DOKU UYUŞMAZLIĞI: CHP’NİN MİLLETLE İMTİHANI Her milletin bir ruhu, bir kalbi, bir tarihi ve o tarihe sinmiş derin bir hafızası vardır. Türkiye halkının ruhunu şekillendiren temel unsurlar, İslam inancı, Kur’an ahlakı, ezan sedası, asırlardır süregelen bir medeniyet tasavvuru ve bu tasavvurun taşıyıcısı olan tarihi şahsiyetlerdir. İşte bu milletin özü, cevheri, ayarı budur. Bu ayara aykırı […]
Mutlak Sâlihât: Zaman, Zemin ve Zekâya Göre Değişen Faziletler “ اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ Yalnız ıtlakın nüktesini beyan eder.} Kur’ân “sâlihât”ı mutlak, mübhem bırakıyor. Çünkü ahlâk ve faziletler, hüsn ve hayr, çoğu nisbîdirler. Nev’den nev’e geçtikçe değişir. Sınıftan sınıfa nâzil oldukça ayrılır. Mahalden mahalle tebdil-i mekân ettikçe başkalaşır. Cihet muhtelif olsa, muhtelif […]
Günahın Cezası Gizli Bir Ateştir: Âkıbet, Hadsî Delildir ” وَ اِنَّ الْفُجَّارَ لَفٖى جَحٖيمٍ Âkıbet, ikaba delildir; hadsen onu gösteriyor. Mâsiyetin ekseriyâ dünyada olan âkıbeti, bir emare-i hadsiyedir ki, cezasında bir ikab vardır. Çünkü herkes hususî bir tecrübe ile hadsen görüyor ki; hiçbir münâsebet-i tabiiye olmadığı halde, mâsiyet bir netice-i seyyieye müncer olur. Bu […]
İki Yüzlü Âyine: Mülk ve Melekût Arasındaki İlâhî Hakikat “Kâinatın iki ciheti var, âyinenin iki vechi gibi. Biri mülk, biri melekûtiyet. Mülk ciheti ezdadın cevelangâhıdır. Hüsün-kubuh, hayır-şer, sağîr-kebir gibi umûrun mahall-i tevarüdüdür. Onun için vesait ve esbab vaz’edilmiş, ta dest-i kudret zâhiren umûr-u hasise ile mübaşir olmasın. Azamet, izzet öyle ister. Hakikî te’sir verilmemiş, vahdet […]
İki Yüzlü Âyine: Mülk ve Melekût Arasındaki İlâhî Hakikat “Kâinatın iki ciheti var, âyinenin iki vechi gibi. Biri mülk, biri melekûtiyet. Mülk ciheti ezdadın cevelangâhıdır. Hüsün-kubuh, hayır-şer, sağîr-kebir gibi umûrun mahall-i tevarüdüdür. Onun için vesait ve esbab vaz’edilmiş, ta dest-i kudret zâhiren umûr-u hasise ile mübaşir olmasın. Azamet, izzet öyle ister. Hakikî te’sir verilmemiş, vahdet […]
Varlığın Kıblesi: Kemâle Olan Aşk ve Çekiliş “Her şeyin bir nokta-i kemâli ve o noktaya bir meyli var. Muzaaf meyil, ihtiyaç; muzaaf ihtiyaç, aşk; muzaaf aşk, incizabdır. Mahiyât-ı mümkünatın mutlak kemâli, mutlak vücuddur. Hususî kemâli, istidadatını bilfiile çıkaran has vücuddur. ” Sünuhat Tüluhat İşârat İnsanlığın en temel sorularından biri şudur: “Her şey neden var?”, “Niçin […]
İstikbal İslâm’ındır: Ümitsizliğe Kurşun Gibi Bir Cümle Zaman zaman karanlıklar kalınlaşır, yollar daralır, sesler kısılır. Zulüm kuvvet kazanır, hakikatin sesi boğulmuş gibi görünür. Böyle anlarda insanlar ümitsizliğe düşmeye meyyaldir. Fakat bu ümitsizlik, aslında hakikatin değil; hakikate sırt çevirenlerin halidir. Bediüzzaman Said Nursî’nin yürekleri tutuşturan şu cümlesi, tarihin karanlık dönemlerine güneş gibi doğar: > “Evet ümitvar […]
PRODÜKSİYON DOSYASI: “Barla: Sürgünde Diriliş” 🎞️ 1. Video Başlığı Önerisi: “Barla: Sürgünde Diriliş – Bediüzzaman’ın Yalnızlıktan Cihana Açılan Davası” 📜 2. Seslendirme Metni / Anlatım Senaryosu (Yaklaşık 5 dakika) > (Girişte hafif ney eşliğinde koyu bulutlar, dağ manzaraları eşliğinde konuşma başlar) [GİRİŞ – TEMA: YALNIZLIK VE TAKİP] > 1926 yılı… Cumhuriyet yeni kurulmuş, inkılaplar hızla […]
Musibet mi, Mükâfat mı? İlahi Adaletin Sessiz Cümleleri “Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddimesidir. Hangi fiiliniz ile kadere fetva verdirdiniz ki, şu musibetle hükmetti. Musibet-i âmme, ekseriyetin hatasına terettüb eder. Hazırda mükâfatınız nedir? Dedim: – Mukaddemesi, üç mühim erkân-ı İslâmiye’deki ihmalimizdir: Salât, savm, zekât. Zira yirmidört saattan yalnız bir saati, beş namaz için […]
Haccın Sessizliği: Sükût Eden Rüya, Konuşan Gazap “Rüya hacda sükût etti. Çünkü haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gadab ve kahrı celbetti. Cezası da keffaretü’z-zünub değil, kessâretü’z-zünub oldu. Haccın bâhusus tearüfle tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaî-yi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye ve maslahât-ı vâsia-i içtimâiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla İslâm’ı, İslâm aleyhinde istihdama […]
Zekâvet-i Betra, Âsâbilik ve Ümmetin Hastalığı: Akıl Varsa Kalp Nerede? “Ben zannederim ki, bu milletin perişaniyetine fazla cehâletten ziyâde, nur-u kalb ile müterafık olmayan fazla zekâvet-i betra te’sir etmiştir. Bence en müthiş maraz âsâbiliktir. Zira herşeyi haddinden geçirmekle, aks-ül amel yaptırır. Ey birâder, Âlem-i Hristiyanın rüchanına sebebiyet veren ihtiyarlaşmış olan esbaba tekabül edecek, […]
Dua: Kâinatı Titreten Sessiz Feryat “Duanın tesiri azîmdir. Hususan dua külliyet kesbederek devam etse netice vermesi galiptir, belki daimîdir. Hattâ denilebilir ki sebeb-i hilkat-i âlemin birisi de duadır. Yani kâinatın hilkatinden sonra, başta nev-i beşer ve onun başında âlem-i İslâm ve onun başında Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmın muazzam olan duası, bir sebeb-i hilkat-i âlemdir. Yani […]
Sessiz Konuşmalar: Kâinatın Dilsizce Söylediği Tesbihat > “Demek faaliyetten gelen harekât ve zeval, bir tekellümat-ı tesbihiyedir. Ve kâinattaki faaliyet dahi kâinatın ve envaının sessizce bir konuşması ve konuşturmasıdır.” (Mektubat, Bediüzzaman Said Nursî) İnsan konuşur, hayvanlar ses çıkarır, makineler çalışır, rüzgâr eser… Peki ya dağlar? Ağaçlar? Yıldızlar? Bu devasa sistemin hiçbir şeyi suskun değilken, neden sessiz […]