ASRIN HASTALIĞI : GELİŞMEYEN KİŞİLİK BUNALIMI
ASRIN HASTALIĞI : GELİŞMEYEN KİŞİLİK BUNALIMI
Zaman değişiyor, teknoloji gelişiyor, bilim ilerliyor; ancak insanoğlu, iç dünyasında giderek daha büyük bir bunalıma sürükleniyor. Günümüzün en büyük problemlerinden biri, bireyin ruhsal ve ahlaki gelişimini tamamlayamaması, kişilik olarak olgunlaşamaması ve sonuçta derin bir bunalım içerisine düşmesidir. İşte bu, modern çağın en büyük hastalığıdır: Gelişmeyen kişilik bunalımı.
Kişilik Neden Gelişmiyor?
Kişiliğin gelişmesi, bireyin hayat boyunca edindiği tecrübeler, aldığı eğitim, yaşadığı çevre ve en önemlisi deruni muhasebesi ile mümkündür. Ancak günümüz dünyasında, bu gelişimi engelleyen birçok faktör vardır:
Haz ve Eğlence Kültürü: İnsan, derinleşmek ve olgunlaşmak için kendisiyle yüzleşmek zorundadır. Ancak modern çağ, bireyi sürekli bir haz ve eğlence ortamına çekerek onun düşünmesini, sorgulamasını ve kendini geliştirmesini engellemektedir.
Sosyal Medya ve Sanal Kimlikler: İnsanlar, gerçek hayatta oldukları kişiler yerine, sanal dünyada oluşturdukları kimliklerle var olmaya çalışıyorlar. Bu da onların gerçek benliklerini keşfetmelerini zorlaştırıyor.
Tüketim Toplumu: Kişilik, insanın iç dünyasında olgunlaşmasıyla gelişir; ancak sürekli tüketim alışkanlığı kazanan bireyler, içe dönüp kendilerini inşa etmek yerine, dışarıdan gelen hazlarla tatmin olmaya çalışıyorlar.
Aile ve Eğitim Eksikliği: Aile, bireyin ilk okuludur. Sağlam bir aile yapısına ve değerlerine sahip olmayan bireyler, kişiliklerini inşa ederken büyük zorluklar yaşarlar.
Gelişmeyen Kişilik Bunalımının Sonuçları
Gelişmeyen bireyler, iç huzursuzluk, doyumsuzluk, anlam arayışı ve en nihayetinde kimlik krizleri ile karşı karşıya kalırlar. Bunun toplumsal yansımaları ise şunlardır:
Bağımlılıklar: Alkol, uyuşturucu, sosyal medya, teknoloji gibi bağımlılıklar, bireyin ruhsal açlığını doyurmaya çalıştığı yapay tatmin araçlarıdır.
Ruhsal Çöküntüler: Depresyon, kaygı bozuklukları ve intihar vakalarının artışı, modern bireyin kendini inşa edememesinin en büyük göstergelerindendir.
Değerlerin Aşınması: Hak, adalet, vicdan gibi insani değerlerin zayıflaması, bireyin ruhsal derinlik kazanamamasının bir sonucudur.
Kimlik Bunalımı: Kendi değerlerinden uzaklaşan, neye inandığını bilmeyen ve köklerinden kopmuş bir birey, hayatını anlamsızlık içinde geçirir.
Çıkış Yolu Var mı?
Evet, bu bunalımdan çıkış mümkündür. Bunun için bireyin kendi iç dünyasına yönelmesi, ruhunu ve kişiliğini olgunlaştırması gerekir. Bunun yolları şunlardır:
1. Tefekkür ve Kendini Tanıma: Kişi, zaman zaman kendisiyle baş başa kalmalı, düşünmeli ve kendi iç dünyasını keşfetmelidir.
2. Manevi Gelişim: Ruhun gıdası, anlam ve değerlerdir. İnanç, ibadet ve maneviyat, kişiliğin olgunlaşmasını sağlayan en önemli etkenlerdendir.
3. Kitap Okuma ve Bilgi Edinme: Bilgi, insanın kendisini ve çevresini daha iyi anlamasını sağlar. Nitelikli kitaplar okumak, bireyin bakış açısını genişletir.
4. Sağlam Sosyal Çevre: İyi ve doğru insanlarla birlikte olmak, kişinin karakterini olumlu yönde etkiler.
5. Sorumluluk ve Üretkenlik: İnsan, sorumluluk aldıkça ve ürettikçe gelişir. Tüketici değil, üretici birey olmak kişilik gelişimini sağlar.
Sonuç
Gelişmeyen kişilik bunalımı, modern çağın en büyük krizlerinden biridir. Ancak bu kriz, bireyin bilinçli bir şekilde kendi üzerine eğilmesiyle aşılabilir. Kendi iç dünyasını keşfeden, ruhunu besleyen ve sağlam değerlerle kendini inşa eden bir birey, bu hastalıktan kurtulabilir. Gerçek gelişim, teknolojik ilerlemeyle değil, insanın ruhunu ve ahlakını olgunlaştırmasıyla mümkündür.