TİNET

Herkes kendi tinet, karakter ve şekli üzeredir, ayetinin izahı-İSRA.84-


Bu ayet, insanların her birinin kendi kalıbı, karakteri ve şekli üzerinde hakim olduğunu ifade etmektedir. Her bireyin kendine özgü bir kişiliği ve davranış tarzı vardır ve bu kişilik ve tarz hayatlarının her alanında etkili olabilir. Bu sebeple, insanlar kendilerini geliştirmek ve olumsuz özelliklerini değiştirmek için gayret göstermelidirler. Bu ayet ayrıca, insanların başka insanların hatası veya etkisi altında olmadan kendi kararlarını alabilecekleri ve hayatlarını şekillendirebilecekleri özgürlüğe sahip olduklarını da vurgulamaktadır.

*İnsan karakter yapısının oluşumu ve değişimi nasıl olmaktadır.

İnsan karakter yapısının oluşumu ve değişimi birçok faktörden etkilenir. Bu faktörler genetik ve çevresel faktörlerdir.

Genetik faktörler, kişinin karakter yapısının büyük oranda belirlenmesine yardımcı olur. Örneğin, bazı insanlar doğuştan daha içe dönük, daha duygusal veya daha agresif olabilirler.

Çevresel faktörler de kişinin karakter yapısını etkiler. Aile, eğitim, arkadaşlar, kültür ve toplumun değerleri ve normları, kişinin karakter yapısını şekillendiren önemli faktörlerdir. Örneğin, bir kişi ailenin baskıcı ya da sevgi dolu olması gibi faktörlerden etkilenebilir.

Kişiler ayrıca yaşadıkları deneyimler, çevresel olaylar ve travmalar nedeniyle de karakter yapılarında değişimler yaşayabilirler. Yaşanan travmatik bir olay, insanın karakter yapısında köklü bir değişiklik yaratabilir.

Sonuç olarak, insan karakter yapısının oluşumu ve değişimi hem genetik hem de çevresel faktörlerden etkilenen karmaşık bir süreçtir. Bu faktörlerin bir kombinasyonu, bireyin kişilik özelliklerini belirleyen birinci derecede faktördür. Ancak, bireyin kendi öz benliği, karakter yapısının bulunması konusunda da belirleyici bir rol oynar.

 

************* 

Allah ve kainat munasebeti

İslam inancına göre, Allah kainatın yaratıcısıdır ve her şeyi kontrol etmektedir. Kainatta bulunan her şey Allah’ın iradesiyle oluşmuştur ve Allah’ın güçsüz olmadığını göstermektedir. Kainatta gözlemlediğimiz tüm hikmetlerin ve düzenin temelinde Allah’ın varlığı ve kudreti bulunmaktadır. Ayrıca, İslam inancına göre insanlar da kainattaki diğer varlıklar gibi Allah’ın yarattığı bir varlık olarak kabul edilir. İnsanlar, Allah’ın yarattığı ve yönettiği bu dünyada yaşayan ve hayvanlardan farklı bir özellikleri olan varlıklardır. Sonuç olarak, İslam inancında Allah ve kainat arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır ve kainatın yaratılması ve işleyişi Allah’ın kudreti ve hikmetiyle açıklanmaktadır.
************

*Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir
Risale-i Nur, Kur’an’ın esaslarını ve hakikatlerini açıklamak amacıyla yazılmış bir tefsirdir. Ancak diğer tefsirlerden farklı olarak, sade bir dil ve modern bir üslup kullanır. Yazarı Said Nursi, İslam’ın temel prensiplerini öğrenmek isteyen herkese hitap eden ve onlara Kur’an’ın mesajını anlamalarına yardımcı olan bir eser ortaya koymuştur. Risale-i Nur, Kur’an’ın ayetlerindeki derin anlamları açıklarken, aynı zamanda çağın problemlerine de cevap verir ve birçok konuda rehberlik sağlar. Böylece Müslümanların hem dünya hem de ahiret hayatında daha mutlu ve huzurlu olabilmeleri için gerekli bilgi ve yöntemleri sunar.

************* 

Celaleyn tefsirinin özellikleri

Celaleyn tefsiri, en tanınmış tefsirlerden biridir ve İslam dünyasında geniş bir kabul görmüştür.

Tefsir, İslam’ın erken dönemlerinde yaşamış olan ünlü müfessirlerden biri olan Cüneyd el-Bağdadi ve Celaleddin es-Suyuti tarafından yazılmıştır.

Celaleyn tefsiri, Kur’an’ı anlamak için kullanılan birçok yöntemi bir araya getirir. Bu nedenle, diğer tefsirlerle karşılaştırıldığında daha kapsamlı bir yaklaşımdır.

Tefsir, her ayetin kelime anlamını ve dilbilgisi yapısını açıklar. Aynı zamanda, ayette geçen terimleri ve kavramları açıklar.

Celaleyn tefsiri, ruhani bir yaklaşım benimsemektedir ve Kur’an’ın derinliklerine inmeyi amaçlar. Bu nedenle, tefsirde yer alan yorumlar genellikle zengin metaforlar ve imgeler içerir.

Tefsir, İslam’ın felsefi konularına da değinir ve bu konulardaki tartışmaları ele alır. Örneğin, Allah’ın varlığı ve birliği, insanın yaratılışı, cennet ve cehennem gibi konulara açıklık getirir.

Tefsir, Kur’an’ın Arapça dilinin özelliklerine değinir ve bu dilin zenginliğini ortaya koyar. Bu nedenle, tefsir Arapça bilmeyenler için de oldukça uyarlanabilir bir metindir.

Celaleyn tefsiri, öğretici bir yapıya sahiptir ve Kur’an’ın anlamını yalın bir dille açıklar. Bu nedenle, tefsir Kur’an’ın anlaşılması için önemli bir araçtır.

****************   

Allahin varlığının aklı delilleri

Allah’ın varlığına dair akli deliller şu şekilde sıralanabilir:

1. Kozmolojik Delil: Evrenin varlığı, onu yaratan bir varlığın var olduğunu gösterir. Bu delil, evrenin nedeninin onu yaratan bir yaratıcıya dayandığını savunur.

2. Teleolojik Delil: Evrende var olan karmaşıklık ve düzen, onun bir dizayn ve amaç doğrultusunda yaratıldığını gösterir. Bu delil, yaratıcının varlığını evrende var olan düzen ve amaçlı yapılar üzerinden ispatlamaya çalışır.

3. Antropolojik Delil: İnsanın iç dünyasındaki arayış, merak, korku ve hayranlık gibi hisler, insanın yaratılışının özellikleridir. Bu delil, insanların içindeki bu arayışın ve bu hislerin bir yaratıcının varlığına işaret ettiğini savunur.

4. Ahlaki Delil: İnsanların ahlaki değerlerle donatılmış olması ve evrenin ahlaki bir niteliğe sahip olması, evrende bir yaratıcının olması gerektiğini gösterir.

Bu delillerin her biri, farklı açılardan var olanın bir yaratıcısı olduğunu savunarak, Allah’ın varlığına ilişkin akli bir temel sağlarlar. Ancak bu deliller, inanç konusunda tam bir ispat niteliği taşımazlar ve başka felsefi tartışmalara açık olabilirler.

*Hudus delili.
Hudus delili, var olan her şeyin bir yaratıcısı olduğu ve her şeyin yaratıldığına dair bir kanıttır. Bu delil, her şeyin bir başlangıcı olduğu ve bu başlangıcın bir yaratıcı tarafından yapıldığına işaret eder. Yani, evrenin varlığı başlangıç noktasıyla başlayan bir yaratılış sürecinden geçmiştir.

Bu delilin temel argümanı, evrende gözlemlenen düzen, uyum ve mükemmellik gibi unsurlardan hareket ederek, bir yaratıcının varlığının kanıtlanmasıdır. Evrendeki bu düzenli ve uyumlu yapı, doğal süreçlerin tesadüfen oluşabileceğinden ziyade, bir yaratıcının tasarımına işaret eder.

Hudus delili, aynı zamanda evrenin sonsuz bir geçmişe sahip olamayacağına da işaret eder. Eğer evren sonsuz bir geçmişe sahip olsaydı, bugüne kadar tüm enerjisi tükenmiş olması gerekirdi. Bu da, evrenin düzeni, uyumu ve mükemmelliği göz önüne alındığında, mümkün değildir.

Hudus delili, birçok filozof, bilim adamı ve din adamı tarafından savunulmuştur.

*İnsanlık için peygamberliğin luzumu
İnsanlık için peygamberlerin varlığı, Allahın insanlarla iletişim kurması için önemlidir. Peygamberler, Allahın mesajlarını insanlara ulaştırarak onlara doğru yolu gösterirler. İnsanlar, bu mesajlar aracılığıyla doğruyu yanlıştan, iyi olanı kötü olandan ayırabilirler. Peygamberler, insanların toplumsal ve bireysel yaşamlarında da rehberlik yaparak, doğru davranışları ve yaşam tarzlarını öğretirler. Ayrıca peygamberler, insanların ‘Allaha ulaşmalarını sağlayarak, manevi hayatlarını güçlendirirler. Peygamberlerin varlığı, insanları dünya hayatının yanı sıra ahiret hayatına da hazırlar. Peygamberlerin hayatları, insanlara örnek oluşturarak, iyi insan olmanın özelliklerini gösterirler. Peygamberlik, insanların varoluşsal sorularına da yanıt vererek, yaşam anlamını bulmalarını sağlar. Bu nedenle, peygamberlerin varlığı insanlık için büyük bir öneme sahiptir.

****************** 

 

Loading

No ResponsesHaziran 12th, 2023