Allah Varsa Her Şey Var: Varlığın Hakikatine Açılan Pencere “Evet, madem Allah var ve ilmi ihata eder. Elbette adem, idam, hiçlik, mahv, fena; hakikat noktasında ehl-i imanın dünyasında yoktur ve kâfir münkirlerin dünyaları ademle, firakla, hiçlikle, fânilikle doludur. İşte bu hakikati, umumun lisanında gezen bu gelen darb-ı mesel ders verip der: “Kimin için Allah var, […]
Perdelerin Ardındaki Kudret: Sebepler, Tevhid ve Ehadiyet “Evet, izzet ve azamet isterler ki esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyet isterler ki esbab, ellerini çeksinler tesir-i hakikiden. “ Şualar İnsanın nazarında her şey bir sebebe bağlı görünür. Güneş ısıtır, yağmur bitkiyi büyütür, doktor şifa verir, kalem yazı yazar. Fakat bu görünürdeki […]
Zerreden Güneşe: Ehadiyet ve Vâhidiyet Arasında İlâhî Bir Nakış “Bazen iki kelimede mesela رَبُّ الْعَالَمٖينَ ve رَبُّكَ de رَبُّكَ tabiriyle ehadiyeti ve رَبُّ الْعَالَمٖينَ ile vâhidiyeti bildirir. Ehadiyet içinde vâhidiyeti ifade eder. Hattâ bir cümlede, bir zerreyi bir göz bebeğinde gördüğü ve yerleştirdiği gibi güneşi dahi aynı âyetle, aynı çekiçle göğün göz bebeğinde […]
İÇİMİZDEKİ İSRAİL: KALPLERİN İŞGALİ VE BİR MEDENİYETİN KUŞATILMASI Tarih boyunca milletler dış düşmanlarla değil, içlerindeki ihanete göz yumduklarında çökmüştür. Kudüs’ün surları güçlüydü ama içerideki teslimiyet ruhu onu düşürdü. Endülüs dıştan değil, içeriden yıkıldı. Osmanlı koca bir cihan devleti iken; içerden zayıflatılan ruh kökleriyle parçalandı. Bugün de benzer bir tehlike ile karşı karşıyayız. Görünürde tehdit İsrail, […]
Ateşten Kaçış: Beşerin En Büyük Meselesi “Nev-i beşerin en büyük meselesi, cehennemden kurtulmaktır.” Şualar İnsan, düşünebilen, hissedebilen ve geleceğe dair endişe taşıyabilen bir varlıktır. Bu özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır. Ama bu ayrıcalık, beraberinde büyük bir sorumluluk ve hesap da getirir. Çünkü insan, yaratılış itibariyle sadece dünyaya ait değildir; onun ruhu, aklı ve vicdanı ebediyet için […]
Ölüm Değil, Geçiş: En Büyük Meseleye En Büyük Çare “Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor; elbette bu ecel celladının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir.” Şualar İnsan, her ne kadar gözünü dünyaya diker, hayatını bu fânî zeminde kurar görünse de iç […]
Küçük Fakat Büyük: Arzın Sıradışı Kıymeti ve İlâhî Nazardaki Makamı “Hem madem bu arz, kesret-i mahlukat cihetiyle ve mütemadiyen değişen yüz binler çeşit çeşit enva-ı zevi’l-hayat ve zevi’l-ervahın meskeni, menşei, fabrikası, meşheri, mahşeri olması haysiyetiyle bu kâinatın kalbi, merkezi, hülâsası, neticesi, sebeb-i hilkati olarak gayet büyük öyle bir ehemmiyeti var ki küçüklüğüyle beraber koca semavata […]
CEHENNEMDEKİ NİMETSİZLİK: HAKİKİ NOKSANIN TEBELLÜR ETTİĞİ YER Kur’ân-ı Kerîm, insanın dünya serüveninin bir imtihan olduğunu bildirir ve bu imtihanın sonucunda ebedî iki yoldan biriyle karşılaşacağını haber verir: Cennet ya da cehennem. Cennet, Allah’ın rızasının, rahmetinin ve ikramının mekânıdır. Cehennem ise gazabının ve adaletinin tecelligâhıdır. Cennet’te her şeyin en güzeli, cehennem’de ise her şeyin en menfisi […]
CENNETTEKİ VERİLENLER VE OLMAYACAKLAR: NİMETİN KEMALİ, NOKSANLIĞIN YOKLUĞU Cennet… Kur’ân-ı Kerîm’in müminlere verdiği en büyük müjdedir. Orası, Rahmân’ın rızasının ve ebedî huzurun yurdudur. İnsan, dünyada eksikliklerle, acılarla, hüzünlerle yoğrulurken; cennette her türlü noksanlık giderilmiş, her arzu tastamam karşılık bulmuştur. Cennet, sadece nimetlerin verildiği yer değildir; aynı zamanda hiçbir olumsuzluğun bulunmadığı bir yerdir. Yani orası, hem […]
Ezelî Saltanattan Ebedî Saadete: Rububiyetin Hikmeti ve Âhiretin Zarureti “Evet, madem ezelî ve ebedî bir Allah var; elbette saltanat-ı uluhiyetinin sermedî bir medarı olan âhiret vardır. Ve madem bu kâinatta ve zîhayatta gayet haşmetli ve hikmetli ve şefkatli bir rububiyet-i mutlaka var ve görünüyor. Elbette o rububiyetin haşmetini sukuttan ve hikmetini abesiyetten ve şefkatini gadirden […]
KUR’ÂN-I KERİM’DE HİKMETLİ AYETLER VE ÇOK BOYUTLU TEFSİRİ: LAFZÎ, HİKMETLİ, TEMSİLÎ VE SOSYOLOJİK YORUMLAR Giriş: Hikmetin Yolu Kur’an’dan Geçer Kur’ân-ı Kerîm, Allah’ın insanlığa gönderdiği en büyük hidayet rehberidir. O, lafzıyla mucize, manasıyla bir deryadır. Kur’ân’ın ayetleri sadece zahirî bir anlam taşımakla kalmaz; her biri derin hikmetlere, temsillere, sosyolojik mesajlara ve bireysel/toplumsal hayata yön veren işaretlere […]
Ezberde Kalan Değil, Hayata Akan Kur’an Hafızlık ve Yaz Kur’an Kurslarında Kalıcılığı Sağlamak Üzerine Bir Tahlil Kur’an-ı Kerîm, insanlığı karanlıklardan nura çıkaran ilahî bir rehberdir. Onu ezberlemek bir şereftir; yaşatmaksa bir ömürlük mesuliyettir. Ancak son yıllarda sıkça rastlanan bir manzara var: Hafızlar ezberliyor ama kısa sürede unutuyor. Yaz Kur’an kurslarında çocuklar elifba öğreniyor, Kur’an’a geçiyor, […]
Kur’ân: Yeryüzünün Aklı ve Kozmik Muhafızı Kur’ân’ın Küre-i Arz Üzerindeki Fıtrî Rolü Üzerine Bir Tefekkür “Kur’an-ı Hakîm bu zemin kafasının aklı ve kuvve-i müfekkiresidir. Eğer el-iyazü billah, Kur’an küre-i arzın başından çıksa arz divane olacak, akıldan boş kalan kafasını bir seyyareye çarpması, bir kıyamet kopmasına sebep olması akıldan uzak değildir. Evet Kur’an, arşı ferş ile […]