Şeytan ve Siyaset: Üfleyen Avrupa, Oynayan Doğu “Dedim: اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَ السِّيَاسَةِ Evet İstanbul siyaseti İspanyol gibi …. bir hastalıktır. Fikri hezeyanlaştırır. Biz müteharrik-i bizzât değiliz. Bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O tenvim ile telkin eder. Biz kendimizden hayal edip, esammane tahribimizde eser-i telkini icra ederiz. Mademki menba’ Avrupa’dadır. Gelen […]
İns Suretindeki Şeytanlar ve Siyasetin Sinsi Hatları ” اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ Herbir zamanın insî bir şeytanı vardır. Şimdi beşerde insan suretinde şeytanın vekili olan ruh-u gaddar, fitnekârane siyasetiyle cihanın her tarafına kundak sokan el-hannas, altı hutuvatıyla âlem-i İslâmı ifsad için: İnsanlarda ve insan cemaatlerindeki habis menba’ları ve tabiatlarındaki […]
Ateşe Sokan Ameller: Unutulan Hakikatler Kur’an’ın nazil olduğu ilk yıllarda indirilen sûrelerden biri olan Müddessir Suresi, insanoğlunun en temel zaaflarını ve ahiret hesabına dair gafletini çarpıcı ifadelerle gözler önüne serer. 42 ila 47. ayetler, cehenneme girecek olan kimselerin kendi dilleriyle verdikleri itirafları taşır. Bu ayetlerde sadece cehennem tehdidi değil, aynı zamanda bu akıbetin dünya hayatındaki […]
KİLİT AÇILDI – DÜĞÜM ÇÖZÜLDÜ: Yeniden Dirilişin Şafağı Tarihin kadim dehlizlerinde yankılanan bir ses, Anadolu topraklarında bir kez daha yankı buluyor: “KİLİT AÇILDI – DÜĞÜM ÇÖZÜLDÜ.” Bu sözler, sadece kuru bir siyasi açıklama değil; bin yıllık kardeşliğin, acıların ve umutların yoğrulduğu bu coğrafyanın derinliklerinden yükselen bir feryat, bir davettir. Kadim ruhun, Malazgirt’ten Kudüs’e, İstiklal Harbi’nden […]
Adaletin Kıyameti: İlâhî Mizan Unutulursa Ne Olur? “Had ve ceza, emr-i İlahî ve adalet-i Rabbâniye namına icra edildiği vakit; hem ruh, hem akıl, hem vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki latifeleri müteessir ve alâkadar olurlar. …Eğer beşer çabuk aklını başına alıp adalet-i İlahiye namına ve hakâik-i İslâmiye dairesinde mahkemeler açmazsa, maddî, manevî kıyametler başlarına kopacak, anarşistlere, ye’cüc […]
Silahların Sessizliği, Vicdanların Yankısı: Leyla Zana’nın Gözyaşı, İkrime’nin İmanı ve Yeni Bir Dil Arayışı Giriş: Sönmeye Yüz Tutmuş Bir Ateşin Ardındaki Hikmet Tarihler 2025’i gösterdiğinde, bir miladın sessiz işaret fişeği PKK’nın silah bıraktığı Casene Mağarası bölgesinden yükseldi. Terör örgütü PKK’nın onlarca yıllık kan ve gözyaşıyla şekillenen yolculuğunda, sembolik de olsa “silahların yakılması” gibi çarpıcı […]
Silahın Susturulması: Bir Asrın Yorgunluğu ve Milletin Direnişi “Ve hak geldi, bâtıl zail oldu. Zira bâtıl yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ, 81) Tarihin en derin yaralarından biri olan terör, bugün bir milat yaşıyor. Sadece bir örgütün değil; arkasındaki karanlık akılların, küresel vesayet odaklarının ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen haçlı zihniyetinin de perdesi aralanıyor. PKK terör örgütü, 50 […]
Bin Bir İsm-i İlâhî: Kâinatı Tenvir Eden Kudret Güneşleri “Bin bir ism-i İlahînin, kâinata müteveccih olan o esmadan her biri bir âlemi ve o âlem içindeki âlemleri tenvir eder bir güneş hükmünde ve sırr-ı ehadiyet cihetiyle, her bir ismin cilvesi içinde sair isimlerin cilveleri dahi bir derece görünüyordu. ” Sikke-i Tasdiki Gaybî Her sanatkâr, sanatında […]
Kâinatın Satırlarında Yazılı İlâhî Mektuplar ” تَاَمَّلْ سُطُورَ الْكَٓائِنَاتِ فَاِنَّهَا ٭ مِنَ اْلَمََلاِ الْاَعْلٰى اِلَيْكَ رَسَٓائِلُ Yani: “Sahife-i âlemin eb’ad-ı vâsiasında Nakkaş-ı Ezelî’nin yazdığı silsile-i hâdisatın satırlarına hikmet nazarıyla bak ve fikr-i hakikatle sarıl. Tâ ki mele-i a’lâdan uzanan şu selasil-i resail, seni a’lâyı illiyyîn-i tevhide çıkarsın.” Âsâr-ı Bediiye İnsan, çoğu zaman kendini dar […]
Gonca Gibi Âlemler ve Gönle Açılan Nur Kapısı “Üveys-i Karanî’nin اِلٰهٖى اَنْتَ رَبّٖى وَ اَنَا الْعَبْدُ وَ اَنْتَ الْخَالِقُ وَ اَنَا الْمَخْلُوقُ وَ اَنْتَ الرَّزَّاقُ وَ اَنَا الْمَرْزُوقُ … الخ münâcat-ı meşhuresi nevinden, bütün mevcudat-ı zevi’l-hayat, Cenab-ı Hakk’a karşı aynı münâcatı ettiklerini ve on sekiz bin âlemin her birinin ışığı, birer ism-i […]
Tevhid Merdiveni: Vahdetü’l-Vücud’un Zevkî Derinliği “SUAL: VAHDETÜ’L-VÜCUDU NASIL GÖRÜYORSUN? Elcevap: Tevhidde istiğraktır. Ve nazara sığışmayan bir tevhid-i zevkîdir. Esasen tevhid-i rububiyet ve tevhid-i ulûhiyetten sonra tevhidde zevken şiddet-i istiğrak, vahdet-i kudret, yani; لَا مُؤَثِّرَ فِى الْكَوْنِ اِلَّا اللّٰهُ sonra vahdet-i idare, sonra vahdetü’ş-şühud, sonra vahdetü’l-vücud, sonra yalnız bir vücûdu, sonra yalnız bir mevcudu görünceye […]
Zamanın Kalbinde Bir Hakikat: İman, Hayat ve Şeriatın Tecdid Dönemleri “Âlem-i insaniyette ve İslâmiyette üç muazzam mesele olan, îmân ve şerîat ve hayattır. İçlerinde en muazzamı îmân hakîkatleri olduğundan…” “Evet, bu zamanda hem imân ve din, hem hayat-ı içtimâî ve şerîat, hem hukuk-u âmme ve siyâset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli bir müceddid ister. Fakat en […]
İRAN’DA SÜNNİLERİN DURUMU: TARİHÎ, SİYASÎ VE İLMÎ BİR TAHLİL “Hakkı üstün tutan bir millet, adaletle yükselir; mezhebi üstün tutan bir devlet, ayrılıkla çürür.” Giriş: Mezhepler Arasında Bir Coğrafya İran, coğrafî olarak İslam medeniyetinin kalbinde yer alırken, mezhebi yapısıyla da İslam dünyasının dikkat çeken merkezlerinden biridir. Şiîliğin devlet mezhebi olarak kabul edildiği bu ülkede, milyonlarca Sünni […]
GAZZE: ZULMÜN AYNASINDA İNSANLIK “Bir milletin yaşama hakkı, bombalara değil, vicdanlara emanet edilmelidir.” Giriş: Gözümüzün Önünde Bir Soykırım yüzyılın en kanlı dosyalarından biri, Gazze adını taşıyor. Sözde uygarlığın zirvesine ulaşmış bir çağda, insanların canlı canlı yakıldığı, yardım beklerken vurulduğu, çocukların un ve ekmek için sıraya girerken öldürüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Sözde insan hakları savunucularının sustuğu, […]
İnsanın En Büyük Meselesi: İman ve Kudret Aynası Olarak Varlık Hayatımızın her anında karşılaştığımız sayısız hadise ve içinde bulunduğumuz dünya, bize daimi bir ibret ve düşünce kaynağı sunar. dahili ve harici gözlemlerimiz, her bir zerrenin ve her bir olayın ardında yatan muazzam bir kudretin, ilmin ve iradenin varlığını fısıldar. İnsanın cüz’i ilmi, iradesi, görmesi (basar) […]