Bilimle Aydınlanan Ayetler: Celal Yıldırım’ın Bilimsel Tefsiri Üzerine Derinlemesine Bir İnceleme Giriş Kur’an-ı Kerim, hem insan ruhuna hitap eden ilahi bir mesajdır hem de kâinat kitabının sırlarını işaret eden kevnî ayetlerle doludur. Asırlar boyunca müfessirler, bu ilahi kelamın anlam dünyasına farklı açılardan yaklaşmışlardır. Kimi tefsirlerde rivayetler ön plandayken, kimilerinde edebi sanatlar ya da fıkhi hükümler […]
Hak Dini Kur’an Dili Tefsiri’nin Ayırıcı Özellikleri: İlmi Derinlik, Dil Estetiği ve Hikmete Dayalı Yaklaşım Giriş Kur’an-ı Kerim’in manalarını insan aklına, kalbine ve toplumsal hayatına ulaştırmak için asırlardır pek çok müfessir tarafından çeşitli tefsirler kaleme alınmıştır. Bu tefsirler içerisinde bazıları belli alanlarda öne çıkarken, bazıları da çok yönlülüğü ile dikkat çeker. İşte bu çok yönlü […]
el-Keşşâf: Kur’an’ın Belâgat ve Dirayetle Tefsiri Giriş: Tefsir Geleneğinde Bir Dönüm Noktası Kur’an-ı Kerim’in derin anlamlarını kavramak, Müslümanlar için daima önemli bir hedef olmuştur. Bu yolda tefsirler, Kur’an’ı anlama çabasında vazgeçilmez kaynaklardır. Zemahşerî’nin el-Keşşâf adlı eseri, özellikle belâgat ve dirayet yönüyle öne çıkan, özgün yaklaşımıyla dikkat çeken bir başyapıttır. 1. Müellif ve Eserin Arka Planı […]
RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI’NI ÖZETLEMEK MÜMKÜN OLSA… Bazı eserler vardır ki okunmak için yazılmaz; yaşanmak için yazılır. Bazı sözler vardır ki kâğıda dökülse bile ruhlara yazılır. Risale-i Nur Külliyatı da böylesi bir eserdir: Sadece bir ilim metni değil, bir diriliş mektubudur. Zira bu eser, yalnız aklı değil, kalbi de ikna eder. Sadece bilgi sunmaz, bir bakış […]
HAYATI VE DÜNYAYI ÖZETLEMEK MÜMKÜN OLSA… Hayat… Göz açıp kapayıncaya dek geçen bir zaman parçası mı? Yoksa ebedî bir yolculuğun başlangıç durağı mı? Dünya… Geniş göğü, yeşil toprağı, denizi ve dağlarıyla bir yurt mu, yoksa geçici bir konaklama mı? Bu sorular, sadece felsefenin değil; aynı zamanda kalbin, ruhun ve vicdanın da sorularıdır. İnsanoğlu, bu dünyada […]
İNSANLARI ÖZETLEMEK MÜMKÜN OLSA… Her biri ayrı bir dünya… Kimisi bir dağ kadar sabırlı, kimisi bir rüzgâr kadar savrulgan… Kimisi karanlıkta bir kandil, kimisi aydınlıkta bile yolunu şaşıran… İnsanlar farklıdır. Hem surette, hem sîrette. Farklı hayatlara, farklı sınavlara, farklı yollara doğarız. Ama sonunda aynı toprağa döneriz. İnsanları özetlemek mümkün olsa, belki de her biri tek […]
KUR’ÂN-I KERÎM’İ ÖZETLEMEK MÜMKÜN OLSA… Kur’ân-ı Kerîm, semâvî kitapların en sonuncusu ve en mükemmelidir. O, Allah’ın kullarına hitabıdır; insanın yaratılış gayesini, dünya imtihanını ve ahiret akıbetini bildirir. Onu sadece bir kitap olarak görmek, hakikatine karşı kör olmaktır. Kur’ân, bir harita değil; bizzat hakikatin ta kendisidir. Onu özetlemek, deryayı bir damlada anlatmak gibidir; imkânsız değildir ama […]
KUR’ÂN-I KERÎM’DE MİZAN, ÂLEMDE NİZAM VE İKİSİ ARASINDAKİ MUVAZENE İnsanoğlu, varlığını sürdürebilmek için sadece fiziksel gıdaya değil, aynı zamanda hikmete, adalete ve dengeye muhtaçtır. Kur’ân-ı Kerîm, bu ihtiyaçlara cevaben, pek çok kavramı insana sunar. Bunlardan biri de “mizan”dır. Mizan, sadece terazi anlamına gelmez; adaletin, ölçünün ve dengeli oluşun remzidir. Âlemlerin Rabbi, her şeyi bir ölçü […]
Kur’ân-ı Kerîm’de Hitabın Hikmeti: Lafızdan Manaya İlâhî Üslûp Kur’ân-ı Kerîm, yalnızca bir kutsal kitap değil, aynı zamanda beşerî kelamın erişemeyeceği yücelikte eşsiz bir hitaptır. Allah Teâlâ’nın ezelî kelâmı olan bu kitap, lafızda mucize, manada derinlik, hitapta ise en yüksek edep ve tesire sahip bir rehberdir. Kur’ân’ın hitap tarzları, hem gramer bakımından incelendiğinde hem de manevî […]
Başlangıç ve Bitişin Sahibi: “O Evvel’dir, Âhir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır” “هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ” “O Evvel’dir, Âhir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Hadîd, 3) İnsan, doğduğu andan itibaren evvelini, sonunu, dışını ve içini anlamaya çalışan bir yolcudur. Bu yolculuk, en nihayetinde kendi varlığını, hayatın manasını ve âlemin sahibini arayışa […]
Kalbin Uyanışı: Ubudiyetle Hayat Bulan Cevher “İnsanın çekirdeği olan kalb, ubudiyet ve ihlâs altında İslâmiyet ile iska edilmekle imanla intibaha gelirse, nurânî, misâlî âlem-i emirden gelen emirle öyle bir şecere-i nurânî olarak yeşillenir ki, onun cismânî âlemine ruh olur.” İnsanoğlu, cismaniyet perdesiyle sarılmış, dünya imtihanına gönderilmiş bir ruh sahibidir. Maddî gözle bakıldığında et ve kemikten […]
Makale: Sözün Büyüsü – Beyanın Sihirle Buluştuğu Yer 1. Söz Büyü Olur mu? Abdullah b. Ömer’den rivayet edilen bu hadis-i şerifte, Efendimiz (sav) şöyle buyurur: > “Doğu tarafından iki adam gelip hutbe verdiler. İnsanlar onların beyanlarına hayret ettiler. Bunun üzerine Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: ‘Şüphesiz beyanın bir kısmı sihirdir.’” (Buhârî, Edeb 95; Müslim, Zühd 62) […]
Bir Asa, Bin Hikmet – Hz. Musa’nın Asâsı ve İlahi Kudretin Simgesi 1. Asâ Değil, Kudretin Dili Asâ kelimesi zahirde sıradan bir değnek anlamına gelir. Fakat Hz. Musa’nın elindeki asâ, sıradan bir değnek değil, ilahî kudretin sembolü haline gelmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de asânın geçtiği sahneler, yalnızca bir mucize gösterisi değil, aynı zamanda insanın acziyetini ve Allah’ın […]
Hakikat ile Aldanış Arasında – Kur’ân’da Sihir, Sihirbazlık ve Vahyin Nuruna Gösterilen Direnç 1. Giriş: Sihir Nedir, Ne Değildir? Kur’ân-ı Kerîm, sihri insanlık tarihinin karanlık bir mirası olarak tanıtır. İnsan aklını ve kalbini perdeleyen, hak ile bâtılı birbirine karıştıran bir aldatma sanatı olarak sunar. Bu yönüyle sihir, sadece bazı gözbağcı hareketlerden ibaret değil, hakikatin üzerini […]