HÜR ADAM
HÜR ADAM
1978 yılında İmam-lığı kazanmış,bir pürüzden dolayı Anakara’ya Diyanet İşleri Başkanlığına gitmem gerekti.
Oraya vardığımızda bir akşam pastanede bulunduğumuzda ilk defa televizyonda bir reklamla karşılaşmıştım.Reklamı heyecan ve sevinç içerisinde seyretmiştim.
Reklamda Cemal Kutay’ın;”Asrımızda Bir Asrı Saadet Müslümanı Bediüzzaman Said Nursi’adlı kitap tanıtılıyordu.
Zihnimde hala unutamadığım,gözümün önünden gitmeyen bir tesir bırakmıştı.
Aradan geçen 32 yıl sonra’Hür Adam’adıyla bir Bediüzzaman belgeseliyle karşı karşıyaydım.
İlk olarak 20 yıl önce ailece sinemaya gitmiş,bazen hüzünlenmiş,bazen düşünmüş,bazen de kriterler yapmıştık.
Kendi kendime N.Fazıl’ın şu şiirini mırıldandım;
Mehmedim başlar yüksekte
Ölsek de sevinin eve dönsek de
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte
Yarın elbet bizim elbet bizimdir
Gün doğmuş gün batmış,ebed bizimdir.
Film Türkiyede bir kıpırdanma oluşturmuş,derinden dalgalanmalar yaşatmıştı.
Bir kısım ve kesim özellikle galasında şamata yapmış.Aklı olan mücevher yüklü kervana haykırmaktansa,istifade cihetine gitmelidir.Ziya Paşa’nın;
‘Erbabı kemali çekemez nâkıs olanlar, Rencide olur dîde-i huffaş ziyadan”
*Başrolde Mürşit Ağa Bağ Beyin baş rolde oynayacağını duyunca çok sevinmiştim.Çünkü onun çevirmiş olduğu 37 dizilik,’Hakkını Helal Et’dizisini çok sevmiş,hüzünlenmiş,hayran kalmıştım.
Filmin yönetmeni Mehmet Tanrısever ;zoru başardı.Çoktan beri yapılması gerekeni ilk o yaptı.İlki başardı.Binler tebrik ve teşekkürler.
“Hür adam’filminde kendimi buldum.Onda medeniyetin aklını gördüm. Bediüzzamanın ruhuma ruh olduğunun farkına vardım.
Said Nursi bu milletin namusudur.
Değil sadece İslâm dünyası,insanlık O’nun müsbet hareketine,imani hizmetine,gönül davasına muhtaçtır.
Sayın Mehmet Tanrısever yorulmuşluktan ve beklediğini beklide tam şimdilik görememeden dolayı sitemkâr bir tavır sergiliyordu.
Elbette haklıydı.Ancak bu film üç güne 239 bin seyirciyle sınırlanacak, sığdırılacak, hasılat alınacak,neticesi görülecek bir film değildir.Uzun zamana yayılarak değerlendirilmelidir.Zira denizler derin akar,Sessiz çağlar,gür gelir.
Zaman gazetesi genel müdürü Ekrem Dumanlı Beye bir teklifimdir;Şu anki 800 bin abone ve de abone olacaklara ‘Hür Adam’ ve ‘Hakkını Helal Et’ dizisinin Dvd’lerini vermelidir.Bu durum gazetenin hizmetinden geri bir hizmet değildir.
Fethullah Gülen Hoca Efendiye de bir teklifimdir;Referandum için haklı ve yerinde olarak;Gerekirse mezardakileri de kaldırarak oy kullanmalarını sağlamaktan bahsediyordu.
Hür Adam içinde atağa geçmeli,gerekirse mezardakilerine de seyrettirmelidir.
Gerek Mehmet Tanrısever ve gerekse film yapımcılarına şöyle bir teklifim var;
Bediüzzaman Dizi filmi yapılalı.Şöyle ki;
Çocukluk dönemi,Gençlik dönemi,İstanbul Hayatı,Rusyadaki esareti ve savaş dönemi,İsparta Hayatı,Barla hayatı,Eskişehir hayatı,Emirdağ hayatı,Kastamonu hayatı, Külliyatın yazımı ve Tahlili,bütün bunlar ayrı ayrı ele alınıp belgesel ve diziler yapılabilir.
Bazılarınca filmin kasıtlı olarak Atatürkle olan konuşmalarının ön plana çıkarılmaya çalışılması,filmi kısırlaştırma çabalarıdır.Ancak bu da tutmamıştır.
Bugün Bediüzzamanın Atatürkle yaptığı teklifin lüzumu ve önemi geçte olsa anlaşılmış,ihtiyacı görülmüştür.Teşhisin yanlışlığı ve tedavisinin uygun olmadığı daha net görülmektedir.Bir asırlık kavga hep bunların sonucu olup,bahçeyi sulayan suyun mecrasının değiştirilerek kurumasına sebep olunmuştur.
Hür adam,hür toplumdur.
MEHMET ÖZÇELİK
16-01-2011