Ebed Yolcularına Vesika: En Büyük Vazife İnsan dünyaya gelir, bir müddet misafir kalır ve ardından ebed yurduna doğru yola çıkar. Her nefes, bu yolculuğun bir adımıdır. Ancak bu yolculuk, dünya seyahatine benzemez. Çünkü menzili görünmez, istikameti gaybdandır, varılacak yer ise ya sonsuz saadet ya da tarifsiz hasrettir. İşte bu sebepledir ki Bediüzzaman Hazretleri şöyle der: […]
Kur’ân-ı Kerîm’de Allah: Kendini Bize Nasıl Tanıtır? Kur’ân, insanı Rabbi ile tanıştırmak üzere inen bir kelâm-ı ezelîdir. Onu dikkatle okuyan her kalp, Allah’ın kendisini nasıl tarif ettiğini; kudret, rahmet, adalet ve hikmet çizgisinde nasıl tanıttığını sezecektir. Bu makalede – ayetlerden örnekler eşliğinde – “ilâhî otobiyografi” sayılabilecek temel anlatım yollarını ele alacağız. 1. Zâtî ve Sübutî […]
Fikirlerin Susturulduğu Yerde Akan Kan Fikirlerin konuşmadığı yerde yumruklar,silahlar konuşur ve savaşlar başlar, kan ve göz yaşları akar. İnsan, düşünen bir varlıktır. Fikir üretir, tartışır, ikna olur veya ikna eder. Farklı düşünceler, toplumların zenginliğidir; akıl, fikir ve hikmet ile yürüyen medeniyetler; adaletle büyür, ilimle yücelir, ahlakla yaşar. Ne zaman ki fikirlerin konuşmasına izin verilmez, işte […]
TERK VE TEFEKKÜR: İKİ YOL, TEK HAKİKAT “Der tarik-i Nakşibendî lazım âmed çâr terk / Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk” ile “Der tarik-i aczmendî lazım âmed çâr çiz / Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz” İnsanın kendini tanıması, Rabbini tanımasına açılan ilk kapıdır. Fakat bu tanıma, kuru bir […]
İnayet Eli: Şefkatin Ardındaki Sonsuz İlim “Bütün zihayat, zişuur aleminde, her neve ve her ferde, hususi ve ona münasip ve umuma şamil inayetler, şefkatler, himayetler, bedahet derecesinde ihatalı bir ilme delalet ve o inayetlere mazhar olanları ve ihtiyaçlarını bilen bir Alim-i İnayetkarın vücub-u vücuduna hadsiz şehadetler eder,” (Şualar) Kâinat, sahipsiz bir boşluk değil; her canlı, […]
Bir Tohumun Lisanında Tevhid: On Beş Dil ile Konuşan Kudret “Evet, mesela nutfeler, yumurtalar, tohumlar, çekirdekler, herbiri birden ilimden gelen bir ince nizam ve o nizam, maharetten gelen tam bir mizan içinde; o mizan, yeni bir tanzim, o ise taze bir ölçü ve tevzin içinde; o dahi bir temyiz ve terbiye ve müteşabih emsalinden kasti […]
Bir Şeyi Yaratan Her Şeyi Yaratandır: Birliğin Derin Sırrı Gözü yaratan kim ise, gözün gördüğünü de yaratan O’dur. Kulağı yaratan kim ise, kulağın işittiği sesleri de yaratan O’dur. Dili yaratan kim ise, dilin kullandığı sesleri ve tatları da yaratan O’dur. Böylece bir şeyin her şeyle ve her şeyin de bir şeyle bağlantısı vardır. O halde […]
Suda Saklı Hayat ve Kozmik Ayrılış: Enbiyâ 30’un Hikmeti” Kur’an-ı Kerim’in Enbiyâ Sûresi 30. ayeti, hem yaratılış mucizesine hem de ilahi kudretin hikmetine dair derin işaretler taşır: “İnkâr edenler görmediler mi ki göklerle yer bitişikken Biz onları ayırdık? Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ mı inanmazlar?” (Enbiyâ, 30) Bu ayet, hem kozmolojik gerçeklere hem […]
Nurun Geldiği Gün: Kâinatın Mana Bulduğu An “Evet, Muhammedin (a.s.m.) getirdiği Nur ile kâinatın mahiyeti, kıymeti, kemalatı ve içindeki mevcudatın vazifeleri ve neticeleri ve memuriyetleri ve kıymetleri bilinir, tahakkuk eder. Ve kâinat, baştan başa gayet manidar mektubat-ı İlahiye ve mücessem bir Kur’an-ı Rabbani ve muhteşem bir meşher-i asar-ı Sübhaniye olur. Yoksa, adem ve hiçlik ve […]
Risale-i Nur ve Herkesin Kendisini Bulduğu Hakikatler Hayat bir muammadır. Her insan, kendine verilmiş olan ömür sermayesiyle bu muammayı çözmeye çalışır. Kimisi arar ama bulamaz; kimisi bulur ama anlayamaz. Ve kimisi vardır ki hem arar, hem bulur, hem de anlar. İşte Risale-i Nur, bu üçünü de mümkün kılan bir hazine, bir ilham menbaı, bir hakikat […]
İlim Asrının Eşiğinde: Kuvvetin Yeni Sahibi “Elbette nev-i beşer, ahir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir.’ “ İnsanlık tarihi boyunca kuvvet, çoğu zaman bilekte, silahta ve zenginlikte aranmıştı. Ne var ki, zaman döndü; çağ değişti. Bediüzzaman Hazretleri’nin veciz bir ifadeyle haber verdiği gibi: “Elbette nev-i […]
Görünmeyen Düşman: Elbisesizliğin İmtihanı ve Şeytanın Hilesi “Ey Âdem oğulları! Şeytan nasıl anne-babanızın üzerinden elbiselerini soyup edep yerlerini birbirlerine göstermiş ve onları cennetten çıkarmışsa, sakın aynı şekilde sizi de dünyada tâbi tutulduğunuz imtihanlarda kaybetmenize sebep olarak benzer bir belânın içine atmasın! Çünkü şeytan ve soyu, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları iman […]
İttihadın Ruhu: Hayatın ve Dirilişin Sırrı “Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizaçkarane ittihad gittiği vakit, manevî hayat da gider.” (Tarihçe-i Hayat) “Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir.” der Bediüzzaman. Bu ifade, yalnızca sosyal birlikteliğe değil, bütün varlık âlemine hükmeden ilahî bir kanunun özetidir. Çünkü hayat, başıboşluğun değil; birlik, düzen, intizam ve uyumun meyvesidir. Hayatın Şartı: Vahdet […]
İran: Tarih Boyunca Bir Truva Atı mı? Hindistan ve İran resmen stratejik ortaklık kurduklarını duyuruyor. Çünkü Hindistan Pakistan’a düşman. Ermenistanla ortaklık kuruyor. Çünkü Türkiye’yle bir asırdır savaşta. Pkk ile iş birliği yapıyor. Çünkü Pkk 50 yıldır Türkiye’de terör estiriyor. İsrail ve ABD ile perde altında pazarlık sürdürürken, bir yandan da birbirlerini besliyorlar, göstermelik düşmanlık senaryolarıyla. […]
KÖKSÜZLÜĞÜN BEDELİ: ADEM’İN ÇOCUKLARI NİÇİN BİRBİRİNİ ÖLDÜRÜR? İnsanlık tarihi boyunca değişmeyen bir gerçek vardır: Adem’in çocukları birbirine kıyar. Kardeş kardeşi öldürür, millet milletle çatışır, insan insanın kurdu olur. Bin yıllardır akan kanın, dökülen gözyaşının ardında yalnızca çıkar, toprak, servet ya da ideoloji mi vardır? Yoksa bu görünenlerin arkasında daha derin, daha kadim bir sebep mi […]