE SATIMI ÜZERİNE Âyette:”Dileseydik elbette onu ayetlerle yükseltirdik. Fakat o,yere saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer;eğer üstüne varsan,dilini çıkarıp solur,bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu budur. Bu kıssayı anlat,umulur ki düşünür,ibret alırlar.”[1] Ve:”Kendileri uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa […]
İ S L Â M H U K U K U (Not:İçindekiler”sonda) Allah’ın indinde hak haktır,küçüğüne ve büyüğüne bakılmaz. Tüm meselelere bu açıdan bakılmış ve değerlendirilmiştir. Kuvvetlinin haklılığı değil,haklının kuvvetliliği esas alınmıştır. Allah’ın Hak isminin tahakkukuna ve yerleştirilmesine çalışılmıştır. Öyle ki; “Doğmamış çocuğun yani ceninin bile hakkı vardır. Mirası sabit tutulur.,düşmesine sebep olan hayattaki […]
İRTİCA – LAİKLİK Balık eti yemeyince kuduran ancak yeyincede yemekten kuduran bir sahil köyünde yaşayan bir kısım insanlar;kısa bir müddet de olsa balık yiyememenin vermiş olduğu kudurmuşlukla,bir türlü tek-tük yiyebildikleri balıklardan çokça avlayabilmek için çare düşünürler. Ve kendilerince çareyi denize zehir dökmekte bulurlar. Bu durum öncekine göre sayılabilir az bir farklılıkla değişiklik görülse de […]