Kudret Elinde Canı Olan: Bir Yemin, Bir Teslimiyet
Kudret Elinde Canı Olan: Bir Yemin, Bir Teslimiyet
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hayatı boyunca pek çok hakikati bize bildirirken bazen yeminle sözlerine kuvvet verirdi. Ancak O’nun en sık kullandığı yemin şekli sıradan bir yemin değil, derin bir teslimiyetin ve kulluk şuurunun ifadesidir:
“Vellezî nefsu Muhammedin biyedihî” – Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki…
Bu yemin, sadece bir sözün vurgusu değil; aynı zamanda bir hakikat ilanıdır. Resûlullah (s.a.v.), bu kasemiyle şunu haykırır:
“Ben dahi kendime malik değilim. Benim ruhum da, bedenim de, gücüm de, hayatım da Allah’ın elindedir.”
Bu ifade, bir kulun Rabbine olan nihai teslimiyetinin, kendini bütünüyle Allah’a ait bilmesinin zirvesidir. Peygamberimiz (s.a.v.), “Ben kendi nefsime dahi sahip değilim” diyerek, insanlık onurunun ve özgürlüğünün aslında Allah’a kullukta yattığını göstermektedir. Çünkü gerçek özgürlük, hakikatin rehberliğinde yapılan kulluktur.
Bu yeminin arka planında insanın acziyetini kabullenmesi, ilahî kudrete teslimiyeti ve tevhid bilincinin en yüksek mertebesi vardır. Bu bakımdan, bu söz sadece bir yemin değil; aynı zamanda bir iman manifestosudur. Çünkü bir insan, canının Allah’ın kudret elinde olduğunu idrak ettiğinde artık kendini mutlak güç sahibi sanmaz, kibirlenmez, dünyaya aşırı bağlanmaz.
Bu kasemin içinde insanın fıtratına derin bir davet vardır:
“Ey insan! Sen de kendini mutlak malik sanma! Senin de nefsin, ömrün, kalbin ve kaderin O’nun elindedir.”
Bunu anlayan kişi için ölüm korkulacak değil, bir el değişimidir; rızık endişe verici değil, Kudret Eli’nin ikramıdır; yalnızlık acı değil, her an gözetilmenin huzurudur.
Yani şunu ifade ederiz;
“Ben kendime malik değilim ki, kendi başıma bir şeye hükmedeyim. Mülk O’nundur; ben Onun memuruyum.”
İşte “nefsim O’nun elindedir” demek, tüm benliğiyle bu hakikate iman etmek demektir.
Sonuç olarak:
Peygamber Efendimizin “Vellezî nefsu Muhammedin biyedihî” şeklindeki yemini, bir sözün vurgusundan öte bir kulluk duruşudur. Bu yemin, bizlere hem Allah’ın kudretine teslim olmayı, hem de hayatı O’nun iradesine bağlamayı öğretir. Çünkü hayatın sahibi Allah’tır; biz ise sadece O’nun emanetiyiz.
Özet:
Bu makale, Peygamber Efendimizin “Vellezî nefsu Muhammedin biyedihî” yeminini bir teslimiyet ve kulluk beyanı olarak ele almaktadır. Yemin, sadece bir vurgu değil; insanın kendini Allah’ın mülkü olarak görmesinin, hayatın ve nefsin sahibinin yalnız Allah olduğunu ilan etmesidir. Böyle bir bakış, insanı tevhide, tevekküle ve teslimiyete götürür.