Kabirde Bir Medrese: Talebe-i Ulûmun Berzah Mükâfatı “Eski talebeliğim zamanında mevsuk zatlardan, onlar da mühim imamlardan naklederek işittim ki: “Ciddi, müştak, hâlis talebe-i ulûm, tahsilde iken vefat ettikleri zaman, berzahta aynı tahsil misali ve bir medrese-i maneviyede bulunuyor gibi o âleme muvafık bir vaziyet ihsan ediliyor.” diye o zaman talebe-i ulûm içinde çok defa medar-ı […]
Kabirde Bir Medrese: Talebe-i Ulûmun Berzah Mükâfatı “Eski talebeliğim zamanında mevsuk zatlardan, onlar da mühim imamlardan naklederek işittim ki: “Ciddi, müştak, hâlis talebe-i ulûm, tahsilde iken vefat ettikleri zaman, berzahta aynı tahsil misali ve bir medrese-i maneviyede bulunuyor gibi o âleme muvafık bir vaziyet ihsan ediliyor.” diye o zaman talebe-i ulûm içinde çok defa medar-ı […]
Nurla Mukabele, Topuzla Değil “O vaiz ve âlim zata benim tarafımdan selâm söyleyiniz. Benim şahsıma olan tenkidini, itirazını başım üstüne kabul ediyorum. Sizler de o zatı ve onun gibileri münakaşa ve münazaraya sevk etmeyiniz. Hattâ tecavüz edilse de beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem imanı var, o noktada kardeşimizdir. Bize düşmanlık da […]
Nurla Mukabele, Topuzla Değil “O vaiz ve âlim zata benim tarafımdan selâm söyleyiniz. Benim şahsıma olan tenkidini, itirazını başım üstüne kabul ediyorum. Sizler de o zatı ve onun gibileri münakaşa ve münazaraya sevk etmeyiniz. Hattâ tecavüz edilse de beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem imanı var, o noktada kardeşimizdir. Bize düşmanlık da […]
Toplumu Ayakta Tutan Beş Direk “Bu millet ve vatan, hayat-ı içtimaiyesi ve siyasiyesi anarşilikten kurtulmak ve büyük tehlikelerden halâs olmak için beş esas lâzım ve zarurîdir: Birincisi: Merhamet. İkincisi: Hürmet. Üçüncüsü: Emniyet. Dördüncüsü: Haram ve helâli bilip haramdan çekilmek. Beşincisi: Serseriliği bırakıp itaat etmektir. ” Kastamonu Lâhikası 🏛️ Bir Milletin […]
İttifakın Gücü, İhtilafın Felaketi “Sakın, dikkat ediniz! İhtilaf-ı meşrebinizden ve zayıf damarlarınızdan ve derd-i maişet zaruretinizden ehl-i dalalet istifade edip birbirinizi tenkit ettirmeye meydan vermeyiniz. Meşveret-i şer’iye ile reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz. İhlas Risalesi’nin düsturlarını her vakit göz önünüzde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilaf, bu vakitte Risale-i Nur’a büyük bir zarar verebilir. ” Kastamonu Lâhikası […]
Tatlı Açlık ve Acı Neticeler: Harplerin ve Musibetlerin Hikmet Boyutu “Evet âlem-i İslâm’ın, bu asrın en büyük hasareti olan bu dehşetli İkinci Harb-i Umumî’den kurtulmasının sebebi: Kur’an’dan gelen iman ve a’mal-i saliha olduğu gibi; fakirlere gelen acı açlık ve kahtın sebebi dahi orucun tatlı açlığını çekmedikleri ve zenginlere gelen hasaret ve zayiatın sebebi de zekât […]
Zaruret ve İman Arasında Sarsılan Vicdanlar “Evet, her tarafta bu derd-i maişet herkesi sarsıyor. Ehl-i dalalet bundan istifade eder. Ehl-i diyanet de kendini mazur bilir “Zarurettir, ne yapalım?” der. Demek ki Risale-i Nur şakirdleri bu açlık ve zaruret musibetine karşı, yine Nur’la mukabele etmeli. Her şakirdin vazifesi, yalnız kendi imanını kurtarmak değil belki başkasının imanlarını […]
Taşlanan Ağaçlar: Gerçek Âlimlerin Tanıklığında Bediüzzaman ve Risale-i Nur “İstanbul ulemasının en büyüğü ve en müdakkiki ve çok zaman Müfti’l-Enam olan eski fetva emini, meşhur Ali Rıza Efendi; Birinci Şuâ İşarat-ı Kur’aniye ve Âyetü’l-Kübra gibi risaleleri gördükten sonra, Risale-i Nur’un mühim bir talebesi olan Hâfız Emin’e demiş ki: “Bediüzzaman, şu zamanda din-i İslâm’a en […]
Zamanın Müceddidi Kimdir? Asrın Tecdid İhtiyacı ve Risale-i Nur’un Misyonu “Senin müceddid hakkındaki mektubunu hayretle okuduk ve Üstadımıza da söyledik. Üstadımız diyor ki: Evet, bu zaman hem iman ve din için hem hayat-ı içtimaiye ve şeriat için hem hukuk-u âmme ve siyaset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli birer müceddid ister. Fakat en ehemmiyetlisi, hakaik-i imaniyeyi […]
Gençlik Bir Rüzgar, Pişmanlık Bir Fırtına: Gidenin Ardından Ağlayanlar “Hem nev-i insanın ekseriyetini teşkil eden ihtiyarlardan ve hastalardan sorunuz. Elbette ekseriyet-i mutlaka ile esefler, hasretler ile “Eyvah gençliğimizi bâd-i heva, belki zararlı zayi ettik. Sakın bizim gibi yapmayınız!” diyecekler. Çünkü beş on senelik gençliğin gayr-ı meşru zevki için dünyada çok seneler gam ve keder […]
Gençlik Nimet mi, Tuzak mı? “Gençlik gidecek. Sefahette gitmiş ise hem dünyada hem âhirette, binler bela ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle sû-i istimal ile israfat ile gelen evhamlı hastalıkla hastahanelere veya taşkınlıklarıyla hapishanelere veya sefalethanelere veya manevî elemlerden gelen sıkıntılarla meyhanelere düşeceklerini anlamak isterseniz; hastahanelerden ve hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette […]
Gerçek Lezzet Nerede? – Hayatın Tadını İmanla Bulmak Kastamonu Lâhikası’nın Hikmetli Düsturundan Hayata Dair Derin Bir Tefekkür “Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz hayatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz. ” Kastamonu Lâhikası Giriş: İnsan, yaratılışı gereği zevk arar, huzur peşindedir. Her bir adımında saadeti, her bir tercihte rahatlığı gözetir. Fakat ne gariptir […]
Zehirli Balın Ardındaki Hakikat – İman Olmazsa Hayat Neden Azaba Dönüşür? Kastamonu Lâhikası Ekseninde Hayatın Hakiki Lezzeti ve Akıl İmtihanı “Hayat ise eğer iman olmazsa veyahut isyan ile o iman tesir etmezse; hayat, zâhirî ve kısa bir zevk ve lezzetle beraber, binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler, hüzünler, kederler verir. Çünkü insanda akıl […]
Gençlik, Ebedî Bir Yatırımdır – Nimetin Şükrü ve Sorumluluğu Üzerine Derin Bir Düşünce Kastamonu Lâhikası Işığında Gençliğin Kıymeti ve Akıbeti “Bir gün yanıma parlak birkaç genç geldiler. Hayat ve gençlik ve hevesat cihetinden gelen tehlikelerden sakınmak için tesirli bir ihtar almak istediler. Ben de eskiden Risale-i Nur’dan meded isteyen gençlere dediğim gibi onlara dedim ki: […]