HOLOKOST-YAHUDİ SOYKIRIMI

HOLOKOST-YAHUDİ SOYKIRIMI

 

Bugün İsraillilerin Gazze’de şimdiye kadar bilinen beş bin çocuğu, dört bin kadını öldürmüştür.

Yıkılan on binlerce binanın altında kalanlarda ayrı.
Dün firavunun bir rüya üzerine doğan tüm erkek çocukları öldürmesinden daha şiddetli olarak İsrail, hem yeni doğan erkek çocuklarını kendisine karşı koymasın diyerek öldürüyor ve hem yeni Musaları doğuracak annelerin hayatına son vermek amacıyla kız çocuklarını öldürüyor, hastaneleri bombalıyor, elektriğini kesip ilaç ve gıdayı engelliyor ve tam bir imha ile gerçek firavunluğunu göstermiş oluyor.

@@@@@@@@”

Firavunun rüyası ve öldürülen erkek çocukları.

Firavun, Mısır’ın zalim ve kibirli bir kralıydı. İsrailoğulları ise Mısır’da köle olarak yaşayan bir toplumdu. Firavun, bir gece rüyasında Kudüs’ten çıkan bir ateşin Mısır’ı yaktığını, ancak İsrailoğullarına dokunmadığını gördü. Rüyasını yorumlatmak istedi ve rüya tabircileri ona, İsrailoğullarından bir çocuğun geleceğini ve saltanatını yıkacağını söylediler. Firavun, bunu duyunca çok korktu ve İsrailoğullarının erkek çocuklarını öldürme emri verdi. Böylece kendisine zarar verecek çocuğun doğmasını engellemeyi umdu. Fakat bu, Allah’ın takdirini değiştiremezdi.

Bu arada, İsrailoğullarından İmran adında bir adamın oğlu Musa doğdu. Musa’nın annesi, oğlunun öldürülmesinden korktu ve Allah’ın ilhamıyla onu bir sepete koyup Nil Nehri’ne bıraktı. Sepet, Firavun’un sarayının önüne geldi ve Firavun’un karısı Asiya, sepeti fark etti. Sepeti açtığında içinde bir bebek gördü ve onu sevgiyle kucağına aldı. Firavun’a, bu bebeği evlat edinmek istediğini söyledi. Firavun, karısının isteğini kabul etti ve böylece Musa, Firavun’un sarayında büyümeye başladı. Allah, Musa’yı Firavun’un zulmünden korudu ve onu peygamber olarak seçti.

Musa, büyüyünce Allah’ın emriyle İsrailoğullarına peygamber olarak gönderildi. Firavun’a, İsrailoğullarını serbest bırakmasını ve Allah’a iman etmesini tebliğ etti. Fakat Firavun, inatçı ve kibirli bir şekilde Musa’nın davetini reddetti. Allah, Firavun ve kavmine birçok mucize gösterdi, ama onlar yine de iman etmediler. Sonunda, Allah, Musa ve İsrailoğullarını Mısır’dan çıkardı ve Firavun’u ordusuyla birlikte denizde boğdu. Böylece Firavun’un rüyası gerçek oldu ve Musa, Firavun’un saltanatını yıktı.

Bak. Mümin. 25, A’raf. 129. Kasas. 7-13.

@@@@@@@@@@@

İsrailoğulları Mısır’da ne yapıyorlardı?

İsrailoğulları, Hz. Yusuf’un Mısır’a gelişiyle birlikte Mısır’a yerleştiler. Hz. Yusuf, Mısır’da vezir olarak önemli bir konuma sahipti ve kıtlık döneminde İsrailoğullarına yardım etti1
İsrailoğulları, Mısır’da sayıca arttılar ve Kıptiler tarafından tehdit olarak görüldüler. Firavun, onları köleleştirdi ve zulmetti. Firavun, ayrıca, İsrailoğullarının erkek çocuklarını öldürme emri verdi.
İsrailoğullarının kurtuluşu için Allah, Hz. Musa’yı peygamber olarak gönderdi. Hz. Musa, Firavun’a, İsrailoğullarını serbest bırakmasını ve Allah’a iman etmesini tebliğ etti. Firavun, inatçı ve kibirli bir şekilde Musa’nın davetini reddetti. Allah, Firavun ve kavmine birçok mucize gösterdi, ama onlar yine de iman etmediler.
Allah, Hz. Musa’ya, İsrailoğulları ile birlikte Mısır’dan geceleyin çıkmasını vahyetti. Firavun, bunu duyunca, ordularıyla onları takip etti. Hz. Musa ve İsrailoğulları, denize geldiklerinde, Allah, Musa’nın asasını denize vurmasıyla denizi ikiye ayırdı ve onlara kuru bir yol açtı. Firavun ve ordusu da denize girdiklerinde, Allah, suyu üzerlerine yıkadı ve hepsini boğdu. Hz. Musa ve İsrailoğulları ise kurtuldular.

@@@@@@@@@@

 

Yahudiler bugün hala Holokost un travmasını, psikolojik dengesizliğini ve şizofrenisini hem yaşamakta ve maalesef 75 yıldır Filistin ve Gazze’lilerde yaşamaktadırlar.
Hristiyan dünyasından ve al anlardan yedikleri darbeleri Müslümanlara yaşatmaktadırlar.
Belli ki İsrail o Holokost tan ders çıkarmamış, soy kırımını masum siviller ve çocuklar üzerinde uygulamıştır.

@@@@@@@@@

Holokost nedir?

Holokost, Nazi Almanya’sı ve onun müttefikleri tarafından II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 6 milyon Yahudi’ye karşı yapılan sistematik ve devlet destekli soykırımın adıdır1. Holokost, Yunanca “ateşte kurban etme” anlamına gelen bir kelimedir. Nazi lideri Adolf Hitler, Almanların “ırksal olarak üstün” olduğuna ve Yahudilerin Alman toplumuna yabancı bir tehdit olduğuna inanıyordu. Nazi döneminde, Yahudilerin yanı sıra Romanlar, engelliler, Slavlar, Sovyet savaş esirleri, eşcinseller ve siyasi muhalifler gibi diğer gruplar da ırksal, biyolojik veya ideolojik nedenlerle zulüm gördü. Naziler, Yahudileri ekonomik, sosyal ve kültürel hayattan dışlayarak, gettolara sıkıştırarak, ölüm kamplarına göndererek ve gaz odalarında veya başka yollarla öldürerek “Yahudi sorununa nihai bir çözüm” bulmaya çalıştı. Holokost, insanlık tarihinin en korkunç ve trajik olaylarından biridir ve hala unutulmamıştır.

@@@@@@@@@

Holokost’un etkileri hala hissediliyor mu?

Holokost’un etkileri hala hissediliyor mu? Bu sorunun kesin bir cevabı yok, ancak Holokost’un hem kurbanları hem de katilleri üzerinde derin ve kalıcı izler bıraktığı söylenebilir. Holokost, tarihin en büyük insanlık suçlarından biri olarak, insan hakları, adalet, ahlak, vicdan, kimlik, toplum, kültür, din, siyaset ve tarih gibi pek çok konuda yeni sorular, tartışmalar ve araştırmalar ortaya çıkarmıştır. Holokost’un etkileri şu şekilde özetlenebilir:

Holokost’un hayatta kalan kurbanları, fiziksel ve psikolojik travmalar, aile ve toplum kaybı, mülkiyet ve vatandaşlık haklarının gaspı, güven ve inanç eksikliği gibi pek çok zorlukla karşı karşıya kalmışlardır. Holokost’tan sonra hayatta kalan Yahudiler, yeni bir hayat kurmak için farklı ülkelere göç etmiş, İsrail devletinin kurulmasına katkıda bulunmuş, adalet arayışı içinde olmuş ve Holokost’un tanıklığı ve anısını yaşatmaya çalışmışlardır.
Holokost’un failleri, yargılanma, cezalandırılma, kaçma, saklanma, inkâr etme, pişmanlık duyma, itiraf etme gibi farklı tepkiler göstermişlerdir. Holokost’un sorumlularının cezalandırılması için uluslararası mahkemeler kurulmuş, savaş suçlularının yakalanması için çeşitli operasyonlar yapılmış, Holokost’un inkârı ve yalanlanması yasaklanmıştır.
Holokost’un tanıkları, görgü tanıkları, kurtarıcılar, işbirlikçiler, direnişçiler, askerler, diplomatlar, gazeteciler, tarihçiler, sanatçılar, eğitimciler, aktivistler gibi farklı rollerde yer almışlardır. Holokost’un tanıkları, Holokost’un gerçekliğini, anlamını, önemini ve derslerini aktarmak için yazılı, sözlü, görsel, sanatsal, akademik, eğitsel, siyasi, hukuki, kültürel, dini ve ahlaki çeşitli yollar kullanmışlardır.
Holokost’un sonraki kuşakları, Holokost’un kurbanlarının, faillerinin ve tanıklarının çocukları, torunları ve akrabalarıdır. Holokost’un sonraki kuşakları, Holokost’un mirasını, etkisini, sorumluluğunu ve anlamını taşımakta, sorgulamakta, yorumlamakta ve paylaşmaktadırlar.
Holokost’un dünya üzerindeki etkisi, Holokost’un gerçekleştiği veya gerçekleşmediği ülkelerin Holokost karşısındaki tutumları, Holokost’un diğer soykırım ve kitlesel şiddet olaylarıyla karşılaştırılması, Holokost’un insan hakları, demokrasi, barış, adalet, hoşgörü, ayrımcılık, ırkçılık, antisemitizm, yabancı düşmanlığı, nefret suçu, terörizm, mülteci sorunu gibi güncel konularla ilişkilendirilmesi şeklinde görülmektedir.
Holokost’un etkileri hala hissediliyor mu? Sorunun cevabı, Holokost’un ne anlama geldiğine, nasıl hatırlandığına, nasıl öğrenildiğine, nasıl aktarıldığına, nasıl yorumlandığına ve nasıl kullanıldığına bağlıdır. Holokost’un etkileri, bireysel, toplumsal, ulusal ve uluslararası düzeylerde farklılık gösterebilir. Holokost’un etkileri, zamanla değişebilir, unutulabilir, yenilenebilir, güncellenebilir veya manipüle edilebilir. Holokost’un etkileri, Holokost’un unutulmaması ve tekrarlanmaması için bir fırsat veya bir engel olabilir. Holokost’un etkileri, herkesi ilgilendiren bir konudur.

@@@@@@@@@

Holokost’tan sonra Yahudilerin hayatı nasıl değişti?

Holokost’tan sonra Yahudilerin hayatı nasıl değişti? Bu sorunun cevabı, Yahudilerin yaşadıkları ülke, bölge, kültür, din, siyaset, ekonomi, toplum ve aile gibi pek çok faktöre bağlıdır. Holokost, Yahudilerin hayatlarını derinden etkileyen ve değiştiren bir olaydır. Holokost’tan sonra Yahudilerin hayatında şu değişiklikler görülmüştür:

Holokost’tan kurtulan Yahudiler, yeni bir hayat kurmak için farklı ülkelere göç etmişlerdir. Bazı Yahudiler, Avrupa’da kalmayı tercih ederken, bazıları Amerika, Kanada, Avustralya, Güney Afrika gibi ülkelere yerleşmişlerdir. En büyük Yahudi göçü ise 1948 yılında kurulan İsrail devletine olmuştur. İsrail, Holokost’tan sonra Yahudiler için bir vatan, bir sığınak ve bir umut olmuştur.
Holokost’tan kurtulan Yahudiler, yaşadıkları travmaları, acıları, kayıpları, suçlulukları, korkuları, öfkeleri, umutsuzlukları ve yalnızlıkları ile baş etmeye çalışmışlardır. Holokost, Yahudilerin fiziksel, psikolojik, sosyal, kültürel, dini ve ahlaki sağlıklarını olumsuz yönde etkilemiştir. Holokost, Yahudilerin kendilerine, Tanrı’ya, insanlığa ve dünyaya olan güvenlerini ve inançlarını sarsmıştır.
Holokost’tan kurtulan Yahudiler, adalet arayışı içinde olmuşlardır. Holokost’un sorumlularının yargılanması, cezalandırılması, itiraf etmesi, özür dilemesi ve tazminat ödemesi için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Holokost’un tanıklığı ve anısını yaşatmak, Holokost’un inkârı ve yalanlanmasına karşı mücadele etmek, Holokost’un derslerini aktarmak ve Holokost’un tekrarlanmaması için çalışmak da Yahudilerin adalet arayışının bir parçası olmuştur.
Holokost’tan kurtulan Yahudiler, Yahudi kimliğini, kültürünü, tarihini, dini ve geleneklerini yeniden tanımlamaya ve yaşamaya çalışmışlardır. Holokost, Yahudilerin kendilerini nasıl gördükleri, nasıl ifade ettikleri, nasıl örgütlendikleri, nasıl eğitim aldıkları, nasıl sanat yaptıkları, nasıl siyaset yaptıkları, nasıl toplumla ilişki kurdukları gibi konularda değişikliklere yol açmıştır. Holokost, Yahudilerin hem kendi içlerinde hem de diğer gruplarla olan ilişkilerini etkilemiştir .
Holokost’tan sonra Yahudilerin hayatı nasıl değişti? Sorunun cevabı, Yahudilerin yaşadıkları deneyimler, verdikleri tepkiler, yaptıkları seçimler, karşılaştıkları zorluklar, elde ettikleri başarılar, gösterdikleri direnç ve umut ile şekillenmiştir. Holokost’tan sonra Yahudilerin hayatı hem acı hem de umut dolu bir hikâyedir.

@@@@@@@

Holokost’tan sağ kurtulanlar var mı?

Evet, Holokost’tan sağ kurtulanlar var. Holokost, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sı ve onun müttefikleri tarafından yaklaşık 6 milyon Yahudi’ye karşı yapılan sistematik ve devlet destekli soykırımın adıdır. Holokost’tan sağ kurtulanlar, Nazilerin zulmünden kurtulmayı başaran veya kaçmayı başaran Yahudilerdir. Holokost’tan sağ kurtulanların sayısı tam olarak bilinmemektedir, ancak 2018 yılında yaklaşık 200 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Holokost’tan sağ kurtulanlar, yaşadıkları travmaları, acıları, kayıpları, direnişleri, umutları ve hayatta kalma mücadelelerini anlatarak Holokost’un tanıklığı ve anısını yaşatmaya çalışmaktadırlar.

Holokost’tan sağ kurtulanlar, dünyanın farklı ülkelerinde yaşamaktadırlar. Bazıları Avrupa’da kalmış, bazıları Amerika, Kanada, Avustralya, Güney Afrika gibi ülkelere göç etmiş, bazıları da 1948 yılında kurulan İsrail devletine yerleşmiştir. Holokost’tan sağ kurtulanlar, adalet arayışı içinde olmuş, Holokost’un sorumlularının yargılanması, cezalandırılması, itiraf etmesi, özür dilemesi ve tazminat ödemesi için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Holokost’tan sağ kurtulanlar, Holokost’un inkârı ve yalanlanmasına karşı mücadele etmiş, Holokost’un derslerini aktarmış ve Holokost’un tekrarlanmaması için çalışmışlardır.

Holokost’tan sağ kurtulanlar, insanlık tarihinin en korkunç ve trajik olaylarından birine tanıklık etmiş ve hayatta kalmayı başarmış kişilerdir. Holokost’tan sağ kurtulanların hikâyeleri, bize insanlık, adalet, direnç, umut ve hayat gibi değerleri hatırlatmaktadır. Holokost’tan sağ kurtulanların seslerini dinlemek ve anlamak, hepimizin sorumluluğudur.

@@@@@@@@@

Holokost’tan sağ kurtulanlar ne gibi hikâyeleri anlatıp paylaşmaktadırlar?

Holokost’tan sağ kurtulanlar, genellikle yaşadıkları zorlukları, dayanıklılıklarını, hayatta kalma mücadelelerini ve kaybettikleri sevdiklerini anlatırlar. Bu hikayeler genellikle şunları içerebilir:

Toplama kamplarında yaşadıkları koşullar: Sağ kurtulanlar, toplama kamplarında yaşadıkları açlık, yorgunluk, soğuk, hastalık gibi zor koşulları anlatır. Mahkeme salonlarında SS subaylarından, kamplardaki işkencelerden, gaz odalarından veya ölüm trenlerinden sağ kurtulma hikayeleri de sıkça paylaşılır.

Direniş ve kaçış hikayeleri: Bazı sağ kurtulanlar, kaçma veya direnişe geçme cesaretini bulmuş ve direniş gruplarına katılmışlardır. Bu hikayelerde, direniş gruplarına katılmanın ve kaçış planlarının nasıl gerçekleştiği anlatılır.

Soykırımdan kurtulan aile üyelerinin hikayeleri: Sağ kurtulanlar, hayatta kalmayı başaran diğer aile üyeleri veya yakınlarının hikayelerini de anlatır. Bu hikayelerde, aile fertlerinin nasıl saklandığı, ne gibi risklere girdiği ve nasıl hayatta kalmayı başardığı anlatılır.

Kurtuluşun ardından hayatları: Sağ kurtulanların hikayeleri, genellikle kurtuluş sonrası yaşamlarına odaklanır. Bu hikayelerde, yaşadıkları travmaların nasıl etkilediği, tekrar topluma uyum sağlama süreci, maruz kaldıkları ayrımcılık ve trajedilerden sonra nasıl yaşama tutundukları anlatılır.

Miras ve anlatma sorumluluğu: Sağ kurtulanlar, Holokost hikayelerini gelecek nesillere aktarmak ve bu trajedinin unutulmamasını sağlamak amacıyla paylaşımlar yaparlar. Bu hikayelerin anlatılması, Holokost’un hatırlanmasını ve anlaşılmasını sağlarken, soykırımın tekrar yaşanmasının önlenmesi gerektiği mesajını da verir.

Bu hikayeler, Holokost’un insanlık tarihindeki yıkıcı etkisini ve insanın dayanma gücünü anlatırken, aynı zamanda insanların ne kadar acımasızlaşabileceğini ve toplumsal hoşgörü, eşitlik ve barışın önemini vurgular.

@@@@@@@@@

Holokost’tan sağ kurtulanlar ne gibi hikâyeleri anlatıp paylaşmaktadırlar? Bu sorunun cevabı, hikâyelerin kimler tarafından, ne zaman, nerede, nasıl ve niçin anlatıldığına bağlıdır. Holokost’tan sağ kurtulanların hikâyeleri, farklı zamanlarda, farklı yerlerde, farklı yollarla ve farklı amaçlarla anlatılmıştır. Holokost’tan sağ kurtulanların anlattığı hikâyelerin bazı örnekleri şunlardır:

Inge Deutschkron, Berlin’de saklanarak Holokost’tan kurtulan bir Yahudi kadındır. Hikâyesini 1978 yılında yazdığı “Sarı Yıldız Taktım” adlı kitabında, 2013 yılında Almanya Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada ve çeşitli röportajlarda anlatmıştır. Hikâyesinde, annesiyle birlikte nasıl hayatta kaldığını, Otto Weidt’ın körler için fırça atölyesinde nasıl çalıştığını, babasının İngiltere’ye kaçtığını, Londra’ya göç ettikten sonra nasıl gazeteci olduğunu ve 2002 yılında Berlin’e geri döndüğünü anlatmıştır. Hikâyesinin amacı, Holokost’un gerçekliğini, anlamını, önemini ve derslerini aktarmak ve Holokost’un unutulmaması ve tekrarlanmaması için çalışmaktır.
Tadeusz Pankiewicz, Krakow Gettosu’nda bir eczane işleten Polonyalı bir eczacıdır. Hikâyesini 1947 yılında yazdığı “Krakow Gettosu’ndaki Eczane” adlı kitabında, 1983 yılında verdiği bir röportajda ve 1987 yılında çekilen “Schindler’in Listesi” adlı filmde anlatmıştır. Hikâyesinde, gettoda yaşayan Yahudilere nasıl yardım ettiğini, onlara ilaç, yiyecek, haber, sahte belge, saklanma yeri sağladığını, onları kurtarmak için nasıl risk aldığını, gettodaki yaşamı, direnişi, zulmü ve soykırımı gözlemlediğini anlatmıştır. Hikâyesinin amacı, gettoda yaşayan Yahudilerin acılarını, umutlarını, mücadelelerini ve kaderlerini paylaşmak ve Holokost’un tanığı olmaktır.
Philip Bialowitz ve Thomas Blatt, Sobibor ölüm kampından kaçmayı başaran iki Yahudi erkektir. Hikâyelerini 2010 yılında yazdıkları “Sobibor’dan Kaçış” adlı kitapta, 2014 yılında çekilen “Sobibor” adlı filmde ve çeşitli sözlü tanıklıklarda anlatmışlardır. Hikâyelerinde, kampta nasıl hayatta kaldıklarını, nasıl işkence gördüklerini, nasıl direndiklerini, nasıl kaçtıklarını, kaçıştan sonra nasıl yaşadıklarını anlatmışlardır. Hikâyelerinin amacı, Sobibor’da öldürülen binlerce Yahudinin anısını yaşatmak, kamptaki koşulları, zulmü ve soykırımı ortaya koymak ve Holokost’un kahramanları olmaktır.
Holokost’tan sağ kurtulanlar ne gibi hikâyeleri anlatıp paylaşmaktadırlar? Sorunun cevabı, hikâyelerin çok çeşitli, çok ilginç, çok dokunaklı, çok etkileyici, çok öğretici, çok değerli ve çok önemli olduğunu göstermektedir. Holokost’tan sağ kurtulanların hikâyeleri, bize insanlık, adalet, direnç, umut ve hayat gibi değerleri hatırlatmaktadır.

@@@@@@@@@

Yahudiler Holokost’ta yaşadıklarına ne gibi karşılık vermişler ve nasıl tavır almışlardır?

Holokost, Yahudilere yönelik kitlesel bir soykırım dönemi olduğu için Yahudilerin karşılık verme veya tavır alma seçenekleri oldukça sınırlıydı. Hollandalı Yahudi tarihçi Jacques Presser’in de belirttiği gibi, “Yahudi halkı ölüme terkedilmiş bir halktı.”

Holokost döneminde birçok Yahudi işkence, zorunlu çalışma, açlık, hastalık ve öldürme kamplarında ölümle yüz yüze kaldı. Büyük bir çoğunluğu Adolf Hitler ve Nazi rejimi karşısında bilinçsiz ya da silahsızdı. Yahudiler, mülklerinden, haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldılar ve toplama kamplarına gönderildiler. İnsanlık dışı muameleler, tecavüz, fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldılar.

Ancak bazı Yahudiler, direniş hareketlerine katılarak Nazi zulmüne karşı koymaya çalıştılar. Direnişçiler, yeraltı ağları kurarak Alman askerlerini öldürmeye veya sabotaj eylemleri gerçekleştirmeye çalıştılar. Bu direniş hareketlerinin en ünlüsü Varşova Ayaklanması’dır. 1943 yılında Yahudi direnişçiler, Varşova Gettosu’ndaki Nazi işgaline karşı ayaklandılar ancak sonunda ezildiler.

Bunun dışında, birçok Yahudi kaçarak saklanmaya veya sahte kimliklerle gizlenmeye çalıştı. Birçok kişi, Yahudi direnişçiler veya yerel direniş örgütleri tarafından korunmaya çalışıldı. Bazı Yahudiler, Nazi toplama kamplarından kaçış girişimlerinde bulundu, ancak başarılı olanların sayısı oldukça azdı.

Yahudi liderler ve topluluklar, Holokost döneminde Yahudilerin hayatları üzerindeki korkunç etkilerle başa çıkmak için çeşitli yöntemler denedi. Ancak nihayetinde, Yahudiler genellikle seçme imkanı olmadan acımasız Nazi rejimi ile yüzleşmek zorunda kaldılar.

@@@@@@@@@@

Yahudiler Holokost’ta yaşadıklarının kin, nefret ve öcünü almışlar mı veya almayı düşünmekte midirler?

Yahudi toplumu Holokost’un acı hatıralarını derin bir şekilde yaşamıştır ve bu deneyim Yahudiler üzerinde uzun süreli etkiler bırakmıştır. Ancak, Yahudi toplumunun genel bir anlayışa sahip olması zor olsa da kin, nefret veya intikam düşüncelerine odaklanmanın çok yaygın olmadığını söyleyebiliriz.

Holokost sonrası dönemde, Yahudi toplumu genellikle bu acı deneyimi anmak, tarihi anlamak ve anıları yaşatmak için çaba harcamıştır. Birçok Yahudi, soykırımın hatıralarını canlı tutmak ve şiddetin tekrarlanmasını önlemek amacıyla eğitim programları, anma etkinlikleri ve müzeler düzenlemiştir.

Holokost’tan sonra Yahudi toplumu, dünyadaki ırkçılığın, ayrımcılığın ve insan haklarının ihlallerinin dikkatini çekmek ve karşı koymak için insan hakları örgütlerine katılmıştır. Bununla birlikte, Yahudi toplumu daha çok barış, hoşgörü ve anlayış temalarına odaklanmayı tercih etmiştir.

Tabii ki, bireysel Yahudiler arasında farklı duygusal tepkiler olabilir ve bazıları bu deneyimi daha öfkeli veya intikamcı bir şekilde işleyebilir. Ancak genel olarak Yahudi toplumu, Holokost’un acı hatıralarını eğitim, anma ve barışçıl bir gelecek için adımlar atmaya odaklanma yoluyla işlemeyi tercih etmektedir.

Loading

No ResponsesKasım 18th, 2023