Unutulan Miras ve Vicdanın Sesi: Nereye Akıyor Tarihimiz? İnsanlık tarihi, sürekli bir arayışın, sorgulamanın ve bazen de hüsranla sonuçlanan kabullenişlerin öyküsüdür. Kimi zaman büyük yanılgılarla yoğrulmuş, kimi zaman da hakikatin pırıltılarıyla aydınlanmıştır bu yolculuk. “Biz, Yunan sanıyorduk amma denize dökülen bin yıllık Alfabe’miz, Hilâfetimiz, Kur’ân’ımız, Sünnetimiz, Ezanımız, Medrese’miz, Töremiz, Adaletimiz, Tarihimiz imiş, geç anladık!” derken, […]
Taşlaşmış Zihinler ve Duran Kalpler Zihinlerindeki heykeli yikamayanlar, gerçekleri göremezler. Yıllarca Zihinlerinde taşlaşmış heykellerle yaşayanlar, gelişimede, o gelişimin sahibine de elbette düşman olurlar. Peygamber Efendimiz 12 yıl boyunca cahiliyedeki insanların zihinlerindeki bu putlarla mücadele etti. Kalplerindeki putları kırdı ve put sevgisini silerek yerine ilahi sevgiyi yerleştirdi. Bizdeki katı ve katılaşmış zihniyet ve Kalplerindeki put kolay […]
Ölümle Konuşan Panayır: Hadisle Kus bin Saide’nin Ortak Nidası > “Her sabah bir melek nida eder: Ey insanlar! Ölmek için doğuyorsunuz, harap olmak için binalar yapıyorsunuz.” (Lem’alar, s.248) > “Ey insanlar! Gelir geçersiniz. Ölür gidersiniz. Gelenler gitti, kalanlar da gidecek. Her gelen fâni, her giden sessiz bir haber. Nereye bu gidiş?!” (Kus bin Saide, Ukaz […]
Açlığın Silah Oluşu: Gazze’de İnsanlığın İmtihanı Sessiz Çığlıklar ve Açlıkla Kıyım yüzyılın en büyük utançlarından biri Gazze’de yaşanıyor. Çocukların, yaşlıların, kadınların kumla karışık un kırıntılarını yerden topladığı bir coğrafyada insanlık susuyor. Modern dünyanın göbeğinde, milyonlarca insan açlığa mahkûm edilirken, 6 bin tır yardım sınır kapısında bekletiliyor. Bu tablo sadece bir savaş sahnesi değil; adeta vicdanların, […]
Böl, Parçala, Yut: Kimliksizliğin Girdabında Türkiye Kimliğin Kırılma Noktasında Bir Ülke Türkiye, yüz yılı aşkın bir süredir yalnızca coğrafî değil, aynı zamanda fikrî, kültürel ve inanç yönüyle de bir çatışmanın, hatta bir kimlik mücadelesinin ortasında yer almaktadır. Bu mücadele; doğu ile batı arasında, İslam ile sekülerlik arasında, tarihî hafıza ile modern ideolojiler arasında bocalayan bir […]
Hayatın Muhasebesi ve Bilimin İzinde Bir Medeniyet Tasavvuru İnsan, varoluşundan itibaren zamanın ve mekanın sınırları içinde bir yolculuğa çıkmış, bu yolculukta hem kendi benliğini hem de kâinatın sırlarını anlamaya çalışmıştır. Her nefes, bir muhasebe anına doğru atılan adımdır. Kutsal kitabımızın, Mücadele Suresi 6. ayetinde buyurulduğu gibi: “Allah, onları dirilteceği gün, kendilerine yaptıklarını haber verecektir. Allah, […]
İnsanlığın Yüce Vazifesi: İman, Direniş ve Ahiret Bilinci Hayat, insan için sadece bir nefes alıp verme hali değil, aynı zamanda varoluşun derin sırlarını çözdüğü, imanıyla güçlendiği ve sorumluluklarını idrak ettiği bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, insan, çoğu zaman kendi benliğinin ve dünyanın aldatıcı cazibesinin tuzağına düşme riskiyle karşı karşıyadır. Ancak hakikat, insanın ebedi istikametini tayin […]
İlahi Rızanın Gölgesinde Bir Ömür: İman ve Tefekkür Yolculuğu Hayat, insan için bir yolculuktur; inişli çıkışlı patikaları, derin vadileri ve zirve noktalarıyla dolu, muazzam bir keşif serüveni. Bu yolculukta, insanın attığı her adımın, aldığı her nefesin bir anlamı ve gayesi vardır. Görünen ve görünmeyen tüm âlemlerin yaratıcısı olan Yüce Allah’a olan iman, bu yolculuğun pusulasıdır. […]
Zulüm Çağında Adaletin Sessizliği: Gazze, İsrail ve Derin Küresel Hesaplar Giriş: Tufanın Ortasında İnsanlık yüzyıl… Medeniyetin zirveye çıktığı, yapay zekânın konuştuğu, Mars’a araçların gönderildiği bir çağ. Fakat hâlâ çocukların açlıktan öldüğü, çadırlarda uyurken bombalandığı, yardım kuyruğunda beklerken kurşunlandığı bir yüzyıl. İnsanlık ilerlediğini sanırken, vicdan tarihin en karanlık dehlizlerine gömüldü. Bugün Gazze’de yaşananlar yalnızca bir savaşın […]
Ortadoğu’nun İki Kıyısında Aynı Akıl: İran ve İsrail’in Türkiye Planı Giriş Ortadoğu, tarih boyunca imparatorluklar ve inançlar coğrafyası olduğu kadar ihtirasların, entrikaların ve derin jeopolitik hesapların da merkezi olmuştur. Bugün bu coğrafyada İran ve İsrail, görünürde birbirine zıt, ancak özde benzer hedeflere sahip iki güç olarak dikkat çekmektedir. Her ikisi de kadim imparatorluk hayallerini yeniden […]
Dünya Bir Misafirhane: İnsanın Hakikate Yolculuğu İnsanoğlunun varoluş serüveni, doğumdan ölüme uzanan bir yolculuktur. Bu yolculukta karşılaştığımız her durak, her imtihan ve her hadise, aslında daha büyük bir resmin parçasıdır. Gelin, kadere, imana ve dünya hayatının fani tabiatına dair derin düşüncelere dalalım. Kur’an-ı Kerim’den bir ayet-i kerime bizleri karşılıyor: “Ve kefâ billâhi vekîlâ – Vekil […]
Ölüm Vakfı: İnsanlığın Kapanan Vicdan Kapısı “İnsanlar ölür, insanlık da… Ama bazen bir toprak parçası, bir avuç kana bulanmış çocuk çığlığı, insanlığın susarak öldüğünü haykırır.” Gazze: Açlığın ve Adaletin Kefen Giydiği Coğrafya Bugün Gazze’de olanlar, sadece bir milletin değil; insanlık onurunun, evrensel hukukun ve medeniyet iddiasının ölüm ilanıdır. Gıda bekleyen bir halka, yardım kuyruğundaki sivillere […]
Hakikat Pınarı: Peygamber, Kur’an ve İnsanlığın Ebedi Yolculuğu Kâinat, zerrelerinden kürelerine kadar her bir detayıyla, sonsuz bir sanat eseri ve kudretin tecelligâhıdır. Bu eşsiz tabloyu okuyabilen her gönül, varoluşun derin sırlarına vakıf olur. İnsanlık tarihi boyunca gönderilen peygamberler, ilahi mesajları taşıyan kutsal kitaplar ve özellikle de son elçi Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile Kur’an-ı Azimüşşan, […]
Hidayet İkliminde İnsan: Zamanın İki Mezarı Arasında Bir Namaz ve Nur Risalesi İnsanoğlu, varoluş sahnesinde bir misafir, zaman nehrinde akıp giden bir damla misali, mazi ve istikbal denilen iki büyük mezar arasında bir ömür sürer. Bu kısa ve fani yolculukta, onu ebedi saadete taşıyacak en büyük sermaye, hidayet ve imandır. Kalbin ve ruhun cenneti olan […]
Kalp Penceresinden İhlas Işığına: İnsan, İman ve Hakikat Yolculuğu Varlık sahası, tefekkür eden bir akıl için ucu bucağı olmayan bir dershane, idrak eden bir kalp için ise sırlarla dolu bir kitaptır. Her bir zerresi, Cenâb-ı Hakk’ın varlığını, birliğini ve sonsuz kudretini fısıldar. İnsanın bu muazzam evrende nefsine tutsak olmadan, kalbinin ebediyete açılan penceresinden hakikati görebilmesi, […]