İsm-i A’zam: Esmâ-i Hüsnâ’da Gizlenen En Büyük Sır “Mektubunda ism-i a’zamı sual ediyorsun. İsm-i a’zam gizlidir. Ömürde ecel, ramazanda Leyle-i Kadir gibi esmada ism-i a’zamın istitarı mühim hikmeti var. Kendi nokta-i nazarımda hakiki ism-i a’zam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de a’zamî bir mertebesi var ki o mertebe ism-i a’zam hükmüne geçiyor. Evliyaların ism-i […]
İsm-i A’zam: Esmâ-i Hüsnâ’da Gizlenen En Büyük Sır “Mektubunda ism-i a’zamı sual ediyorsun. İsm-i a’zam gizlidir. Ömürde ecel, ramazanda Leyle-i Kadir gibi esmada ism-i a’zamın istitarı mühim hikmeti var. Kendi nokta-i nazarımda hakiki ism-i a’zam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de a’zamî bir mertebesi var ki o mertebe ism-i a’zam hükmüne geçiyor. Evliyaların ism-i […]
Yapay Zeka Naat-ı… – 1 – RÛHUM SANA ÂŞIK Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim, Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim. Ecrâm ü felek, Levh u kalem, mest-i nigâhım, Dîdârına âşık Ulu Yezdân dır Efendim. Mahşerde nebîler bile senden medet ister, Rahmet, diyen âlemlere, Rahman dır Efendim. Tâ Arşa çıkar her gece âşıkların âhı, […]
RÛHUM SANA ÂŞIK Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim, Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim. Ecrâm ü felek, Levh u kalem, mest-i nigâhım, Dîdârına âşık Ulu Yezdân dır Efendim. Mahşerde nebîler bile senden medet ister, Rahmet, diyen âlemlere, Rahman dır Efendim. Tâ Arşa çıkar her gece âşıkların âhı, Medheyleyen ahlâkını Kur an dır Efendim. […]
Gönül Hun Oldu Şevkinden Naat-ı şerifi sözleri Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya Rasulallah Nasıl bilmem bu nirana dayandım Ya Rasulallah Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasulallah Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasulallah. Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen Habib-i Kibriyasın sen, Muhammed Mustafa-sın […]
Ekberü’l-Kebair: Ruhun Felaketi Olan Yedi Büyük Günah “Hem mektubunuzda “yedi kebair”i soruyorsunuz. Kebair çoktur fakat ekberü’l-kebair ve mubikat-ı seb’a tabir edilen günahlar yedidir: “Katl, zina, şarap, ukuk-u valideyn yani kat’-ı sıla-yı rahim, kumar, yalancı şehadetlik, dine zarar verecek bid’alara taraftar olmak”tır. ” Barla Lâhikası İnsan, yaratılışı itibarıyla hem iyiliklere hem kötülüklere meyilli bir varlıktır. İyiliği […]
İnsandaki Gizli Hazineler: Letaif-i Aşere ve Manevî Terakki “Letaif-i aşere; İmam-ı Rabbanî kalp, ruh, sır, hafî, ahfâ, insanda anâsır-ı erbaanın her bir unsurdan o unsura münasip bir latîfe-i insaniye tabir ederek, seyr ü sülûkta her mertebede bir latîfenin terakkiyatı ve ahvalinden icmalen bahsetmiştir. Ben kendimce görüyorum ki insanın mahiyet-i câmiasında ve istidad-ı hayatiyesinde çok […]
Hayatın Kıymeti: Fâniden Bâkiye Uzanan Bir Yolculuk “Biliniz ki mevcudat içinde en kıymettar, hayattır. Ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir. Ve hidemat-ı hayatiye içinde en kıymettarı, hayat-ı fâniyenin hayat-ı bâkiyeye inkılab etmesi için sa’y etmektir. Şu hayatın bütün kıymeti ve ehemmiyeti ise hayat-ı bâkiyeye çekirdek ve mebde ve menşe olması cihetindedir. Yoksa hayat-ı ebediyeyi […]
Peygamber Sevgisi Kırmızı Çizgimizdir: Hakaretin Masumlaştırılmasına Geçit Yok Zırva tevil götürmez. Herhangi bir milletin en hassas değerleri, o milletin ortak vicdanının merkezidir. Türkiye gibi Müslüman bir memlekette ise bu değerlerin başında Kur’ân-ı Kerîm’e saygı ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) sevgi gelir. Bu iki sütun, bin yıldır bu milleti ayakta tutmuş; onun medeniyet, feraset ve […]
Hakkın Senfonisi ve Tantana Gürültüsüne Sabır Bediüzzaman Said Nursî’nin Münâzarât eserinde geçen şu veciz ifadeler, hakikatin sükûnetle işleyen kudsî yürüyüşü ile, batılın gürültücü ve geçici tantanası arasındaki derin farkı gözler önüne serer: > “Evet, evet… neam, neam… Sivrisinek tantanasını kesse, bal arısı demdemesini bozsa; sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira, kâinatı nağamatıyla raksa […]
Siyasî Değişim Karşısında Din Korkusu ve Taklidin Zayıf İnancı Bediüzzaman Said Nursî’nin Münâzarât adlı eserindeki şu keskin tahlil, siyasî ve toplumsal dönüşümler karşısında gösterilen dinî reflekslerin mahiyetini derin bir şekilde sorgular: > “İnkılâb-ı siyasî cihetiyle dininden havf eden adamın dinde hissesi; beytü’l-ankebût gibi zayıf düşmüş cehalettir, onu korkutur.. takliddir, onu telaşa düşürttürür. Zira itimad-ı nefsin […]
Hakikat Mihengi ve Fikrin Sorumluluğu “Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde […]