KİMDİR CAHİL? NEDİR CEHALET?
KİMDİR CAHİL? NEDİR CEHALET?
Cehalet bilgisiz olmak demek değildir.
Asıl cehalet bildiğini zannetmek, güya bildiği halde bilgisizce hareket etmek, bildiğini hazmetmeden kusmuk kusmaktır.
Karanlıktaki aydın bilginler!
-Dönem biterken….
Bir dönemin muhasebesini yaparken kâr zarar ortaklığı düşünür.
Kazanılan ve kazanımlar nedir?
Mevcudu muhafazamı, yoksa kayıp mı?
Hayat gidiyor.
Geçen 5 ay.
Çok rahatlıkla çok kârlı bir dönem geçti diyebilir miyiz?
-Öğretmen öğrenciye rehberlik yapmalıdır.
Öğretimden önce eğitim kazandırılmalı yani öğrencilerin budakları düzenlenmeli, terbiye ve ahlak kazandırılmalıdır.
Zaten teknolojinin ilerlemesiyle öğrenci bilgiye çok rahat ulaşabilmektedir.
En önemlisi de gerekli olanı almaktadır.
Her şey verilmektense ihtiyacını almalıdır.
Öğrenciye doğru hedef gösterilmeli, doğru ve isabetli yöne sevkedilmelidir.
Zira en büyük kayıp, insan ve zaman kaybıdır.
Daha önceki yazılarımda da dile getirdiği gibi, eğitime nefes aldırılmalı, baskıcı durumdan kurtarılmalı ve hatta ortaokuldan itibaren mecburiyetten kurtarılmalıdır. İnsanlar rejime feda edilerek, tornadan çıkmış gibi monotonluktan kurtarılmalı, şuur ve anlayış kazandırılmalıdır.
Her şey değil, başaracağı bir değer ve beceri kazandırılmalıdır.
Adab-ı muaşeret yani ahlak, aile ve toplumsal kural ve davranış bilinci kazandırılmalıdır.
Öğrencinin kendi kendini kontrol edebilmesi kazandırılmalı.
Resmiyet değil, samimiyet kazandırılmalı.
*Milli eğitim başarısız odaklı çalışmamalıdır.
Başarılı olanları öne çıkarmaktan ziyade, başarısız olanları kurtarmaya yönelik bir eğitim uygulanmamalıdır.
Başarısız odaklı.
Böylece başarısızlar adeta ödüllendirilirken, başarılılar başarısızlara feda edilmektedir.
*Nefes darlığındaki eğitim ölüyor.
Eğitim boğuluyor.
Ve de boğuyor.
Eğitime bir nefes aldırmalı ve ciddiyet kazandırmalıdır.
*Yabancı dil okullardan kaldırılsın. şehir merkezlerinde dil okulları açılsın….
*Ahirzamanda her şey ilme dökülecektir. İlmi olan kazanacaktır.
*”Elbette nev-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir.”[1]
Bily Gates gibi. Onun bilinen bir fabrikası yok. Tamamen sanal.
-Kıssadan Hisse:
-Dervişin biri saçlarını kestirmek için berbere gelir:
-Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak : – Kalk bakalım kabak, kalk da traşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu. Sövene dilsiz, vurana elsiz gerekmiş ya. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber ahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa başlar. Fakat küstah kabadayı traş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder: ‘Kabak aşağı, kabak yukarı.’
Nihayet traş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz bir kaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar. Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayrı ihtiyari sorar :
– Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
– Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki bu kabağın bir de sahibi var. O gücenmiş olmalı!……
MEHMET ÖZÇELİK
13-01-2018
[1] Sözler | Yirminci Söz | 239.