Ene: Kâinatın Tılsımını ve Esma-i İlahiyenin Hazinesini Açan Anahtar “Ene, künuz-u mahfiye olan esma-i İlahiyenin anahtarı olduğu gibi kâinatın tılsım-ı muğlakının dahi anahtarı olarak bir muamma-yı müşkül-küşadır, bir tılsım-ı hayret-fezadır. O ene, mahiyetinin bilinmesiyle o garib muamma, o acib tılsım olan ene açılır ve kâinat tılsımını ve âlem-i vücubun künuzunu dahi açar.” Sözler. 30. Söz […]
Ene: İlâhî Sıfatların Aynası ve İnsandaki Sonsuz Derinlik “Bütün sıfât ve şuunat-ı İlahiyeyi bir derece bildirecek, gösterecek binler esrarlı ahval ve sıfât ve hissiyat, enede mündericdir.” — Sözler, 30. Söz İnsan, dıştan bakıldığında et ve kemikten ibaret zayıf bir mahlûk gibi görünse de; iç âlemine, ruhuna, kalbine ve vicdanına bakıldığında, öyle sırlar taşır ki kâinat […]
Ene: Kâinatın Anahtarı ve İnsanın İmtihanı “Âlemin miftahı insanın elindedir ve nefsine takılmıştır. Kâinat kapıları zâhiren açık görünürken hakikaten kapalıdır. Cenab-ı Hak, emanet cihetiyle insana ene namında öyle bir miftah vermiş ki âlemin bütün kapılarını açar ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki Hallak-ı kâinat’ın künuz-u mahfiyesini onun ile keşfeder. Fakat ene, kendisi de gayet […]
Zerrelerin Yolculuğunda İlâhî Kanunların Tecellisi “Kanun-u rububiyet, kanun-u kerem, kanun-u cemal, kanun-u rahmet, kanun-u hikmet, kanun-u adl, kanun-u ihata-i ilmî gibi pek çok muazzam kanunların görünen uçları arkalarında birer ism-i a’zam ve o ism-i a’zamın tecelli-i a’zamını gösteriyor. Ve o tecelliden anlaşılıyor ki sair mevcudat gibi şu dünyadaki tahavvülat-ı zerrat dahi gayet âlî hikmetler […]
Zerrelerin Talimi: Geçici Bedenlerde Ebedîlik Yolculuğu “Tahavvülat-ı zerratın ve zîhayat cisimlerde zerrat harekâtının binler hikmetlerinden bir hikmeti dahi zerreleri nurlandırmaktır ve âlem-i uhreviye binasına lâyık zerreler olmak için hayattar ve manidar olmaktır. Güya cism-i hayvanî ve insanî hattâ nebatî; terbiye dersini almak için gelenlere bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki camid zerreler ona […]
Bir Zerrenin Şehadeti: Kudretin Sırrı ve Vahdetin Delili “Evet zerre, acz ve cümuduyla beraber şuurkârane büyük vazifeleri yapmakla, büyük yükleri kaldırmakla Vâcibü’l-vücud’un vücuduna kat’î şehadet ettiği gibi harekâtında nizamat-ı umumiyeye tevfik-i hareket edip her girdiği yerde ona mahsus nizamatı müraat etmekle, her yerde kendi vatanı gibi yerleşmesiyle Vâcibü’l-vücud’un vahdetine ve mülk ve melekûtun mâliki olan […]
Ene: Cennetî Tûba ile Cehennemî Zakkum Arasında İnsan “Evet ene, zaman-ı Âdem’den şimdiye kadar âlem-i insaniyetin etrafına dal budak salan nurani bir şecere-i tûba ile müthiş bir şecere-i zakkumun çekirdeğidir.” Sözler, 30. Söz İnsan, varlıklar içinde en mükerrem olanıdır; aynı zamanda en müphem, en karmaşık ve en tehlikeli potansiyele de sahip olandır. Bu potansiyelin merkezinde […]
Ene’nin İstilası: İnsanın İçindeki Ejderha “Evet ene; ince bir elif, bir tel, farazî bir hat iken mahiyeti bilinmezse tesettür toprağı altında neşv ü nema bulur, gittikçe kalınlaşır. Vücud-u insanın her tarafına yayılır. Koca bir ejderha gibi vücud-u insanı bel’ eder. Bütün o insan, bütün letaifiyle âdeta ene olur. Sonra nev’in enaniyeti de bir asabiyet-i […]
Zerrede Tecelli Eden Kudret: Havadan Gelen İlahi Mühür “Evet, havanın her bir zerresi, her bir zîhayatın cismine, her bir çiçeğin her bir meyvesine, her bir yaprağın binasına girip işleyebilir. Halbuki onların teşkilatları ayrı ayrı tarzdadır, başka başka nizamatı var. Bir incir meyvesinin fabrikası, faraza çuha makinesi gibi olsa bir nar meyvesinin fabrikası da şeker makinesi […]
Nur Üzerine Nur: Allah’ın Nuru ve Kalpteki Misbah > “Allah göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. Lamba cam bir fanus içindedir. Cam, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Lamba, doğuya da batıya da nispet edilmeyen mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Onun yağı, neredeyse kendisine ateş değmese bile ışık […]
Kalpte Taayyün Eden Hakikat: Arşa Sığmayan, Kalbe Sığan Sır “Yere ve göğe sığmam. Fakat, mümin kulumun kalbine sığarım.” Hadis-i Kudsi > Ne yer bana sığar, ne gök. Lakin mümin kulumun kalbine sığarım.” Bu hadisin lafzî olarak anlaşılması, yani “Allah kalbe sığar” ifadesinin cismânî bir yer tutma anlamında yorumlanması, ehli sünnet itikadına aykırıdır. Zira Allah mekândan […]
Bir Yolcunun Hatıra Defteri: Nereden Geldim, Nereye Gidiyorum? > “Ey insan! Nereden gelip nereye gittiğini ve ne için yaşadığını düşündün mü hiç?” – Hikmet defterinden bir soru… Evvelden Evvel: Yoklukta Var Edilen Mana Bugün 65 yaşındasın. Bir sene önce 64’tün, on yıl önce 55… Fakat 66 yıl önce neredeydin? Cevap: Henüz bu dünyada yoktun. Ama […]
Zerrelerin Hareketi: Kudretin Kalemiyle Yazılan Kâinat “Tahavvülat-ı zerrat; Nakkaş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitab-ı kâinatta yazdığı âyât-ı tekviniyenin hengâmındaki ihtizazatı ve cevelanıdır. Yoksa maddiyyun ve tabiiyyunların tevehhüm ettikleri gibi tesadüf oyuncağı ve karışık, manasız bir hareket değildir.” Sözler. 30. Söz > Her bir zerre, bir harf gibidir; ama harf değil, satırdır. Satır değil, kitapçık gibidir. Çünkü […]
Duygu-Suzluk ve Dua Arasında Ümmetin Hali Ne bekleniyor? Neyi bekliyoruz? Gazze’lilerin bitmesini mi? Yoksa ümmetin bitmesini mi? Neden suskunuz? Belki de duy-gu-susuz! Bu durum İsraile güç veriyor. Ve de pervasız. Hadiste ki; Vehn mi? Yoksa Zekeriya Peygamber gibi mi; “Kâle rabbi innî vehene-l’azmu minnî veşte’ale-rra/su şeyben velem ekun bidu’â-ike rabbi şekiyyâ(n)” “Yalvara yakara şöyle demişti: […]
Ene’nin Pençesinde: Küçük Âlemde Tağut, Büyük Âlemde Tabiat > “Evet şeytanlar, güya enenin gaga ve pençesiyle dinsiz feylesoflarının akıllarını havaya kaldırıp dalalet derelerine atıp dağıtmıştır. Küçük âlemde ene, büyük âlemde tabiat gibi tağutlardandır.” — Sözler, 30. Söz Ene: Allah’a Açılan Kapı mı, Yoksa Tağut’un Pençesi mi? İnsana emanet edilen en kıymetli hakikatlerden biri olan “ene” […]