Kuran-da istisna ile müstesna arasındaki fark nedir?

Kuran-da istisna ile müstesna arasındaki fark nedir?

Kur’an’da “istisna” ve “müstesna” kavramları, dilbilgisi ve anlam bakımından farklıdır.

İstisna (استثناء):
İstisna, “istisna etmek” anlamına gelir ve bir durumun veya gruptan bazı öğelerin hariç tutulduğu anlamına gelir. Yani, bir kural, genellemeye veya olgu üzerinde bazı istisnalar yapıldığında kullanılır. Türkçede “hariç” veya “dışında” gibi anlamlarla ifade edilebilir.
Örnek cümle: “Tüm öğrenciler kitaplarını getirdi, Ali ise istisnadır.”

Burada “Ali” isimli öğrenci, diğerlerinden farklı olarak kitabını getirmedi ve genel kuralın dışındadır.

Müstesna (مُستَثنى):
Müstesna, “müstesna olmak” anlamına gelir ve bir grup veya durumdan diğerlerinden farklı ve ayrı tutulmak anlamına gelir. “Müstesna” kavramı, övgü veya ayrıcalık anlatmak için kullanılabilir. Türkçede “ayrıcalıklı”, “farklı” veya “özel” gibi anlamlar taşır.
Örnek cümle: “O, müstesna bir yeteneğe sahiptir.”

Burada kişi, diğerlerinden farklı ve özel bir yeteneğe sahiptir ve bu nedenle övgü almaktadır.

Sonuç olarak, “istisna” ve “müstesna” kavramları arasındaki temel fark, “istisna”nın bir genellemenin veya kuralın dışında kalan bir durumu ifade etmesi, “müstesna”nın ise ayrıcalıklı, özel ve diğerlerinden farklı bir durumu belirtmesidir.

%%%%%%%%

Kuran-da istisna edatı nerelerde kullanılmaktadır?

Kur’an-ı Kerim’de istisna edatları, bir durumu veya kuralı sınırlayan, istisna kavramını ifade eden kelimelerdir. İstisna edatları, bir durumun veya ifadenin genel kapsamından çıkıp, belirli bir istisna getirmek için kullanılır. İstisna edatları, Arapça dilinde ve Kur’an’da çeşitli ayetlerde bulunur. İşte yaygın olarak kullanılan bazı istisna edatları ve örnekleri:

إِلَّا (illa): “Ancak, hariç, dışında” gibi anlamlara gelir.
Örnek: “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, ancak (illa) O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (A’raf Suresi, 155)

غَيْرَ (gayr): “Başka, hariç” anlamına gelir.
Örnek: “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur; her şeyi yoktan var eden, sonra tekrar yineleyendir. O, her türlü varlığın sahibidir, başka (gayr) ilah yoktur.” (Mümin Suresi, 62-63)

سِوَى (siwa): “Dışında, başka” anlamında kullanılır.
Örnek: “De ki: “Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi olan Allah içindir, O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bana (siwa) buyurulan da budur ve ben müslümanlardan ilkiyim.”” (En’am Suresi, 162)

مَا (ma): “Ne” anlamına gelir ve bir şeyin yapılmayacağı durumları ifade eder.
Örnek: “Allah, bir insanı hidayete erdirdiği zaman onun için iki gözü kör olmuşken görmemesini kim engelleyebilir? (Ma) Artık Allah’ın işlediklerini hatırlamaz mı? Allah, her şeyi bilendir.” (En’am Suresi, 103)

Bu sadece birkaç örnek olup, Kur’an’da daha pek çok istisna edatı kullanılmıştır. İstisna edatları, ayetlerin anlamını belirginleştirmek ve ifade edilen düşünceyi daha net hale getirmek için önemli bir dil aracıdır. Ancak, her ayette istisna edatlarının olması gerekmez ve kullanımları bağlam ve ifade edilmek istenen mesaja göre değişir.

Loading

No ResponsesTemmuz 30th, 2023