Archive for Haziran 10th, 2025

Kur’ân’da Edebiyatın Tecelligâhı: İlâhî Kelamın Sanatla Buluşması

Kur’ân’da Edebiyatın Tecelligâhı: İlâhî Kelamın Sanatla Buluşması Kur’ân-ı Kerîm, sadece bir hukuk, ahlak ve inanç kitabı değildir; aynı zamanda yüksek edebî kıymetiyle insanın ruhuna hitap eden bir kelam mucizesidir. Onun kelimelerinde ahenk, ayetlerinde derinlik, cümlelerinde hikmet saklıdır. Arap diliyle nazil olmuş bu ilâhî kitap, Arap edebiyatının zirvesinde bir yerde durur. Kur’ân, edebî sanatları en ileri […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

İnsanın Derinliği: Kâinat Kadar Geniş Bir Nefes

İnsanın Derinliği: Kâinat Kadar Geniş Bir Nefes “Evet, insanın her ferdi, birer nevi gibidir. Zira nur-u fikir onun âmâline öyle bir vüs’at vermiş ki bütün ezmanı yutsa tok olmaz. Sair envaın efradlarının mahiyeti, kıymeti, nazarı, kemali, lezzeti, elemi ise cüz’î ve şahsî ve mahdud ve mahsur ve ânidir. Beşerin ise ulvi, küllî, sermedîdir. Yevm ve […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Kâinatın Kalbi: İnsanın Hakikati

Kâinatın Kalbi: İnsanın Hakikati > “İnsan; şu kâinat ağacının en son ve en cem’iyetli meyvesi, ve hakikat-i Muhammediye cihetiyle çekirdek-i aslîsi, ve kâinat Kur’ân’ının âyet-i kübrası, ve ism-i a’zamı taşıyan âyetü’l-kürsîsi, ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri, ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru…” — Tarihçe-i Hayat, s. 435 İnsan kimdir? Nereden […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Fânilikte Saklı Beka: Dünya Bir Mezraadır

Fânilikte Saklı Beka: Dünya Bir Mezraadır “Dünya fânidir, binler sene yaşamak olsa bâki olan hayat-ı uhreviyenin yanında, hiç-ender hiç mesabesindedir. Fakat fâni olmakla beraber, bâki hayatın bâki meyvelerini verecek bir mezraasıdır.” Tarihçe-i Hayat.483. İnsan, doğduğu günden beri bir yönüyle faniliğin gölgesinde yaşar. Her gün biraz daha yaşlanır, biraz daha yaklaşır son durağa. Fakat ne gariptir […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Ebediyet Arzusu: İnsan Ruhunun Sonsuzluğa Uzanan Eli

Ebediyet Arzusu: İnsan Ruhunun Sonsuzluğa Uzanan Eli İnsanoğlu, yaratılışındaki sırlar bakımından eşsiz bir varlıktır. Taşta olmayan duygu, ağaçta bulunmayan düşünce, hayvanda sezilmeyen endişe ve umut, insanın cevherinde derc edilmiştir. Çünkü insan, yalnızca maddî bir kalıptan ibaret değil; içinde gayr-ı mahdut (sınırsız) kabiliyetler, istidatlar, emeller ve düşünceler barındıran bir âlemdir. Bediüzzaman Said Nursî, Muhâkemât adlı eserinde […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Zulüm Değil, Tenzil-i Rahmettir: Musibetlerin Gizli Hikmeti

Zulüm Değil, Tenzil-i Rahmettir: Musibetlerin Gizli Hikmeti “Senin başına gelen zulümler ve musibetlerin altında kaderin adaleti var. İnsanlar, senin yapmadığın bir işle sana zulüm ediyorlar. Fakat kader senin gizli hatalarına binaen, o musibet eliyle seni hem terbiye hem hatana keffaret ediyor.    Hem yüzer tecrübenle, ey sabırsız nefsim! Kat’î kanaatin gelmiş ki zâhirî musibetler altında […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Gazzeden Yükselen Feryat: Bir Milletin Vekâletle Kuşatılması

Gazzeden Yükselen Feryat: Bir Milletin Vekâletle Kuşatılması Tarih boyunca hak ile bâtılın mücadelesi, coğrafya ve zaman değiştirse de aynı özde devam etmiştir. Firavun’un karşısında Musa, Nemrut’un karşısında İbrahim, Ebu Cehil’in karşısında Muhammed Mustafa (s.a.v.) olduğu gibi, bugün de aynı hak-bâtıl savaşı Gazze sokaklarında, Kudüs ufkunda, ümmetin yüreğinde cereyan etmektedir. Zulüm cephesi her daim örgütlüdür. Dünkü […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Unutulan Hakikat: Asıl Hayatın Gölgesinde Kaybolmak

Unutulan Hakikat: Asıl Hayatın Gölgesinde Kaybolmak İnsan bu dünyaya ebedî hayatı kazanmak için gönderilmiştir. Varlığının hakikî gayesi; fânî olanı değil, bâkî olanı kazanmaktır. Ancak ne gariptir ki, insanın yolculuğu çoğu zaman bu hakikatin aksine bir istikamette ilerler. Ebedî saadeti kazandıracak imtihanlarla dolu dünya hayatı, insanı kendine meftun eder. Hakikatin üzeri günlük meşgalelerle örtülür. Dünya, bir […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Gözyaşıyla Değil, Gayretle Kurtuluş: Ümmetin Derdi ve Vazifemiz

Gözyaşıyla Değil, Gayretle Kurtuluş: Ümmetin Derdi ve Vazifemiz “Heyhat! Geliniz ey ehl-i İslâm! Hep beraber ağlaşalım. Hayır, hayır! Gözyaşlarıyla, feryat ile tedavisi mümkün değil bu derdin. Allah için uğraşalım.” Tarihçe-i Hayat.621 Tarih, zamanın aynasıdır. Bu aynaya baktığımızda ümmet-i Muhammed’in parlak zaferleriyle birlikte hüzünle yoğrulmuş acı zamanlarını da görürüz. Nice çağlar boyunca İslâm, insanlığın ufkuna nur […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Ahlâk Cephelerinde Açılan En Sinsi Savaş: İffet Üzerine Bir Muharebe

Ahlâk Cephelerinde Açılan En Sinsi Savaş: İffet Üzerine Bir Muharebe “…Bu zamanda, zındıka dalaleti İslâmiyet’e karşı muharebesinde nefs-i emmarenin planıyla şeytan kumandasına verilen fırkalardan en dehşetlisi yarım çıplak hanımlardır ki açık bacağıyla, dehşetli bıçaklarla ehl-i imana taarruz edip saldırıyorlar. Nikâh yolunu kapamaya, fuhuş yolunu genişlettirmeye çalışarak çokların nefislerini birden esir edip kalp ve ruhlarını kebair […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Zulüm Eliyle Tecelli Eden Adalet: Kaderin Derin Hesabı

Zulüm Eliyle Tecelli Eden Adalet: Kaderin Derin Hesabı “Bazen zulüm içinde adalet tecelli eder. Yani insan bir sebeple bir haksızlığa, bir zulme maruz kalır; başına bir felaket gelir, hapse de mahkûm olur, zindana da atılır. Bu hüküm bir zulüm olur. Fakat bu vakıa adaletin tecellisine bir vesile olur. Kader-i İlahî başka bir sebepten dolayı cezaya […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

İmansızlık Cehenneminden İman Nuru ile Kurtuluş

İmansızlık Cehenneminden İman Nuru ile Kurtuluş “Dinsiz bir millet yaşayamaz.” dünyaca bir umumî düsturdur ve bilhassa küfr-ü mutlak olsa cehennemden daha ziyade elîm bir azabı dünyada dahi verdiğini, Risale-i Nur’dan Gençlik Rehberi gayet kat’î bir surette ispat etmiş. O risale ise şimdi resmen tabedildi. Bir Müslüman –el-iyazü billah– eğer irtidad etse küfr-ü mutlaka düşer; bir […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Usûlsüzlükten Vusulsüzlüğe: Kaybolan Yolun Hikâyesi

Usûlsüzlükten Vusulsüzlüğe: Kaybolan Yolun Hikâyesi > “Vusulsüzlüğümüz, usûlsüzlüğümüzdendir.” Usûl Nedir, Niçin Vardır? Usûl, hedefe giden yoldaki ilke, ölçü ve yöntemin adıdır. Yani usûl, muvaffakiyetin mimarisidir. Nasıl ki ev inşa edilirken temelsiz bina çökerse, bir hedefe yürürken usûlsüz davranan da vusul (ulaşma) nimetine erişemez. Usûl; hem istikameti hem istikrarı temin eder. Usûl olmazsa: Hak, bâtılla karışır, […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Besmele, Hamdele, Salvele: Kalemin İlk Secdesi

Besmele, Hamdele, Salvele: Kalemin İlk Secdesi > “Bismillahirrahmanirrahim” “Elhamdülillahi Rabbi’l-âlemîn” “Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ Resûlinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmaîn” Kelamdan Önce Niyetin Temizlenmesi İslâmî gelenekte ilim bir ibadettir. İbadet ise ancak niyetle kıymet bulur. Besmele, hamdele ve salvele ile yazıya başlamak, kalemi bir niyet terazisinden geçirmek gibidir. Sadece mürekkep akmaz; niyet temizlenir, yön […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025

Suskun Taşların Fısıltısı: 1993’ün Kanlı Yüzü ve Faili Meçhuller

Suskun Taşların Fısıltısı: 1993’ün Kanlı Yüzü ve Faili Meçhuller Türkiye yakın tarihinde derin izler bırakan faili meçhul cinayetler, şüpheli ölümler ve devlet içi karanlık yapıların faaliyetlerine dair birçok soru işaretini içinde barındırıyor. Tarih, bazen kanla, bazen gözyaşıyla yazılır. Ama en çok da suskunlukla örtülür. Türkiye, 1993 yılında böylesi bir suskunluk girdabına çekildi. Birer birer giden […]

Loading

No ResponsesHaziran 10th, 2025