Archive for Haziran, 2025

Modern Deformasyon

Modern Deformasyon Sekülerizm → Tevhid kodunun çözülmesi Kapitalizm → İnfak ve kanaat duygusunun yok olması Bireycilik → Cemaat ve ümmet şuurunun çözülmesi Mekanik eğitim → Hikmetsiz bilgi üretimi Medya kültürü → Derinliksizliğin kalıcılaşması MODERN DEFORMASYON: HAKİKATTEN KOPUŞUN YÜZLERİ Tevhidin çözülmesi, insanın çözülmesidir… İnsanlık tarihi boyunca her medeniyet, ya hakikatin izini sürmüş ya da ondan kaçmıştır. […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Cennet Ucuz Değil: İmtihan, Hikmet ve Rızanın Yolculuğu

Cennet Ucuz Değil: İmtihan, Hikmet ve Rızanın Yolculuğu “Evet, cennet ucuz değil. İki hayatı imha eden küfr-ü mutlaktan kurtarmak, bu zamanda pek çok ehemmiyetlidir. Bir parça meşakkat olsa da şevk ve şükür ve sabırla karşılamalı. Madem bizi çalıştıran Hâlık’ımız Rahîm ve Hakîm’dir; başa gelen her şeyi rıza ile sevinç ile rahmetine, hikmetine itimat ile karşılamalıyız.” […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

İhlas, Enaniyetin Terkı ve Ebedî Lezzetlerin Peşinde

İhlas, Enaniyetin Terkı ve Ebedî Lezzetlerin Peşinde: Risale-i Nur’un Meslek Esası “Zahmetlerde rahmet, elemlerde bâki lezzetler vardır.” “Risale-i Nur’un meslek-i esası; ihlas-ı tam ve terk-i enaniyet ve zahmetlerde rahmeti ve elemlerde bâki lezzetleri hissedip aramak ve fâni ayn-ı lezzet-i sefihanede elîm elemleri göstermek ve imanın bu dünyada dahi hadsiz lezzetlere medar olmasını ve hiçbir felsefenin […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Şenlenen Yeryüzü ve Semalar: Zikirle Dolu Bir Âlemin Sessiz Nâşirleri

Şenlenen Yeryüzü ve Semalar: Zikirle Dolu Bir Âlemin Sessiz Nâşirleri “Evet, küre-i arzda dört yüz bin nevileri zîhayattan halk eden, hattâ en âdi ve müteaffin maddelerden zîruhları çoklukla yaratan ve her tarafı onlarla şenlendiren ve mu’cizat-ı sanatına karşı, onlara dilleriyle “Mâşâallah, Bârekellah, Sübhanallah” dedirten ve ihsanat-ı rahmetine mukabil “Elhamdülillah, Ve’ş-şükrü lillah, Allahu ekber” o hayvancıklara […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Nurla Aydınlanan Âlemler: Melekler, Şeytanlar ve Kalpteki Cihad ve Mücahede âlemleri

Nurla Aydınlanan Âlemler: Melekler, Şeytanlar ve Kalpteki Cihad ve Mücahede âlemleri اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ ۝ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ ve bütün adem âlemleri سُبْحَانَ اللّٰهِ ۝ سُبْحَانَ اللّٰهِ derken ve ihatalı bir kanun-u mübareze ile melekler şeytanlarla ve hayırlar şerlerle tâ kalbin etrafındaki ilham, vesvese ile mücadele ederken birden meleklere imanın bu meyvesi tecelli eder, meseleyi halledip karanlık […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Allah Varsa Her Şey Var: Varlığın Hakikatine Açılan Pencere

Allah Varsa Her Şey Var: Varlığın Hakikatine Açılan Pencere “Evet, madem Allah var ve ilmi ihata eder. Elbette adem, idam, hiçlik, mahv, fena; hakikat noktasında ehl-i imanın dünyasında yoktur ve kâfir münkirlerin dünyaları ademle, firakla, hiçlikle, fânilikle doludur. İşte bu hakikati, umumun lisanında gezen bu gelen darb-ı mesel ders verip der: “Kimin için Allah var, […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Perdelerin Ardındaki Kudret: Sebepler, Tevhid ve Ehadiyet

Perdelerin Ardındaki Kudret: Sebepler, Tevhid ve Ehadiyet “Evet, izzet ve azamet isterler ki esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında.      Tevhid ve ehadiyet isterler ki esbab, ellerini çeksinler tesir-i hakikiden. “ Şualar İnsanın nazarında her şey bir sebebe bağlı görünür. Güneş ısıtır, yağmur bitkiyi büyütür, doktor şifa verir, kalem yazı yazar. Fakat bu görünürdeki […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Zerreden Güneşe: Ehadiyet ve Vâhidiyet Arasında İlâhî Bir Nakış

Zerreden Güneşe: Ehadiyet ve Vâhidiyet Arasında İlâhî Bir Nakış “Bazen iki kelimede mesela ‎ رَبُّ الْعَالَمٖينَ‎  ve ‎ رَبُّكَ‎  de ‎ رَبُّكَ‎  tabiriyle ehadiyeti ve ‎ رَبُّ الْعَالَمٖينَ‎  ile vâhidiyeti bildirir. Ehadiyet içinde vâhidiyeti ifade eder. Hattâ bir cümlede, bir zerreyi bir göz bebeğinde gördüğü ve yerleştirdiği gibi güneşi dahi aynı âyetle, aynı çekiçle göğün göz bebeğinde […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

İÇİMİZDEKİ İSRAİL: KALPLERİN İŞGALİ VE BİR MEDENİYETİN KUŞATILMASI

İÇİMİZDEKİ İSRAİL: KALPLERİN İŞGALİ VE BİR MEDENİYETİN KUŞATILMASI Tarih boyunca milletler dış düşmanlarla değil, içlerindeki ihanete göz yumduklarında çökmüştür. Kudüs’ün surları güçlüydü ama içerideki teslimiyet ruhu onu düşürdü. Endülüs dıştan değil, içeriden yıkıldı. Osmanlı koca bir cihan devleti iken; içerden zayıflatılan ruh kökleriyle parçalandı. Bugün de benzer bir tehlike ile karşı karşıyayız. Görünürde tehdit İsrail, […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Ateşten Kaçış: Beşerin En Büyük Meselesi

Ateşten Kaçış: Beşerin En Büyük Meselesi “Nev-i beşerin en büyük meselesi, cehennemden kurtulmaktır.” Şualar İnsan, düşünebilen, hissedebilen ve geleceğe dair endişe taşıyabilen bir varlıktır. Bu özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır. Ama bu ayrıcalık, beraberinde büyük bir sorumluluk ve hesap da getirir. Çünkü insan, yaratılış itibariyle sadece dünyaya ait değildir; onun ruhu, aklı ve vicdanı ebediyet için […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Ölüm Değil, Geçiş: En Büyük Meseleye En Büyük Çare

Ölüm Değil, Geçiş: En Büyük Meseleye En Büyük Çare “Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor; elbette bu ecel celladının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir.” Şualar İnsan, her ne kadar gözünü dünyaya diker, hayatını bu fânî zeminde kurar görünse de iç […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Küçük Fakat Büyük: Arzın Sıradışı Kıymeti ve İlâhî Nazardaki Makamı

Küçük Fakat Büyük: Arzın Sıradışı Kıymeti ve İlâhî Nazardaki Makamı “Hem madem bu arz, kesret-i mahlukat cihetiyle ve mütemadiyen değişen yüz binler çeşit çeşit enva-ı zevi’l-hayat ve zevi’l-ervahın meskeni, menşei, fabrikası, meşheri, mahşeri olması haysiyetiyle bu kâinatın kalbi, merkezi, hülâsası, neticesi, sebeb-i hilkati olarak gayet büyük öyle bir ehemmiyeti var ki küçüklüğüyle beraber koca semavata […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

CEHENNEMDEKİ NİMETSİZLİK: HAKİKİ NOKSANIN TEBELLÜR ETTİĞİ YER

CEHENNEMDEKİ NİMETSİZLİK: HAKİKİ NOKSANIN TEBELLÜR ETTİĞİ YER Kur’ân-ı Kerîm, insanın dünya serüveninin bir imtihan olduğunu bildirir ve bu imtihanın sonucunda ebedî iki yoldan biriyle karşılaşacağını haber verir: Cennet ya da cehennem. Cennet, Allah’ın rızasının, rahmetinin ve ikramının mekânıdır. Cehennem ise gazabının ve adaletinin tecelligâhıdır. Cennet’te her şeyin en güzeli, cehennem’de ise her şeyin en menfisi […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

CENNETTEKİ VERİLENLER VE OLMAYACAKLAR: NİMETİN KEMALİ, NOKSANLIĞIN YOKLUĞU

CENNETTEKİ VERİLENLER VE OLMAYACAKLAR: NİMETİN KEMALİ, NOKSANLIĞIN YOKLUĞU Cennet… Kur’ân-ı Kerîm’in müminlere verdiği en büyük müjdedir. Orası, Rahmân’ın rızasının ve ebedî huzurun yurdudur. İnsan, dünyada eksikliklerle, acılarla, hüzünlerle yoğrulurken; cennette her türlü noksanlık giderilmiş, her arzu tastamam karşılık bulmuştur. Cennet, sadece nimetlerin verildiği yer değildir; aynı zamanda hiçbir olumsuzluğun bulunmadığı bir yerdir. Yani orası, hem […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025

Ezelî Saltanattan Ebedî Saadete: Rububiyetin Hikmeti ve Âhiretin Zarureti

Ezelî Saltanattan Ebedî Saadete: Rububiyetin Hikmeti ve Âhiretin Zarureti “Evet, madem ezelî ve ebedî bir Allah var; elbette saltanat-ı uluhiyetinin sermedî bir medarı olan âhiret vardır. Ve madem bu kâinatta ve zîhayatta gayet haşmetli ve hikmetli ve şefkatli bir rububiyet-i mutlaka var ve görünüyor. Elbette o rububiyetin haşmetini sukuttan ve hikmetini abesiyetten ve şefkatini gadirden […]

Loading

No ResponsesHaziran 20th, 2025