KAYBEDEN KİM ?
KAYBEDEN KİM ?
Evet. Kimdir kaybeden? Kim kaybetti? Fert mi,toplum mu?
Gerçekten farkında mıyız kaybettiğimizin ve de kaybetmekte olduğumuzun?
Her şeyden önce bu da,neyin kayıp,neyin kazanç olduğunu bilmekle olur.
Bir esnaf malını kaybeder. Bir öğrenci imtihanı kaybeder. Bir baba evladını kaybeder. Bir insan parasını,her hangi bir eşyasını kaybeder. Netice bir kayıptır.
Genç gençliğini kaybeder. İnsan aklını ve sağlığını kaybeder. İnsanlar ahiretini ve inancını kaybeder. Değerini şerefini kaybeder.
Kimisi Mevlası olan Leylasını,kimisi de Leylası olan Mevlasını kaybeder.
Sonuç;dünyasını ve ahiretini kaybeder. Büyük kayıp…
Kayıp aranıyor! Aranmayan kayıplar! Kayıplar aranmıyor! Çünki bulunmuyor! Sebeb ise,yanlış yerlerde arama yapılıyor.
Kayıplarımızı,kaybedip düşürdüğümüz yerde aramalıyız. Kayıplarda ve karanlıklarda aranmakla bulunmaz. Hem de göz kapayarak. Körü körüne,körce…
Tükenen ve tüketilen bir gençlik.
Bitirilen ve tüketilmeye çalışılan bir gençlik.
Taze hayatları,taze zihinleri bozuk para gibi harcanmakta..
Evet.Oysa onlar işlenmemiş bir maden ,sürülmemiş bir tarla gibi verimlidirler.
İlk eken kazanır.
Diğerleri ise;işlene işlene dumura uğradığı gibi,yorgun düşmüş ve de düşürülmüştür.
Taze değil yorgun,solgun,bazen de dolgun ve olgun oluyor.
Bir kısmı işlenirken,bir çokları da eşelenmeye maruz bırakılıyor.
Kolay kaybettiklerimizi,zor kazanmaktayız.
Bu bir kayıp mı? Ayıp mı?
MEHMET ÖZÇELİK