Archive for Kasım 15th, 2025

image_pdfimage_print

İHTİYARLAR RİSALESİ: ÖMRÜN SONBAHARINDA MANEVİ BAHAR

İHTİYARLAR RİSALESİ: ÖMRÜN SONBAHARINDA MANEVİ BAHAR İnsan fıtraten bekayı (sonsuzluğu) sever. Bu yüzden saçına düşen her beyaz tel, yüzünde beliren her çizgi, ona faniliği ihtar eder ve onu üzer. Gaflet ehli için ihtiyarlık; ölüme yaklaşmak, sevdiklerinden ayrılmak ve yalnızlaşmak demektir. Ancak Risale-i Nur, bu karanlık tabloyu paramparça eder ve ihtiyarlara der ki: “Üzülmeyin! İhtiyarlık bir […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

CENNET RİSALESİ: EBEDİ SAADET YURDU VE CİSMANİ LEZZETLER

CENNET RİSALESİ: EBEDİ SAADET YURDU VE CİSMANİ LEZZETLER Kur’an-ı Kerim’in ayetleri, cenneti tasvir ederken sadece ruhani bir huzurdan bahsetmez; yeme, içme, evlenme, manzaraları seyretme gibi “cismani” lezzetleri de detaylarıyla anlatır. Risale-i Nur, bazı felsefecilerin “Sadece ruh lezzet alacak, beden çürüyecek” fikrini çürütür ve insanın hem ruhuyla hem de cesediyle cennete gideceğini isbat eder. 1. Neden […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

MİRAC RİSALESİ: KÂİNATIN HAKİKATİNE YOLCULUK VE NAMAZIN SIRRI

MİRAC RİSALESİ: KÂİNATIN HAKİKATİNE YOLCULUK VE NAMAZIN SIRRI Mirac; Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semavat tabakalarına ve nihayetinde “Sidretü’l-Münteha”ya (yaratılmışlığın son sınırı) geçerek, zamansız ve mekânsız bir surette Cenab-ı Hak ile görüşmesi hadisesidir. Risale-i Nur, bu hadiseyi sadece tarihî bir olay olarak değil, insanın yaratılış gayesinin zirvesi ve namazın hakikati olarak ele […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

HÜVE NÜKTESİ: BİR ZERRENİN BİNLERCE DİLİ VE GÖREVİ

HÜVE NÜKTESİ: BİR ZERRENİN BİNLERCE DİLİ VE GÖREVİ Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, İstanbul’da Yuşa Tepesi’nde, rüzgârın estiği bir ortamda; elindeki Kur’an’dan okuduğu ayetlerde geçen “Hüve” (O, Allah) zamirine ve havanın hareketine dikkat eder. O tefekkür anında, gözle görülmeyen hava zerrelerinin aslında ne kadar muazzam birer “memur” olduğunu keşfeder. 1. Bir Avuç Havada Saklı Mucize İnsan […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

MUHAKEMAT: KUR’AN’I ANLAMA METODOLOJİSİ VE AKIL-BİLİM DENGESİ

MUHAKEMAT: KUR’AN’I ANLAMA METODOLOJİSİ VE AKIL-BİLİM DENGESİ İslam dünyasının gerileme sebeplerinden biri de, dindeki bazı mecazî (sembolik) ifadelerin, cahil dostlar tarafından zahiri (görünen) manasına hamledilip, fen ilimlerine zıt düşecek şekilde yorumlanmasıdır. Muhakemat, bu zihniyet karmaşasına son veren, tefsir ilminin anayasası hükmünde bir eserdir. Üstad Hazretleri bu eserde üç temel “Unsur” (Bölüm) üzerinde durur: Hakikat (Bilim-Din […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

MÜNAZARAT: HÜRRİYET, MEŞRUTİYET VE İÇTİMAİ REÇETELER

MÜNAZARAT: HÜRRİYET, MEŞRUTİYET VE İÇTİMAİ REÇETELER Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Meşrutiyet’in ilanından sonra (1910-1911 yıllarında) Doğu Anadolu’daki aşiretleri dolaşarak, onların “Meşrutiyet (Demokrasi/Anayasal Sistem) gâvurluk mudur?”, “Hürriyet dinden çıkmak mıdır?” şeklindeki şüphelerine, Kur’anî ve akli cevaplar vermiştir. Bu diyaloglar, İslam’ın demokrasi ve özgürlük kavramlarına bakışını netleştirir. 1. Hürriyetin İmanla İlişkisi: “Allah’a Kul Olan, Başkasına Kul Olmaz” […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

HUTBE-İ ŞAMİYE: İSLAM ALEMİNİN KURTULUŞ REÇETESİ VE GELECEĞİ

HUTBE-İ ŞAMİYE: İSLAM ALEMİNİN KURTULUŞ REÇETESİ VE GELECEĞİ Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, bir tabib-i manevi (manevi doktor) hassasiyetiyle İslam dünyasının nabzını tutmuş ve bizi ortaçağ karanlığına düşüren hastalıkları “Teşhis” etmiş, ardından Kur’an eczahanesinden aldığı ilaçlarla “Tedavi” yöntemlerini sıralamıştır. Bu hutbe, İslam’ın istikbalde yeniden dünyaya hâkim olacağının “akli ve mantıki” isbatıdır. 1. Teşhis: Bizi Durduran Altı […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

UHUVVET RİSALESİ: İSLAM BİRLİĞİNİN HARCI VE KARDEŞLİK HUKUKU

UHUVVET RİSALESİ: İSLAM BİRLİĞİNİN HARCI VE KARDEŞLİK HUKUKU Cenab-ı Hak, müminleri birbirine “Kardeş” (Hucurat, 49/10) olarak ilan etmiştir. Ancak nefis ve şeytan; kıskançlık, tarafgirlik ve menfi milliyetçilik (ırkçılık) damarlarını tahrik ederek bu kardeşliği bozmak ister. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Uhuvvet Risalesinde bu manevi hastalığı üç ana başlık altında tedavi eder. 1. Birlik Bağları: Işık Zincirlerine […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

KADER VE CÜZ-İ İRADE: İLAHİ PROGRAM VE İNSANIN HÜRRİYETİ

KADER VE CÜZ-İ İRADE: İLAHİ PROGRAM VE İNSANIN HÜRRİYETİ İnsan, vicdanen hisseder ki; elinde bir tercih yetkisi (İrade) vardır. İyiyi veya kötüyü seçebilir. Fakat aynı zamanda aklıyla görür ki; kâinatta her şey muazzam bir plan ve program (Kader) dahilinde işlemektedir. İşte bu iki hakikat (İrade ve Kader), zahiri nazarda zıt ve aykırı gibi görünse de, […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

YERYÜZÜNÜN YÜRÜYEN YILDIZLARI: SAHABE MESLEĞİ VE SIRRI

YERYÜZÜNÜN YÜRÜYEN YILDIZLARI: SAHABE MESLEĞİ VE SIRRI Sahabeler, İslam binasının temel taşlarıdır. Onlar, sadece Peygamberimizi (a.s.m.) görenler değil, O’nun davasını omuzlayan, O’nun boyasıyla boyanan ve bir “inkılab-ı azim” (büyük devrim) gerçekleştiren kahramanlardır. Risale-i Nur, Sahabelerin ulaştığı makama “Velayet-i Kübra” (En Büyük Velilik) ve “Veraset-i Nübüvvet” (Peygamberlik Varisliği) namını verir. 1. Sohbet-i Nebeviye Sırrı: İksir-i Azam […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

MUCİZAT-I AHMEDİYE: NÜBÜVVETİN PARLAYAN BURHANLARI

MUCİZAT-I AHMEDİYE: NÜBÜVVETİN PARLAYAN BURHANLARI Kâinat kitabını okuyan bir insan için, en mühim sual şudur: “Bu muazzam nizamın sahibi kimdir ve bizden ne istiyor?” İşte bu suale cevap veren, kâinatın manasını ders veren ve Yaratıcının maksatlarını bildiren “Burhan-ı Natık” (Konuşan Delil), Hz. Muhammed’dir (a.s.m.). O’nun davasının doğruluğuna en büyük şahit ise, bizzat kâinatın Yaratıcısı’nın, O’nun […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

MEYVE RİSALESİ VE DÖRDÜNCÜ MESELE: HAYATIN EN BÜYÜK DAVASI

MEYVE RİSALESİ VE DÖRDÜNCÜ MESELE: HAYATIN EN BÜYÜK DAVASI İnsan, yapısı gereği meraklıdır. Ancak bu merak duygusu, doğru yönetilmezse insanı kendi aslî vazifesinden uzaklaştırıp, hiç alakası olmayan meselelerde boğulmasına sebep olur. Dördüncü Mesele, tam da bu “odak kayması” sorununu tedavi eder. O dönemde herkes radyoların başında “Almanlar ne yaptı, İngilizler ne etti?” diye savaş haberlerini […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

ESMA-İ HÜSNA: KÂİNAT YÜZÜNDEKİ İLAHİ İMZALAR

ESMA-İ HÜSNA: KÂİNAT YÜZÜNDEKİ İLAHİ İMZALAR Bir resim, ressamını kabiliyetiyle tanıttırır. Kâinat da binbir çeşit sanatıyla, Sâni-i Zülcelal’in binbir ismini tanıttırır. Biz tabiat perdesini kaldırdığımızda, arkada işleyen bu “Esma” (İsimler) çarklarını görürüz. Otuzuncu Lem’a’da tafsilatıyla anlatılan bu isimlerden, kâinatın işleyişini en net tasvir eden üç mühim tecelliyi (Kuddüs, Adl/Hakem ve Kayyum) inceleyelim: 1. İsm-i Kuddüs: […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

TABİAT RİSALESİ: KÖR TESADÜFTEN İLAHİ SANATA

TABİAT RİSALESİ: KÖR TESADÜFTEN İLAHİ SANATA İnsan, gaflet veya yanlış inanç sebebiyle, gözünün önünde cereyan eden harika sanatları ve muntazam işleyişi; şuursuz, kör ve sağır olan sebeplere veya “Tabiat” (Doğa) denilen meçhul bir kavrama verir. Tabiat Risalesi, bu yanlış inancı üç temel “muhal” (imkânsız yol) üzerinden analiz eder ve her birinin aklen imkânsız olduğunu isbat […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025

ENE VE ZERRE: KÂİNATIN TILSIMLI İKİ ANAHTARI

ENE VE ZERRE: KÂİNATIN TILSIMLI İKİ ANAHTARI Cenab-ı Hak, kâinat hazinesini iki mühim anahtarla insana açtırmıştır. Biri, insanın kendi nefsinde (dahilî) bulunan “Ene” (Benlik); diğeri ise kâinatın maddesinde (haricî) cevelan eden “Zerre” (Atom) hakikatidir. İnsan “Ene” ile kendini ve Rabbini tanır; “Zerre” ile de kâinatın faaliyetini ve yaratılışın hikmetini okur. 1. Ene: Hazine-i İlahiye’nin Anahtarı […]

Loading

No ResponsesKasım 15th, 2025