BERCESTE VE İZAHI – 112 1: Nâbî’nin “Usandık” Redifli Gazelinden Bir Mısra İktibas ve İzahı Aslı: Ber devlet içün çerhe temennâdan usanduk Ber vasl içün ağyâre müdârâdan usanduk Günümüz Türkçesiyle İzahı: “Bir makam ve hayat bahtiyarlığı için feleğe yalvarmaktan usandık. Bir kavuşma için başkalarına yalandan yüz verip müdara etmekten usandık.” Bu mısralar, meşhur hikemî düşünce […]
Kur’an’ın Kendi Kendini Tefsiri: Ayetler Arası Bütünlüğün Temsillerle İzahı Giriş Kur’an-ı Kerim, Allah Teâlâ’nın cihanşümul ve ebedî bir hitabıdır. O, lafzı ve manasıyla bir bütün teşkil eden, ayetleri, sureleri ve hatta kelimeleri arasında fevkalade bir insicam ve tenasüp bulunan mucizevî bir kitaptır. Bu bütünlüğün en mühim isbatlarından biri, “القرآن يفسر بعضه بعضا” (Kur’an’ın bir kısmı […]
Sayısal Beşerî Bilimler Işığında Tefsir Geleneğine Bakış: Seçilmiş Müfessirlerin Yorumlarının Dijital Bir Platform Üzerinden Mukayeseli Tahlili Özet Kur’an-ı Kerim tefsir geleneği, on dört asrı aşan zengin birikimiyle İslam düşünce tarihinin en mühim hazinelerinden biridir. Taberî’den Râzî’ye, Zemahşerî’den Elmalılı’ya ve asrımızın ihtiyaçlarına cevap veren Risale-i Nur gibi eserlere kadar her bir tefsir, kendi döneminin ilmî, kelâmî […]
Kur’an Metninin Derûnî Yapısının Keşfinde Yeni Bir Ufuk: Büyük Veri Analizi ile Kavram Ağlarının Haritalanması Özet Kur’an-ı Kerim, nazil olduğu günden bu yana sayısız tefsire, şerhe ve tetkike konu olmuş, her asrın idrakine hitap eden mana katmanlarını müfessirlere açmış bir hidayet rehberidir. Geleneksel tefsir usûlleri, metnin lügavî, tarihî ve fıkhî yönlerini derinlemesine incelerken, beşerî hafızanın […]
Kur’ân-ı Kerîm’de Kelime Seçiminin Derûnî Manaları ve Bağlantılı İncelikleri: Bir Kelime Denemesi Özet Bu çalışma, Kur’ân-ı Kerîm’in lafzındaki mucizevî vechi tasvir etmeyi hedeflemektedir. Kur’ân, manalarının derinliği kadar, o manaları ifade için seçtiği kelimelerle de eşsiz bir yapıya sahiptir. Birbirine yakın manalar taşıyan kelimelerden (müteradifât) birinin, muayyen bir ayette neden özellikle tercih edildiği meselesi, tefsir ilminin […]
KÂİNATTAN ÖNCE ALLAH VARDI Amâ”nın (عمَاء) Hakikati Muhyiddin İbn Arabî bir sözünde; “Allah mahlukatı yaratmadan önce bir ‘AMA’da idi. Ama’nın ne altında hava vardı ne de üstünde (Yani, altında ve üstünde hava olmayan ama’da idi).” (bk. El-Futuhatu’l-Mekkiye, I, 148). Bunu ise Hadiste gelen bir rivayete dayandırır. şöyledir: Ashap’tan Ebu Rezîn anlatıyor: “Ben: “Ey Allah’ın Resulü! Rabbimiz, mahlukatı yaratmadan […]
RUHUN BEKASI VE NEFSİN FENASI İnsan, kâinatın küçük bir misâlidir. Kâinat nasıl ki bir “emir âlemi” (emr-i kün fe yekûn) ile bir “halk âlemi”nin birleşmesinden ibaret ise, insanın mahiyeti de ruh ile nefsin terkibinden ibarettir. Ruh, “varlık, vücûd ve Vacibü’l-Vücûd” cihetini temsil eder; nefs ise “mümkinat ve mâsivâ” cihetini… RUH: BEKAYA NAMZET BİR NUR Ruh, […]
NEFSİN TERBİYESİNE DAİR KUR’ANÎ BİR TAHLİL İnsanın yaratılışında iki zıt kutup vardır: Ruh ve nefs. Ruh, “emr âleminden” gelen nuranî bir latîfe; nefis ise “halk âleminden” gelen karanlık bir cevherdir. Ruh, Bâkî’ye yönelirken; nefis, fanî olana meyleder. Bu sebeple insan, bir terbiye ve tezkiye sahnesidir. Nefsin terbiyesi, kâinatın en derin davasıdır. NEFSİN MAHİYETİ VE İMTİHANIN […]
RUH VE NEFS ARASINDAKİ DENGE: İNSANIN İÇ ÂLEMİNDEKİ CİHAD-I EKBER İnsanın iç âleminde sessiz ama kesintisiz bir muharebe vardır. Bir tarafında Ruh – ki o, Bâkî olan Zât’tan bir nefhadır; diğer tarafında Nefs – ki o, arzın ve hevânın toprağından yoğrulmuştur. İşte bu iki kutbun arasındaki mücadeleye Kur’ân ve hikmet nazarıyla bakıldığında, karşımıza “Cihad-ı Ekber” […]
KIYAMETİN O DEHŞET ANI Kur’ân-ı Kerîm, kıyametin dehşetli kopuşunu hem tasvirî (manzaralı) hem de ikaz edici bir üslûpla anlatır. Bu tasvirler, insanın idrakine hitap eden sarsıcı, düşündürücü ve derûnî beyanlardır. 🌩️ 1. Zilzâl Sûresi (Yer sarsıntısı) “Yeryüzü şiddetle sarsıldığı zaman, ve yer, ağırlıklarını dışarı çıkardığı zaman, ve insan, ‘Ona ne oluyor?’ dediği zaman…” (Zilzâl, 99/1-3 […]
BERCESTE VE İZAHI – 111 1. Laedri’ye Ait Mısra ve İzahı İktibas: ”Devlet istersen kana’at, rahat istersen ölüm” İzah ve Açıklama: Bu mısra, insan hayatındaki iki temel arayışı, yani devlet (mutluluk, zenginlik, manevi yücelik) ve rahatı, birbirine zıt iki kavramla ilişkilendirir. Şair, gerçek mutluluğun ve zenginliğin dış şeylerde değil, kanaatte yattığını tasvir eder. Kanaat, elindekine […]
BERCESTE VE İZAHI – 110 Aziz – “Ehl-i İrfân Söylemez Her Hâlini” İktibas: Ehl-i irfân söylemez her hâlini Hâl olur izhârı var ihfası var İzah ve Açıklama: Aziz, bu iki mısralık beyitinde, hakiki irfan sahiplerinin, yani manevi bilgeliğe erişmiş kişilerin yapısını tasvir eder. “Ehl-i irfân söylemez her hâlini” diyerek, irfan sahibi olan ariflerin, içine doğan […]
BERCESTE VE İZAHI – 109 Âyine ve Hakk’ın Tecellisi: Lâedri’ye ait Beyit Beyit: Âyine der bu âlem her şı Hak ile ka’im Mir’ât-ı Muhammed’den dâim Allâh görünür Bu beyit, cihan şümul bir hakikati dile getirir. Beyitte “âyine” kelimesi, kâinatın bir ayna olduğunu tasvir eder. Bu ayna, her şeyin Hak ile kâim olduğunu, yani Hak Teâlâ’nın […]
BERCESTE VE İZAHI – 108 1. Hâzık’tan Bir Beyit: Hırs ve Kanaatsizlik Yanılması İktibas: İlâc ancak gûrişne-çeşm müşt-i hâk-i lahdîdir Halâs olmaz hezârân gence mâlik olsa zilletden İzah ve Açıklama: Bu mısralar, meşhur şair Hâzık’a aittir ve enaniyet, hırs ve kanaatsizlik konusundaki derin bir hakikati tasvir eder. Gözü doymayan, her şeye malik olmak isteyen bir […]