Ümmi Nebî: Beşerin İçinden, Âlemlerin Üstüne > “Onlara içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir Resûl gönderen Allah’tır. Halbuki onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Cuma Suresi, 2) Giriş: Okuma Bilmeyen Bir Nebî mi? Bugünün ölçüleriyle baktığımızda, “ümmi” kelimesi bize “okuma-yazma bilmeyen” birini hatırlatır. Oysa Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) […]
Hablullah ve Hablü’l-Metin: Kurtuluşun İpi, Birliğin Bağı > “Hep birlikte Allah’ın ipine (Hablullah) sımsıkı sarılın; tefrikaya düşmeyin!” (Âl-i İmrân, 103) Giriş: İpi Kaybeden Düşer İnsanlık, bir uçurumun kıyısında yaşar. Aşağıda cehalet, zulüm ve anarşi kaynarken, yukarıda rahmetin, hidayetin ve birliğin ipi sarkar. İşte o ip, Kur’an’ın “Hablullah” dediği ilahî nurdan başka bir şey değildir. Bir […]
Ecnebîlerdeki Mâniler “Mâzi kıtasında, vahşet-âbâd sahralarında hayme-nişîn-i taassup ve taklit; veyahut cehlistan ülkesinde menzil-nişîn-i müzahrefat ve istibdat olanlara, şeriat-ı garrânın galebe-i mutlak ve istilâ-yı tâmmına sed ve mâni olan sekiz emir, üç hakikatle zîr ü zeber olmuşlardır ve oluyorlar. O mâniler ise: Ecnebilerde: Taklit ve cehalet ve taassup ve kıssîslerin riyâseti… Ve bizdeki mâni ise: […]
Taklidin İki Yüzü: Ataların İzinden Hakka mı, Batıla mı? Taklit: Kılavuz mu, Karanlık mı? İnsanoğlu düşünür, sorar, öğrenir. Fakat çoğu zaman, en kestirme yol olan “başkasına uymayı” seçer. Buna “taklit” deriz. Ama taklit, kılıç gibidir. Eğer hak yolda olan birine uyulursa rehberliktir. Eğer batıl üzerinde olanlara uyulursa zulmettir. İşte İslâm, bu ince çizgide taklidin sadece […]
Taassubun Zinciri, İnkârın Körlüğü: Hakkı Görmenin İki Düşmanı Göz Var, Görmek İstemiyor İnsana verilen en büyük nimet, akıldır. Çünkü akıl, hem duyuların kılavuzu hem de kalbin muhasebesidir. Fakat ne gariptir ki, insan bazen aklına rağmen görmez, bazen de aklını hapseder. Bu iki hâlin adı farklıdır ama sonuçları ortaktır: Hakikatten uzaklaşmak. Biri inkâr eder, hiçbir şeyi […]