ZİNANIN KÜÇÜK BİR DÜNYEVİ CEZASI OLAN AİDS Gençliği ve gençleri tehdit eden aids,yetkililerin ifadelerine göre;”2000 yılında 40 milyon insan aidsli olacak”[1] Bu 40 milyon kayıbla beraber,patlamaya hazır 40 milyon patlayıcı bomba demektir. 1981’de tesbit edilen aids;ancak dalalet ve sefâhetin ortadan kalkmasıyla önlenir. Yani maddi tedbirlerden ziyade,İslâmın manevi tedbirleriyle çözülebilir. Dün Lut kavmini […]
2.RAMAZAN SENARYOLARINDAN , TÜRKÇE İBADET VE EZAN Senaryoların ilki 1997 Ramazanın da Fadime ve Müslim ile başlatılmıştı. Müslümanların Ramazanlarını âsûde geçirmelerine gölge düşürülmüştü. Artık oyun;Müslümanların manevi dünyalarından uzak durup da cephe almak değil,bizzat içlerine girerek fitne tohumları atmak ve ekmek yolu idi. Ve başarılı olundu… Öyle göründü ve gösterildi. Ve bir yıl […]
Ş E R İ A T V E D E M O K R A S İ Yüzlerce katlı bir binanın önüne,yıkılmaya her an maruz kalabilecek tek katlı bir binanın yanındaki durumu gülünç olacaktır. Biri göklerde gezerken,diğeri yerlerde sürünmektedir. Bu misal gibi şeriatın yanında da demokrasinin durumu böyledir. Demokrasi;insanın sınırlı olan […]
İ S L Â M H U K U K U (Not:İçindekiler”sonda) Allah’ın indinde hak haktır,küçüğüne ve büyüğüne bakılmaz. Tüm meselelere bu açıdan bakılmış ve değerlendirilmiştir. Kuvvetlinin haklılığı değil,haklının kuvvetliliği esas alınmıştır. Allah’ın Hak isminin tahakkukuna ve yerleştirilmesine çalışılmıştır. Öyle ki; “Doğmamış çocuğun yani ceninin bile hakkı vardır. Mirası sabit tutulur.,düşmesine sebep olan hayattaki […]
İRTİCASIZ ET KEBABI (Bazı üst kesimlerin irticacı dükkanlardan,irticacı et kebapçılarından alış-veriş yapmayı engelleme yoluna gitme çalışmalarından dolayı bu yazı yazılmıştır. Bu senaryo gerçek hayat dan alınmıştır… -Öfff… kaç gündür açlıktan öleceğim. Bir türlü bir etli kebap yiyemedim. Gerçi et kebabı lokantası piyasa da çok da,,irticasızından pek yok. -Yaa beyim. Ne günlere kaldık..ne […]
İRTİCA – LAİKLİK Balık eti yemeyince kuduran ancak yeyincede yemekten kuduran bir sahil köyünde yaşayan bir kısım insanlar;kısa bir müddet de olsa balık yiyememenin vermiş olduğu kudurmuşlukla,bir türlü tek-tük yiyebildikleri balıklardan çokça avlayabilmek için çare düşünürler. Ve kendilerince çareyi denize zehir dökmekte bulurlar. Bu durum öncekine göre sayılabilir az bir farklılıkla değişiklik görülse de […]
İRTİCASIZ KEBAB Bu gün döne döne başım döndü. Bir türlü irticasız bir döner,bir kebab bulamadık. Şeyy… Şuradan irticasız yerinden bir döner verir misin,evladım!. İrticasız tarafından olsun haaa… İsteğiniz,isteğimizdir efendim. Ancak bizim müşterilerimiz devamlı acılı yerinden yerler de.. Siz neden acaba acısız yerinden istersiniz? Bir rahatsızlığınız falan mı var? İrticasız diyorum,irticasızz. Acısız değil,ir-ti-ca-sız,oldu mu? Hah hah […]
İRTİCA YAYGARASININ ALTINDAKİLER İrtica,kötü bir simge,menfur bir maske olarak ortada dolaşmaktadır. Canı sıkılan belli birkaç kesim,temcid pilavı gibi kızdırıp kızdırıp milletin önüne sunmaktadır. Hem taşlamak,hem haşlamak,hem de bazı şeyleri tasarlayıp yapmak için.. Harp taktiklerinden birisi de düşmanın nazarını başka yöne çevirip,diğer taraftan kaçma ve kaçırma senaryolarındandır. Türkiyede de belli başlı aşağıdaki işlerin yapımında irtica,nazarı çevirtmek […]
HUKUKÇU MU ? Hukukçu olsaydım;vurup almaz,hak sahibinin hakkını bile alırken vurmazdım. Hisle değil mantıkla hareket ederdim. Kimseye savaş açmaz,savaşa girmez,savaşı körüklemez,sulhu ve ıslahı tercih ederdim. Avcı değil,savcı olurdum. Vurmayı amaçlamaz,meselelerin üzerinde durmayı,doğruları bulmayı hedeflerdim. Babamda olsa hukuktaki tarafsızlığımı haktan tarafa kullanır,onu bayraklaştırırdım. Kanun..mantık..vicdan…üçgeni içerisinde hakkı korur,haksızı korkuturdum. Haksızlık haksızlıktır. […]
D E M O K R A S İ Milletin vücuduna göre,şu zamanda dikilen terziliğin diğer bir adıdır Demokrasi. Büyümekte olan çocuğa biçilip,dikilmeye çalışılan bir elbisedir Demokrasi. Ancak çocuk aynı kalmamakta,büyümektedir. Elbise o endama ne kadar,o bünyeye ne derece uygun gelecektir? Bu millete çok elbise giydirilmiş ve giymiştir.! Daha doğrusu uydurulmuş! Bir arayış içerisinde […]
AZİMET – RUHSAT – ZARÛRET Azimet;kesin karar ve niyet. Fıkıh terimi olarak;Kulların özürleri göz önüne alınmaksızın üzerlerine önceden farz kılınan fiil”[1]lere verilen addır. Yani asıl ve genel olan bir hüküm olup umumu ilgilendiren,her mükellefin uymak zorunda kaldığı esastır.[2] Zira Allah-ın hükmü asıldır. Âyette:” Rabbinin sözü,doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun […]
KUR’AN-I KERİME ABDESTSİZ EL SÜRME CAİZ DEĞİLDİR. Bir konu hakkında herkes,bazı şeyler söyleyebilir. Ancak bu her söylenenin doğru olduğunu veya kabul göstermesi gerekeceğini gerektirmez. Bir şey ki;kabulü ammeye mazhar ise;o şey mu’teberdir. Efendimiz(SAM):”Ümmetim dalalet üzerine birleşmez.”hakikatıyla bunu izah eder. Şer’i delillerden olan icma’da dinin temel delillerinden biridir. Mesela mecliste bir mesele tartışılırken o görüş […]