Hitabette dikkat edilmesi gereken hususlar.
Hitabette dikkat edilmesi gereken hususlar.
Hitabette dikkat edilmesi gereken hususlar, konuşmanın etkili ve başarılı olması için önemlidir. Hitabet, insanların duygu, düşünce ve bilgilerini başkalarına aktarmak için kullandıkları bir sanattır. Bu sanatı iyi icra etmek isteyenler, bazı kurallara ve ilkelerine uymalıdırlar. Bu kurallar ve ilkeler hem konuşmanın hazırlanması hem de sunulması aşamalarında dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde, konuşma amacına ulaşamaz, dinleyiciler üzerinde istenilen etkiyi bırakamaz.
Konuşmanın hazırlanması aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
Konu belirlenirken, dinleyicilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmasına, güncel ve önemli olmasına, konuşmacının bilgi ve yetkinliğine uygun olmasına dikkat edilmelidir.
Konu ile ilgili yeterli araştırma ve okuma yapılmalı, güvenilir kaynaklardan faydalanılmalı, konu ile ilgili âyet, hadis, örnek olay, istatistik, alıntı gibi deliller tespit edilmelidir.
Konuşmanın ana fikri, giriş, gelişme ve sonuç bölümleri belirlenmeli, konuşmanın amacı, hedefi ve yöntemi açıkça ortaya konulmalıdır.
Konuşmanın içeriği, bir plan dahilinde zihinde veya kağıt üzerinde tertip edilmeli, konu başlıkları ve alt başlıkları sıralanmalı, konuşmanın akışı sağlanmalıdır.
Konuşmanın yazımında, anlaşılır ve sade bir dil kullanılmalı, cümleler kısa ve öz olmalı, anlatım bozukluğu, yazım yanlışı, imla hatası yapılmamalı, dil bilgisi kurallarına uyulmalı, gereksiz tekrar ve söz kalabalığından kaçınılmalı, konuşmaya uygun bir üslup seçilmelidir.
Konuşmanın sunulması aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
Konuşma, ne bıktıracak kadar yavaş ne de anlaşılmayacak kadar hızlı olmalı, konuşma ile nefes alıp verme arasında bir ahenk olmalı, ses tonu sözün, fikrin ve duygunun anlamına uygun bir şekilde ayarlanmalıdır.
Konuşma, konuya, mekâna ve duruma uygun düşmeli, söz fikri açık ve net ifade edebilmeli, anlaşılır bir özellik taşımalı, doğruluğun yanında güzellik de ihmal edilmemeli, benzetme, mecaz, tezat, tekrar, buluş, abartı gibi edebi sanatlardan yerinde ve zamanında faydalanılmalıdır.
Konuşmacı, kürsüye gelmeden önce konuşma metnini tekrar tekrar okumalı, konuşmanın provasını yapmalı, konuşmanın süresini tespit etmeli, konuşmanın yapılacağı yeri önceden görmeli, giriş ve çıkış yollarını, ışık ve ses düzenini, kullanacağı gereçleri kontrol etmelidir.
Konuşmacı, kürsüye gelirken ve konuşurken beden dilini ve mimiklerini etkili bir şekilde kullanmalı, dinleyicilerle göz teması kurmalı, dinleyicilerin ilgisini çekecek bir giriş yapmalı, konuşmasını planladığı şekilde sürdürmeli, konuşmasını özetleyen ve dinleyicilerin zihninde yer edecek bir sonuçla bitirmelidir.
@@@@@@@@@@@
Dini hitabet nasıl olmalı.
Dini hitabet, insanlara İslam’ın emir ve yasaklarını anlatmak, onları hayra teşvik etmek, kötülükten sakındırmak, imanlarını güçlendirmek ve ahlaklarını yükseltmek için yapılan etkili ve güzel konuşmadır. Dini hitabet nasıl olmalı sorusunun cevabı, Kur’an ve sünnetin öğrettiği ilkeler çerçevesinde verilebilir. Dini hitabetin nasıl olması gerektiği ile ilgili bazı hususlar şunlardır:
Dini hitabetin amacı, insanlara Allah’ın rızasını kazandıracak bilgi ve öğütleri sunmaktır. Bu nedenle dini hitabet, samimi, dürüst, doğru, açık, anlaşılır ve ikna edici olmalıdır. Dini hitabet, insanları kırmadan, incitmeden, rencide etmeden, hakaret etmeden, yalan söylemeden, iftira atmadan, dedikodu yapmadan, fitne çıkarmadan yapılmalıdır.
Dini hitabetin malzemesi, Kur’an ve sünnettir. Dini hitabet yapan kişi, konuşmasında ayet ve hadislere yer vermeli, konuları ayet ve hadis çerçevesinde açıklamalıdır. Konunun daha iyi anlaşılması için Peygamberimizin ve peygamberlerin hayatlarından örnekler, din büyüklerinin hayatını anlatan kıssalar, çeşitli ibretlik olaylar anlatılabilir. Dini hitabet yapan kişi, konuşmasında güvenilir kaynaklardan faydalanmalı, kaynaklarını belirtmeli, ilmi altyapısını sürekli geliştirmelidir.
Dini hitabetin yöntemi, hikmet ve güzel öğüttür. Dini hitabet yapan kişi, insanları Allah’ın yoluna hikmetle, yani akılcı, mantıklı, delilli ve ispatlı bir şekilde çağırmalıdır. Ayrıca güzel öğütle, yani tatlı dille, yumuşak üslupla, sevgi ve saygıyla, hoşgörü ve sabırla davet etmelidir. Dini hitabet yapan kişi, muhataplarıyla en güzel şekilde mücadele etmeli, onlarla cedelleşmekten, tartışmaktan, kavga etmekten kaçınmalıdır.
Dini hitabetin üslubu, etkili ve güzeldir. Dini hitabet yapan kişi, konuşmasında dilin kurallarına, edebiyatın sanatlarına, belagatın inceliklerine dikkat etmelidir. Konuşmasında anlatım bozukluğu, yazım yanlışı, imla hatası yapmamalı, cümleleri kısa ve öz olmalı, gereksiz tekrar ve söz kalabalığından kaçınmalıdır. Konuşmasında benzetme, mecaz, tezat, tekrar, buluş, abartı gibi edebi sanatlardan yerinde ve zamanında faydalanmalıdır. Konuşmasında beden dilini ve mimiklerini etkili bir şekilde kullanmalı, dinleyicilerle göz teması kurmalı, ses tonunu ayarlamalıdır.
Dini hitabetin etkisi, kalp ve akıldır. Dini hitabet yapan kişi, konuşmasında hem insanların kalplerine hem de akıllarına hitap etmelidir. Konuşmasında hem duygu hem de düşünce unsurlarını dengeli bir şekilde kullanmalıdır. Konuşmasında hem bilgi hem de öğüt vermelidir. Konuşmasında hem tebliğ hem de irşat yapmalıdır. Konuşmasında hem tebşir hem de inzar yapmalıdır. Konuşmasında hem tavsiye hem de uyarı yapmalıdır.
@@@@@@@####
Peygamberler ümmetlerine nasıl Hitabette bulunmuştur?
Peygamberler ümmetlerine nasıl hitabette bulunmuştur sorusunun cevabı, Kur’an ve sünnetin öğrettiği ilkeler çerçevesinde verilebilir. Peygamberler, Allah’ın elçileri olarak insanlara Allah’ın yolunu hikmetle, güzel öğütle, delillerle, örneklerle, etkili ve güzel bir şekilde anlatmışlardır. Peygamberler, konuşmalarında hakkı ve batılı apaçık ortaya koymuş, insanları hayra teşvik etmiş, kötülükten sakındırmış, imanlarını güçlendirmiş ve ahlaklarını yükseltmiştir. Peygamberler, konuşmalarında kırıcı, incitici, hakaret edici olmamış, muhataplarına saygılı ve nazik davranmış, onların ilgi, ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmuştur. Peygamberler, konuşmalarında hem insanların kalplerine hem de akıllarına hitap etmiş hem duygu hem de düşünce unsurlarını dengeli bir şekilde kullanmış, hem bilgi hem de öğüt vermiştir. Peygamberler, konuşmalarında hem tebliğ hem de irşat yapmış hem tebşir hem de inzar yapmış, hem tavsiye hem de uyarı yapmıştır.
Peygamberlerin ümmetlerine nasıl hitabette bulunduklarına dair Kur’an ve sünnetten bazı örnekler şunlardır:
Hz. Nuh, kavmine şöyle hitap etmiştir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Ben, size gelecek olan büyük bir günün azabından korkuyorum.” (A’raf, 7/59)
Hz. İbrahim, babasına şöyle hitap etmiştir: “Babacığım! Bilmediğin bir şeye niçin tapıyorsun? Babacığım! Şüphesiz şeytan, Rahman olan Allah’a başkaldırmıştır. Babacığım! Şeytanın sana azap edici bir dost olmasından korkuyorum.” (Meryem, 19/42-45)
Hz. Musa, Firavun’a şöyle hitap etmiştir: “Firavun! Ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim. Doğru söz söylemek bana yaraşır. Ben, sana Rabbinden bir delil getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.” (A’raf, 7/104-105)
Hz. İsa, kavmine şöyle hitap etmiştir: “Ey İsrailoğulları! Ben, size Allah’ın elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve benden sonra gelecek olan Ahmed adındaki peygamberi müjdeleyici olarak gönderildim.” (Saff, 61/6)
Hz. Muhammed (sav), kavmine şöyle hitap etmiştir: “Ey kavmim! Ben, size Allah’ın elçisi olarak gönderildim. O’na ibadet edin, O’ndan başka ilâh yoktur. Bana iman edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Ahkaf, 46/31)
@@@@@@@@