İLTİHAPLI YARA KAŞINIYOR
İLTİHAPLI YARA KAŞINIYOR
*Iraktaki iltihaplı yara deşildi,Türkiye-deki ise kaşınmaktadır;o da Aleviliktir.
Bunun içerisinden özellikle Marksist,siyasete bulaşmış ve hala kulaklarımda çınlayan,Ankara-daki bir dedenin feryadı ki;-14 bin alevinin ateistliğe kaydığını feryad ederek,dile getiriyordu.Ateizme itilmeye çalışılan ve Hz.Ali Efendimizden koparılmaya çalışılan bir alevi gençliği…
Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli;”Bazı alevi dernek ve vakıfların başında-ateist-insanların olduğunu iddia ediyor.”
Hsyk Başkanı Kadir Özbek,Eski Adalet bakanı Seyfi Oktay,Emekli Balyoz Sanığı Orgeneral Çetin Doğan,Orgeneral Çevik Bir ve şimdiki chp genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Emre Aköz-ün ifadesiyle “Hsyk’nın yarısı alevi”
“Bu arada Recep Gençoğlu, görüştüğü CHP milletvekillerine, savcıların kendisine “Cihaner Alevi, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk de Alevi mi?” diye sorduklarını anlattı. Berk de aynı soruşturma kapsamında ifadeye çağrılmıştı.”
Bunlar üzerinden oynanan siyaset ve kaos ortamı oluşturma planları sürdürülmektedir.
Anarşinin tırmandırmaya çalışılmasının en önemli sebebi;Demokratik Açılım girişimleri ve özellikle Anayasa mahkemesinin,Yargıtayın,Hsyk-nın yanlış ve keyfi uygulamalarının üstünü örtme ve nazarları başka tarafa çevirme çabalarıdır.
Asıl pkk;pkk-ya selam gönderen Yalçın Küçük ve Ergenekon üst kurulu olup,onları destekleyen hukukun içindeki uzantılarıdır.
Bunları da 1970-lerde olduğu gibi devrim adına yapmaktadırlar.
Osman Öcalan; “Ergenekon’un içindeki ve yüksek yargıdaki bazı Aleviler sıkışınca, PKK’daki Aleviler harekete geçti… Katliam emrini veren Mustafa Karasu’dur… Karasu, PKK içinde Alevi dedesi gibi hareket etmektedir” dedi.
Osman Öcalan, son dönemde yüksek yargıdaki Alevi kesimin ayyuka çıkarılan illegal ilişkileri ile PKK’nın Alevi kesiminin saldırılarını artırması arasında bir ilişki bulunup bulunamayacağına yönelik sorumuz üzerine ise şöyle konuştu:
“Türkiye’deki bazı Alevilerin zor durumda olması ile PKK’nın Alevi yapılanmasının ülkeyi karıştırıp AK Parti’yi tasfiye etmek üzere gayret sarf etmeleri arasında ilişki göz ardı edilemez. PKK içinde Ergenekon’u temsil eden isim, son günlerde Türk askerlerinin öldürülmesi talimatını veren Mustafa Karasu’dur. Karasu, aynı zamanda PKK’nın Avrupa’da terörist örgüt ilan edilmesi sürecini başlatan kişidir. PKK’nın silahlı mücadelesini sürdürmesini isteyen en önemli kişilerden birisidir kendisi. Kendisi solcu geçinse de onun Alevi damarları daha güçlüdür. PKK’yı AK Parti karşıtı çizgide tutmaktadır. Türkiye’deki bazı Alevilerin üzerine gidildiğinde, Alevi dedesi gibi hareket eden mevcut sürecin ideoloğu Mustafa Karasu’nun kazan kaldırması doğaldır. Karasu ve ekibi, AK Parti’yi ‘istemezük’ diye Yeniçeriler gibi kazan kaldırmış durumdalar.”
Geçtiğimiz günlerde Mustafa Karasu’yla röportaj yapan Newsweek dergisi muhabiri Adem Demir, Karasu’nun Alevi kimliğine yaptığı vurguyu şöyle aktarmıştı:
” Sivas Gürün doğumlu olan Karasu, “Bizler Ömerleri ve Osmanları sevmeyiz” diyerek mezhepçi tarafında dikkatimi çekmeye gayet gösteriyor.”
Bu memlekette Alevi yönetici ve de savcı olamaz mı?
Osmanlıda ermeni ve gayri Müslimler idareci olmuş genelde pek de mesele olmamıştır.
Gayrı Müslim mahkemeleri kurulmuş,bundan kaçınılmamış,çekinilmemiştir.
Alevisi de elbette yönetici olabilir.
Burada esas olan uyumdur,adapte olmak ve alet olmamaktır.
Yıllarca chp tarafından kullanılmış,buna rağmen bir türlü haklarını alamamışlardır.
Solla ittifak etmişler ve ettirilmişlerdir,haklarını alma bahanesiyle.
Türkiyedeki problem Ergenekon problemidir.Pkk Ergenekon tarafından kullanılmaktadır.Kaosu besleyen ana kurum.Anarşiden medem bekleyenlerin ortak karargahı…
Pkk ergenekonun sol versiyonu ve koludur.
Maalesef Ergenekon bazen sağ kolunu ve versiyonunu da devreye koymaktadır.
Bunlar ise eskilerin sadîk-i Ahmak yani ahmak dost dedikleri iyi niyetli görünürken ve de Hz.İbrahimin ateşini söndürmeye giden karınca gibi hareket ettiğini zannederken, nemrudun ateşine odun götüren kimselerdir.
Hırçın,kandan beslenen,bazen pkk ağzıyla konuşup kaostan meded uman,despot ve kısır kimselerdir.
1970-lerin sağ ve sol versiyonları bazen ortak noktalarda birleşerek Türkiye-deki kaosa odun taşımakta;basireti kapalı,çözüme kör,askeri vesayete açık,kimliği ve kişiliği oluşmamış insanlardır.
1970-lerin kavgası yer altında,perde altında,Ergenekon çatısı altında sürdürülmektedir.
1960 da vefat eden Bediüzzaman Nâs suresini tefsir ederken;
“Evet, şeddesiz beş yüz (500) eder; doksandır (90). İstikbale bakan çok âyetler, hem bu asrımıza, hem o asırlara işaret etmeleri cihetinde istikbalden haber veren İmam-ı Ali (r.a.) ve Gavs-ı âzam (k.s.) dahi, aynen hem bu asrımıza, hem o asra bakıp haber vermişler. Kelimeleri bu zamana değil, belki bin yüz altmış bir (1161) ve sekiz yüz on (810) ederek, o zamanlarda ehemmiyetli maddî mânevî şerlere işaret eder. Eğer beraber olsa, Milâdi bin dokuz yüz yetmiş bir (1971) olur. O tarihte dehşetli bir şerden haber verir. Yirmi sene sonra, şimdiki tohumların mahsulü ıslah olmazsa, elbette tokatları dehşetli olacak.”
20 sene sonra olan 1991-de olmadığı,daha doğrusu oldurulmadığı,şimdilerde olduğu gibi ozamanlarda da katliamlarla sekteye uğratıldı.Aynı yöntem şimdi de uygulamaya konulmuştur.
Eğer kendisine sağ parti diyen kimseler çözüme yönelik,anayasa maddelerinin değişimine matuf bir adım atmayıp,solla aynı partnerde hareket ederse,bir yirmi yıl daha bu kaos devam eder.Tarihten ders alınmamış zilleti kabul etmiş olurlar.
“Üçüncü Ergenekon iddianamesinin 77. klasörünün 108- 112. sayfalarında, gizli toplantının notları şöyle yer alıyor: “Mayıs ayı (Mayıs 1997) başlarında gerçekleştirilen ve birçok üst düzey Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Çetin Doğan, K.K. Eğitim ve Okullar Daire Başkanı Volkan Kaplama ve bazı Albay rütbesinde Alevi) komutanların da katıldığı bir gizli toplantı notlarını dikkatlerinize arz ediyorum: Konuşma daha çok Gn.Kur.Hrk.Bşk. Korg. Çetin Doğan ile K.K.K.lığı Eğt. ve Ok.D. Bşk. Tuğg. Volkan Kaplama arasında geçiyor. Toplantıya katılan diğerleri ise dinlemek ve not almakla meşgul.
KORGENERAL ÇETİN DOĞAN: (…) Altı ayda bir büyük gürültülerle ordudan adam atarsanız, yarın darbe yapma gerekçeniz kalabilir mi? Ali Yalçın Paşa bu işi çok iyi götürdü. Ama, iki yıldır üzerine gidiliyor. Nerede yanlış yaptı bilmiyorum. Acaba, yeğeni Aleviliğini ortaya koyucu yanlışlıklar yaptı da mı ondan hareketle paşamız yıpratıldı bilmiyorum. Ali Paşa geleceğin komutanı olabilirdi. Belki de yine olabilir ama, bizim için şu anda fazla yaklaşılacak biri değil. Biz de lekeleniriz.
KORGENERAL ÇETİN DOĞAN: Bu konularda sınır beklenmez. Dedelik sırası değil. Kafanızı çalıştırın. Din, bizim için, bizim için derken aklına ne gelirse gelsin, her şeyi kastediyorum, zararlıdır. Bizden olan birlik komutanları, yoksa laik komutanlar sıkıştırılmalı, çokça eğlence düzenlenmeli. Dansöz, Rus revüsü ne bulursanız getirin. İçkiyi zorlayın. Din ve milliyetçilik duygusunun nasıl zayıflatılacağı, nasıl yok edileceği açık. Bunları uygulayın. Okullara da öğrencilerle kız arkadaşlıklarını teşvik edin. Yapabiliyorsanız Osmanlı hayranlığını kırın. Türklerin üstün bir ulus olduğu safsatasını yıkın. Özellikle, cinsel konularda sınırları zorlayın. Bu konu insan zaafının başında gelir. Hanımlarımız aile gezmelerinde, eğlencelerde dekolte giysin. Hanımlarımız diğerlerinin hanımlarını açık giymeye teşvik etsin. Yetişmiş kızlar için de bu geçerlidir. Felsefe dersleri önemli. Bu dersler bizim için kurtarıcıdır.
Güneydoğu’da bizimkiler postu deldirmesin. Buna yönelik önlemleri alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye o namussuzları sürün. Kadrolaşma çok önemli. Çevik Paşa’nın yerine bizden akıllı biri olsaydı, Karadayı sünepesinin daha verimli olmasını sağlardık. Burası çok önemli. Genelkurmay başkanı senden olmazsa bile ona sahip olarak kullanabilirsin. Ama olmadı.
TUĞGENERAL VOLKAN KAPLAMA: Komutanım. Askeri okullarda böyle kadrolaşma yapsak. Özellikle sınıf subaylarının çoğunu bizden atadık.
TUĞGENERAL VOLKAN KAPLAMA: Biliyorsunuz ki, gerçek laiklik ancak Alevi toplumda gerçekleşir. Bunu Bütün Alevilere öğretin, onları canlı tutmalıyız. Aptal komutanlar, her gün gündeme gelerek, ülkedeki şeriatçı birikimi azaltarak bir müdahalenin önünü kesiyorlar. (…) Tanıdığım en akıllı Alevi olan Çetin Paşa (Genelkurmay Harekat Başkanı) ve Yalçın Paşa (Ali Yalçın) bu işlere engel olmak istiyor ama başaramıyor.
TOPLANTIDA ÇIKAN PRENSİP KARARLARI :
Bizden güvendiklerinize adımı vermeden şunları söyleyin:
¥ Alevilik bu ülkede gurur kaynağı olana kadar, yani memleketi avucumuza alana kadar herkes kendisini gizleyecek. Bu amaç için her şey doğrudur. Dinsel kavramlar olan hiçbir şey bizi bağlamaz. Fisunoğlu, (Kara Kuvvetleri Komutanı) bana korgeneral iken, “Ben karımı oynata zıplata bu noktaya geldim” demişti. Bizim için de ölçü bu olmalıdır.
¥ Deşifre olmuş Aleviler söylemlerimizi ortaya koysunlar. Sevgi desinler, insanlık desinler ama ülke için oynadığımızı belli etmesinler.
¥ Alevi dışında hiç kimse ateist olsa bile güvenilmeyecek, ilişki tam olarak kurulacak ama, açıklamalar yapılmayacak. Ben Doğu Paşa’ya bile tam güvenemiyorum.
¥ PKK ile savaşanlara el altından şu mesajı gönderin: “Sakın ha ölmeyin, bırakın Atatürkçü olsa da Sünniler ölsün.” Tayin dairesine çok adam yetiştirdik. Özellikle okullara çok bizden sınıf subayı gönderdik. Ama PKK’ya karşı bunu yapamıyoruz. Herkes gidiyor. Yine de buraya tayin olanların karargah görevini alması sağlanmalı. Kısaca PKK bizim işimiz değil.”
Pkk birilerinin değil,çoklarının ortak bağları..içte ve dıştaki bu damarlar kurutulmalı ve koparılmalıdır.İçteki kopan damarlar pkk-yı devreye koymaktadırlar.
Pkk taşeron bir firma..sol ve Marksist bir kuruluş..ümit besleyenlerin çıkmaz sokağı, küçük bir adası..menfaatların ortak adı..cuntanın umudu..solun kolu..israilin besilisi..silah tüccarları,uyuşturucu baronları,rejim çığırtkanlarının gelir kaynağı.
MEHMET ÖZÇELİK
22-06-2010