Şeairi islamiye önemi ve kazandırdıkları nelerdir? Şeair-i İslamiye (İslam’ın sembolleri ve şiarları), İslam dininin toplumsal ve bireysel hayatta görünür olan önemli ibadet, davranış ve değerlerini ifade eder. Bu şiarlar, Müslümanların kimliğini koruma, dini değerlerini yaşatma ve toplumsal bağları güçlendirme gibi birçok işlev taşır. Şeair-i İslamiye’nin önemi ve kazandırdıkları şunlardır: Şeair-i İslamiye’nin Önemi 1. Dini Bilinci […]
Suçlu olan terör ve terörist kadar, onu doğuran ve besleyen kaynak ve sebepleri de sorumludur. Bu ifade, terörizmin sadece bir sonuç olduğunu ve onu ortaya çıkaran nedenlerin de dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Terör ve teröristlerin sorumluluğu kadar, onları besleyen ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel kaynakların da sorumluluğu olduğu belirtilmektedir. Bu yaklaşım, sorunun kök nedenlerini çözmeyi […]
“Her bir mümin i’la-yı Kelimetûllahla mükelleftir. Bu zamanda en büyük sebebi maddeten terakki etmektir. Zira ecnebiler, fünun ve sanayi silâhıyla bizi istibdad-ı mânevileri altında eziyorlar. Biz de fen ve san’at silâhıyla İ’la-yı kelimetullahın en müthiş düşmanı olan cehil ve fakr ve ihtilaf-ı efkâra cihad edeceğiz.” Bu ifade, Müslümanların ilim, sanat ve birliktelik ile mücadele ederek […]
“Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır.” Bu söz, Müslümanların içinde bulunduğu çağın en önemli ve zorunlu görevinin “İttihad-ı İslam” (İslam Birliği) olduğunu vurgulamaktadır. İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların çözümünde, Müslümanların birliği ve dayanışmasının kritik bir rol oynayacağına işaret eder. Bu ifadeyi anlamak için anahtar noktalar şunlardır: 1. İttihad-ı İslam Nedir? İttihad-ı İslam, […]
Bizim düşmanımız cehalet, zarûret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz. Bu ifade, toplumların ilerlemesinin önündeki üç temel engeli ve bu engellerle mücadele yollarını özetleyen önemli bir ilkedir. Sözü Said Nursî’ye ait olan bu cümle, toplumsal dönüşüm ve kalkınma için bir rehber niteliğindedir. Bu çerçevede, cehalet, zaruret ve ihtilaf gibi sorunlarla […]
Hayat ittihattadır. “Hayat ittihattadır” ifadesi, hayatın özünün birlik, dayanışma ve iş birliğinde yattığını vurgulayan derin bir hakikati dile getirir. Bu söz, bireylerden topluma, doğadan evrene kadar her seviyede geçerli olan bir gerçeği işaret eder: Birlik ve dayanışma olmadan hayatın sürekliliği ve gelişimi mümkün değildir. Bu ifade, sosyal, manevi ve doğal alanlarda anlam kazanır. 1. Bireysel […]
Bediüzzaman: Dünya için din feda olunmaz, milletin kalb hastalığı zaaf-ı diyanettir. Bediüzzaman Said Nursî’nin bu sözleri, toplumların manevi ve ahlaki değerlerinin korunmasının ve dinin hayattaki yerinin önemini vurgulamaktadır. Bu ifadeleri şu şekilde açıklayabiliriz: 1. “Dünya için din feda olunmaz” Anlamı: Dünya nimetleri, makam, mevki veya maddi çıkarlar için dinin değerlerini, prensiplerini ve hükümlerini terk etmek […]
Hz. Ali (r.a.) Cemel ve Sıffin Savaşlarında Liderlik. İlim ve Hikmetle Devlet Yönetimi. Hz. Ali (r.a.), İslam’ın dördüncü halifesi ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hem kuzeni hem de damadı olarak İslam tarihinde önemli bir liderlik sergilemiştir. Halifeliği sırasında karşılaştığı zorluklara rağmen adalet, ilim ve hikmetle devlet yönetimini yürütmeye çalışmıştır. Ancak onun dönemi, özellikle Cemel ve Sıffin […]
Hz. Osman (r.a.) Deniz Kuvvetlerinin Kurulması ve İslam’ın Yayılması. Yönetimde İstikrar ve Diplomasi. Hz. Osman (r.a.), İslam’ın üçüncü halifesi olarak hem İslam devletinin sınırlarını genişletmiş hem de yönetimde bazı yenilikler yapmıştır. Onun dönemi, İslam dünyasında ilk deniz kuvvetlerinin kurulması ve İslam’ın yeni bölgelere yayılmasıyla dikkat çeker. İşte Hz. Osman döneminin önemli başlıkları: 1. Deniz Kuvvetlerinin […]
Hz. Ömer (r.a.) Adaletli Yönetim ve İslam Devletinin Teşkilatlanması. Kadisiye ve Yermük Zaferleri. Hz. Ömer (r.a.), İslam tarihindeki en önemli halifelerden biridir. Yönetimi sırasında hem İslam devletinin sınırlarını genişletmiş hem de devlet yönetiminde köklü reformlar yaparak adalet ve teşkilatlanmayı sağlamıştır. İşte Hz. Ömer döneminin öne çıkan yönleri: 1. Adaletli Yönetim ve İslam Devletinin Teşkilatlanması Hz. […]
Hz. Ebubekir (r.a.) Ridde Savaşları ve İslam Devletinin Birliği Kur’an’ın Mushaf Haline Getirilmesi. Hz. Ebubekir (r.a.), İslam tarihinde önemli bir dönemde halife olarak görev yapmış ve İslam devletinin birliği için birçok kritik adım atmıştır. İşte Hz. Ebubekir dönemindeki önemli olaylardan biri olan Ridde Savaşları ve Kur’an’ın Mushaf Haline Getirilmesi hakkında detaylı bilgi: 1. Ridde Savaşları […]
EY ZULMÜN LEŞ VE LEŞKERLERİ, ZULMÜNÜZDE BOĞULUN! Zulüm, insanlığın vicdanına saplanmış bir hançerdir. Zulmü yapanlar, yani zulmün “leş” ve “leşkerleri”, yalnızca mazlumlara değil, tüm insanlığa karşı suç işlerler. Bu insanlar, güç ve iktidar uğruna adaleti çiğner, insan haklarını yok sayar ve masumların acı çekmesine neden olurlar. Ancak unutulmamalıdır ki, zulümle yükselenlerin sonu daima karanlık bir […]
ZULMÜN ASRIMIZDAKİ GERÇEK YÜZÜ KENDİNİ GÖSTERDİ Zulüm, insanlık tarihinin her döneminde var olmuş bir olgudur. Ancak asrımızda, teknolojinin ve medyanın gelişmesiyle birlikte zulmün gerçek yüzü daha görünür hale geldi. Dünya, savaşlar, ekonomik eşitsizlikler, insan hakları ihlalleri ve çevresel felaketlerle sarsılırken, zulüm her zamankinden daha açık bir şekilde kendini göstermektedir. Asrımızdaki Zulüm Biçimleri Günümüzde zulüm, geçmişten […]
SESSİZ ÇIĞLIK Sessiz çığlık, duyulmayan bir acının, fark edilmeyen bir mücadelenin ve göz ardı edilen bir gerçekliğin sembolüdür. Her gün çevremizde, gözlerimizin önünde ya da uzak diyarlarda, insanlar sessiz çığlıklar atmaktadır. Bazen bu çığlık, bir çocuğun şiddet gördüğünde içine attığı korku; bazen bir kadının haksızlık karşısında sustuğu an; bazen de toplumun sessizce görmezden geldiği bir […]
ZULÜM ZULÜMATTIR Zulüm, insanlık tarihinin kara lekelerinden biridir. Nerede bir birey, topluluk ya da millet haksızlığa uğruyorsa, orada zulüm vardır. Zulüm, bir insanın ya da bir grubun başka bir insan ya da gruba karşı adaletsizce, acımasızca ve ahlaka aykırı şekilde güç kullanmasıdır. Bu, yalnızca fiziksel şiddeti değil; ekonomik sömürüyü, sosyal dışlamayı ve hakların gaspını da […]