Archive for Haziran, 2025

Duha Işığı: Karanlıktan Aydınlığa Bir Reçete

Duha Işığı: Karanlıktan Aydınlığa Bir Reçete > “Andolsun kuşluk vaktine, ve sakinleştiğinde geceye…” — Duha Suresi, 1-2. Ayetler Karanlık Bir Sessizlikte Gelen İlahi Teselli Duha Suresi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) nübüvvetin başlarında yaşadığı kısa bir vahiy kesintisinden sonra nazil olmuştur. Bu süreçte müşrikler alay etmiş, Efendimiz (s.a.v.) hüzne boğulmuştur. İşte tam bu karanlık duygular içinde, Cenâb-ı […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

İnsanlığın Yükselen Sesi: Esaretten Hürriyete, Hürriyetten Hakikate

İnsanlığın Yükselen Sesi: Esaretten Hürriyete, Hürriyetten Hakikate > “Devletler, milletler muharebesi; tabakât-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor. Zira beşer esir olmak istemediği gibi, ecîr olmak da istemez.” — Bediüzzaman Said Nursî, Hutbe-i Şamiye Yeni Bir Harbin Eşiğinde: Devletler Değil, Sınıflar Çarpışıyor Tarih boyunca savaşlar genellikle devletler ve milletler arasında cereyan etti. Toprak paylaşımı, kaynak rekabeti, […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

لَهُ الْمُلْكُ: Mülkün Sahibi Kim?”

لَهُ الْمُلْكُ: Mülkün Sahibi Kim?” “لَهُ الْمُلْكُ    “Yani ferşten arşa, serâdan süreyyaya, zerrattan seyyarata, ezelden ebede kadar her bir mevcud, semavat ve arz, dünya ve âhiret, her şey onun mülküdür. Mâlikiyet mertebe-i uzması, tevhid-i a’zam suretinde onundur.” Mektubat Kur’ân-ı Kerîm’in bir kelimesi bile, bir kâinatı içine alır. İşte bu kelimelerden biri de: > “لَهُ […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

Vâhidiyet ve Ehadiyet: Varlıkta Birlik, Her Şeyde Teklik

Vâhidiyet ve Ehadiyet: Varlıkta Birlik, Her Şeyde Teklik Varlığın anlamını, düzenini ve sahibini anlamak isteyen bir akıl için “vâhidiyet” ve “ehadiyet” kavramları, adeta kainat kitabının çözüm anahtarı gibidir. Bediüzzaman Said Nursî bu iki kudsî kavramı, kâinattaki ilahi hakikatin iki yüzü olarak anlatır: > “Vâhidiyet ise bütün o mevcudat birinindir ve birine bakar ve birinin icadıdır […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

Zaman Nehrinde Yüzen Kâinat: İlahi Emirle Akan Bir Varlık Düzeni

Zaman Nehrinde Yüzen Kâinat: İlahi Emirle Akan Bir Varlık Düzeni “Şu mevcudat, irade-i İlahiye ile seyyaledir. Şu kâinat, emr-i Rabbanî ile seyyaredir. Şu mahlukat, izn-i İlahî ile zaman nehrinde mütemadiyen akıyor; âlem-i gaybdan gönderiliyor, âlem-i şehadette vücud-u zâhirî giydiriliyor, sonra âlem-i gayba muntazaman yağıyor, iniyor. Ve emr-i Rabbanî ile mütemadiyen istikbalden gelip hale uğrayarak teneffüs […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

Görülen ve Bilinen Bir İnsan: İlahi Nazarın Farkında Olmak

Görülen ve Bilinen Bir İnsan: İlahi Nazarın Farkında Olmak “Madem şu kâinat sahibinin böyle bir ilmi vardır; elbette insanları ve insanların amellerini görür ve insanlar neye lâyık ve müstahak olduklarını bilir, hikmet ve rahmetin muktezasına göre onlarla muamele eder ve edecek.     Ey insan! Aklını başına al, dikkat et! Nasıl bir zat seni bilir ve […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

Salih Olmadan Alınan İhsan: Niyetin ve Ehliyetin Mizanı

Salih Olmadan Alınan İhsan: Niyetin ve Ehliyetin Mizanı Kaynak: İbn-i Hacer – Mektubat “İbn-i Hacer diyor ki: “Salahat niyetiyle sana verilen bir şeyi, salih olmazsan kabul etmek haramdır.” Mektubat İbn-i Hacer’in “Salahat niyetiyle sana verilen bir şeyi, salih olmazsan kabul etmek haramdır” sözü; yalnızca bir ahlaki uyarı değil, aynı zamanda ilahi adaletin ve kul sorumluluğunun […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

İstemenin Sırrı: Duanın Kendisi Verilişin Müjdesidir

İstemenin Sırrı: Duanın Kendisi Verilişin Müjdesidir ” اَگَرْ نَه خٰواهٖى دَادْ ، نَه دَادٖى خٰواهْ denildiği gibi: Eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi.” Mektubat İnsan, fıtratı gereği hep ister. Rızık ister, sağlık ister, huzur ister, afiyet ister, cennet ister. Fakat çoğu zaman da isterken, “Acaba kabul olur mu?”, “İstediğim şey verilecek mi?” gibi bir tereddütle karşı […]

Loading

No ResponsesHaziran 30th, 2025

Tarîk-i Ubudiyetin Zirvesi: Mutlak Şükür – Kulluğun Şeref Yolu

Tarîk-i Ubudiyetin Zirvesi: Mutlak Şükür – Kulluğun Şeref Yolu “En a’lâ ve en yüksek tarîk olan tarîk-i ubudiyet ve mahbubiyetin dört esasından en büyük esası şükürdür ki o dört esas şöyle tabir edilmiş:     “Der tarîk-i acz-mendî lâzım âmed çâr çîz:      Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz.” Mektubat İnsan, acizdir […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

Tarîk-i Ubudiyetin Zirvesi: Mutlak Şükür – Kulluğun Şeref Yolu

Tarîk-i Ubudiyetin Zirvesi: Mutlak Şükür – Kulluğun Şeref Yolu “En a’lâ ve en yüksek tarîk olan tarîk-i ubudiyet ve mahbubiyetin dört esasından en büyük esası şükürdür ki o dört esas şöyle tabir edilmiş:     “Der tarîk-i acz-mendî lâzım âmed çâr çîz:      Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz.” Mektubat İnsan, acizdir […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

Samimiyetin Kerameti – İhlas ve Uhuvvetle Oluşan Manevî Velilik

Samimiyetin Kerameti – İhlas ve Uhuvvetle Oluşan Manevî Velilik Zaman zaman insanlar, kerameti yalnızca büyük velîlerin, harikulade olaylara mazhar olan seçkin kulların vasfı sanırlar. Oysa Kur’ân ve sünnetten beslenen bir bakış, bize şunu gösterir: Her samimi amel, her ihlâslı niyet, her lillah için yapılan birliktelik, kendi içinde birer keramet tohumudur. Bediüzzaman Said Nursî’nin şu veciz […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

Bir Günahın Yankısı, Bir Sevabın Yükselişi

Bir Günahın Yankısı, Bir Sevabın Yükselişi Zamanın Ruhuna Göre Amellerin Tartılması Üzerine Hikmetli Bir Tahlil İnsanoğlu tarih boyunca iyiyle kötünün, sevapla günahın terazisinde yaşadı. Fakat her dönemin şartları, günahların ve sevapların mahiyetini ve tesirini değiştirebildi. Bediüzzaman Said Nursî’nin “Hutbe-i Şamiye” adlı eserinde yer verdiği şu veciz tesbit, bu hakikatin altını derinlemesine çizer: > “Aldığım ders […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

Mazur Görünmek mi, Mesul Olmak mı?

Mazur Görünmek mi, Mesul Olmak mı? “Ey bu sözlerimi dinleyen bu Câmi-i Emevî’deki kardeşler ve kırk-elli sene sonra Âlem-i İslâm câmiindeki ihvân-ı Müslimîn! “Biz zarar vermiyoruz, fakat menfaat vermeğe iktidarımız yok, onun için mâzuruz.” diye böyle özür beyan etmeyiniz. Bu özrünüz kabul değil. Tenbelliğiniz ve “Neme lâzım” deyip çalışmamanız ve ittihâd-ı İslâm ile, milliyet-i hakikiye-i […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

Bir Nasihatten Fazlası, Bir Davadır

Bir Nasihatten Fazlası, Bir Davadır “Ey bu câmi’deki kardeşlerim ve kırk-elli sene sonraki Âlem-i İslâm mescid-i kebîrindeki ihvanlarım! Zannetmeyiniz ki, ben bu ders makamına size nasihat etmek için çıktım. Belki buraya çıktım, sizde olan hakkımızı dâva ediyoruz. Yâni Kürd gibi küçük tâifelerin menfaatı ve saadet-i dünyeviyeleri ve uhreviyeleri, sizin gibi büyük ve muazzam tâife olan […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025

GİZLİ KEMÂLÂTIN TEBERRÜKÜ: SAN’ATIN DİLİYLE KONUŞAN ÂLEM

GİZLİ KEMÂLÂTIN TEBERRÜKÜ: SAN’ATIN DİLİYLE KONUŞAN ÂLEM Her sanatkâr, maharetini sergilemek ister. Bir hattat, yazdığı bir satırda; bir mimar, inşa ettiği bir yapıda; bir bestekâr, notalar arasında saklı olan bir ahenkte kendi ruhunun inceliklerini sunar. Sanatkâr, eserinde görünür hale gelir. Bedîüzzaman Said Nursî’nin işaret ettiği gibi: > “Bu âlemin Sâni’inin pek mühim ve hayret verici […]

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025