KURAN-I KERİM’DE DİĞER VARLIKLARIN İTAATKÂRLIKLARI

KURAN-I KERİM’DE DİĞER VARLIKLARIN İTAATKÂRLIKLARI

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=pqS9g2spkvc 

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın insan dışında diğer varlıklara da çeşitli emirler verdiği ve onların da O’nun hükmüne boyun eğdiği anlatılır. Evrenin yaratılışı ve işleyişi Allah’ın kudreti altında gerçekleşir; her şey, O’nun iradesi doğrultusunda hareket eder. İşte Cenab-ı Hakk’ın insan dışındaki varlıklara yönelik emirleri ve bu varlıkların Allah’a olan itaatine dair bazı örnekler:

1. Göklere ve Yere Verilen Emir

“Sonra duman halinde olan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, ‘isteyerek veya istemeyerek gelin’ dedi. İkisi de, ‘İsteyerek geldik’ dediler.” (Fussilet, 41/11)

Bu ayette, Allah’ın gökleri ve yeri yaratırken onlara itaat etmelerini emrettiği belirtilir. Onlar da Allah’ın emrine boyun eğmişlerdir.

2. Güneş, Ay ve Diğer Gezegenlerin İtaati

“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O’nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir topluluk için ibretler vardır.” (Nahl, 16/12)

Güneş, Ay ve yıldızlar Allah’ın yasaları doğrultusunda hareket eder. Kur’an’da, gök cisimlerinin Allah’ın emrine itaat ederek, O’nun koyduğu düzene uygun şekilde hareket ettiği ifade edilir.

3. Doğal Düzen ve Yaratılış Kanunları

“O, yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya çamurdan başlayan Allah’tır.” (Secde, 32/7)

Allah’ın yaratma ve düzen verme emirleri, her varlığın yaratılışında geçerlidir. Yaratılan her şey, Allah’ın koyduğu yaratılış kanunlarına göre var olur ve bu düzeni sürdürür.

4. Denizlerin ve Rüzgarların İtaati

“Sizin faydalanmanız için, Allah’ın izniyle denizlerde akıp gitmesi için gemileri ve denizi emrinize verdi.” (Câsiye, 45/12)

Denizler, rüzgarlar ve doğadaki tüm unsurlar Allah’ın emrine göre hareket eder ve insanın yararı için bu düzene boyun eğerler.

5. Hayvanların Allah’a İtaati

“Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a ait olmasın. O, onların duracakları ve emanet bırakılacakları yeri bilir.” (Hûd, 11/6)

Hayvanlar, Allah’ın yarattığı düzene uygun olarak yaşar, beslenir ve çoğalır. Hepsi Allah’ın kudretine ve verdiği düzene tabidir.

6. Dağların ve Taşların Allah’ı Tesbih Etmesi

“Biz dağları onun emrine verdik ki akşam sabah onunla birlikte tesbih etsinler.” (Sâd, 38/18)

Davud Peygamber’e verilen bir mucize olarak dağlar ve kuşlar, onunla birlikte Allah’ı tesbih ederdi. Bu, dağların bile Allah’a itaati ve tesbihini gösterir.

7. Gökyüzünün Allah’ın Emri Altında Olması

“Allah’ın emriyle yere düşmesin diye gökyüzünü O tutmaktadır.” (Hac, 22/65)

Kur’an’da gökyüzünün Allah’ın emri altında olduğu ve O’nun koyduğu düzenle hareket ettiği vurgulanır. Gökyüzü, Allah’ın kudreti ile yerinde tutulur.

8. Ağaçların ve Bitkilerin İtaati

“Görmedin mi ki Allah göklerde ve yerde olanları, Güneş’i, Ay’ı, yıldızları, dağları, ağaçları ve hayvanları da sizin hizmetinize vermiştir.” (Hac, 22/18)

Ağaçlar ve bitkiler de Allah’ın emrine göre büyür, meyve verir ve insanlara hizmet eder. Onlar da yaratılışlarında Allah’ın emrine tabidir.

9. Rüzgarlar ve Yağmurlar Üzerindeki Hüküm

“Rüzgarları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen Allah’tır. Nihayet rüzgarlar ağır bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onu ölü bir beldeye sevk ederiz. Orada su indirir ve onunla her tür ürün çıkarırız.” (A’râf, 7/57)

Rüzgarlar ve yağmur, Allah’ın belirlediği düzen içinde hareket eder ve hayatın devamlılığını sağlar. Rüzgar ve yağmur, Allah’ın emriyle varlıklar arasında görevlerini yerine getirir.

10. Kuşlar ve Diğer Canlıların İbadeti

“Görmez misin ki göklerde ve yerde olanlar, dizi dizi uçan kuşlar Allah’ı tesbih ederler? Her biri kendi duasını ve tesbihini bilmiştir.” (Nûr, 24/41)

Kuşlar ve tüm canlılar, kendilerine özgü bir biçimde Allah’a ibadet eder ve O’nu tesbih ederler. Her varlık, Allah’ın büyüklüğünü kendince idrak eder ve O’na boyun eğer.

Sonuç

Kur’an’da Allah’ın emirleri sadece insanlar için değil, tüm varlıklar içindir. Her şey Allah’ın yarattığı düzene göre hareket eder ve O’nun hükmüne boyun eğer. Bu ayetler, tüm evrenin, canlı ve cansız tüm varlıkların Allah’a itaat ettiğini ve O’nun kudretinin birer göstergesi olduğunu hatırlatır.

 




KURAN-I KERİM’DE TEVHIDE KARŞI PUTPERESTLİK

KURAN-I KERİM’DE TEVHIDE KARŞI PUTPERESTLİK

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=__v4zQ3hW5A 

İnsanlık tarihi boyunca tevhidin karşısındaki en büyük engel put ve putperestliktir.

Kuran-ı Kerim’de anlatılan cahiliye dönemindeki put ve putperestlik durumu.

Kur’an-ı Kerim, Cahiliye dönemi olarak bilinen dönemdeki putperestlik ve toplumların putlara tapma alışkanlıklarını çeşitli ayetlerde açıklar. Cahiliye dönemi, İslam’dan önceki Arap toplumunun manevi ve ahlaki değerlerinin yozlaştığı, putlara taptığı, toplumsal eşitsizliklerin yaygın olduğu bir dönemdi. Bu dönemde, özellikle Arap Yarımadası’nda, çeşitli putlara tapılmaktaydı ve putperestlik, toplumsal yaşamın merkezinde yer alıyordu. Kur’an’da bu durum eleştirilmiş ve Allah’a inanmak, sadece O’na ibadet etmek gerektiği vurgulanmıştır.

İşte Kur’an-ı Kerim’de Cahiliye dönemi putperestliği ile ilgili bazı ayetler ve açıklamalar:

1. Putların Gerçek Gücü Olmadığı Vurgusu

“Onlar, Allah’tan başka ne bir fayda verebilen ne de zarar verebilen birtakım varlıklara tapıyorlar. Allah ise her şeyin hâkimidir.” (Yunus, 10/18)

Cahiliye dönemi insanları, taşlardan, ağaçlardan veya diğer nesnelerden yapılan putlara taparlardı. Ancak Kur’an, bu putların insanlara herhangi bir fayda sağlama gücünün olmadığını belirtir.

2. Putperestlik ve Şirk

“Ve onların çoğu, Allah’a inanmış değillerdir, ancak O’na eş koşmaktadırlar.” (Yusuf, 12/106)

Cahiliye döneminde, insanlar Allah’a inanıyorlardı ancak O’na ortaklar koşuyor ve putlara tapıyorlardı. Bu da şirk (Allah’a ortak koşma) anlamına geliyordu. Kur’an, Allah’a eş koşmanın büyük bir günah olduğunu vurgular.

3. Putperestlerin Kendileri de Putlara İnanıyordu

“Ve onlar, Allah’tan başka tapmakta oldukları şeylerin (putların) kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda verebileceğini düşünmüyorlar.” (Furkan, 25/43)

Cahiliye döneminde insanlar, putların kendilerine bir fayda sağlayacağına inanıyorlardı. Kur’an, bu putların insanlara hiçbir zarar ya da fayda veremeyeceğini belirtir.

4. Putlara Tapmanın Toplumsal ve Manevi Sorunlara Yol Açtığı

“Ve onlar Allah’tan başka, hiçbir fayda ve zarar vermeyen birtakım varlıklara tapıyorlar. Oysa Allah, her şeyin üzerine bir vekil olmuştur.” (Zümer, 39/38)

Kur’an, putlara tapmanın toplumsal çöküş ve manevi bozukluğa neden olduğunu anlatır. İnsanlar, gerçek gücün ve iradenin Allah’a ait olduğunu unutarak putlara tapıyorlardı.

5. Cahiliye Dönemindeki Putperestliğin Eleştirisi

“De ki: ‘Sizin tapmakta olduğunuz putlar, Allah’ı bırakıp da sizin için hiçbir fayda ve zarar veremezler. De ki: ‘Allah, her şeyin üzerine bir vekildir.” (Yunus, 10/106)

Putların aslında hiçbir gücü olmadığını ve sadece insanları sapkınlığa sürüklediğini belirten ayetler, Cahiliye döneminin yanlış inanç sistemini eleştirir.

6. İslam’ın Tek Tanrı inancını Tekrar Vurgulaması

“O, Allah’tır; O’ndan başka ilah yoktur. Her şey O’na teslim olmuştur.” (Âl-i İmrân, 3/18)

İslam, tek tanrı inancına dayalıdır ve Kur’an, Allah’ın birliğine ve yalnızca O’na ibadet edilmesi gerektiğine vurgu yapar. Cahiliye döneminin çok tanrılı anlayışına karşı çıkılır.

7. İslam’ın Putperestliğe Karşı Durması

“Ve putlarınıza tapmakla, Allah’ın hükmüne karşı mı çıkıyorsunuz?” (Zümer, 39/38)

Kur’an, putların tapılacak birer varlık olmadığını ve Allah’ın hükmüne itaat edilmesi gerektiğini belirtir. Putperestliğin, Allah’a karşı bir başkaldırı olduğu ifade edilir.

8. Putların Yıkılması

“Ve sana ne oluyor ki, o putlara tapanları uyarıyorsun?” (Kamer, 54/52)

İslam, putları reddeder ve onları yıkma çabası içinde olmuştur. Peygamberler, insanları Allah’a ibadet etmeye çağırırken, putların tapılmaması gerektiğini anlatmışlardır.

9. Putperestlerin Tepkisi

“Onlar, ‘Biz seni yalnızca açık bir sapkınlıkta görüyoruz.’ dediler.” (A’raf, 7/60)

Peygamberler, insanlara doğru yolu gösterdiklerinde, Cahiliye dönemi halkı genellikle onları reddetmiş ve onları sapkınlıkla suçlamıştır. Bu, putperestliğin savunulması ve İslam’a karşı direnç gösterilmesinin bir örneğidir.

Sonuç

Cahiliye dönemi Arap toplumu, çeşitli putlara taparak onları ilah olarak kabul ediyor ve bu inançlarına göre hayatlarını şekillendiriyorlardı. Ancak Kur’an, bu putların hiçbir güce sahip olmadığını, gerçek ibadetin yalnızca Allah’a yapılması gerektiğini öğretir. İslam, Allah’ın birliğini vurgulayarak, putperestliği ve çok tanrıcılığı reddeder ve insanları yalnızca O’na ibadet etmeye davet eder.

 




KURAN-I KERİM’DE ALLAH’IN SEVDİĞİ KİMSELER

KURAN-I KERİM’DE ALLAH’IN SEVDİĞİ KİMSELER

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=Osu6jFmCNIg 

Allah Kuran-ı Kerim’de kimleri sevdiğini ifade eder.?
Mahbubiyet makami
Kur’an-ı Kerim’de Allah, sevdiği bazı özellikleri ve bu özelliklere sahip olan insanları açıkça ifade eder. İşte Kur’an’da Allah’ın sevdiğini belirttiği kişiler ve onların özellikleri:

1. İhsan Sahipleri (Güzel davrananlar)

“Allah muhsinleri (iyilik edenleri) sever.” (Bakara, 2/195)

2. Tövbe Edenler ve Temizlenenler

“Şüphesiz ki Allah, çok tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever.” (Bakara, 2/222)

3. Takva Sahipleri (Allah’a karşı gelmekten sakınanlar)

“Eğer sabreder ve sakınırsanız, işte bu, azim ve kararlılık gerektiren işlerdendir. Allah sakınanları sever.” (Âl-i İmrân, 3/76, 146)

4. Adaletli Davrananlar

“Allah adaletli davrananları sever.” (Mâide, 5/42)

5. Sabredenler

“Allah, sabredenleri sever.” (Âl-i İmrân, 3/146)

6. Allah Yolunda Savaşanlar (Saf tutup birlik içinde mücadele edenler)

“Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki bir bina gibi kenetlenmiş saflar halinde savaşanları sever.” (Saff, 61/4)

Kur’an’a göre, Allah’ın sevgisine mazhar olmak isteyenlerin bu özellikleri taşıması, iyi niyetle hareket etmesi ve insanlara iyilik yapması önerilir. Bu özellikler aynı zamanda İslam ahlakının temel unsurlarını da oluşturur.

@@@@@@@@

Allah Kuran-ı Kerim’de kimleri sevmediğini ifade eder?

Kur’an-ı Kerim’de Allah, bazı kötü davranış ve ahlaka sahip olanları sevmediğini açıkça belirtir. İşte Allah’ın sevmediği kişiler ve onların özellikleri:

1. Zalimler

“Allah zalimleri sevmez.” (Âl-i İmrân, 3/57)

2. Kibirlenenler

“Şüphesiz Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.” (Nisâ, 4/36)

3. Fesat Çıkaranlar (Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar)

“Allah bozgunculuğu sevenleri sevmez.” (Mâide, 5/64)

4. Haddi Aşanlar

“Allah aşırı gidenleri sevmez.” (A’râf, 7/55)

5. Nankörlük Edenler

“Şüphesiz Allah, nankörlük eden günahkârı sevmez.” (Bakara, 2/276)

6. İhanet Edenler

“Allah hainleri sevmez.” (Enfâl, 8/58)

7. İsraf Edenler

“Şüphesiz ki Allah israf edenleri sevmez.” (A’râf, 7/31)

Allah, bu tür kötü davranışlardan kaçınılmasını ve güzel ahlakla hareket edilmesini tavsiye eder. Bu özelliklerden sakınmak, kişinin Allah’ın sevgisine daha yakın olmasını sağlar.