Fani Dünya ve Baki Âhiret: Hayatın İbretli Sırları Hayat, kimi zaman akıntıya kapılmış bir gemi gibi bizi sürüklerken, kimi zaman da önümüze çıkan derin ve anlamlı duraklarla bizi durup düşünmeye sevk eder. Her biri, hayatın farklı bir yönüne ışık tutan, ancak temelde tek bir gerçeğe işaret eden birer fener gibi. Bu fenerlerin ışığında, dünya ve […]
Yaratılışın Ziyafeti, İnsanlığın Sorumluluğu ve Ahiretin Gerçeği Hayat, kimi zaman akıl almaz bir faaliyet, kimi zaman da derin bir sorumluluk bilinciyle karşılaştığımız bir imtihan sahnesidir. Bize sunulan bu durumlar iki temel gerçeği, birbiriyle uyum içinde, farklı açılardan ele almaktadır. Her biri, insanın kâinatla, yaratıcıyla ve kendi nefsiyle olan ilişkisini sorgulamamıza vesile olacak birer anahtar niteliğindedir. […]
Benlik ve İlahlık Dâvâsı: Firavunlardan Günümüze Enaniyet “Enaniyet, insanda yerleştirilen bir mihenktir. Lakin terbiye edilmezse, Firavunluk vehmine inkılâp eder.” İnsan, kendini bilen, hisseden ve düşünen bir varlık olarak “ben” diyebilen tek mahlûktur. Fakat bu “ben” kelimesi, ya insanı Rabbini tanımaya götüren bir anahtar olur, ya da onu putlaştıran bir ilahlık iddiasına sürükler. İşte tarih boyunca […]
Zina Edenlerle Evlenme Hakkında Nur Suresi 3. Ayet > “Zina eden erkek, ancak zina eden veya müşrik olan bir kadınla evlenir; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan bir erkek evlenir. Bu müminlere haram kılınmıştır.” (Nur Suresi, 24:3) Tefsirlerdeki Görüşler Ayetin nüzul sebebi Mufessirler, ayetin özellikle Medine döneminde zinanın yaygın olduğu bazı […]
İNSAN ÇOK NANKÖRDÜR “Günde 24 saatte 1 saat” ve “Şüphesiz insan Çok Nankördür” İnsanın Allah’a karşı olan şükran borcunu ve bu borcu yerine getirmedeki gafletini ifade eder. Hayat, Allah tarafından insana bahşedilmiş en büyük lütuftur ve her anı bir emanettir. Ancak insan, çoğu zaman bu lütfun farkına varamaz ve hayatını sadece dünyevi işlerle doldurur. “Günde […]
MANSETLERDEKİ MESAJLAR Gazete sayfalarından sosyal medya paylaşımlarına uzanan metinler ve görseller, bir toplumun tarihine, kimliğine ve vicdanına dair derin sorular sormamıza neden oluyor. Her biri, kendi açısından birer iddia, birer yorum veya birer sorgulama olarak karşımıza çıksa da, aslında hepsi, ortak bir zeminde buluşuyor: Tarihin, inancın ve siyasetin karmaşık hareketi. Bu yazıda, her bir metni, […]
İNSAN VE KÂİNATI ANLAMAYA YÖNELİK BİR YOLCULUK Aşağıdaki metinler, bize farklı düşünce ve inanç dünyalarından sesleniyor. Bir kısmı Kur’an ayetleri, bir kısmı tefsirlerden alıntılar, bir kısmı ise özlü sözler… Her biri, kendi içinde derin bir manaya sahip olsa da, aslında hepsi, insanı, evreni ve varoluşu anlamaya yönelik kadim bir arayışın farklı durakları gibidir. “Ahzâb Suresi […]
İSLÂM DÜŞÜNCESİ Metinler, İslam düşüncesinin derinliklerinden, tasavvufun inceliklerinden ve Kur’an’ın hikmetli mesajlarından beslenen, farklı konulara değinen ancak temelinde aynı manevi kaynaktan beslenen birer düşünce pınarı gibidir. Her biri, insanın varoluş meselelerine, dünya hayatının geçiciliğine ve ahiretin gerçekliğine dair önemli dersler ihtiva eder. “Ey ehl-i iman! Bu müthiş düşmanlarınıza karşı zırhınız, Kur’an tezgahında yapılan takvadır…” Bu […]
VAR OLUŞ SEBEBİMİZ “Mevcudiyetimizin Hâmisi Olan İslâmiyetten Elini Gevşetme, Dört El ile Sarıl; Yoksa Mahvolursun.” Risale-i Nur Külliyatı’ndan alınan bu söz, bir toplumun ve bireyin varoluş dayanağını “İslâmiyet” olarak tanımlar. “Hami” kelimesi, koruyucu, himaye eden anlamına gelir. Bu söz, inanç sisteminin, sadece bir ibadetler bütünü olmadığını, aynı zamanda bir toplumun varlığını, kimliğini ve ahlaki değerlerini […]
Sonunu Hazırlayan Zulüm: Tarihin Aynasında İsrail’in Akıbeti Tarih, zulmün ve haksızlığın en sadık şahididir. Her çağda, güç sarhoşluğuna kapılan topluluklar, hakikati çiğneyip zulmü hükümran kıldıklarında, kendi sonlarını da inşa etmişlerdir. Firavun’un taş duvarlı saraylarından, Roma’nın mermer sütunlarına; Moğol istilasının yıkıntılarından, 20. yüzyılın zalim ideolojilerine kadar uzanan bu zincir, tek bir hakikati haykırır: Zulmün evi temelsizdir, […]
KUR’ÂN: HER ASRIN VE ZAMANIN MESELELERİNE CEVAP Kur’ân’ın Zaman-Üstü Perspektifi Kur’ân-ı Kerim, yalnızca 7. yüzyıl Arap toplumuna hitap eden bir kitap değildir. O, kıyamete kadar gelecek bütün nesillerin aklını, kalbini ve vicdanını aydınlatacak ilahi bir rehberdir. Kur’ân’ın ele aldığı meseleler; insanın yaratılışından itibaren var olan, bugün hâlâ gündemde olan ve kıyamete kadar da tartışılacak olan […]
MANŞETLERİN DİLİ-1- Bugün (11.08.2025 tarihi itibariyle), önümüzdeki gazetelerin manşetleri, bizi sadece güncel olaylar hakkında bilgilendirmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlık durumumuza, tarihimizin derinliklerine ve vicdanımızın en mahrem köşelerine dair düşündürücü birer ayna tutuyor. Büyük puntolarla atılan başlıklar, aslında birer çığlık, birer yakarış, birer uyarı niteliğindedir. Her biri, kendi açısından bir hikaye, bir ibret ve bir ders […]
HAFTALIK ÖZ VE ÖZET MAKALELER- 7. Benlik ve İlahlık Dâvâsı: Firavunlardan Günümüze Enaniyet “Ben sizin en yüce Rabbinizim!” (Nâziât, 24) Bu çığlık, sadece Nil kıyısında yankılanmadı. Tarih boyunca, ilahlık davasına kalkışan her despotun ağzından bu cümle başka şekillerde de çıktı: “Herkes bana muhtaç.”, “Ben olmazsam hiçbir şey yürümez.”, “Benden başka sığınacak yeriniz yok.” Bu Firavunî […]
GAZZE: 21. Asrın İmtihanı ve İnsanlığın Zafiyeti Tarihin Tekerrürü: Zulmün Aynası Tarih boyunca mazlum ile zalim arasındaki mücadele, sadece toprak, maden veya güç savaşı değil; hak ile batılın, vicdan ile zulmün çarpışması olmuştur. Firavun’un Nil’i kana boyaması, Nemrut’un ateşi tutuşturması, Moğol’un şehirleri yakıp yıkması… Her biri kendi döneminde insanlığın hafızasına kazınan kara lekelerdi. Bugün Gazze’de […]
MAKALELER – 9 – Hayatın İmtihanı ve İnsan Olmak Hayat, fani bir misafirlik, bitmez bir yolculuk ve çetin bir imtihan sahnesidir. Bu sahne, adalet, musibet, şükür ve nihayetinde ebedi saadetin sırlarını barındırır. İnsan, bu sahnede, kendisine verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü, başıboş bırakılmamış bir varlıktır. Bu makale, insan olmanın manevi boyutunu, hayatın zorlukları karşısında takınmamız […]