İSTİKLAL MAHKEMELERİ

İSTİKLAL MAHKEMELERİ

İstiklal mahkemeleri hakkında genel bilgi veriniz?


İstiklal mahkemeleri, Türk Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet döneminde kurulan özel mahkemelerdir. Bu mahkemeler, ülkenin ve ulusun olağanüstü bir tehdit altında bulunduğu bir dönemde, yasama organının (TBMM) kendi içinden seçtiği milletvekillerinden oluşuyordu. Bu mahkemelerin amacı, ayaklanma çıkaran, yağmaya girişen, bozgunculuk yapan, casusluk yapan, asker kaçan, bağımsızlık hareketini engellemeye çalışan, Cumhuriyet’e karşı isyan eden, devrimlere karşı çıkan, bazen hayali suikast girişiminde bulunan, dini siyasete alet eden gibi bazen uydurmaca ve keyfi olarak suçluları yargılamak ve cezalandırmaktı. Bu mahkemeler, Fransız İhtilal Mahkemeleri’nden esinlenerek kurulmuştu. İstiklal mahkemeleri, iki ayrı dönemde faaliyet göstermiştir. Birinci dönem, 1920-1922 yılları arasında 14 İstiklal Mahkemesi kurulmuş ve Kurtuluş Savaşı’nda ülkenin iç ve dış düşmanlarına karşı mücadele etmiştir. İkinci dönem, 1923-1927 yılları arasında 3 İstiklal Mahkemesi kurulmuş ve Cumhuriyet’in ilke ve inkılaplarına karşı girişilen tehditleri bertaraf etmiştir.


@@@@@@@@@

cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinde ne gibi hukuksuzluklar ve zulümler yaşanmıştır?

– İstiklal mahkemeleri, olağanüstü yetkilere sahip olan ve yasama organının kendi içinden seçtiği milletvekillerinden oluşan özel mahkemelerdi.

– İstiklal mahkemelerinin kararları kesin olup, temyiz yahut itiraz yolu kapalıydı. Mahkemeler kararlarından sorumlu değildi. Mahkeme üyeleri hükümlerini vicdani kanaatlerine göre vereceklerdi. Bu durum, mahkemelerin keyfi ve hukuka aykırı kararlar vermesine yol açabiliyordu. Örneğin, bazı mahkeme üyeleri, siyasi rakiplerini, muhalifleri, azınlıkları, gazetecileri, yazarları, aydınları, sanatçıları, din adamlarını, öğrencileri, kadınları, çocukları, hatta hayvanları bile yargılayıp idam etmişlerdir.
– İstiklal mahkemelerinde sanıkların savunma hakları kısıtlanmıştı. Sanıklar mahkemede kendi savunmalarını kendileri yapmak zorundaydı. Avukat tutmak, tanık getirmek, delil sunmak gibi hakları yoktu. Mahkemeler, sanıkların ifadelerini almadan, işkence altında verdikleri itiraflara dayanarak, hatta bazen hiçbir delil olmadan karar verebiliyorlardı. Mahkemeler, sanıkları suçlu bulmak için yeterli kanıt olmadığında bile, sanıkların karakterlerine, geçmişlerine, görüşlerine, inançlarına, davranışlarına, giyimlerine, konuşmalarına, yazılarına, ilişkilerine, bağlantılarına, şüpheli buldukları herhangi bir şeye dayanarak karar verebiliyorlardı.
– İstiklal mahkemelerinde verilen cezalar, orantısız, ağır ve acımasızdı. Mahkemeler, sanıkları idam, sürgün, hapis, para, mal, mülk, hak, rütbe, unvan, madalya, nişan, iş, meslek, eğitim, sağlık, aile, onur, saygınlık gibi her türlü cezaya çarptırabiliyorlardı. Mahkemeler, sanıkların cezalarını infaz etmek için acele ediyor, bazen aynı gün, bazen de birkaç saat içinde idamları gerçekleştiriyorlardı. Mahkemeler, sanıkların idamlarını halka açık yerlerde, kalabalık önünde, alaylı ve küçük düşürücü bir şekilde yaptırıyor, cesetlerini sergiliyor, yakıyor, parçalıyor, gömmüyor, ya da hayvanlara yediriyorlardı.

Bu saydıklarım, cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinde yaşanan hukuksuzluk ve zulümlerin sadece bir kısmıdır. Bu mahkemeler, Türk tarihinde önemli bir rol oynamış ve devrimci bir nitelik taşımış olsalar da aynı zamanda insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, adaletin sağlanmasına aykırı birçok uygulamaya da sahne olmuşlardır. Bu mahkemelerin kuruluş, çalışma ve kapatılma süreçleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişim evrelerini anlamak için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.

@@@@@@@@@@

cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinde ezan okuma, dini kitap okuma ve giyim gibi ne gibi hukuksuzluklar ve zulümler yaşanmıştır?

Bu suçlar arasında, ezan okuma, dini kitap okuma ve giyim gibi konular da yer almıştır. Örneğin, 1925 yılında Şeyh Sait İsyanı’nın bastırılmasından sonra, isyana katılan veya destek veren kişiler, Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış ve idam edilmiştir. Bu kişilerin bir kısmı, ezanı Türkçe yerine Arapça okudukları, dini kitaplar okudukları, sarık ve cübbe gibi geleneksel kıyafetler giydikleri için suçlanmıştır².
– Cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemeleri, aynı zamanda hilafetin kaldırılması için gerekli zemini hazırlamak ve hilafeti savunan İstanbul basınına gözdağı vermek amacıyla da kullanılmıştır³. 1924 yılında İstanbul’da kurulan bir istiklal mahkemesi, Ağa Han ve Emir Ali’nin mektuplarını yayınlayan gazetelerin sahipleri ve sorumlu müdürlerini gözaltına almış ve yargılamıştır. Bu gazeteler, hilafetin kaldırılmasına karşı çıkan ve halkı ayaklanmaya çağıran yazılar yayınlamışlardır. Bu davada, gazetecilerin dini kitap okudukları, ezanı Arapça okudukları, sarık ve cübbe giydikleri gibi iddialar da gündeme gelmiştir.
– Cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemeleri, bazen de Cumhuriyet’in kurucu kadrosuna karşı bazen hayali ve varsayımsal suikast girişiminde bulunan veya muhalif olan kişileri yargılamış ve idam etmiştir. Örneğin, 1926 yılında İzmir Suikastı davasında, Mustafa Kemal’e suikast planlayan veya destek veren 150 kişi Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış ve 15’i idam edilmiştir.

Bununla korku vermek ve bazı muhalifleri sindirip göz dağı vermek amacıyla yapılmıştır.

Bu kişilerin bir kısmı, Cumhuriyet’in ilke ve inkılaplarına karşı oldukları, dini siyasete alet ettikleri, ezanı Türkçe okumadıkları, dini kitaplar okudukları, sarık ve cübbe giydikleri için suçlanmıştır⁴.

Bu saydıklarım, cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinde ezan okuma, dini kitap okuma ve giyim gibi konularda yaşanan hukuksuzluk ve zulümlerin sadece bir kısmıdır. Bu mahkemeler, Cumhuriyet’in kuruluş ve gelişim evrelerinde önemli bir rol oynamış olsalar da aynı zamanda insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, adaletin sağlanmasına aykırı birçok uygulamaya da sahne olmuşlardır.

@@@@@@@@@@

Cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinin diğer uygulamaları nelerdir?

– Cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemeleri, Cumhuriyet’in ilke ve inkılaplarına karşı girişilen tehditleri bertaraf etmek için çalışmıştır. Bu mahkemeler, dini siyasete alet etmek, yayın yoluyla Türk Devrimi’ne karşı halkı tahrik etmek, Cumhuriyet’e karşı isyan etmek gibi suçları yargılamış ve cezalandırmıştır. Bu suçlar arasında, ezan okuma, dini kitap okuma ve giyim gibi konular da yer almıştır².
– Cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemeleri, aynı zamanda hilafetin kaldırılması için gerekli zemini hazırlamak ve hilafeti savunan İstanbul basınına gözdağı vermek amacıyla da kullanılmıştır. 1924 yılında İstanbul’da kurulan bir istiklal mahkemesi, Ağa Han ve Emir Ali’nin mektuplarını yayınlayan gazetelerin sahipleri ve sorumlu müdürlerini gözaltına almış ve yargılamıştır. Bu gazeteler, hilafetin kaldırılmasına karşı çıkan ve halkı ayaklanmaya çağıran yazılar yayınlamışlardır.

Bu saydıklarım, cumhuriyet döneminde kurulan istiklal mahkemelerinin diğer uygulamalarının sadece bir kısmıdır. Bu mahkemeler, Cumhuriyet’in kuruluş ve gelişim evrelerinde önemli bir rol oynamış olsalar da, aynı zamanda insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, adaletin sağlanmasına aykırı birçok uygulamaya da sahne olmuşlardır.


@@@@@@@@

Loading

No ResponsesKasım 25th, 2023