Varlık Yokluktadır: Fenadan Bekaya Açılan Kapı Evet, Varlık yokluktadır. Var olan varlıklar yokluktan çıkmaktadır. Allah’ın varlığı Vâcibü’l-vücud olup,yokluğu olmayan varlıktır. Kendisi için yok, yoktur. Herşeyi muhit bir ilmi vardır. O var idi, hiçbir şey yok idi. Böylece tüm varlıklar yokluktan çıktı. İnsanlar varlığı ve var olmayı varlıkta aramaktadırlar. Oysa varlık yokluktadır. Fani ol ki var […]
ATALET: HAYAT İÇİNDE GİZLİ BİR ÖLÜM “Vücudda atalet yok. İşsiz adam, vücudda adem hesabına işler. En bedbaht, sıkıntılı, muzdarip; işsiz olan adamdır. Zira ki atalet: Vücud içinde adem, hayat içinde mevttir. Sa’y ise: Vücudun hayatı hem hayatın yakazasıdır elbet! “ Sözler. Lemaat > “Atalet: Vücud içinde adem, hayat içinde mevttir.” (Bediüzzaman Said Nursî […]
Nasibin İzinde: İnsanın Kabiliyeti ve İlahi Takdir Arasındaki İnce Çizgi İnsan, yaratılışı itibariyle sınırsız kabiliyetlere açık bir varlıktır. Ancak bu kabiliyetlerin her biri aynı anda, her yerde ve herkes için açığa çıkmaz. Tohumun toprakla, suyla, güneşle buluştuğu vakit gibi; insanın da kabiliyetleri, uygun zaman, zemin ve yön bulduğunda filiz verir. Bu hakikati en güzel şekilde […]
Fazla Şefkat Elem, Fazla Gazap Zemîme: Hikmet Terazisinde Merhamet ve Gazap “Allah’ın rahmet ve gazabından fazla tahassüs hatadır Allah’ın rahmetinden fazla rahmet edilmez. Allah’ın gazabından fazla gazap edilmez. Öyle ise işi bırak o Âdil-i Rahîm’e. Fazla şefkat elemdir, fazla gazap zemîme…” Sözler.lemaat Hayatın en ince terazilerinden biri, rahmet ve gazap duygularının dengesini bulabilmektir. […]
Ateşe Atılmak Uğruna: Fedakârlığın İmanla Yoğrulmuş Zirvesi “Sıddık-ı Ekber radıyallahu anh demiştir ki: “Cehennemde vücudum o kadar büyüsün ki ehl-i imana yer kalmasın.” Bediüzzaman, bu gayet ulvi seciyenin bir lem’acığına mazhar olmak için “Birkaç adamın imanını kurtarmak için cehenneme girmeye hazırım.” diye fedakârlığın şâhikasına yükselmiş ve böyle olduğu, Kur’an ve İslâmiyet’in fedai ve muhlis bir […]
İmanın Derinliği: Kalpten Sıra, Nefisten Ruha Yolculuk “Hem iman yalnız ilim ile değil, imanda çok letaifin hisseleri var. Nasıl ki bir yemek mideye girse o yemek muhtelif âsaba, muhtelif bir surette inkısam edip tevzi olunuyor. İlim ile gelen mesail-i imaniye dahi akıl midesine girdikten sonra, derecata göre ruh, kalp, sır, nefis ve hâkeza… Letaif, kendine […]
Teslim Olacak Hakikat: Nasraniyetin İslâm’a Yakınlaşması ve Tarihî İnkılâb “Nasraniyet İslâmiyet’e teslim olacak Nasraniyet, ya intıfa ya ıstıfa bulacak. İslâm’a karşı teslim olup terk-i silah edecek. Mükerreren yırtıldı, purutluğa tâ geldi, purutlukta görmedi ona salah verecek. Perde yine yırtıldı, mutlak dalale düştü. Bir kısmı lâkin bazı yakınlaştı tevhide, onda felâh görecek. […]
Sessiz Çığlıklar: Gazze’de Kayıp 400 Bin Can ve Kapanmayan Vicdan Hesabı Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Zalimler değişmiyor; sadece zamanın ve mekânın perdesi farklılaşıyor. Bu defa sahne, yeryüzünün en kadim topraklarından biri olan Gazze. Kanla, gözyaşıyla, enkazla örtülmüş bir şehir. Ve şimdi, Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal’ın sözleriyle yankılanıyor: Gazze’de 400 binden fazla […]
Karınca Küreden Büyük: Hayatın Terazisinde Gerçek Ağırlık “Hayat sebebiyle karınca küreden büyük olur Ger mizanü’l-vücudla karıncayı tartarsan, onda çıkan kâinat küremize sıkışmaz. Bence küre hayevandır, başkaların zannınca meyyit olan küreyi ger getirip koyarsan Karıncanın karşısına, o zîşuur başının nısfı bile olamaz.” Sözler.lemaat Giriş: Ölçü Değişirse Değer Değişir İnsan, çoğu zaman büyüklüğü maddede […]
Hayatsız Varlık, Yokluk Gibi: Vücudun Hakikati Hayattadır “Hayatsız vücud, adem gibidir Ziya ile hayatın her biri, mevcudatın birer keşşafıdır. Bak nur-u hayat olmazsa Vücud, adem-âlûddur; belki adem gibidir. Evet garib, yetimdir; hayatsız ger kamerse.” Sözler.lemaat Giriş: Görünene Değil, Canlı Olanadır Bakar Hakikat İnsan bakar ve görür, ama her gördüğü gerçekten “var” mıdır? İşte […]
Zulmün Karanlığı, Vicdanın Aydınlığı: Gazze’de Yankılanan İnsanlık Muhasebesi İnsanlık öldü, vicdanlar ölmedi, söndü. Vicdanlar Gazzeye yürüyor. Zulmün karanlığı, vicdanların aydınlığını bastırıyor. Zulüm ayakta, insanlık oturuyor, sızlayan vicdanlarda derinden gelen bir kıpırdama var. Can çıkmayan insanlıktan gene de bir ümit ve umut var. Zulme analık yapan ABD’de iç yangın başladı. Sıra İsrail’de . Hiç şüphesiz onların […]
Ruh: Vücud Giyen Bir Kanun, Şuur Takan Bir Nur “Ruh, vücud-u haricî giydirilmiş bir kanundur Ruh bir nurani kanundur, vücud-u haricî giymiş bir namustur; şuuru başına takmış. Bu mevcud ruh, şu makul kanuna olmuş iki kardeş, iki yoldaş. Sabit ve hem daim fıtrî kanunlar gibi ruh dahi hem âlem-i emir hem irade […]
Hayatın Sırrı: Vahdetin Tecelligâhı Olarak Kesret “Hayat bir çeşit tecelli-i vahdettir Hayat bir nur-u vahdettir. Şu kesrette eder tevhid tecelli. Evet, bir cilve-i vahdet eder kesretleri tevhid ve yekta. Hayat bir şeyi her şeye eder mâlik. Hayatsız şey, ona nisbet ademdir cümle eşya.” Sözler.lemaat İnsan gözünü kâinata çevirdiğinde, sayısız varlıkla karşılaşır: yıldızlar, dağlar, […]
Nübüvvet: Beşeriyetin Işığı ve Nizam-ı Âlemin Teminatı “Nübüvvet beşerde zaruriyedir Karıncayı emîrsiz, arıları ya’subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye elbette Beşeri de bırakmaz şeriatsız, nebisiz. Sırr-ı nizam-ı âlem, böyle ister elbette.” Sözler.lemaat İnsanlık tarihinin en temel rehberliği, semavî mesajlarla ve onları taşıyan peygamberlerle şekillenmiştir. İnsan aklı, zekâsı ve kabiliyeti ne kadar gelişirse gelişsin, doğruyu mutlak […]
Kudret ve Hikmet Aynasında Kâinat: Sebepler Perdesindeki İlahi Senaryo İnsan, baktığı şeyi sadece gözle değil; kalple, akılla ve idrakle görür. Gördüğü şeyin arkasında bir el, bir nizam, bir maksat sezerse; o zaman sadece bakmakla kalmaz, görmeye başlar. İşte kâinata bu gözle bakan insan, her şeyin üzerinde iki büyük ilahi sıfatın nakış nakış işlendiğini görür: Kudret […]