MOSSAD

MOSSAD

MOSSAD’ın Türkiye’deki faaliyetleri ve aldığı sonuçlar nelerdir?


Mossad, İsrail’in dış istihbarat servisidir ve dünya genelinde birçok operasyon yürütmektedir. Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetleri hakkında kesin bilgiler bulmak zor olsa da, bazı iddia ve haberlere göre Mossad, Türkiye’de şu gibi eylemlerde bulunmuştur:

2010 yılında, Mossad’ın, İran’ın nükleer programına karşı yürüttüğü suikast operasyonlarında Türkiye’yi transit ülke olarak kullandığı iddia edilmiştir. Mossad’ın, İranlı nükleer bilim insanlarına yönelik saldırılarda, Türkiye’den sahte pasaport ve kimlik temin ettiği ve Türkiye’deki ajanları aracılığıyla İran’a giriş-çıkış yaptığı öne sürülmüştür.
2012 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de bulunan İranlı bir ajanı, İran’ın nükleer tesislerine yönelik siber saldırılar düzenleyen Stuxnet virüsünün kaynağını bulmak için işkence ederek sorguladığı ve öldürdüğü iddia edilmiştir.
2013 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de faaliyet gösteren İsrail karşıtı bir grup olan DHKP-C’ye yönelik operasyonlar yaptığı ve DHKP-C üyelerini takip ederek Türk güvenlik güçlerine ihbar ettiği iddia edilmiştir.
2016 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de yaşayan Hamas üyelerine yönelik operasyonlar yaptığı ve Hamas’ın askeri kanadının üst düzey komutanlarından biri olan Muhammed Zevri’yi İstanbul’da öldürdüğü iddia edilmiştir.
2019 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de yaşayan İranlı muhaliflerden biri olan Mesud Molavi Vardanjani’yi İstanbul’da öldürdüğü iddia edilmiştir.
Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin aldığı sonuçlar ise tartışmalıdır. Bazı kaynaklar, Mossad’ın Türkiye’deki operasyonlarının İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini ve İsrail’in bölgedeki rakiplerine karşı üstünlük sağladığını savunmaktadır. Bazı kaynaklar ise, Mossad’ın Türkiye’deki operasyonlarının Türkiye-İsrail ilişkilerine zarar verdiğini ve Türkiye’nin bölgedeki rolünü artırdığını ileri sürmektedir.

@@@@@@@@@

Türk istihbaratının Mossada vurduğu darbeler.

Mossad, İsrail’in dış istihbarat servisi olup, Türkiye’de ve dünyada birçok operasyon yürütmektedir. Türk istihbaratı ise, tarih boyunca Türk devletlerinin bilgi toplama ve devlet bütünlüğünü koruma amacıyla kurduğu resmi ve gayri resmi teşkilatlardır.

Türk istihbaratı, Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerine karşı çeşitli zamanlarda operasyonlar düzenlemiş ve Mossad’ın casusluk şebekelerini çökertmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:

2018 yılında, Türk istihbaratı, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi konsolosluğunda öldürülmesi olayını aydınlatmış ve Mossad’ın bu cinayette rol oynadığını ortaya çıkarmıştır. Bu olay, Türkiye-İsrail ilişkilerini bozmuş ve Mossad’ın bölgedeki itibarını zedelemiştir.
2023 yılında, Türk istihbaratı, Mossad’ın yanı sıra Rus ve İran istihbaratına bağlı Türkiye’de faaliyet gösteren casuslara yönelik operasyonlar gerçekleştirmiş ve casus şebekelerini çökertmiştir. Bu operasyonlar, Türkiye’nin bölgesel güvenliğini sağlamak ve istihbarat kapasitesini artırmak için önemli bir adım olmuştur.

@@@@@@@@@@

Geçmişten günümüze Mossad’ın Türkiye faaliyetleri ve entrikaları.

Mossad, İsrail’in dış istihbarat servisi olup, Türkiye’de ve dünyada birçok operasyon yürütmektedir. Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetleri hakkında kesin bilgiler bulmak zor olsa da, bazı iddia ve haberlere göre Mossad, Türkiye’de şu gibi eylemlerde bulunmuştur:

1950’li yıllarda, Mossad’ın, Türkiye’de yaşayan Yahudileri İsrail’e göç ettirmek için çeşitli kampanyalar düzenlediği ve Türk yetkililerle işbirliği yaptığı iddia edilmiştir.
1979 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de bulunan İsrail Büyükelçisi Efraim Elrom’u kaçıran ve öldüren Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) örgütüne karşı operasyonlar yaptığı ve örgütün liderlerinden Sinan Cemgil’i Lübnan’da öldürdüğü iddia edilmiştir.
1986 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de bulunan İsrail Büyükelçiliği önünde bombalı saldırı düzenleyen Ermeni terör örgütü ASALA’ya karşı operasyonlar yaptığı ve örgütün liderlerinden Hagop Hagopyan’ı Atina’da öldürdüğü iddia edilmiştir.
1992 yılında, Mossad’ın, Türkiye’de bulunan İran Büyükelçiliği önünde bombalı saldırı düzenleyen İran muhalif örgütü Halkın Mücahitleri’ne yardım ettiği ve saldırıda 5 kişinin ölmesine sebep olduğu iddia edilmiştir.
2010 yılında, Mossad’ın, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyen İsrail askerlerine istihbarat sağladığı ve gemideki aktivistlerden 9’unun ölümüne katkıda bulunduğu iddia edilmiştir.
Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin aldığı sonuçlar ise tartışmalıdır. Bazı kaynaklar, Mossad’ın Türkiye’deki operasyonlarının İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini ve İsrail’in bölgedeki rakiplerine karşı üstünlük sağladığını savunmaktadır. Bazı kaynaklar ise, Mossad’ın Türkiye’deki operasyonlarının Türkiye-İsrail ilişkilerine zarar verdiğini ve Türkiye’nin bölgedeki rolünü artırdığını ileri sürmektedir.

@@@@@@@@@@

Dünyadaki terör faaliyetleri ve destekçileri kimlerdir?

Bu sorunun net bir cevabı yoktur, çünkü terörizmin tanımı ve kaynakları konusunda uluslararası bir fikir birliği bulunmamaktadır. Terörizm, genellikle siyasi, ideolojik veya dini amaçlarla şiddet veya tehdit kullanarak korku yaratmaya çalışan bir eylem veya strateji olarak tanımlanabilir. Ancak, terörizmin ne olduğu ve kimin terörist olduğu, farklı ülkeler, kuruluşlar ve bakış açıları arasında değişebilir.

Dünyada faaliyet gösteren birçok terör örgütü vardır ve bunların bir kısmı, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD, Türkiye ve diğer bazı ülkeler tarafından resmi olarak terörist olarak tanımlanmıştır. Bu örgütlerin bazıları şunlardır:

El-Kaide: Küresel çapta eylemler yapan örgüt, 1988 yılında Usame Bin Ladin tarafından kuruldu. 11 Eylül saldırısıyla dünya gündeminin zirvesine oturdu. Selefilik, Vahabilik gibi ideolojilerden beslenen ve dünya İslam devleti kurma çabasında olan bir örgüttür.
IŞİD: Irak ve Şam İslam Devleti olarak da bilinen örgüt, 2013 yılında El-Kaide’den ayrıldı. Irak, Suriye, Libya, Afganistan ve diğer bazı ülkelerde toprak kontrolü sağlamaya çalıştı. Şiddet, zulüm ve insan hakları ihlalleriyle tanındı.
PKK: Kürdistan İşçi Partisi olarak da bilinen örgüt, 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kuruldu. Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da Kürt hakları ve özerkliği için silahlı mücadele verdi. Türkiye, ABD ve AB tarafından terörist olarak tanımlandı.
DHKP-C: Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi olarak da bilinen örgüt, 1978 yılında kuruldu. Marksist-Leninist bir ideolojiye sahip olan örgüt, Türkiye’de devlet kurumlarına, polise, askere ve ABD’ye karşı saldırılar düzenledi. Türkiye, ABD ve AB tarafından terörist olarak tanımlandı.
ETA: Euskadi Ta Askatasuna olarak da bilinen örgüt, 1959 yılında kuruldu. Bask bölgesinin İspanya ve Fransa’dan bağımsızlığı için silahlı mücadele verdi. İspanya, Fransa, AB ve ABD tarafından terörist olarak tanımlandı. 2011 yılında silahlı mücadeleyi bıraktığını açıkladı.
Terör örgütlerinin destekçileri ise, genellikle örgütlerin ideolojilerine, amaçlarına veya çıkarlarına uygun olan ülkeler, kuruluşlar veya bireyler olabilir. Terör örgütleri, destekçilerinden maddi, lojistik, siyasi veya askeri yardım alabilirler. Terör örgütlerinin destekçileri, terör örgütlerinin faaliyetlerini meşrulaştırmaya, haklı göstermeye veya gizlemeye çalışabilirler. Terör örgütlerinin destekçileri hakkında kesin bilgiler bulmak zor olabilir, çünkü destekçiler genellikle terör örgütleriyle bağlantılarını inkâr edebilir veya gizleyebilirler.

@@@@@@@@@@@

İsrailli yöneticiler insan hakları Mahkemesi tarafından yargılandı mı, sonuçlar ne oldu?

İsrailli yöneticiler insan hakları Mahkemesi tarafından yargılandı mı, sonuçlar ne oldu? Bu sorunun cevabı, hangi insan hakları mahkemesinden bahsettiğinize bağlıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), insanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş suçları ve saldırı suçları ile ilgilenen bir mahkemedir. UCM, 2002 yılında Roma Statüsü adlı bir anlaşma ile kurulmuştur. Ancak, İsrail bu anlaşmayı imzalamamış ve UCM’nin yargı yetkisini tanımamıştır. Bu nedenle, UCM, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği iddia edilen suçlarla ilgili olarak İsrailli yöneticileri yargılayamamaktadır. UCM, ancak Filistin’in UCM’ye üye olması ve mahkemeye başvurması halinde bu suçları soruşturabilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Konseyi’ne üye olan 47 ülkenin vatandaşlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini iddia ettikleri durumlarda başvurabilecekleri bir mahkemedir. AİHM, 1959 yılında kurulmuş ve 1998 yılında yeniden yapılandırılmıştır. AİHM, İsrail’in Avrupa Konseyi’ne üye olmadığı için İsrailli yöneticileri yargılayamamaktadır. AİHM, ancak İsrail’in Avrupa Konseyi’ne üye olması ve sözleşmeyi kabul etmesi halinde bu yetkiye sahip olabilir.

Ankara Barosu, 2023 yılında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail Devlet Başkanı, Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve İsrail ordusunun diğer şüpheli kişileri aleyhine UCM’ye başvurduğunu açıklamıştır3. Ancak, bu başvurunun sonucu hakkında henüz bir bilgi bulunmamaktadır. UCM’nin bu başvuruyu kabul edip etmeyeceği, soruşturma açıp açmayacağı ve İsrailli yöneticileri yargılayıp yargılamayacağı belirsizdir.

Loading

No ResponsesAralık 6th, 2023