BELEDİYE SEÇİM SONRASI İBRETLİK SÖZLER- CIA- CHP-NİN YAYIN ORGANI OLAN AKİS DERGİSİ- PADİŞAHLARIN MEZARLARINA…

BELEDİYE SEÇİM SONRASI İBRETLİK SÖZLER- CIA- CHP-NİN YAYIN ORGANI OLAN AKİS DERGİSİ- PADİŞAHLARIN MEZARLARINA…

 

– *”Halkın tercihi asla göz ardı edilmemelidir.”*
– *”Demokratik süreçlerde halkın iradesine saygı gösterilmelidir.”*
– *”Oylarımızla belediyeyi değiştirdik, şimdi iş başa düşüyor.”*
– *”Demokrasinin temel kuralı olan seçim sonuçlarına saygı göstermeliyiz.”*
– *”Halkın verdiği oylar, temsilcilerin halkı en iyi şekilde hizmet etmesi için bir fırsattır.”*
– *”Seçim sonuçları, halkın beklentilerini dikkate almak ve çözüm üretmek adına bir fırsattır.”*
-AKP Atatürkçü olurken, CHP Atatürk’ü terk etti.
-CHP Fatih ve Üsküdar’ı kazanınca başkana oraya bırakmasını söyleyerek, orada canının sıkılacağı tembihinde bulundular.
-Projesizler kazandı, projesi olanlar kaybetti.
-Maymunlar arabayı ele geçirse de, kullanmayı başaramadılar.
-Halk hükümete bir ders verdi, CHP’de halka bir ders verecek.
-Hükümet dostunu terk etti, düşmanını kazanmaya çalıştı.
-Hükümet Refah ‘laştı mı?

-CHP dindarlaşıyor mu? Yoksa dindarlar mı Atatürkleşiyor? 

-CHP galibiyetini Ramazan’da cuma namazı çıkışı lokma dağıtarak kutladı.
Ancak cemaat oruçlu olduğundan dolayı kimse yiyemedi.
-CHP’li aday, kazanacağımızı hiç düşünmüyorduk. Meclis üyelerini bile seçmemiştik.
-Belediyeyi şimdi nasıl yöneteceğiz? Tatile mi gitsek?
-Menzile yardımları keseceğiz.
-İlk iş dindar sanatçıların Ramazan programlarını iptal.
-Bundan sonra İzmir marşı zikir eşliğinde kutlanacak.
-Camiler ahır olmayacak, meyhaneler zikir haneye dönüştürülecek.
-Bir kısım CHP’liler, İmam hatipleri kapatacağız, dedi.

 

*CHP kazanmadı, AKP kaybetti.

CHP AKP’nin alay ettiği makarnacılığını, kahveciliğiyle ele geçirdi.
Bu ney ya, her yer cami.
CHP yine eski CHP.
Hortladı.

*****************  

CIA ve faaliyetleri.

 

**CIA** (Merkezî İstihbarat Teşkilatı), Birleşik Devletler federal hükûmetinin sivil bir dış istihbarat servisidir. Görevi, dünyanın dört bir yanındaki ulusal güvenlik bilgilerini toplamak, işlemek ve analiz etmek, öncelikle insan istihbaratını (HUMINT) kullanarak bu bilgileri sağlamaktır. **ABD başkanı Harry Truman** döneminde kurulan CIA, ABD’nin birimleri için gereken ABD dışı ülkelerle ilgili istihbarat bilgilerini toplayan bir kurumdur. Merkezi **Virginia** eyaletindeki **Langley**’de bulunmaktadır.

CIA, Soğuk Savaş yıllarında ve sonrasında birçok gizli operasyonda rol aldı. Bu operasyonlar, siyasi rejimleri zayıflatmaya ve hükûmetleri devirmeye yönelikti. Ayrıca terör saldırıları ve yabancı liderlere yönelik planlı suikastların gerçekleştirilmesinde de yer aldı.

1947’de Kongre tarafından, Ulusal Güvenlik Konseyi (National Security Council, NSC) ile bu konseyin yönetimi altında çalışmak üzere kurulan CIA, NSC’ye millî güvenliği ilgilendiren konularda bilgi toplayıp verecek, elde edilen bilgileri değerlendirdikten sonra, hükûmetle ilgili yerlere ulaştırılmasını sağlayacaktı. Değişik kesimlerden seçilen CIA direktörleri arasında, ABD’ye başkanlık yapan George W. Bush’un babası George H. W. Bush da bulunmaktaydı.

CIA’nın organizasyon yapısı şu şekildedir:
– **İstihbarat Direktörlüğü**: NCS’in toplamış olduğu ham istihbaratların analiz edilip işlenmiş istihbarat haline getirildiği direktörlüktür.
– **Gizli Servis**: NCS’nin toplamış olduğu istihbaratı değerlendirip analiz etmektir. Havadan çekilen (uydu, uçak vs.) resimleri, radyo, telefon, televizyon, telgraf, telsiz gibi ulaştırma araçları ile toplanan bilgileri değerlendirir ve ilgili makamlara raporlar halinde ulaştırır.

CIA’nın tarihini daha ayrıntılı olarak öğrenmek isterseniz, **Rhodri Jeffreys-Jones** tarafından yazılan *CIA Tarihi, 1947-2022: Amerikan Gizli Servisi ve Faaliyetleri* adlı kitabı inceleyebilirsiniz.

@@@@@@@@

CIA’nın en ünlü operasyonları nelerdir?

CIA’nın tarihinde birçok ünlü ve etkileyici operasyon bulunmaktadır. İşte bazıları:

1. **CAT Airlines / Air America (1950) **: CIA, gizli istihbarat operasyonları için sivil bir havayolu şirketi olan **Civil Air Transport (CAT)**’ın varlığını satın aldı. CAT, Asya’da ticari rotaları uçururken aynı zamanda gizli istihbarat operasyonları için uçaklar ve mürettebat sağladı. 1959’da CAT, **Air America** olarak yeniden adlandırıldı ve gizli operasyonlara devam etti.

2. **U-2 Casus Uçağı (1954)**: ABD Başkanı **Eisenhower**, U-2 uçağının geliştirilmesini onayladı. U-2’nin en önemli görevlerinden biri, 1962’de Küba üzerinde gerçekleştirilen uçuşlardı. U-2 pilotları, ABD’ye ulaşabilen Sovyet nükleer füzelerinin varlığını doğruladı ve **Küba Füze Krizi**’ne yol açtı .

3. **Berlin Tüneli (11955) *: CIA ve İngiliz İstihbaratı (MI-6), Sovyet kablo hatlarına East Berlin’de gizlice erişim sağlayan **Berlin Tüneli (Operasyon GOLD)**’ni inşa etti. Tünel, 11 Mayıs 1954’te tamamlandı ve Sovyetler, tünelin varlığından haberdardı.

**************  

CHP-NİN YAYIN ORGANI OLAN AKİS DERGİSİ

Akis Dergisi de 1954 yılında yayın hayatına başlamıştır. İlk sayılarda tarafsız bir yayıncılık politikası izlemiştir. Ancak ilerleyen dönemlerde muhalif bir yayın politikası izleyen Akis Dergisi, gündem belirlemeye başlamıştır.

….Tarafsızlık sorunlarından bir diğeri, 1955 yılı itibariyle yayın politikasında değişikliklerin başlamasına sebebiyet veren iki olaydır. Bunlardan birincisi Toker’in İnönü’nün kızı Özden İnönü ile evlenmesidir. İkincisi ise DP iktidarının yanlış uygulamalarına yer verilmeye başlanması ile birlikte Dr. Mükerrem Sarol ile ilgili başlatmış olduğu kampanyadır. DP’nin basın üzerindeki baskılarını artırmasının da etkisiyle Akis, siyasal bir mücadele yaparak muhaliflerin sesini duyurmaya ve muhalefet yapmaya başlamıştır.

….Akis’in yayınlarını inceleyenler görecektir ki gündem belirleyebilmek adına sert muhalif duruşu ve yayın politikası 1955 yılından 27 Mayıs 1960 darbesine kadar günden güne artmıştır. Her ne kadar derginin aldığı kapatma cezaları ve genel yayın yönetmenlerinin tutuklanmasında anti demokratik uygulamalar olsa da verilmiş olan bazı cezaların hakaret ve alay içeren yayınlardan kaynaklandığı da tartış- masız bir gerçektir. Elbette basının denetleyen bir mekanizma olduğu düşünüldüğünde eleştirel haber yapması doğaldır, ancak sansasyonel habercilik yaparken muhalif tutumunun yapısı CHP yanlısı bir politikaya ve CHP’nin iktidara gelmesi için çabalayan bir dergi konumuna gelmesine neden olmuştur ki bu durum 1960 yılındaki yayınlanan sayılardan da anlaşılabilmektedir.

……27 Mayıs darbesini gerçekleştiren kadronun içerisinde yer alan Orhan Erkanlı’nın da darbe sonrasında “Biz ihtilali, Akis Dergisi’ni okuyarak yaptık” dediği ifade edilmektedir. O dönem Akis, İnönü’nün fikir ve eğilimlerini yansıtan bir dergi olarak kabul edildiği de belirtilmektedir. 27 Mayıs 1960 Darbesi Sürecinde Akis Dergisi’nin Tutumu.Sh.1,7,11,14.

-“Araştırmamın, Akis’in Türkiye toplumunun çok önemli bir kesiminde oluşturduğu dünya görüşünün şekillendirilmesi sürecinin anlaşılmasına katkıda bulunacağını umuyorum. Akis anlaşılmadan Türkiye’nin zıt siyasi pozisyonlarının, ‘kavgaları’nın ideolojik temellerini, ana hatlarını bilebilmek imkânı yoktur sanıyorum.

…..Akis’in siyasi/ideolojik kurgusunu gözden geçirecek ve analiz edeceğim. Derginin muhalefet anlayışını ve örgüsünü nasıl kurduğunu ve temellendirdiğini göstereceğim. Neredeyse son yetmiş yıldan bu yana CHP’nin muhalefet çizgisini ve yöntemini şekillendirmiş olmasına dikkat çekeceğim. Akis, CHP’nin bu süre içinde dünyayı, toplumu ve politikayı nasıl görmesi gerektiğini şekillendirirken CHP çevresinin dünya görüşünü de tayin etmiştir denilebilir. Göstereceğim. Neredeyse son yetmiş yıldan bu yana CHP’nin muhalefet çizgisini ve yöntemini şekillendirmiş olmasına dikkat çekeceğim. Akis, CHP’nin bu süre içinde dünyayı, toplumu ve politikayı nasıl görmesi gerektiğini şekillendirirken CHP çevresinin dünya görüşünü de tayin etmiştir denilebilir.

Akis dergisi-ümit ve hayal kırıklığı (1954-1957)-1. Cilt-Cemil koçak.Sh.10

– “Bugünden bakıldığında ise Akis, geçmiş ve gelecek Atatürkçü kuşaklar arasında temel bağlantıyı kurabilecek bir işlev görmüştür denilebilir. Buna isterseniz Atatürkçülük, isterseniz Kemalizm, isterseniz inkılapçılık da diyebilirsiniz. Hatta Akis’in tanımlaması ile Şark’a karşı Batı’ya yönelmiş ve elbette laik eksende bir ideolojik miğfer de diyebilirsiniz.

Bu miğferin içinde yer alan ideolojik temaların birbiriyle tamamen uyumlu ve bütünsellik taşıdığı elbette söylenemez(di). Fakat bütün bu söylemin bir ideolojik kaldıraç işlevi gördüğü de muhakkaktı. Akis okuyucusu –eğer başkaca bir kaynaktan beslenmiyorsa– dünya, Türkiye, toplum, politikaya ilişkin temel görüş açılarını kazanmaktaydı. Ve elbette bundan ötesi de vardı.

Kısacası; Akis hâlâ yaşamaktadır ve günümüzde ‘aydınlar’dan pek çoğunun –farkında olsunlar ya da olmasınlar– içselleştirmiş oldukları bir dünya görüşüne aracılık etmektedir. Onun siyasal felsefesi ve siyaset pratiği, nesilden nesile bir bayrak gibi elden ele geçmekte ve üstelik bu gelenek asla sorgulanmamaktadır. Nasıl sorgulanabilir ki! Bunun için öncelikle sorgulanması gerekenin farkında olunması gerekir. Bu farkındalığın yaratılması için de öncelikle Akis’in otopsi masasına yatırılması gerekir. Bunun şimdiye kadar yapılmamış olması dahi tek başına siyaset geleneğimiz açısından ayrıca ele alınmayı gerektirir sanırım…” Age.2.cilt.Sh.8,

*****************  

Padişahların mezarlarına dâhi göz dikilmişti…

1948’de “Padişahların kemiklerini taşıyalım, türbeleri kütüphane olsun.” diye CHP Meclis grubuna bir önerge vermek isteyen Orgeneral Fahreddin Altay [ Ortada ]…

Fahreddin Altay, Kanuni’den sonraki padişahların kemiklerinin toplanıp, başka bir mezara defnini ve türbelerin de kitaplık olmasını teklif etmişti.

Teklif, o zaman Meclis Başkanı olan Şükrü Saraçoğlu tarafından ” Henüz zamanı değil ” diyerek geri çevrilmişti.

Fahreddin Altay, Konya’da cami, mescid, türbe, medrese gibi sayısız eseri yok ettirmişti.

Yazar İbrahim Hakkı Konyalı onun için şöyle diyor :
“Fahreddin Altay, elinde bastonuyla Alâeddin Tepesi’ne çıkarak gözüne kestirdiği herhangi bir mimari abideyi göstererek :

– Yıkın bunu ! derdi. Kimse de itiraz edemezdi. Bunu sözde şehri imar kastıyla yapıyordu. ”

İşte tek parti idaresi böyle bir devirdi. Allah tekrarını yaşatmasın . . . Ahmet Altıner

 

 

Loading

No ResponsesNisan 11th, 2024