BERCESTE VE İZAHI – 102– 1. Çarha Baş Eğme, Nefse Yüz Tutma: Baki’den Hayatın En Yüce Fazileti İktibas: Çarha baş eğme gönül hergiz dahi ac olmadan Yeğdir ölmek merd olan nâ-merde muhtâc olmadan Açıklama: Bu beyit, Osmanlı Divan Edebiyatı’nın büyük şairi Bâkî’ye aittir. Mısranın derin tasvirine bakıldığında, şairin insana en önemli hayat derslerinden birini sunduğu […]
Hak ile Bâtıl Arasındaki Ezelî Mücadele: Bâtılın Bahaneleri ve Hakikatin Cevabı “De ki: Hak geldi, bâtıl yok (zail) olup gitti. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.” (el-İsrâ, 17/81) I. Hakkın Karşısında Bâtılın Ezeli Tavrı İnsanlık tarihi, hak ile bâtılın mücadelesinin sahnesidir. Bütün peygamberler hakka davet etmiş; bâtıl zümreler ise her devirde aynı bahaneyi, farklı bir kisveyle […]
“Esâtîrü’l-Evvelîn” İftirası: Dün Müşriklerin, Bugün Tarihselcilerin Sözü “Ve dediler ki: ‘Bu, öncekilerin masallarıdır (esâtîrü’l-evvelîn), onları yazdırmış; sabah akşam kendisine okunmaktadır.’” (el-Furkân, 25/5) I. Kur’ân’a Atılan İftiranın Aslı Kur’ân-ı Kerîm, nâzil olduğu dönemde insan idrakini altüst eden, akılları hayrette bırakan bir kelâm-ı ilâhî idi. Onun fesahatine, belâgatine ve kudsiyetine mukabele edemeyen Mekke müşrikleri; mânâyı inkâr edemeyince, […]
Yapay Zekâ ve İnsan Şuuru Karşısında Kur’an’ın “Ruh” ve “İrade” Mefhumlarının Tahlili Özet Bu makale, yirmi birinci asrın en mühim teknolojik ve felsefî tartışma sahalarından biri olan yapay zekâ, bilinç ve irade mebhasini, Kur’an-ı Kerim’in insanı tarif ederken merkeze aldığı “ruh” ve “irade” mefhumları açısından tahlil etmeyi hedeflemektedir. Çalışma, yapay zekânın algoritmik ve hesaplamaya dayalı […]
Kur’an’ın Varlık Tasavvuru ve Modern Fiziğin (Kuantum Fiziği) Nazariyeleri Işığında Bir Tefekkür Özet Bu makale, Kur’an-ı Kerim’in varlığın hakikati, zaman-mekân, sebep-netice (illiyet) ve tabiatın işleyişine dair sunduğu temel prensipleri, yirminci asırda ortaya çıkan modern fiziğin, bilhassa Kuantum Mekaniği’nin getirdiği paradigmalarla mukayeseli bir tefekkür zemininde ele almayı amaçlamaktadır. Çalışma, Kuantum Dolanıklığı, Gözlemci Etkisi ve Belirsizlik İlkesi […]
Kur’an’da İnsan Psikolojisinin Derûnî Yapısı ve Modern Psikolojinin Kavramlarıyla Mukayesesi Özet Bu makale, Kur’an-ı Kerim’in, insanın derûnî yapısını tasvir etmek için kullandığı “nefs”, “kalp”, “ruh”, “akıl”, “fıtrat” ve “vicdan” gibi temel mefhumları incelemeyi hedeflemektedir. Bu mefhumlar, modern psikolojinin, bilhassa Carl Gustav Jung’un Analitik Psikolojisi, Varoluşçu ve Transpersonel (Maneviyatçı) ekollerin ortaya koyduğu “bilinç”, “benlik” (self/ego), “arketip” […]
Vahyin Nazil Olduğu (İndiği) Coğrafya Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu ve muhtevasında zikrettiği coğrafî alanlar, İslam düşüncesi ve tefsir ilimleri açısından mühim bir yer tutar. Bu mekanlar, ayetlerin hangi tarihî ve sosyal bağlantı içerisinde indiğini anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda anlatılan kıssaların geçtiği zeminleri de tasvir eder. Cevabımızı iki ana başlık altında takdim edebiliriz: * Kur’an-ı […]
“Ene”nin Kur’ânî Aslı ve İlâhî Marifet Yolundaki Vazifesi İnsana verilen “ene” (benlik), mahiyeti itibarıyla hem ilâhî marifete açılan bir kapı hem de isyan ve şirke düşüren bir tehlikedir. Onun Kur’ânî aslını, Cenâb-ı Hakk’ın insana bahşettiği hususiyette aramak gerekir. “Yaratılışını tamamlayıp onu insan olarak düzenlediğim ve içine kendi ruhumdan üflediğim zaman, ona secde ederek yerlere kapanın” […]
Yüz Yıllık Geri Kalmışlığın Asıl Sebebi: Zihniyetin Dar Kalıpları Bir milletin ilerlemesinin önündeki en büyük engel, düşman orduları değil; dar, kısır ve taassup yüklü bir zihniyettir. Bu memlekette yüz yıldır kalkınmanın, inkişafın, maddî ve manevî terakkînin önünü kesen işte bu zihniyet hüküm sürmüştür. Heykeli sanayiye; içkiyi irfana tercih eden, milletin mukadderatıyla oynamaktan hicap duymayan bir […]
Fenden Gelen Cehalet Zindanında Bir Nur: BEDİÜZZAMAN Her asrın bir vicdanı, o asrın karanlıklarına meydan okuyan bir nuru ve yolunu kaybetmiş insanlığa hakikatin pusulasını gösteren bir rehberi vardır. Onlar, zamanın ve mekânın dar kalıplarına sığmazlar; getirdikleri mesaj ve açtıkları çığır, kendilerinden sonraki nesillere de bir meşale olur. İşte Bediüzzaman Said Nursi, sadece içinde bulunduğu […]
ASRI ŞEKİLLENDİREN ŞAHSİYET: CEHALETE KARŞI FENDEN GELEN DALALETİN PANZEHİRİ Tarih sahnesi, zamanın akışını değiştiren, getirdikleri mesaj ve hizmetle sadece kendi devirlerini değil, gelecek asırları da tenvir eden müstesna şahsiyetlerin geçidine şahittir. Bu şahsiyetler, insanlığın yolunu kaybettiği, karanlıkların en kesif olduğu anlarda birer meşale gibi parlayarak hakikate giden yolu göstermişlerdir. Asr-ı Saadet’in ufkunda bir güneş gibi […]
BERCESTE VE İZAHI – 101 Makam ve Enaniyet: Güneşin Zevali ”Gırre olma kemâle kim şemsin irtifâ’ı zevâle dâ’irdir” (Es’ad) Bu mısra, insanlara önemli bir hikmeti nazara verir: Makam, mevki ve kudretin en yüksek noktasına ulaştığında dahi enaniyet ve kibirden uzak dur. Çünkü bu zirveye erişmek, aynı zamanda zevalin, yani düşüşün başlangıcıdır. Tıpkı güneşin en tepede […]
BERCESTE VE İZAHI – 100 Klasik Edebiyatın Aynasında İnsan, Hikmet ve Dünya Bağlantısı: Hayatın Derûnî Anlamı Klasik Türk ve Fars edebiyatı, insan hayatının ve varoluşunun temel meselelerini işlerken, sadece estetik bir dil kullanmakla kalmaz, aynı zamanda cihan şümul bir hikmetin de kapılarını aralar. Şairlerin kaleme aldığı her mısra, aslında ruhun en derûnî katmanlarına seslenen birer […]
BERCESTE VE İZAHI – 99 Kadîm Hikmetlerin Derûnî ve Zahiri Manzarası: Hayat ve Hakikat Bağlantısında Klasik Edebiyatın İbretleri İnsanlık tarihi boyunca hayatın en derin ve en mühim meseleleri, sanat ve edebiyatın aynasında daima birer tasvir bulmuştur. Klasik Türk Edebiyatı, özellikle de Dîvan Edebiyatı, bu derin meseleleri işlerken kullandığı semboller ve incelikli ifadelerle okuyucuya cihan şümul […]
BERCESTE VE İZAHI – 98 – 1: Mehmet Âkif Ersoy – “Şarka bakmaz garbi görmez görgüden yok…” Beyit: Şarka bakmaz garbi görmez görgüden yok vâyesi Bir utanmaz yüz yaşarmaz göz bütün sermâyesi İzah ve Açıklama: Mehmet Âkif Ersoy’un bu beyti, cahil, bencil ve görgüsüz insan tipini tasvir eder. “Şark” (Doğu) ve “Garp” (Batı) kelimeleri, farklı […]