Ağaçla Başlayan İmtihan: Cennet ve Dünya Arasında Bir Yangın İnsanlık tarihinin ilk sayfası bir ağaçla başladı. Kur’ân’ın beyanına göre Hz. Âdem ve Hz. Havvâ, Cenâb-ı Hakk’ın “şu ağaca yaklaşmayın” emrine muhalefet ettiklerinde, cennetten dünyaya gönderildiler. Bu yasak, sadece bir meyveden uzak durmak değil, aynı zamanda Allah’ın iradesine teslim olma sınavıydı. Ne gariptir ki, insanın dünyadaki […]
Ebedî Hayatın Gölgesinde Fâniliğin Isırıkları “Evet, hadsiz hayat-ı uhreviyeye nisbeten muvakkat ve fâni, kısacık hayat-ı dünyeviyenin zararları, sineklerin ısırması gibidir. Hayat-ı ebediyenin zararları, ona nisbeten yılanların ısırmasıdır.” Kastamonu Lâhikası İnsan, yaratılışı gereği hem dünya ile hem de ahiret ile irtibatlı bir varlıktır. Fakat çoğu zaman, göz önünde olan dünya hayatı, kalbi ve aklı meşgul eder; […]
Sadık Rüyalar ve Kaderin Şeffaf Aynası “Rüya-yı sadıka, kader-i İlahînin her şeyi ihata ettiğine bir hüccet-i kātıa hükmünde. Üstadımız binler tecrübe ile gördüğü gibi aynen bu vakıa dahi bizlere şuhud derecesinde kat’î ispat etti ki hâdisat, vücuda gelmeden evvel mukadderdir, malûmdur, muayyendir. Kader-i İlahînin mizanıyla geliyor diye bu rükn-ü imanîye bize gayet latîf ve kat’î […]
Büyük Kazanç Büyük Sadakat İster: Risale-i Nur’un Talebe Ahlakı “Risale-i Nur kendi sadık ve sebatkâr şakirdlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil fiyat olarak, o şakirdlerden tam ve hâlis bir sadakat ve daimî ve sarsılmaz bir sebat ister. Evet, Risale-i Nur on beş senede kazanılan kuvvetli iman-ı tahkikîyi, on […]
Musibet Zamanında Akıl, Şuur ve Merhamet İmtihanı “Evet, şimdi küre-i arzda herkes ya kalben ya ruhen ya aklen ya bedenen gelen musibetten hissedardır, azap çekiyor, perişandır. Bilhassa ehl-i dalalet ve ehl-i gaflet, rahmet-i umumiye-i İlahiyeden ve hikmet-i tamme-i Sübhaniyeden habersiz olduğundan, nev-i beşere rikkat-i cinsiye, alâkadarlık cihetiyle kendi eleminden başka nev-i beşerin şimdiki elîm ve […]
Musibet, Şehadet ve Mazlumluk: İslam Hukukunda Semavi Felaketlerin Hikmeti “Şiddet-i şefkat ve rikkatten, bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber manevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçarelere gelen felaketler, helâketler, sefaletler, açlıklar şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki o musibet […]
Nurdan Uzak Kalanın Gözü, Zifiri Karanlıkta Kalır “Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın bela ve vebasından ve zulüm ve zulmetinden en mücerreb bir kurtarıcı, Risale-i Nur’un mizanları ve muvazeneleriyle, neşrettiği nur olduğunu kırk bin şahit vardır. Demek Risale-i Nur’un dairesine yakın bulunanlar, içine girmezse tehlike ihtimali kavîdir. Evet يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ […]
Uhrevî Amellerle Dünyayı Kazanmak: Gizli Bir İhlâs İmtihanı “Ben gördüm ki ehl-i diyanet belki de ehl-i takva bir kısım zatlar, bizimle gayet ciddi alâkadarlık peyda ettiler. O bir iki zatta gördüm ki diyaneti ister ve yapmasını sever tâ ki hayat-ı dünyeviyesinde muvaffak olabilsin, işi rast gelsin. Hattâ tarîkatı keşif ve keramet için ister. Demek, âhiret […]
Hayatı Ağırlaştıran Asır: Dünyayı Cehenneme Çeviren Aldanış “Bu acib asrın hayat-ı dünyeviyeyi ağırlaştırması ve yaşamak şeraitini ağırlatması ve çok etmesi ve hâcat-ı gayr-ı zaruriyeyi, görenekle tiryaki ve müptela etmekle hâcat-ı zaruriye derecesine getirmesiyle, hayatı ve yaşamayı, herkesin her vakitte en büyük maksat ve gayesi yapmıştır. Onunla hayat-ı diniye ve ebediye ve uhreviyeye karşı ya set […]
Bin Dil ile Yapılan Dua: İştirak-i A’mal ve Kardeşlikte Ebedî Kazanç “Risale-i Nur’un hakiki ve sadık şakirdlerinin mabeynlerindeki düstur-u esasiye olan iştirak-i a’mal-i uhreviye kanunuyla ve samimi ve hâlis tesanüd sırrıyla her bir hâlis, hakiki şakird bir dil ile değil belki kardeşleri adedince diller ile ibadet edip istiğfar ederek bin taraftan hücum eden günahlara, binler […]
Önceliğin İman Olduğu Bir Dünyada: Sıralamayı Bozmak Hakkı Bozar “Hem üç mesele var: Biri hayat, biri şeriat, biri imandır. Hakikat noktasında en mühimmi ve en a’zamı, iman meselesidir. Fakat şimdiki umumun nazarında ve hal-i âlem ilcaatında en mühim mesele, hayat ve şeriat göründüğünden o zat şimdi olsa da üç meseleyi birden umum rûy-i zeminde vaziyetlerini […]
Zulüm Üzerine Kurulu Bir Medeniyet: ABD, İsrail ve Kanla Beslenen Sessizlik Tarihin en karanlık sayfaları, sadece zalimlerin cinayetleriyle değil; mazlumların çığlıklarına kulaklarını tıkayanların sessizliğiyle yazılmıştır. Bugün Gazze’de, Filistin’de, Lübnan’da, bir devlet değil; bir vahşet makinesi işlemektedir. Ve bu makineyi yağlayan ellerin en başında ABD ve onun kanatları altında büyüttüğü İsrail vardır. Avrupa Birliği’nin eski güvenlik […]
Medeniyetin İmtihanı: Dün, Bugün ve Gelecek İnsanoğlunun varoluşundan bu yana süregelen bir arayışı vardır: daha iyi, daha gelişmiş, daha “medeni” bir yaşam. Ancak medeniyetin tanımı, her devirde ve her kültürde farklı şekillerde yorumlanmıştır. Kimi zaman maddi refah, kimi zaman bilimsel ilerleme, kimi zaman da ahlaki erdemler medeniyetin mihenk taşı sayılmıştır. Günümüzde ise bu tanım, derin […]
Manevî Atom Bombası: Risale-i Nur’un Kalbe Yerleşen Kudreti “Risale-i Nur, Kur’an-ı Hakîm’in bir mu’cize-i maneviyesi ve bu zamanın dinsizliğine karşı manevî atom bombası olarak solculuk cereyanlarının maneviyat-ı kalbiyeyi tahribine mukabil, maneviyat-ı kalbiyeyi tamir edip ferden ferdâ iman-ı tahkikîden gelen muazzam bir kuvvet ve kudrete istinadı, okuyucuların kalplerine kazandırıyor. Ve bu vazifeyi de yine mukaddes Kur’an’ımızın […]