RİSALE-İ NUR: KALPLERE KANAT, FİKİRLERE UFUK, RUHLARA YOL Risale-i nurlar kişinin kalben,fikren hatta hayalen tıkanıklığını gideriyor. Ufkunu açıyor. Fikir ve duygularına kanatlar takıp manen havalandırıyor. Yollar ve kanallar açıyor. Sürekli akan bir su gibi, bazen bir kelime ve cümleyle önünü açıyor. İnsanın en büyük sermayesi, kalbi, aklı ve hayalidir. Ancak zaman zaman bu üçü de […]
Psikolojik Tedavide Üç Şifa Kapısı: Umre (Hac), Hastalar Risalesi ve Kedi Beslemek İnsanoğlunun beden sağlığı kadar ruh sağlığı da hayatın devamı için elzemdir. Günümüzde birçok psikolojik rahatsızlığın altında, sadece kimyasal dengesizlikler değil; manevi boşluklar, yalnızlık, amaçsızlık ve anlam kaybı da yatmaktadır. İşte bu noktada, klasik tıbbi yöntemlere destek olacak manevi ve doğal reçeteler gündeme gelmektedir. […]
GİDİŞ NEREYE ? “Fe-eyne teżhebûn(e)” “Hal böyle iken nereye gidiyorsunuz?” Tekvir. 26. “Peki ey kâfirler! Kur’an’ı inkâr ettikten sonra nereye gidecek, hangi yolu tutacaksınız?” Peki Ey gafil insan, Dalalette olan insan, Gaflette olan insan, Dünya perest insan, Yaşlı, genç, kadın, tüccar, eğitici, din adamı, Vs. GİDİŞ NEREYE, NEREYE gidiyorsunuz? Gittiğiniz yeri biliyor musunuz? Ve hakeza […]
Kaldıracak Kimse Yok: Sadece O “لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللَّهِ كَاشِفَةٌ” (Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh) — “Onu Allah’tan başka açacak (giderecek)yoktur.” (Necm, 58: Ey insan! Sana bir haber verelim ki, kulakların işitsin, gönlün titresin: Öyle bir sıkıntı, öyle bir bela, öyle bir felaket vardır ki, onu kaldıracak tek bir kudret vardır: Allah! Ne baban, […]
İDEOLOJİK SAPLANTI VE KÖRLÜK Kör, Sağır, Dilsiz İdeolojiler Üzerine Bir Tebliğ** İnsanoğlu, varoluşundan beri bir “bağlanma” arayışı içindedir. Kimi zaman hakikate, kimi zaman heva ve heveslerine… Bu bağlanışlar zamanla şekillenir, toplulukları, nesilleri ve çağları etkiler. Ancak insan, kalbini ve aklını sahih bir rehberle yönlendirmezse; bağlandığı inanç yahut ideoloji zamanla onu kör, sağır ve dilsiz bir […]
Tohumun Hikmeti: Zayi Olmayan Emekler Bir çiftçi sabahın serinliğinde eline aldığı tohum torbasıyla tarlasına yönelir. Ne bir cetvelle ölçer toprağın neresine kaç tane tohum düşeceğini, ne de her bir taneyi tek tek sayar. Tohumları gelişi güzel savurur toprağa. Kimisi verimli toprağa düşer, kimisi derenin kenarına, kimisi taşın çatlağına, kimisi de yol kenarına savrulur. Ama bahar […]
BELAYI CELBEDEN HAL VE DURUMLAR İnsanoğlu, dünya imtihanında musibet ve belalarla zaman zaman yüzleşir. Kimi zaman bu belalar İlâhî bir ikaz ve terbiye vesilesidir, kimi zaman ise insanın kendi eliyle davet ettiği bir neticedir. Kur’ân ve sünnet ışığında baktığımızda, bazı hal ve davranışların bela ve musibetleri celbettiği açıkça görülmektedir. Kur’ân’ın İkazı Kur’ân-ı Kerim şöyle buyurur: […]
DÜNYA KAPANIŞA DOĞRU GİDERKEN… İnsanoğlu için bu dünya, bir imtihan salonu, bir misafirhane ve bir tarla mesabesindedir. Kur’ân-ı Kerim, dünyanın fânî yüzünü ve bu hayatın geçici olduğunu sık sık hatırlatır. Her gelen misafir gibi dünya da bir sona yaklaşmakta, büyük bir kapanışa doğru ilerlemektedir. Dünya Bir Pazar, Akşam Yaklaşmakta Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: > […]
Cennet Aklı: Zamanı Aşan Bir Vukufiyetin Hikmeti Yapay zekânın her geçen gün gelişmesi, insanoğlunun bilgiye olan açlığını, varoluş merakını ve hakikate susamışlığını gözler önüne seriyor. Makinelerin akıllandığı, veriye erişimin hızlandığı bu çağda, bir de **cennetteki “yapay akıl”**ı düşünelim… Fani bir zekânın ötesinde, her şeyin hakikatine vâkıf bir idraki… Sınırlı bilginin değil, külli şuurun mekânını… Evet, […]
İKİNCİ SÖZ – SENARYO İmanda ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle: Bir vakit iki adam, hem keyif hem ticaret için seyahate giderler. Biri hodbin, tâli’siz bir tarafa; diğeri hudâbin, bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler. Hodbin adam, hem […]
BİRİNCİ SÖZ SENARYO ” Bismillah ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki: Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin, tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcatını tedarik edebilsin. Yoksa tek başıyla hadsiz düşman ve ihtiyacatına […]
NA’TI ŞERİF ASIRLARA NUR VURAN SULTAN Ey Nebî, nurunla aydınlandı zemin ü zaman, Sana hayrandır cihan, sana meftun her insan. Karanlık bir devri sen nurunla nura çevirdin, Ümmetine rahmet oldun, gönülleri diriltdin. Sen geldin, doğdu semâda hakikat güneşi, Sana bakıp buldu yolunu her şaşkın kişi. Cahiliye çölünü bahar kıldın nurunla, Her kelamın bir kevser, her […]
MODERNİZM VE İLAHSIZ TANRILAŞTIRMALAR İnsanı, Devleti, Bilimi ve Tabiatı Putlaştırmak > “Göklerde ve yerde olan herkes Rahmân’a kul olarak gelecektir.” (Meryem, 93) Ama modern insan, kul olmak istemedi. Kul olmayı terk etti, tanrılaşmak istedi. ALLAH HAYATTAN ÇIKARILDI, BOŞLUĞU PUTLAR DOLDURDU Modernizm, Allah’ı hayattan, yönetimden, toplumdan, bilimden ve eğitimden dışladı. Ancak bu boşluk uzun süre boş […]
MADDEDE ARAMAK, MÂNÂYI KAÇIRMAKTIR “Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür.” — Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat GÖZLE GÖRÜLEN, GÖRÜLMEYENİ PERDELEYEBİLİR Modern insan, “göze görünmeyeni yok sayan” bir zihniyetle büyüdü. Ne var ki gözle görünmeyen, aslında en hakiki olandır. Zira: Ruh görünmez, ama bedeni ayakta tutar. Aşk görünmez, ama dağları deler. Vicdan görünmez, […]