Şahsiyetçilikten Şahs-ı Manevîye “Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur. Maddî ve ferdî ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı.” Kastamonu Lâhikası Şahsiyetçilikten Şahs-ı Manevîye: Bu Zamanın Ruhu ve Cemaatin Hikmeti Kastamonu Lâhikası’nın Işığında Ferdiyetin Sınırı, Cemaatin Gücü Giriş: Her çağın bir dili, bir ruhu, bir karakteri vardır. Ferdiyetin ön planda olduğu […]
Görsel Kargaşanın İçinde Kaybolmak “Evet, bu zamanda merak ile radyo vasıtasıyla, ciddi alâkadarane küre-i arzdaki boğuşmalara merak edip bakanlar, dikkat edenler, maddî ve manevî pek çok zararları vardır. Ya aklını dağıtır manevî bir divane olur, ya kalbini dağıtır manevî bir dinsiz olur, ya fikrini dağıtır manevî bir ecnebi olur. ” Kastamonu Lâhikası Görsel Kargaşanın İçinde […]
Kur’an’ın Hıfzı mı, Risale-i Nur’un Hizmeti mi? – Tercih Değil, Tevhid Meselesi “Bu defa mektubunuzda “Hıfz-ı Kur’an’a çalışmak ve Risale-i Nur’u yazmak, bu zamanda hangisi takdim edilse daha iyidir?” diye sualinizin cevabı bedihîdir. Çünkü bu kâinatta ve her asırda en büyük makam Kur’an’ındır. Ve her harfinde, ondan tâ binler sevap bulunan Kur’an’ın hıfzı ve kıraatı, […]
Şefkatin Sınırı, Rahmetin Dengesi “Şefkat-i insaniye, merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduğun- dan elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmeten li’l-âlemîn Zat’ın (asm) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir; belki dalalete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sekam-ı kalbîdir. Mesela, kâfir ve münafıkların cehennemde […]
Şefkatin Sınırı, Rahmetin Dengesi “Şefkat-i insaniye, merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduğun- dan elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmeten li’l-âlemîn Zat’ın (asm) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir; belki dalalete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sekam-ı kalbîdir. Mesela, kâfir ve münafıkların cehennemde […]
Şehadet, Mazlumiyet ve İlâhî Adalet “Bir zaman, Eski Harb-i Umumî’de, düşmanların ehl-i İslâm’a ve bilhassa çoluk ve çocuklara ettikleri katl ve zulümlerinden pek çok müteellim oluyordum. Fıtratımda şefkat ve rikkat ziyade olduğundan tahammülüm haricinde azap çekerdim. Birden kalbime geldi ki: O maktûl masumlar şehit olup veli olurlar; fâni hayatları, bâki bir hayata tebdil ediliyor […]
Risale-i Nur: Tahkikî İmanın Kestirme Yolu Zamana ve Zihne Hitap Eden Bir Kur’ân Tefsiri “Risale-i Nur, hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur’dadır. Evet, on beş sene yerine, on beş haftada […]
Zulüm Adına “Adalet”: Bir Medeniyetin Maskesi Düşerken Risale-i Nur’un Işığında İngiliz İstibdadı ve Hürriyet Maskesi “Evet, zaman gösterdi ki hürriyet-perver namını alan bir devletin, o istikbalde gelen istibdadın bir numunesi olarak üç yüz müstebit memurlarıyla, üç yüz milyon Hindistan’ı üç yüz seneden beri üç yüz adam gibi kolay bağlayıp deprenmeyecek derecede istibdat altına alarak, eşedd-i […]
Küfrün Zulmü, Şefkatin Sınırı ve İlâhî Adalet: “Risale-i Nur’da kat’iyetle ispat edilmiş ki küfür ve dalalet, kâinata büyük bir tahkir ve mevcudata bir zulm-ü azîmdir ve rahmetin ref’ine ve âfatın nüzulüne vesiledir. Hattâ deniz dibinde balıklar, canilerden şekva ederler ki “İstirahatimizin selbine sebep oldular.” diye rivayet-i sahiha vardır. O halde kâfirin azap çekmesine acıyıp şefkat […]
Küfrün Zulmü, Şefkatin Sınırı ve İlâhî Adalet “Risale-i Nur’da kat’iyetle ispat edilmiş ki küfür ve dalalet, kâinata büyük bir tahkir ve mevcudata bir zulm-ü azîmdir ve rahmetin ref’ine ve âfatın nüzulüne vesiledir. Hattâ deniz dibinde balıklar, canilerden şekva ederler ki “İstirahatimizin selbine sebep oldular.” diye rivayet-i sahiha vardır. O halde kâfirin azap çekmesine acıyıp şefkat […]
Küfrün Zulmü, Şefkatin Sınırı ve İlâhî Adalet: “Risale-i Nur’da kat’iyetle ispat edilmiş ki küfür ve dalalet, kâinata büyük bir tahkir ve mevcudata bir zulm-ü azîmdir ve rahmetin ref’ine ve âfatın nüzulüne vesiledir. Hattâ deniz dibinde balıklar, canilerden şekva ederler ki “İstirahatimizin selbine sebep oldular.” diye rivayet-i sahiha vardır. O halde kâfirin azap çekmesine acıyıp şefkat […]
Sessiz Mezarlıklar ve Sağır Vicdanlar: Gazze’den Ankara’ya Bir Feryat > “Zulüm ile abad olanın, ahiri berbad olur.” — Hikmet-i kadime Gazze’de sonu gelmeyen bir gece yaşanıyor. Bir değil, binlerce kez toprağa düşmüş çocukların feryadı var orada. Bombardıman altında kalan bebek cesetleri, yok edilmiş hastaneler, yerle bir olmuş okullar… Bir baba çıkıyor karşımıza: “Bir çantayla yardım […]
İman Nöbeti: Asrın İnkâr Karanlığına Karşı Risale-i Nur’un Lüzumu “Asrımızda kâinat fenleri ve maddî ilimler revaçta olup yeni yetişen nesiller bu ilim ve fenleri okudukları hem tabiiyyun ve maddiyyunun din ve maneviyat aleyhindeki neşriyatı hem küfr-ü mutlak cereyanı ki hiçbir din ve maneviyatı tanımayan ve Allah’a iman hakikatine karşı muaraza ederek dinsizliği neşreden, İslâmî fikri […]
“Bismillah”: Kudret-i Ezeliyeye Açılan Kapı ” اِسْمِ : Cenab-ı Hakk’ın zatî isimleri olduğu gibi fiilî isimleri de vardır. Bu fiilî isimlerin, Gaffar ve Rezzak, Muhyî ve Mümît gibi pek çok nevileri vardır. Sual: Bu fiilî isimlerinin kesretle tenevvüü neden meydana geliyor? Cevap: Kudret-i ezeliyenin kâinattaki mevcudatın nevilerine, fertlerine olan nisbet ve taallukundan husule […]
Tesettürü Yasaklamak, Aklı ve Vicdanı Susturmaktır İnsanlık tarihi boyunca iffet, haya ve mahremiyet duygusu; toplumların ahlaki istikametini belirleyen temel değerlerden biri olmuştur. Bu değerlerin taşıyıcısı ve sembolü ise daima tesettür olmuştur. Ne zaman ki bu değerler yıkıma uğramış, tesettür hor görülmüş, hayasızlık teşvik edilmiş; orada aile dağılmış, toplum çürümüş, nesil ifsat olmuştur. Bugün Kazakistan’da yaşanan […]