İnsan, Kainat ve Külli Hakikat: Bir Varlık Düşüncesi Hayatın anlamını arayan insanoğlu için kâinat, her an yeni bir hikmet kapısı aralayan, sonsuz bir kitaptır. Metinler derin manalar taşıyan ibretlik sözlerdir. Her biri, insan, tabiat ve Yaradan arasındaki ilişkiyi farklı açılardan ele alırken, bir bütün olarak varoluşun aid bir düşünce sisteminin parçalarını oluşturmaktadır. Bu makalede, bu […]
Şeytanın İki Büyük Silahı: İnkâr ve Fuhuş, İnsanlık Tarihinde Sebep Olduğu Helak ve Sarsıntılar Şeytanın iki büyük silahı: Allah’ı inkâr ve Fuhuş. İnsanın da iki büyük helaki netice veren, ebedi azaba sevk eden iki za’f noktası; inkârcılık (nankörlük), Fuhuş (sefahet, rezalet) İnsanlık tarihi boyunca bu iki menfi yol ferdi olsun toplumsal olsun, savaşlara ve kavgalara […]
Kader, Keder ve Kâinatın Bütünlüğü Hayat, görünmeyen bağlarla örülmüş, mana yüklü bir kumaştır. Elimizdeki dört farklı karede, bu kumaşın dört farklı desenini görüyoruz. Her biri kendi içinde bir mana taşırken, bir araya geldiklerinde insanın kâinatla olan derin ve hikmetli ilişkisini gözler önüne seriyorlar. Bu makalede, bu dört vecizenin sunduğu manzarayı ele alacak, tarihî, edebî ve […]
ÜÇ ZULMET VE ÜÇ NUR “Bundan sonra İstanbul’da fazla kalmaz, Van’a gitmek üzere İstanbul’dan ayrılır. Batum yoluyla Van’a giderken Tiflis’e uğrar. Tiflis’te, Şeyh San’an Tepesine çıkar. Dikkatle etrafı temaşa ederken, yanına bir Rus polisi gelir ve sorar: “Niye böyle dikkat ediyorsun?” Bediüzzaman der: “Medresemin plânını yapıyorum.” O der: “Nerelisin?” Bediüzzaman: “Bitlisliyim.” Rus Polisi. “Bu Tiflis’tir.” […]
HADDİNİ BİLMEK Kur’ân-ı Kerîm’de “had / hudûd / haddini aşma” kavramı, hem Allah’ın koyduğu sınırlar (hudûdullâh) hem de bu sınırların çiğnenmesi (teaddî, isrâf, zulüm, tuğyân) gibi ifadelerle sık sık zikredilir. Aşağıda “had, hudûd, haddini aşma” kavramıyla doğrudan veya muradif şekilde ilgili olan ayetler: Hudûdullah (Allah’ın Sınırları) Kur’an’da en çok geçen şekli حدود الله / hudûdullâh […]
Zulmün Devam Eden Yüzü: Gazze, İnsanlık ve Geleceğe Dair Tesbitler Geçmişte insanlığın en büyük yaralarından biri olan Nazizm, zulüm ve soykırımın sembolü haline gelmişti. Bugün ise aynı zihniyetin farklı bir kılıfla devam ettiğini, Gazze’de yaşananlarla açıkça görmekteyiz. Javier Bardem’in “İsrail ordusu Naziler gibi davranıyor” benzetmesi, gerçeğin sanatçılar dilinden ifade edilmiş şeklidir. Ancak bu hakikat yalnızca […]
Tebliğ mi? Temsil mi? Yoksa İkisi de mi? Biz nerede veya nerelerde hata yaptik; Tebliğ de mi, Temsil de mi? Yoksa her ikisinde mi? Evvela itiraf etmeliyim ki; bizler bir asırdır millet olarak maddi ve manevi kıtlıkta yetişmiş, islamin suyuyla sulanmayıp kurumuş, Kur’an’ı Kerim’in ruhunu kaybetmiş bir milletiz. Bahçeye gelen su arkları kapanmış, susuz kalmışız. […]
İ’lâ-yı Kelimetullah ve Asrımızın Yolu 1000 yıllık tarihimize ve geçmişimize baktığımız zaman ilayı kelimetullah yani islam’ın dünyaya yayılması önce tüccarlar yoluyla ve ticaret kanalıyla gerçekleşmiş, arkasından dervişler, din adamları oraya giderek islam’ın tohumunu ekmişlerdir. Dün böyle olduğu gibi bugün de aynı şekilde öyledir ve ancak öyle mümkün olacaktır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle:”Bu zamanda islam’ın terakkisi maddeden terakkiye […]
Hayatın Tarlası ve Sonsuzluğun Hasadı Hayat, tıpkı geniş bir tarla gibidir. Bizler de bu tarlaya tohumlar eken çiftçileriz. Bu tarladaki her bir eylemimiz, her bir düşüncemiz, her bir sözümüz geleceğin hasadını belirleyen bir tohumdur. Asırlar öncesinden, çağlar ötesine ışık tutan büyük düşünür Bediüzzaman Said Nursi, bu gerçeği ne kadar da veciz bir şekilde dile getirmiştir: […]
Kısır Döngülerin Bedeli: Ceviz Kabuğunda Kaybolan Bir Millet Türkiyenin millet olarak devlet olarak günlük,gündelik gündemlerle uğraşmayı bıraıp,daha ciddi,önemli, geleceğe yönelik, bilimsel,hikmetli, ahlaki,insani, teknolojik meselelerle ilgilenmesi gerek. Çok basit meselelerle uğraşıyor, birbirimizi uğraştırıp meşgul ediyoruz. Günün sonunda ceviz kabuğunu doldurmayacak şeyler ortaya çıkıyor. Ve heba olan zamanlar. Kısır zihniyetli insanlar, toplumu da bunlarla meşgul edip hem […]
İnsan ve Varlık: Sınavın ve Anlamın Peşinde İnsanlık, varoluşundan bu yana pek çok soruyla yüzleşmiştir. Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Bu dünyadaki amacımız ne? Bu soruların cevapları, din, hikmet ve sanat gibi çeşitli alanlarda aranmıştır. Ancak bu arayışın merkezinde, insanın kendi varlığını ve bu dünyadaki sorumluluklarını anlama çabası yatar. Dört farklı metnin sunduğu dört farklı hikmetli […]
GAZZE: 21. YÜZYILIN EN BÜYÜK AHLÂKİ İMTİHANI Gazze… Adı anıldığında artık sadece bir coğrafya değil; insanlığın vicdan terazisi, çağımızın en büyük imtihanı. Yeryüzünün gözü önünde, kameraların kayıtta olduğu bir soykırımın bütün çıplaklığıyla sürmesine şahit oluyoruz. Tarih, bu suskunluğu, bu kayıtsızlığı, bu menfaatperestliği kara bir utançla yazacak. Çocukların Açlığa ve Ölüm Ateşine Teslimi Han Yunus’ta Bera […]
Kadim Bir Çığlık: “Kim Bir Can Kurtarırsa…” ve Tarihin Tekerrürü Tarih, kumların üzerine yazılmış bir metin gibidir. Rüzgarlar eser, fırtınalar kopar, ancak bazı yazıtlar o kadar derine kazınmıştır ki silinmez. İnsanlığın ortak vicdanına, semavi mesajların ortak diline kazınan o yazıtlardan biri, bugün bize sesleniyor: “Kim bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, […]
Fani Dünyadan Baki Âleme Uzanan Bir Yolculuk İnsan, varoluşun en karmaşık ve en anlam arayışında olan canlısıdır. Bu arayış, genellikle “Ben kimim?” ve “Bu dünyadaki amacım ne?” gibi temel sorularla başlar. Bu sorulara verilecek cevaplar, bir bireyin tüm hayatını şekillendirir. Said Nursi’nin eserleri, bu sorulara derinlikli ve hikmetli cevaplar sunar ve insanın fani bir hayattan […]
Fani Dünyadan Baki Âleme Uzanan Bir Yolculuk İnsan, varoluşun en karmaşık ve en anlam arayışında olan canlısıdır. Bu arayış, genellikle “Ben kimim?” ve “Bu dünyadaki amacım ne?” gibi temel sorularla başlar. Bu sorulara verilecek cevaplar, bir bireyin tüm hayatını şekillendirir. Said Nursi’nin eserleri, bu sorulara derinlikli ve hikmetli cevaplar sunar ve insanın fani bir hayattan […]