Ceza Neden Vardır? Adaletin İlâhî Boyutu: Cezanın Ruhlara Tesir Eden Yüzü Bediüzzaman’ın Hutbe-i Şamiye’sinde Ceza Hukuku, Vicdan ve Ruh İlişkisi Üzerine Düşündürücü Bir Makale Toplumlar suçları önlemek için cezalar koyarlar. Ama sadece bir korkutma veya caydırma aracı olarak mı? Yoksa cezanın daha derin bir anlamı, daha ruhî bir boyutu var mıdır? Bediüzzaman Said Nursî, cezanın […]
Adaletin Gölgesinde Yaşamak Adalet Gecikirse Kıyamet Erken Gelir Hutbe-i Şamiye’deki İlâhî İkaz: Adaletin Terkine Karşı İlâhî Tokat ve Kıyametin Gölgesi Adalet, bir toplumun varlık şartıdır. Bir millet; ne orduyla, ne parayla, ne sanayiyle ayakta kalır. Eğer adalet yoksa, toplumun sinirleri kopmuş, ruhu sönmüş, gövdesi boşalmış olur. İşte bu gerçeği Bediüzzaman Said Nursî, Hutbe-i Şamiye’de şöyle […]
Tevfik Mi İstiyorsun? O Halde Tevfik-i Hareket Et! “Ey evliyâ-i umûr! Tevfik isterseniz, kavânin-i âdetullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlik ile cevab-ı red alacaksınız. Zira mâruf umum enbiyanın memalik-i İslâmiye ve Osmâniye’den zuhuru, kader-i İlâhî’nin bir işaret ve remzidir ki; bu memleket insanlarının makine-i tekemmülatının buharı diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika tarlasının ve Rumeli […]
İlkesiz Siyasetin Tuzakları: Dünü Yalanlayan Bugünler Siyaset, aslında millete hizmetin en yüksek ve sorumlu alanıdır. Fakat bu alan ne zaman ki menfaatlerin, şahsi hesapların ve dünyevi hesapların mezbahasına dönerse, o zaman hakikatin sesi kısılır, ilkenin yerini ilkesizlik alır, istikametin yerine istikrarsızlık geçer. Ana muhalefet partisi olarak uzun yıllardır siyasetin içinde bulunan bir parti, zaman zaman […]
Saadetin Sırrı: Marifetullah ve Muhabbetullahın İzinde Hakiki Lezzet (Bediüzzaman Said Nursî’nin Mektubat’taki Hikmetli Sözünden Yola Çıkarak) “Evet, bütün hakiki saadet ve hâlis sürur ve şirin nimet ve safi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadır. Onlar, onsuz olamaz. Cenab-ı Hakk’ı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envara, esrara ya bi’l-kuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakiki […]
Alçaklığın Âlâsı: Firavunluğu Aşan Zulüm Bazı zulümler vardır ki, sessiz kalmak bile bir suç olur. Bazı acılar vardır ki, kelimeler yetmez; insanlık, utancından başını öne eğer. İşte bugün Gazze’de yaşananlar böyle bir hâdisedir. İsrail, tüm dünyanın gözü önünde, “güvenli bölge” ilan ettiği Mevasi’deki çadırları vurdu. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve yaralılar diri diri toprağa gömüldü. Enkaz […]
Hedef Ne, Yol Nereye? “Mesleğimiz ise, ahlâk-ı Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm) ile tahalluk ve Sünnet-i Peygamberî’yi ihyâ etmektir. Ve rehberimiz şeriat-ı garrâ ve kılıncımız da berâhin-i kâtıa ve maksadımız i’lâ-yı Kelimetullahtır. Cemaatimize herbir mü’min mânen müntesibdir. Sureten intisab ise, Sünnet-i Nebeviye’yi kendi âleminde ihyâya azm-i kat’î iledir. En evvel mürşid-i umumî olan ulemâ ve meşayih ve […]
Kalû Belâ’dan Günümüze Uzanan İttihadın Ruhu “Biz Kalû Belâ’dan Cem’iyet-i Muhammedî’de (Aleyhissalâtü Vesselâm) dâhiliz. Cihetü’l-vahdet-i ittihadımız tevhiddir. Peyman ve yeminimiz îmandır. Mâdem ki muvahhidiz, müttehidiz. Herbir mü’min i’lâ-yı Kelimetullah ile mükelleftir. Bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakki etmektir. Zira ecnebiler fünun ve sanayi silâhıyla bizi istibdâd-ı mânevîleri altında eziyorlar. Biz de, fen ve san’at […]
Biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.” Hutbe-i Şamiye Muhabbet Fedailiği ve Elmas Kılınçlar: Şiddetsiz Cihadın Hakikat Nizamı Bediüzzaman’ın Medeniyetler Arasında Kurduğu Vicdan Köprüsüne Dair Bir Tahlil Giriş: Galibiyetin Yeni Yolu – Zorla Değil, Delille Bediüzzaman Said Nursî’nin Hutbe-i Şamiye’de dile getirdiği şu söz, sadece bir taktik değil, bir medeniyet duruşudur: > “Şeriat-ı garrânın berâhin-i kâtıasının […]
Hürriyetin Gerçek Manası: Hevâya Değil Hüdâya Kul Olmak Hutbe-i Şamiye’de Hürriyet, Sorumluluk ve Umut Üzerine Derinlikli Bir Makale “İttifak hüdâdadır, heva ve heveste değil. İnsanlar hür oldular amma yine abdullahtırlar. Herşey hür oldu, şeriat da hürdür, meşrûtiyet de. Mesâil-i şeriatı rüşvet vermeyeceğiz. Başkasının kusuru, insanın kusuruna sened ve özür olamaz. Ye’s, mâni’-i herkemâldir. […]
İttihad-ı İslâm: Zamanın En Büyük Farzı ve Ümmetin Diriliş Anahtarı Hutbe-i Şamiye’de İttihad, Muhabbet ve Uyanış Üzerine Derinlikli Bir Tahlil “Bu zamanın en büyük farz vazifesi, ittihâd-ı İslâm’dır. İttihadın hedef ve maksadı, o kadar uzun, münşaib ve muhît ve merâkiz ve meâbid-i İslâmiye’yi birbirine rabtettiren bir silsile-i nurânîyi ihtizaza getirmekle, onunla merbut olanları ikaz ve […]
KALEMİN İZZETİ: EDEB-İ İSLÂMİYE İLE MÜTEEDDİB OLMAK Hutbe-i Şamiye’nin Vicdanlara Hitabı Üzerine Bir Makale “Edibler edebli olmalıdırlar. Hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalıdırlar. Matbuat nizamnamesini vicdanlarındaki hiss-i diyanet tanzim etsin. Zira bu inkılâb-ı şer’iye gösterdi ki, vicdanlarda hükümfermâ, nure’n-nur olan hamiyet-i İslâmiye’dir. Hem de anlaşıldı ki, ittihâd-ı İslâm umum askere ve umum ehl-i îmana […]
MAKSADDA İTTİHAD, MEŞREBDE HÜRRİYET: DİNÎ CEMAATLERİN BİRLİK İMTİHANI Hutbe-i Şamiye Üzerine Bir Tefekkür “Ey dinî cerideler! Maksadımız: Dinî cemaatler maksadda ittihad etmelidirler. Mesalikte ve meşreblerde ittihad mümkün olmadığı gibi, câiz de değildir. Zira taklid yolunu açar ve “Neme lâzım, başkası düşünsün.” sözünü de söylettirir. ” Hutbe-i Şamiye Giriş: İslam ümmeti tarih boyunca birçok meşrep, cemaat […]
BAŞIBOŞ HÜRRİYETİN MASKESİ: HAKİKİ ÖZGÜRLÜĞÜN ŞERİAT DAİRESİNDEKİ ŞEREFİ “Şeriat dâiresinden hâriç olan hürriyet, ya istibdat veya esâret-i nefis veya canavarcasına hayvanlık veya vahşettir. Böyle lâübaliler ve zındıklar iyi bilsinler ki, dinsizlik ve sefâhetle sahib-i vicdan hiçbir ecnebiye kendilerini sevdiremezler ve benzetemezler. Zira mesleksiz ve sefih sevilmez. Ve bir kadına yakışır –istihsan ettiği– libası erkek giyse […]
Hak Arayışı ve Bâtıla Sarılmak: Fıtratın İmtihanı “İnsan fıtraten mükerrem olduğundan, hakkı arıyor. Bâzen bâtıl eline gelir; hak zannederek koynunda saklar. Hakikatı kazarken, ihtiyarsız dalâlet başına düşer; hakikat zannederek kafasına giydiriyor.” — Bediüzzaman Said Nursî, Hutbe-i Şamiye İnsan, yaratılışı gereği hakikati arayan bir varlıktır. Bu arayış, onun en asil yönlerinden biridir. Ancak aynı zamanda bu […]