RİSÂLE-İ NUR- DA SIRLAR ÖNSÖZ Ebced ve Cifir hesabı İslâmiyetten önce de uygulanmakta olan;harflerin rakamsal değerleriyle belli meselelere ışık tutmak,belli meselelerden ışıklar almak,bir uygulama olduğu gibi,İslamiyet döneminde de ve ondan sonra da uygulana gelmektedir. Hele hele her yönüyle mu’cize olan Kur’an-ın ayetlerinden geleceğe aid manaların çıkarılması,doğrudan doğruya Kur’an-a aid olan bir […]
DEYİMLER – 2 – Risale-i Nur âdeta bir deyimler manzumesi ve gerdanlığını oluşturmaktadır. Deyimlerden mürekkeb bir gergef gibidir. Her biri bir bölüm ve başlık olabilecek,kitaplar oluşturabilecek,araştırmalara konu olabilecek muhtevadadır. Kelimeleri cümleleri ihtiva ederken,deyimleride makalelere konu ve başlık olabilecek külliyettedir. ADEMİ TASDİK – TASDİKİ ADEM : Tasdik etmemek ve yokluğu kabul edip,onaylamak. Allahın varlığının […]
RİSALE-İ NUR’DA RİSALE-İ NUR “Ya Rab! Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için, bize ve Risale-i Nur talebelerine iman-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle, âmîn…”[1] “Bir kısım gençler tarafından şimdiki aldatıcı ve cazibedar lehviyat ve hevesatın hücumları karşısında “âhiretimizi ne suretle kurtaracağız” diye, Risale-i Nur’dan meded istediler. Ben […]
RİSALE-İ NUR’DAN TAHLİL VE HÜLASALAR Üstad Bediüzzaman Said Nursi çok yönlü bir şahsiyet.Kendi bu külli şahsiyetinde tek bir noktayı toplamış,özetlemiş ve yansıtmıştır;İman hizmeti. Hizmetlerin şahı ve padişahı olan bu imanda terakki ile marifetullahda yükselişi sağlamıştır.Zira bir açının merkezindeki farklılıklar çevresindeki büyüklüğü de otomatikman arttırmış olacaktır. Üstad gerek hizmetinde gerekse eserlerinde asla şahsını […]
RİSALE-İ NUR’DA İSLAM VE İNSAN MODELİ USUL – METOD – MODEL -TARZ Her zamanın bir hükmü vardır.O hükme uygun harekette bulunulurken,asla da sadık kalınması gerekmektedir.Buna istinadendir ki;”Her asır başında Hadîsce geleceği tebşir edilen dînin yüksek hâdimleri, emr-i dinde mübtedi’ değil, müttebi’dirler. Yâni, kendilerinden ve yeniden birşey ihdâs etmezler, yeni ahkâm getirmezler. […]
M Â İ D E T – Ü L K U R ‘ A N Ahmed Feyzi Efendi’nin 1366 ( + 584 = 1950) Ramazan ayında tahrir ve tebyizini yaptığı bu eser Bediüzzaman tarafından da kabul görerek:”Mâidet-ül Kur’an ve Hazinet-ül Bürhan”diye de isimlendirilmiştir. Buradaki tılsımlar Kur’an-ı Kerim-in:”bazı âyetlerinden hitab ve işaretler”dir. […]
FELSEFE “Felsefe Dinin huzursuz kardeşidir. Din kendi gerçeğini bulur ve huzura kavuşur. Felsefe hiçbir zaman huzura kavuşmaz. Çünki bulduğu her gerçekten sonra bir soru daha sorar.”Konçarov. “Evet bütün ehl-i ihtisas ve müşahedenin ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla;ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla; o uzun ve karanlıklı ebed-ül âbâd yolunda […]
CEVŞEN VE FAZİLETİ (Dua ubudiyetin ruhudur ve halis bir imanın neticesidir.) Kelime olarak bir zırh anlamına gelen Cevşen-in maddi ve manevi yönden görülen bir çok faziletleri vardır.” Yani: Bin bir esma-i İlâhiyeye sarihan ve işareten bakan ve bir cihette Kur’andan çıkan bir hârika münacat olan ve marifetullahta terakki eden bütün âriflerin münacatlarının fevkinde […]
RİSALE-İ NURDAN DAMLALAR. SÖZLER “Ben nefsimi herkesten ziyade nasihata muhtaç görüyorum.” 5 “Senin nihayetsiz aczin ve fakrın, seni nihayetsiz kudrete, rahmete rabtedip Kadîr-i Rahîm’in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçı yapar.”6 “Evet bütün kâinatı bir saray, bir ev gibi muntazam idare eden ve yıldızları zerreler gibi hikmetli ve kolay çeviren ve gezdiren ve zerratı […]
BEDİÜZZAMAN YÜZ KAPISI DA AÇIK BİR KAPI Bediüzzaman yüz kapısı da açık olan bir şaheser ve şahsiyettir.Herkes o kapıya girdiği noktadan onda kendini ve kendisi için aradığını bulabilir. Tıpkı Kur’anı kendisine üstad edindiği,ondan iktibas ettiği hakikatlarda görüldüğü gibi… “Elfaz-ı Kur’aniye, öyle bir tarzda vaz’edilmiş ki, herbir kelâmın, hattâ herbir kelimenin, hattâ herbir harfin, […]
DOKUZUNCU LEM’A Bu lem’ayı herkes okumasın. Vahdetü’l-vücudun ince kusurlarını herkes göremez ve muhtaç değil. Aziz, sıddık, muhlis, halis kardeşim, Kardeşimiz Abdülmecid’e ayrı mektup yazmadığımın sebebi, size yazdığım mektupları kâfi gördüğümdendir ki, Abdülmecid, benim için Hulûsi’den sonra kıymettar bir kardeşim, bir talebemdir. Her sabah akşam Hulûsî ile beraber, bazen daha evvel duâmda ismiyle hazır oluyor. […]
KADERE İMAN Kader,lugat olarak;Bir şeyi ölçmek ve takdir etmektir. İstilahi mânası ise;Allahın ezeli ilmiyle,olmuş ve olacak her şeyi önceden bilmesi ve yazmasıdır. Kader bir Sırdır. Nitekim Ebu Saidel Hudri-den rivayet edilen bir hadiste Efendimiz:”Hiçbir padişah padişah olmaz ki,ancak onun iki sırdaşı bulunur. Bunun birisi padişaha hayır yolu gösterir. Ve hayra teşvik […]
A H İ R E T A H V A L İ Ö N S Ö Z Bütün zihayatlar hayatlarının lisan-ı halleriyle Hâlıklarına takdim ettikleri mânevi hediyelerini ve lisan-ı hamdle ve şükürlerini,O Zât-ı Vâcib-ul Vücuda biz de takdim ederiz. Hem hadsiz Salât ve Selâm ol Peygamberimiz Muhammed Mustafa Aleyhis-Salâtu Vesselâm üzerine […]
ALLAHIN VARLIĞI NAKLİ DELİLLER Allahın varlığı konusunda tek söz sahibi elbetteki Allahın kendisidir. Söz odur,onundur ve ona derler. O halde O’nu yine O’ndan dinleyelim: “Acaba onlar herhangi bir yaratıcısız (boşluktan) mı yaratıldılar? Yoksa kendileri yaratıcı mıdırlar?”[1] Âyetler ışığında Kur’ana baktığımızda onun dörtte birinin Allahın varlığıyla ilgili olduğunu görürüz. O’nun varlığına delalet […]
KUR’AN-DA SÂBİRîN VE ŞÂKİRîN Şâkirin yukarıda Sâbirin aşağıda da görülse,her ikisi de yüksek makamları ihraz etmektedirler. Süleyman peygamberin makamı şükürlükte ne kadar yüce ise,Eyyüb peygamberin makamı da sabır kahramanlığında o derece yücedir. Her ikisi de taşınılması güç iki makamdır.Eksi ve artı kutuplar olarak… Bu makamlardan hangisini istersin,diye nefsime sorduğumda nefsim; […]