Archive for Mayıs, 2025

Bir Günlük Dünya: Kabirden Dönüş Hakkı Olsaydı…

Bir Günlük Dünya: Kabirden Dönüş Hakkı Olsaydı… “Kabirde yatanlara bir günlüğüne, bir ay ya da bir yıl dünyaya dönme izni verilseydi ne yaparlardı? Neyi isterlerdi? Ne için koşarlardı?” Kabir, pişmanlıkların sessizce yankılandığı bir duraktır. Hayatın bittiği, hesap gününe kadar bekleyişin başladığı yerdir. Ama ya bir istisna olsaydı? Eğer kabirde yatanlara, Rabbimiz tarafından dünyaya bir süreliğine […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Bir Mevtanın Günlüğü: Sessizlikte Başlayan Sonsuzluk

Bir Mevtanın Günlüğü: Sessizlikte Başlayan Sonsuzluk “Bugün, hayatımın ilk günü değil; ölümümün ilk günü…” Toprak üzerindeki son adımımı attıktan sonra artık gözlerim kapanmış, nefesim susmuştu. İnsanlar, bedenimi kefene sarmış, beni sevip sevmediklerini fısıldayarak uğurlamıştı. Gözyaşları, dualar, omuzlarda taşınan bir tabut… Ve sonra: Sessizlik. Kabirdeki İlk Gün Toprağın serinliğiyle karşılaştığımda, dünya artık arkamda kalmıştı. Gözlerim görmese […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Bir Mezarcının Günlüğü: Sessiz Misafirlerin Dili

Bir Mezarcının Günlüğü: Sessiz Misafirlerin Dili Ben bir mezarcıyım. Toprağın altına indirilen her insanın ardından son toprağı atan elim, zamanla hayata başka bir gözle bakmayı öğrendi. Benim mesleğim, ölümü taşıyan değil; hayatı hatırlatan bir meslek oldu. Çünkü bir mezarcının günlüğü, toprak altında kalan bedenlerle değil; onların geride bıraktığı sessiz haykırışlarla doludur. Her Mezarda Bir Ayna […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Bir Gassalın Günlüğü: Sessiz Bedenlere Son Hizmet

Bir Gassalın Günlüğü: Sessiz Bedenlere Son Hizmet Ben bir gassalım. Gasilhanede geçen her an, ömrümden bir yaprak koparır gibi olur. Çünkü her yıkanan beden, bana hayatın ne kadar kırılgan ve geçici olduğunu bir kez daha fısıldar. Ben, ölülerin sessizliğini yıkayan, son yolculuğuna onları hazırlayan kişiyim. İnsanlar hayatta kalmak için uğraşırken, ben vefat edenlerin bedenleriyle meşgulüm. […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Ölümün Hatırlatıcı Hikmeti

Ölümün Hatırlatıcı Hikmeti “اَكْثِرُوا ذِكْرَ هَادِمِ اللَّذَّاتِ” — “Lezzetleri tahrip eden ölümü çokça anınız.” (Tirmizî, Zühd: 4, Kıyâmet: 26; Nesâî, Cenâiz: 3; İbni Mâce, Zühd: 31; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:321) İnsan, dünyada geçici bir misafirdir. Bu misafirliğin en çarpıcı hakikati ise ölümdür. Ölüm, bütün lezzetleri acılaştıran; sarhoş eden gafletleri ayıltan; nefsin hırslarını, arzularını susturan bir hakikattir. […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Nûh’un Feryadı: Hakkın Sabırla İmtihanı ve Son Çığlığı

Nûh’un Feryadı: Hakkın Sabırla İmtihanı ve Son Çığlığı > “Nûh ‘Rabbim’ dedi, ‘Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi sağ bırakma! Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve sadece günahkâr, nankör nesiller yetiştirirler.’” (Nûh Suresi, 26-27) Bu ayet, sadece bir peygamberin duası değil; hakkın sabırla imtihanının ve sonunda ilahi bir hüküm talebinin çığlığıdır. Nûh Aleyhisselâm’ın bu sözü, yüzlerce yıllık […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Kudüs’ten Ümmete, Ümmetten İnsanlığa: Kurtuluşun Anahtarı İttihad-ı İslam’dır

Kudüs’ten Ümmete, Ümmetten İnsanlığa: Kurtuluşun Anahtarı İttihad-ı İslam’dır Kudüs’ün kurtuluşu, ümmetin kurtuluşu hatta insanlığın kurtuluşu Farz-ı Ayn olan İttihad-ı İslam iledir. Kudüs; sadece bir şehir değil, ümmetin kalbidir. O kalp kan ağlarken, ümmetin huzur bulması, insanlığın selamete ermesi mümkün değildir. Kudüs, tarihte defalarca kurtarılmıştır ama her seferinde birlik ruhu ile, iman heyecanı ile, ittihad sırrı […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Ümitsizlik Yok: Üç Asırlık Kilitler Açılıyor

Ümitsizlik Yok: Üç Asırlık Kilitler Açılıyor > “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” (Âl-i İmrân, 139) Bu ayet, sadece geçmişin karanlık sayfalarına değil, bugünün yorgun yüreklerine ve geleceğin umut arayan nesillerine bir ilahi hitaptır. Ümitsizlik, Kur’an’a göre en büyük engellerdendir. Çünkü iman, umutla yeşerir; mücadele, inançla yürür. Ayet bize diyor ki: […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Bin Bir Birler: Vahdetin Kudreti ve Ümmetin Dirilişi

Bin Bir Birler: Vahdetin Kudreti ve Ümmetin Dirilişi > “Evet, bu kâinat bin birlikler perdeleri içinde sarılı bir gül goncası gibidir.” (Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar) Birlik, tevhid, ittihad… Bunlar sadece toplumsal kavramlar değil, varlığın mayasıdır. Kâinatın özünde bile dağılma değil, derlenme; ayrılık değil, birleşme vardır. Atomdan galaksiye, zerreden kürreye kadar her şey “bir” olan Allah’ın […]

Loading

No ResponsesMayıs 21st, 2025

Tesadüfün Perdesi: Kudretin Nakşını Görmezden Gelen Aklın İflası.

Tesadüfün Perdesi: Kudretin Nakşını Görmezden Gelen Aklın İflası. “Pek çok mucizatlı bir usta, bir tırnak kadar bir odun parçasından yüz okka muhtelif taamları, yüz arşın muhtelif kumaşları yapsa; bir adam o odun parçasını gösterip dese: “Bu işler tabii ve tesadüfî olarak bundan olmuş.” O ustanın harika sanatlarını, hünerlerini hiçe indirse; ne derece bir hamakat (ahmaklık) […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025

İki Yolun Hikâyesi: Peygamberlerin Yolu ve Muhaliflerinin Akıbeti

İki Yolun Hikâyesi: Peygamberlerin Yolu ve Muhaliflerinin Akıbeti Tarih, yalnızca olayların değil, hakikatin ve batılın da kaydını tutar. Her çağ, iki zıt yolun çatışmasına şahitlik eder: Biri, peygamberlerin aydınlık yolu; diğeri, onlara muhalefet edenlerin karanlık rotası… Bu iki yolun seyri sadece geçmişi değil, bugünü ve yarını da belirler. Zira bu iki yol, insanlığın varoluşundan beri […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025

Asırların Aynasında İnsanlık: 20. ve 21. Yüzyılın Hikmeti ve Hüsranı.

Asırların Aynasında İnsanlık: 20. ve 21. Yüzyılın Hikmeti ve Hüsranı. Tarih bir nehir gibi akar; asırlar ise bu nehrin dönemeçleri gibidir. Her asır, insanlığa ayrı bir imtihan, ayrı bir nimet ve ayrı bir ibret vesilesidir. Özellikle 20. ve 21. yüzyıllar, hem maddi terakkileriyle hem de manevi gerilemeleriyle tarihin en dikkat çekici dönemlerindendir. Bu iki asrı […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025

Başımıza Ne Geldiyse İçimizden Geldi

Başımıza Ne Geldiyse İçimizden Geldi Bir milletin yıkılması dışarıdan değil, içeriden başlar. Dıştaki düşmanın saldırısı ancak içteki boşlukla başarıya ulaşır. Bugün ümmetin yaşadığı zulümlerin en derin nedeni, içimizdeki çözülmüşlük ve körleşmiş vicdanlardır. İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal, katliam ve zorbalık, sadece onun gücüyle açıklanamaz. Bir İsrailli için ayağa kalkan, ekranlarda gözyaşı döken, dünyayı ayağa kaldıran çevrelerin, […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025

Zulmetin Ardındaki Nur: Bediüzzaman’ın Tiflis’te Verdiği Mesaj

Zulmetin Ardındaki Nur: Bediüzzaman’ın Tiflis’te Verdiği Mesaj “Bundan sonra İstanbul’da fazla kalmaz, Van’a gitmek üzere İstanbul’dan ayrılır, Batum yoluyla Van’a giderken Tiflis’e uğrar. Tiflis’te, Şeyh San’an Tepesine çıkar. Dikkale etrafı temaşa ederken yanına bir Rus polisi gelir ve sorar: “Niye böyle dikkat ediyorsun?” Bediüzzaman der: “Medresemin plânını yapıyorum.” O der: “Nerelisin?” Bediüzzaman: “Bitlisliyim.” Rus polisi: […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025

Yüz Yıllık Kısır Döngü: Zihniyet Değişmeden Türkiye Değişmez

Yüz Yıllık Kısır Döngü: Zihniyet Değişmeden Türkiye Değişmez Türkiye, bir asrı aşkın süredir sancılı bir arayışın içinde. Batılılaşma kisvesiyle başlayıp milli-manevi değerlerden kopuşla derinleşen bu arayış, hâlâ daha tamamlanamamış bir kimlik buhranına işaret ediyor. Bu toprakların derin irfanından uzak, köklerinden habersiz ve inançtan kopuk bir zihniyet, yüzyıldır siyaseti de, toplumu da, düşünceyi de esir almış […]

Loading

No ResponsesMayıs 20th, 2025