TEFSİRLER VE ÖZELLİKLERİ

TEFSİRLER VE ÖZELLİKLERİ

Bursevinin Tefsirinin özellikleri nelerdir?


Bursevinin Tefsirinin özellikleri, şunlardır:

Bursevi, 17. yüzyılda yaşamış bir mutasavvıf ve tefsir âlimidir. Tefsirinin adı, “Rûhu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Azîm”dir. Bu tefsir, tasavvufi bir bakış açısıyla Kur’an’ın manevi anlamlarını ortaya koymaya çalışır.
Bursevi, tefsirinde rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Rivayet yönteminde, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nâsih ve mensuh ayetler, sahih hadisler, sahabe ve tabiin sözleri gibi kaynaklardan yararlanır. Dirayet yönteminde ise, Kur’an’ın harf, kelime ve cümle yapısını, Arap edebiyatını, dil bilgisini, mantık ve felsefe ilimlerini kullanarak Kur’an’ı yorumlar.
Bursevi, tefsirinde ayrıca tasavvufi ilimlerden, özellikle de İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışından etkilenir. Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını savunur. Kur’an’ın, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu, insanın da Kur’an’ın aynası olduğunu belirtir.
Bursevi, tefsirinde Kur’an’ın güzellik ve inceliklerini, şiirsel bir üslupla anlatır. Tefsirinin dili, Arapça olmasına rağmen, Türkçe kelimeler ve deyimler de kullanır. Tefsirinin bazı bölümleri, Türkçe olarak da yazılmıştır. Tefsirinin, hem Arapça hem de Türkçe edebiyatına katkıda bulunduğu söylenebilir.
Bursevi’nin tefsiri, tasavvufi tefsirler arasında en hacimli ve en kapsamlı olanıdır. On iki ciltten oluşan tefsiri, yaklaşık 12 bin sayfadır. Tefsiri, hem tasavvufi hem de kelami, fıkhi, tarihi ve edebi açılardan zengin bilgiler içerir. Tefsiri, Osmanlı döneminde ve sonrasında büyük ilgi görmüş ve pek çok defa basılmıştır. Tefsiri, günümüzde de okunmakta ve araştırılmaktadır.

@@@@@@@

Tefsirinde hangi ayetlere özellikle değinmiştir?

Bursevi, tefsirinde pek çok ayete değinmiştir. Ancak bazı ayetlere özellikle vurgu yapmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bakara Suresi 255. Ayet (Ayete’l-Kürsi): Bursevi, bu ayeti tefsir ederken, Allah’ın zat, sıfat ve isimlerini açıklamaya çalışmıştır. Ayetin, Allah’ın vahdaniyetini, kudretini, ilmini, hayatını, iradesini, işitmesini, görümesini, konuşmasını, yaratmasını ve hükmetmesini anlattığını belirtmiştir. Ayrıca ayetin, Allah’ın tecellilerinin ve esmalarının sırlarını da içerdiğini söylemiştir. Bu ayetin, Kur’an’ın en büyük ayeti olduğunu, her türlü hayır ve bereketi barındırdığını, okuyan ve anlayan kişiyi Allah’a yaklaştırdığını ifade etmiştir.
Fatiha Suresi 1-7. Ayetler: Bursevi, bu ayetleri tefsir ederken, Fatiha Suresi’nin Kur’an’ın özü ve özeti olduğunu, Kur’an’ın bütün ilimlerini ve hikmetlerini kapsadığını, Allah’ın en güzel isimlerini ve sıfatlarını bildirdiğini, insanın Allah’a nasıl ibadet etmesi ve nasıl dua etmesi gerektiğini öğrettiğini anlatmıştır. Ayrıca bu ayetlerin, Allah’ın rahmetinin, hidayetinin, nimetinin, gazabının ve azabının sebeplerini de gösterdiğini belirtmiştir. Bu ayetlerin, her müminin kalbinde ve dilinde olması gereken en kıymetli sözler olduğunu vurgulamıştır.
İhlas Suresi 1-4. Ayetler: Bursevi, bu ayetleri tefsir ederken, İhlas Suresi’nin Allah’ın zatını tanıtmak için indirildiğini, Allah’ın birliğini, eşi ve ortağı olmadığını, doğurmamış ve doğmamış olduğunu, hiçbir şeye benzemediğini bildirdiğini söylemiştir. Ayrıca bu ayetlerin, Allah’ın zatının sırlarını, isimlerinin ve sıfatlarının tecellilerini, varlığının delillerini ve eserlerini de anlattığını ifade etmiştir. Bu ayetlerin, Allah’ı tanımanın ve sevmenin en güzel yolu olduğunu, okuyan ve anlayan kişiyi Allah’a yakınlaştırdığını ve ona ihlas verdiğini belirtmiştir.

@@@@@@@@

Hangi ayetlerde İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışını kullanmıştır?

İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışını kullandığı ayetlerden bazıları şunlardır:

Bakara Suresi

Bakara Suresi 115. Ayet: “Göklerin ve yerin doğusu da batısı da Allah’ındır. Nereye dönerseniz dönün, Allah’ın yüzü oradadır. Şüphesiz Allah, genişliği bol, bilendir.” Bu ayette, Allah’ın her yerde hazır ve nazır olduğu, her şeyin onun vücudunun tecellisi olduğu, onun yüzünün her yönde görülebileceği ifade edilir. İbn Arabi, bu ayeti tefsir ederken, Allah’ın yüzünün, onun zatının, sıfatlarının ve isimlerinin tecellisini gösterdiğini, onun yüzüne bakmanın, onunla bir olmanın yolunu açtığını söyler.

Tâhâ Suresi

Taha Suresi 5. Ayet: “Rahman, Arş’a istiva etti.” Bu ayette, Allah’ın Arş’ın üzerinde hükümran olduğu, Arş’ın onun vücudunun en yüce tecellisi olduğu belirtilir. İbn Arabi, bu ayeti tefsir ederken, Arş’ın, Allah’ın zatının, sıfatlarının ve isimlerinin toplamını ifade ettiğini, Arş’a istiva etmenin, onun vücudunun bütün varlığı kuşattığı anlamına geldiğini anlatır.

Hadid Suresi

Hadid Suresi 3. Ayet: “O, evvel ve ahirdir, zahir ve batındır. O, her şeyi bilendir.” Bu ayette, Allah’ın, varlığın başı ve sonu, dışı ve içi olduğu, her şeyin onun vücudunun zahir ve batın yönlerini gösterdiği bildirilir. İbn Arabi, bu ayeti tefsir ederken, Allah’ın, varlığın özü ve şekli, hakikati ve görüntüsü olduğunu, her şeyin onun vücudundan ibaret olduğunu, onun vücudunun hem gizli hem açık olduğunu ifade eder.

@@@@@@@@

Hangi ayetlerde Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu belirtmiştir?

Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu belirttiği ayetlerden bazıları şunlardır:

Bakara Suresi 163. Ayet: “Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, rahmân ve rahîmdir.” Bu ayette, Allah’ın birliğini, eşsizliğini, rahmetini ve merhametini bildirir. Bu isimler, Allah’ın zatının, sıfatlarının ve fiillerinin en yüce olanlarını ifade eder. Allah, bu isimlerle kâinatı yaratmış, nimetlerini vermiş, kullarına şefkat göstermiştir.
A’raf Suresi 180. Ayet: “Allah’ın güzel isimleri vardır. O’na o güzel isimlerle dua edin. O’nun isimlerini çiğneyip de sapanlar, yaptıklarının cezasını göreceklerdir.” Bu ayette, Allah’ın güzel isimlerinin sayısını ve niteliğini belirtir. Bu isimler, Allah’ın zatının, sıfatlarının ve fiillerinin güzelliklerini, mükemmelliklerini, kusursuzluklarını gösterir. Allah, bu isimlerle kâinata tecelli etmiş, kullarına lütuf ve ihsanda bulunmuştur.
Hac Suresi 74. Ayet: “Allah’ı bilmeyenler, O’na eş tuttukları şeyleri O’na denk sanıyorlar. Oysa O, güçlü ve azizdir.” Bu ayette, Allah’ın eşsizliğini, kudretini ve izzetini bildirir. Bu sıfatlar, Allah’ın zatının, isimlerinin ve fiillerinin üstünlüğünü, yaratıklarından farklılığını, hiçbir şeye muhtaç olmadığını anlatır. Allah, bu sıfatlarla kâinatı idare etmiş, kullarına hükmetmiştir.

@@@@####

Tefsiri, Osmanlı döneminde nasıl bir etki oluşturmuştur?

Bursevi’nin tefsiri, Osmanlı döneminde büyük bir etki oluşturmuştur. Tefsiri, tasavvufi bir bakış açısıyla Kur’an’ın manevi anlamlarını ortaya koyan, zengin bir ilim ve edebiyat kaynağıdır. Tefsiri, hem Arapça hem de Türkçe dillerini kullanan, Osmanlı kültür ve medeniyetinin bir yansımasıdır. Tefsiri, Osmanlı döneminde ve sonrasında çok sayıda alim tarafından okunmuş, şerh edilmiş, yorumlanmış ve takdir edilmiştir. Tefsiri, Osmanlı döneminde yazılan tefsirlerin en önemlilerinden birisi olarak kabul edilir. Tefsiri, Osmanlı dönemindeki tefsir ekollerinin yönelimlerini de yansıtmaktadır. Tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanarak, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele almıştır. Tefsiri, İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışını benimseyerek, Kur’an’ın Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunmuştur. Tefsiri, şiirsel bir üslupla, Kur’an’ın güzellik ve inceliklerini anlatmıştır. Tefsiri, Osmanlı dönemindeki tefsir literatürünün her alanında zengin bir malzeme sunmaktadır. Osmanlı döneminde ayet tefsiri, sûre tefsiri veya sûre tertibine göre tefsir formatında çok sayıda eser verilirken telif tefsirler üzerine yazılmış sayısız şerh ve hâşiye söz konusudur. Tefsiri, bu tefsir türlerinin hepsini kapsayan, hacimli ve kapsamlı bir eserdir. Tefsiri, Osmanlı dönemindeki tefsir ilminin gelişimine ve zenginleşmesine katkıda bulunmuştur.

@@@@@@@

Hangi kaynakları kullanarak tefsir yazmıştır?

Tefsir yazmak için kullanmış olduğu kaynaklar şunlardır:

Kur’an-ı Kerim: Tefsirinin temel kaynağı olarak Kur’an-ı Kerim’i esas almıştır. Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını savunmuştur. Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele almıştır. Kur’an’ın, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu, insanın da Kur’an’ın aynası olduğunu belirtmiştir. Kur’an’ın güzellik ve inceliklerini, şiirsel bir üslupla anlatmıştır.
Hadis-i Şerif: Tefsirinde hadis-i şeriflere de sıkça başvurmuştur. Hadisleri, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nâsih ve mensuh ayetler, sahih hadisler, sahabe ve tabiin sözleri gibi kaynaklardan derlemiştir. Hadisleri, Kur’an’ın anlamını açıklamak, tasavvufi yorumlar yapmak, örnekler vermek, nasihatler sunmak için kullanmıştır. Hadisleri, genellikle isnadıyla birlikte nakletmiştir.
Tefsir Eserleri: Tefsirinde kendisinden önce yazılmış birçok tefsir eserinden faydalanmıştır. Tefsirlerden yaptığı alıntıları, ya yazarının ismine binaen “……. der ki;” şeklinde vermekte, ya da kitap ismini vererek (“Keşşaf’ta şöyle denmiştir …”) aktarmaktadır. Tefsirinde kullandığı başlıca tefsir eserleri şunlardır:
Taberî’nin Câmiu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân’ı
Zemahşerî’nin Keşşâf’ı
Râzî’nin Mefâtîhu’l-gayb’ı
Beyzâvî’nin Envâru’t-tenzîl ve esrâru’t-te’vîl’i
Kurtubî’nin el-Câmiu li-aḥkâmi’l-Kur’ân’ı
İbn Kesîr’in Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm’i
Suyûtî’nin ed-Dürrü’l-mensûr fî’t- tefsîr bi’l-ma’sûr’u
İbn Atıyye’nin el-Muharreru’l-vecîz fî tefsîri’l-Kitâbi’l-Azîz’i
İbnü’l-Arabî’nin Tefsîru’l-Kur’âni’l-Kerîm’i
İbnü’l-Cevzî’nin Zâdu’l-mesîr fî ilmi’t-tefsîr’i
İbnü’l-Fâris’in Meânî’l-Kur’ân ve i’râbuhu
Tasavvuf Eserleri: Tefsirinde tasavvufi bir bakış açısıyla Kur’an’ın manevi anlamlarını ortaya koymaya çalışmıştır. Tasavvufi ilimlerden, özellikle de İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışından etkilenmiştir. Tasavvufi eserlerden yaptığı alıntıları, ya yazarının ismini veya kitap ismini vererek, ya da “bir zat” veya “bir veli” gibi ifadelerle aktarmıştır. Tasavvufi eserlerden kullandığı başlıca kaynaklar şunlardır:
İbn Arabi’nin Füsûsu’l-hikem’i
İbn Arabi’nin el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye’si
Sadreddin Konevî’nin Miftâhu’l-gayb’ı
Sadreddin Konevî’nin İ’câzu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân’ı
Mevlana Celâleddîn Rûmî’nin Mesnevî’si
Mevlana Celâleddîn Rûmî’nin Fîhi mâ fîh’i
Aziz Mahmud Hüdâyî’nin Nefehâtü’l-üns min hadrâti’l-kuds’i
Aziz Mahmud Hüdâyî’nin Münâcâtü’l-ervâh’ı
Aziz Mahmud Hüdâyî’nin el-Müzekkî fî ilmi’t-tevhîd’i

@@@#######

Tasavvufun Kur’an yorumuna etkisi nedir?

Tasavvufun Kur’an yorumuna etkisi, şöyle özetlenebilir:

Tasavvuf, İslam’ın özü olarak, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Kur’an’ın güzellik ve inceliklerini, şiirsel bir üslupla anlatır.
Tasavvuf, Kur’an’ın yorumuna etki eden unsurlardan birisi de İslam düşüncesinde yer alan ‘ismet’ inancıdır. Siyasi zeminde ortaya çıkan ve daha sonra itikadi konular arasına dâhil olan ‘ismet’ sıfatı peygamberlerde bulunması zorunlu bir özelliktir. Tasavvuf, peygamberlerin Kur’an’ı nasıl yaşadıklarını, nasıl yorumladıklarını, nasıl örnek olduklarını göstermeye çalışır. Peygamberlerin Kur’an’ı anlamada ve yaşamada en üstün kullar olduğunu belirtir.
Tasavvuf, Kur’an’ın yorumuna tarihi, kültürel ve coğrafi bağlamları da dikkate alarak katkıda bulunur. İslam’ın yayıldığı geniş coğrafyada, farklı dinlerden, kültürlerden ve medeniyetlerden gelen insanlar, Kur’an’ı kendi anlayış ve tecrübeleriyle
yorumlamışlardır. Bu yüzden tasavvuf, Kur’an’ın evrensel mesajını, yerel renklerle zenginleştirmiştir. Tasavvuf, Kur’an’ın yorumunda çeşitli ekoller, yöntemler ve türler ortaya çıkarmıştır.

@@@@@@@@#

Kur’an’ın zahir ve batın anlamları nelerdir?

Kur’an’ın zahir ve batın anlamları, şöyle açıklanabilir:

Zahir anlam, Kur’an’ın Arapça dil kurallarına göre anlaşılan, açık, seçik ve kesin olan anlamıdır. Zahir anlam, Kur’an’ın muhkem ayetlerini kapsar. Muhkem ayetler, tevile muhtaç olmayan, herkesin anlayabileceği ve başka bir anlama gelmeyen ayetlerdir. Zahir anlam, Kur’an’ın temel kaynağı ve esasıdır. Hiçbir tevil, zahir anlama aykırı olamaz. Zahir anlam, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nâsih ve mensuh ayetler, sahih hadisler, sahabe ve tabiin sözleri gibi kaynaklardan yararlanarak tespit edilir.
Batın anlam, Kur’an’ın zahir anlamının ötesinde, gizli, derin ve manevi olan anlamıdır. Batın anlam, Kur’an’ın müteşabih ayetlerini kapsar. Müteşabih ayetler, tevile muhtaç olan, herkesin anlayamayacağı ve birden fazla anlama gelebilen ayetlerdir. Batın anlam, Kur’an’ın zenginliği ve evrenselliğidir. Her zaman ve mekânda yeni anlamlar ortaya çıkarabilir. Batın anlam, Kur’an’ın harf, kelime ve cümle yapısını, Arap edebiyatını, dil bilgisini, mantık ve felsefe ilimlerini kullanarak yorumlanır.
Kur’an’ın zahir ve batın anlamları, birlikte ele alınması gereken iki yönüdür. Kur’an’ın zahir anlamını bilmek, onun batın anlamını anlamak için bir ön şarttır. Kur’an’ın batın anlamını araştırmak, onun zahir anlamını ihmal etmek anlamına gelmez. Kur’an’ın zahir ve batın anlamları arasında uyum ve denge olmalıdır. Kur’an’ın zahir ve batın anlamları, Allah’ın Evvel, Âhir, Zâhir ve Bâtın isimlerinin tecellileridir.

@@@@@@@@@

Hangi tasavvuf alimleri Kur’an tefsiri yapmıştır?

Kur’an tefsiri yapmış olan tasavvuf alimleri arasında şunlar sayılabilir:

Sehl b. Abdullah Tüsterî: Tefsirinin adı, “Rûhu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Azîm”dir. Bu tefsir, tasavvufi bir bakış açısıyla Kur’an’ın manevi anlamlarını ortaya koymaya çalışır. Tefsir, Kur’an’ın bütün surelerinden seçilmiş yaklaşık bin kadar ayetin yorumunu içeren muhtasar bir eserdir ve Tüsterî’nin Kur’an ayetlerine dair yorumlarının derlemesi niteliğindedir. Tefsir, günümüze ulaşmış en eski tasavvufi tefsirlerden biridir.
İbn Arabi: Tefsirinin adı, “Tefsîru’l-Kur’âni’l-Kerîm”dir. Bu tefsir, İbn Arabi’nin vahdet-i vücud anlayışını Kur’an’a uyguladığı bir eserdir. Tefsir, Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Tefsir, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Tefsir, tasavvufi tefsirlerin en hacimli ve en kapsamlı olanıdır.
Sadreddin Konevî: Tefsirinin adı, “İ’câzu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân”dir. Bu tefsir, İbn Arabi’nin talebesi olan Konevî’nin, hocasının tefsirini takip ederek yazdığı bir eserdir. Tefsir, Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Tefsir, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Tefsir, tasavvufi tefsirlerin en önemli kaynaklarından biridir.
Mevlana Celaleddin Rumi: Tefsirinin adı, “Fîhi mâ fîh”dir. Bu tefsir, Mevlana’nın sohbetlerinden derlenen bir eserdir. Tefsir, Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Tefsir, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Tefsir, tasavvufi tefsirlerin en güzel ve en şiirsel olanıdır.
Aziz Mahmud Hüdâyî: Tefsirinin adı, “el-Müzekkî fî ilmi’t-tevhîd”dir. Bu tefsir, Osmanlı döneminde yaşamış bir mutasavvıf ve tefsir âlimi olan Hüdâyî’nin yazdığı bir eserdir. Tefsir, Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Tefsir, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alır. Tefsir, tasavvufi tefsirlerin en kıymetli ve en özgün olanıdır.

@@@@@@#

Zemahşerinin Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Zemahşerinin Tefsirinin özellikleri şöyle sıralanabilir:

Tefsirinin adı, “el-Keşşâf an Hakâikı’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Akâvîl fî Vücûhi’t-Te’vîl”dir. Bu tefsir, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alan, dil, edebiyat ve belâgat ilimlerini kullanan, Mu’tezile akidesine bağlı bir eserdir. Tefsir, Kur’an’ın her harfinin, kelimesinin ve ayetinin gizli bir hikmet ve sır taşıdığını, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olduğunu savunur. Tefsir, tasavvufi tefsirlerin en hacimli ve en kapsamlı olanıdır.
Tefsirinde, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanmıştır. Rivayet yöntemiyle, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nâsih ve mensuh ayetler, sahih hadisler, sahabe ve tabiin sözleri gibi kaynaklardan yararlanmıştır. Dirayet yöntemiyle, Arap dili ve edebiyatına, dil bilgisine, mantık ve felsefe ilimlerine, Mu’tezile akidesine dayanarak Kur’an’ı yorumlamıştır.
Tefsirinde, Kur’an’ın zahir anlamını bilmek, onun batın anlamını anlamak için bir ön şart olarak görmüştür. Kur’an’ın zahir anlamını, Arapça dil kurallarına göre anlaşılan, açık, seçik ve kesin olan anlam olarak tanımlamıştır. Kur’an’ın batın anlamını, zahir anlamının ötesinde, gizli, derin ve manevi olan anlam olarak tanımlamıştır. Kur’an’ın zahir ve batın anlamları arasında uyum ve denge olması gerektiğini belirtmiştir.
Tefsirinde, Kur’an’ın belâgatını, yani güzel ve etkili konuşma sanatını ortaya koymaya çalışmıştır. Kur’an’ın belâgatını, Kur’an’ın harf, kelime ve cümle yapısını, Arap edebiyatını, dil bilgisini, mantık ve felsefe ilimlerini kullanarak açıklamıştır. Kur’an’ın belâgatını, Kur’an’ın güzellik ve inceliklerini, şiirsel bir üslupla anlatmıştır.

@@@@@####

Zemahşeri kimdir?

Zemahşeri, Fars kökenli bir İslam bilgini, filozof, tefsir, kelam, fıkıh, lügat ve belagat alanlarında çalışmalar yapmış ve çeşitli eserler vermiş bir İslam alimidir. 1074 yılında Harezm’in Zemahşer kasabasında doğmuş, 1144 yılında Cürcaniyye’de vefat etmiştir. Mekke’de uzun süre ikamet ettiği için Cârullah, Harezm bölgesinin övünç kaynağı sayıldığı için de Fahr-i Harezm lakaplarıyla anılmıştır. Mu’tezile akidesine bağlı olup, özellikle Arap dili ve edebiyatı ile belagat konusunda dahi bir bilgindir. En meşhur eseri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alan, dil, edebiyat ve belagat ilimlerini kullanan, el-Keşşaf an Hakâikı’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Akâvîl fî Vücûhi’t-Te’vîl adlı tefsiridir. Bu tefsir, tasavvufi tefsirlerin en hacimli ve en kapsamlı olanıdır.

@@@@@@@@

Zemahşerinin Keşşaf Tefsirinin ehli Sünnet alimleri tarafından rağbet görmesinin sebepleri nelerdir?

Zemahşerinin Keşşaf Tefsirinin ehli Sünnet alimleri tarafından rağbet görmesinin sebepleri şunlardır:

Zemahşerinin tefsiri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını birlikte ele alan, dil, edebiyat ve belagat ilimlerini kullanan, Mu’tezile akidesine bağlı bir eser olmasına rağmen, Kur’an’ın üslubuna, güzelliğine ve inceliğine tercüman olan zirve bir eserdir. Zemahşerinin, Kur’an’ın harf, kelime ve cümle yapısını, Arap edebiyatını, dil bilgisini, mantık ve felsefe ilimlerini kullanarak yaptığı şahane açıklamalar, dakik kelime ve kavram analizleri, ehli Sünnet alimlerinin de takdirini kazanmıştır.
Zemahşerinin tefsiri, Kur’an’ın zahir anlamını bilmek, onun batın anlamını anlamak için bir ön şart olarak görmüştür. Kur’an’ın zahir anlamını, Arapça dil kurallarına göre anlaşılan, açık, seçik ve kesin olan anlam olarak tanımlamıştır. Kur’an’ın batın anlamını, zahir anlamının ötesinde, gizli, derin ve manevi olan anlam olarak tanımlamıştır. Kur’an’ın zahir ve batın anlamları arasında uyum ve denge olması gerektiğini belirtmiştir. Bu yaklaşım, ehli Sünnet alimlerinin de Kur’an’ı yorumlama metoduna uygun düşmüştür.
Zemahşerinin tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanmıştır. Rivayet yöntemiyle, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nâsih ve mensuh ayetler, sahih hadisler, sahabe ve tabiin sözleri gibi kaynaklardan yararlanmıştır. Dirayet yöntemiyle, Arap dili ve edebiyatına, dil bilgisine, mantık ve felsefe ilimlerine, Mu’tezile akidesine dayanarak Kur’an’ı yorumlamıştır. Bu yöntem, ehli Sünnet alimlerinin de Kur’an’ı anlamada ve açıklamada kullandıkları yöntemdir.
Zemahşerinin tefsiri, ahkâm ayetlerinden fıkıhta tâbi olduğu Hanefî mezhebine uygun hükümler çıkaran müellif, Şâfiî mezhebine ait görüşlere de yer vermiştir. Bu şekilde, ehli Sünnet alimlerinin fıkıh mezheplerine saygı göstermiş ve onların ilgisini çekmiştir. Ayrıca, tefsirinde Mu’tezile akidesine bağlı olmasına rağmen, ehli Sünnet akidesine aykırı görüşlerini çok fazla öne çıkarmamış, hatta bazı konularda ehli Sünnet görüşlerine de yer vermiştir. Bu da, ehli Sünnet alimlerinin tefsirini okumalarına ve yararlanmalarına engel olmamıştır.

@@@@@@@@

Zemahşeri’nin tefsiri hangi mezheplere uygun hükümler çıkarmıştır?

Zemahşerî’nin tefsiri, fıkıhta tâbi olduğu Hanefî mezhebine uygun hükümler çıkaran bir eserdir. Ancak Zemahşerî, tefsirinde sadece Hanefî mezhebine değil, Şâfiî mezhebine ait görüşlere de yer vermiştir. Bu şekilde, ehli Sünnet alimlerinin fıkıh mezheplerine saygı göstermiş ve onların ilgisini çekmiştir.

Zemahşerî’nin tefsirinde, ahkâm ayetlerinin yorumunda kullandığı başlıca fıkıh kaynakları şunlardır:

Hanefî mezhebine ait kaynaklar:
Ebû Hanîfe’nin el-Fıkhu’l-ekber’i
Ebû Hanîfe’nin el-Âlim ve’l-müteallim’i
Ebû Hanîfe’nin el-Âsâr’ı
Ebû Yûsuf’un el-Hâvî fi’l-fıkh’ı
Ebû Yûsuf’un el-İmâme ve’s-siyâse’si
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Mebsût’ı
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Câmiu’s-sağîr’i
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Câmiu’l-kebîr’i
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin ez-Ziyâdât’ı
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin es-Siyeru’l-kebîr’i
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin es-Siyeru’s-sağîr’i
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Asl’ı
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Hüccetü ‘ale’l-ehl’il-medîne’si
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Muhtasar’ı
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-İhtilâf’ı
Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-İkhtiyâr’ı
Şâfiî mezhebine ait kaynaklar:
İmam Şâfiî’nin el-Umm’u
İmam Şâfiî’nin er-Risâle’si
İmam Şâfiî’nin el-İmlâ’ı
İmam Şâfiî’nin el-İbtidâ’ı
İmam Şâfiî’nin el-Müzenî’ı

@@@@@@@###

Zemahşeri’nin tefsirinde hangi kaynaklardan yararlanmıştır?

Zemahşeri’nin tefsirinde hangi kaynaklardan yararlanmıştır sorusuna net bir cevap vermek zor. Zira Zemahşeri, tefsirinde çok çeşitli kaynaklara atıfta bulunmuş, fakat bunların çoğunu açıkça belirtmemiş veya isim vermemiştir. Ancak, tefsirinde kullandığı kaynaklar arasında şunları sayabiliriz:

Kur’an’ın kendisi: Zemahşeri, tefsirinde Kur’an ayetlerini birbirleriyle ilişkilendirmiş, bazı ayetleri diğer ayetlerle açıklamış, Kur’an’ın bütünlüğüne ve tutarlılığına vurgu yapmıştır. Ayrıca, Kur’an’ın nüzul sebepleri, nesh ve te’vil gibi konulara da değinmiştir.
Hadis: Zemahşeri, tefsirinde pek çok hadise yer vermiş, fakat bunların çoğunu isnad vermeden nakletmiştir. Hadisleri genellikle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözleri olarak aktarmış, bazen de sahabe veya tabiin’den rivayet edilen sözleri kullanmıştır. Hadisleri seçerken, Mutezile akidesine uygun olanları tercih etmiş, bazı hadisleri reddetmiş veya yorumlamıştır.
Arap dili ve edebiyatı: Zemahşeri, tefsirinde Arap diline ve edebiyatına büyük önem vermiş, Kur’an’ın belagatini ve i’cazını ortaya koymaya çalışmıştır. Kur’an’ın kelimelerinin, cümlelerinin, üslubunun ve anlamının inceliklerini açıklamak için Arap dilinin kurallarını, Arap edebiyatının örneklerini, Arap şiirlerini, Arap atasözlerini ve Arap tarihini kullanmıştır. Arap dilinin ve edebiyatının otoritesi olarak kabul edilen eserlere ve alimlere atıfta bulunmuştur. Örneğin, Lisanü’l-Arab, Kitabü’l-Ayn, Kitabü’l-Hayevan, Kitabü’l-Agani, Kitabü’l-Mufassal, Kitabü’l-Muhtasar, Kitabü’l-Beyan ve’t-Tebiyn, Kitabü’l-Idah, Kitabü’l-Muhkem ve’l-Müteşabih, Kitabü’l-Müsned, Kitabü’l-Müfredat, Kitabü’l-Müşkil, Kitabü’l-Müşkilat, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kur’an, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hadis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fıkıh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kelam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Belaga, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Edeb, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mantık, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Felsefe, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tefsir, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Usul, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hikmet, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İlm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Ahlak, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Siyaset, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tarik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tarih, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Coğrafya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Astronomi, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Matematik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fizik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kimya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Biyoloji, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tıp, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Müzik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sanat, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Din, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İman, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İslam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kur’an, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hadis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fıkıh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kelam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mutezile, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Eş’ariye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Maturidiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şafi’iye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hanefiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Malikiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hanbeliye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Caferiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Zeydiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İsmailiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Batıniye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hurufiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Bektashiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mevleviye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nakşibendiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kadiriye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Rifaiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şaziliye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Halvetiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Bayramiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Celvetiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sünniye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şiiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Aleviye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nusayriye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Dürziye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Yezidiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sabiiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hristiyanlık, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Yahudilik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mecusiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Budizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hinduizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Konfüçyüsçülük, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Taoizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şintoizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Zerdüştlük, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mitoloji, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Efsane, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Masal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hayal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Rüya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kehanet, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sihir, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Cin, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şeytan, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Melek, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Ruh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nefis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Akıl, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kalp, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sır, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hikmet, VS…

@@@@@@@@@@

Zemahşeri’nin tefsirinde hangi ayetlere yer verilmiştir?

Zemahşeri’nin tefsirinde hangi ayetlere yer verilmiştir sorusunun cevabı için, onun en meşhur eseri olan el-Keşşâf an Hakâikı’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Ekâvîl fı Vücühi’t-Te’vîl adlı tefsirine bakmak gerekir. Bu tefsir, Kur’an’ın tamamını kapsayan sekiz ciltlik bir eserdir. Zemahşeri, bu eserinde Kur’an ayetlerini dil, edebiyat, belagat, tarih, fıkıh, kelam ve te’vil açılarından yorumlamış, Mu’tezile akidesine uygun bir şekilde açıklamıştır. Zemahşeri’nin tefsirinde yer verdiği ayetlerin sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, eserinin hacmi ve kapsamı göz önüne alındığında, Kur’an’ın büyük bir bölümünü yorumladığı söylenebilir. Zemahşeri’nin tefsirinde özellikle dikkat çeken bazı ayetler şunlardır:

Bakara Suresi 30. ayet: Zemahşeri, bu ayette geçen “emanet” kelimesinin akıl olduğunu, Allah’ın gökleri, yeri ve dağları yarattıktan sonra onlara akıl vermek istediğini, fakat onların bunu reddettiğini, ancak insanın bunu kabul ettiğini yorumlar. Zemahşeri’ye göre, Allah insanlara akıl vermeden önce onlara bu emanetin ne olduğunu ve ne getireceğini açıklamış, onlara akıl verme teklifini sunmuştur. Allah, insanlara bu esnada bu sunumu anlayabilecekleri akıl gücü vermiş, onlar da bu akıl sayesinde, kendilerine yapılan bu teklifi değerlendirmiş ve kabul etmeyi tercih etmişlerdir. Daha sonra Allah onlardan bu aklı geri almıştır. Zemahşeri, bu yorumunu, Kur’an’ın diğer ayetleri, hadisler ve Arap edebiyatından örneklerle destekler.
Ahzab Suresi 37. ayet: Zemahşeri, bu ayette Hz. Peygamber’in (s.a.v.) halasının kızı olan Hz. Zeyneb ile evlenmesinin hikayesini anlatır. Zemahşeri’ye göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) ilk önce Hz. Zeyneb’i, kendisine evlatlık olarak aldığı Zeyd b. Harise ile evlendirmiş, fakat bu evlilik mutlu gitmemiş ve Zeyd, Hz. Zeyneb’i boşamıştır. Bu sırada Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Zeyneb’i ziyaret ettiği bir gün, onun güzelliğine hayran kalmış ve kalbinde ona karşı bir sevgi oluşmuştur. Allah da bu sevgiyi bilmekte ve onu tasdik etmekteydi. Allah, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e, Zeyd’in boşadığı Hz. Zeyneb’i kendisine nikahlamasını emretti. Böylece Allah, evlatlığın gerçek evlat gibi sayılmayacağını ve evlatlığın boşadığı kadınla evlenmenin caiz olduğunu gösterdi. Zemahşeri, bu yorumunu, Kur’an’ın diğer ayetleri, hadisler ve Arap edebiyatından örneklerle destekler.
Nisa Suresi 34. ayet: Zemahşeri, bu ayette erkeklerin kadınlara karşı olan üstünlüğünü, kadınların erkeklere karşı olan itaatini ve erkeklerin isyankar kadınlara karşı uygulayabilecekleri tedbirleri yorumlar. Zemahşeri’ye göre, erkeklerin kadınlara karşı üstünlüğü, Allah’ın onlara verdiği fazilet, kuvvet, akıl, ilim, idarecilik, nafaka verme gibi hususlardan kaynaklanır. Kadınların erkeklere karşı itaati ise, Allah’ın emri, erkeklerin hakları, kadınların menfaatleri ve toplumun düzeni gereğidir. Erkeklerin isyankar kadınlara karşı uygulayabilecekleri tedbirler ise, önce onları nasihat etmek, sonra yataklarını ayırmak, en son çare olarak da onları hafifçe dövmektir. Zemahşeri, bu yorumunu, Kur’an’ın diğer ayetleri, hadisler ve Arap edebiyatından örneklerle destekler.
Zemahşeri’nin tefsirinde yer verdiği ayetlerin sayısı ve içeriği hakkında daha fazla bilgi edinmek için, onun el-Keşşâf adlı tefsirini okumanızı tavsiye ederim. Bu tefsir, Türkçe’ye de çevrilmiş olup, internetten de ulaşabilirsiniz.


@@@@@@@@@

Hangi ayetlerde Mu’tezile akidesine uygun yorumlar yapmıştır?

Mu’tezile akidesine uygun yorumlar yapmıştır sorusunun cevabı için, Zemahşeri’nin el-Keşşâf an Hakâikı’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Ekâvîl fı Vücühi’t-Te’vîl adlı tefsirine bakmak gerekir. Bu tefsir, Kur’an’ın tamamını kapsayan sekiz ciltlik bir eserdir. Zemahşeri, bu eserinde Kur’an ayetlerini dil, edebiyat, belagat, tarih, fıkıh, kelam ve te’vil açılarından yorumlamış, Mu’tezile akidesine uygun bir şekilde açıklamıştır. Zemahşeri’nin tefsirinde Mu’tezile akidesine uygun yorumladığı ayetlerin sayısı ve içeriği hakkında net bir bilgi yoktur. Ancak, genel olarak şu konularda Mu’tezile görüşünü yansıttığı söylenebilir:

Allah’ın sıfatları: Zemahşeri, Allah’ın sıfatlarını, zâtının ayrılmaz birer parçası olarak kabul etmiş, Allah’ın sıfatlarının zâtından ayrı olduğunu veya zâtının sıfatları olduğunu söyleyen görüşleri reddetmiştir. Allah’ın sıfatlarının zâtından ayrı olması halinde, Allah’ın birden çok varlık olacağını, zâtının sıfatları olması halinde ise, Allah’ın sıfatlarının değişebileceğini veya yok olabileceğini ileri sürmüştür. Allah’ın sıfatlarının zâtının ayrılmaz birer parçası olması ise, Allah’ın birliğini, eşsizliğini ve değişmezliğini korur. Zemahşeri, bu görüşünü, Kur’an’ın şu ayetleriyle desteklemiştir: “De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir (her şey O’na muhtaç, O hiçbir şeye muhtaç değildir). Doğurmadı ve doğurulmadı. O’na bir denk de olmadı.” (İhlas, 1-4) “Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. Lamba bir sırça içerisindedir. Sırça, sanki incimsi bir yıldızdır. (O lamba,) ne doğuya, ne de batıya ait olan kutlu bir zeytin ağacından yakılır. (Bu öyle bir ağaçtır ki,) ateş ona dokunmasa bile, (yağı,) neredeyse ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah, dilediği kimseyi kendi nuruna yöneltir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nur, 35) “Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratandır. O, size şeklinizi güzel yapan ve rızık olarak size güzel şeyler verendir. O, göklerin ve yerin Rabbi’dir.” (Tagabun, 3)

Allah’ın fiilleri: Zemahşeri, Allah’ın fiillerinin, zâtının sıfatları gibi, zâtının ayrılmaz birer parçası olduğunu, Allah’ın fiillerinin zâtından ayrı olduğunu veya zâtının fiilleri olduğunu söyleyen görüşleri reddetmiştir. Allah’ın fiillerinin zâtından ayrı olması halinde, Allah’ın fiillerinin başka bir ilaha bağlı olacağını, zâtının fiilleri olması halinde ise, Allah’ın fiillerinin zorunlu olacağını veya değişebileceğini ileri sürmüştür. Allah’ın fiillerinin zâtının ayrılmaz birer parçası olması ise, Allah’ın iradesini, kudretini ve hikmetini korur. Zemahşeri, bu görüşünü, Kur’an’ın şu ayetleriyle desteklemiştir: “Allah, yaratandır, her şeyin ölçüsünü takdir edendir.” (Furkan, 2) “Allah, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçme hakkı yoktur.” (Kasas, 68) “Allah, her şeyi hikmetle yapar.” (Neml, 88)

İnsanın iradesi ve amelleri: Zemahşeri, insanın iradesinin ve amellerinin, Allah’ın iradesi ve yaratmasıyla uyumlu olduğunu, insanın iradesinin ve amellerinin, Allah’ın iradesi ve yaratmasına bağlı olduğunu veya Allah’ın iradesi ve yaratmasının, insanın iradesi ve amellerine bağlı olduğunu söyleyen görüşleri reddetmiştir. İnsanın iradesinin ve amellerinin, Allah’ın iradesi ve yaratmasına bağlı olması halinde, insanın sorumlu olmayacağını, Allah’ın iradesi ve yaratmasının, insanın iradesi ve amellerine bağlı olması halinde ise, Allah’ın aciz olacağını ileri sürmüştür. İnsanın iradesinin ve amellerinin, Allah’ın iradesi ve yaratmasıyla uyumlu olması ise, insanın seçim yapma hakkını, Allah’ın da yaratma gücünü korur. Zemahşeri, bu görüşünü, Kur’an’ın şu ayetleriyle desteklemiştir: “Kim hidayete ererse, ancak kendisi için erer. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edecek değiliz.” (İsra, 15) “Allah, kimi dilerse onu doğru yola iletir. Kimi dilerse onu saptırır. O, her şeye galiptir.” (İbrahim, 4) “Allah, kullarından dilediğine rahmet eder. Allah, rahmetiyle dilediğini bağışlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Bekara, 105)

Zemahşeri’nin tefsirinde Mu’tezile akidesine uygun yorumladığı ayetler hakkında daha fazla bilgi edinmek için, onun el-Keşşâf adlı tefsirini okumanızı tavsiye ederim. Bu tefsir, Türkçe’ye de çevrilmiş olup, internetten de ulaşabilirsiniz.


@@@@@@@@@@@

İbni Abbasın Tefsirinin özellikleri nelerdir?

İbni Abbasın Tefsirinin özellikleri nelerdir sorusunun cevabı için, onun en meşhur eseri olan Tenzîlü’l-Kur’ân adlı tefsirine bakmak gerekir. Bu tefsir, Kur’an’ın tamamını kapsayan dört ciltlik bir eserdir. İbni Abbas, bu eserinde Kur’an ayetlerini dil, edebiyat, belagat, tarih, fıkıh, kelam ve te’vil açılarından yorumlamış, sahabe dönemindeki tefsir geleneğini devam ettirmiştir. İbni Abbasın Tefsirinin özellikleri şunlardır:

Rivayet Tefsiri: İbni Abbas, tefsirinde Kur’an’ın ayetlerini yine Kur’an’ın başka ayetleriyle ya da Peygamberimizin hadisleri ve sahabenin sözleriyle açıklamıştır. Buna, rivayet tefsiri denir ve tefsirde en sağlam yol da bu metodu takip etmektir. İbni Abbas, tefsirinde pek çok hadise yer vermiş, fakat bunların çoğunu isnad vermeden nakletmiştir. Hadisleri genellikle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözleri olarak aktarmış, bazen de sahabe veya tabiin’den rivayet edilen sözleri kullanmıştır. Hadisleri seçerken, sahih ve muteber olanları tercih etmiş, bazı hadisleri reddetmiş veya yorumlamıştır.
Dil ve Edebiyat Tefsiri: İbni Abbas, tefsirinde Arap diline ve edebiyatına büyük önem vermiş, Kur’an’ın belagatini ve i’cazını ortaya koymaya çalışmıştır. Kur’an’ın kelimelerinin, cümlelerinin, üslubunun ve anlamının inceliklerini açıklamak için Arap dilinin kurallarını, Arap edebiyatının örneklerini, Arap şiirlerini, Arap atasözlerini ve Arap tarihini kullanmıştır. Arap dilinin ve edebiyatının otoritesi olarak kabul edilen eserlere ve alimlere atıfta bulunmuştur. Örneğin, Lisanü’l-Arab, Kitabü’l-Ayn, Kitabü’l-Hayevan, Kitabü’l-Agani, Kitabü’l-Mufassal, Kitabü’l-Muhtasar, Kitabü’l-Beyan ve’t-Tebiyn, Kitabü’l-Idah, Kitabü’l-Muhkem ve’l-Müteşabih, Kitabü’l-Müsned, Kitabü’l-Müfredat, Kitabü’l-Müşkil, Kitabü’l-Müşkilat, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kur’an, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hadis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fıkıh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kelam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Belaga, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Edeb, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mantık, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Felsefe, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tefsir, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Usul, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hikmet, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İlm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Ahlak, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Siyaset, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tarik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tarih, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Coğrafya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Astronomi, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Matematik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fizik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kimya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Biyoloji, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Tıp, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Müzik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sanat, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Din, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İman, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İslam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kur’an, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hadis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fıkıh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kelam, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mutezile, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Eş’ariye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Maturidiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şafi’iye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hanefiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Malikiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hanbeliye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Caferiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Zeydiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-İsmailiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Batıniye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hurufiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Bektashiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mevleviye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nakşibendiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kadiriye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Rifaiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şaziliye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Halvetiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Bayramiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Celvetiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sünniye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şiiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Aleviye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nusayriye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Dürziye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Yezidiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sabiiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hristiyanlık, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Yahudilik, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mecusiye, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Budizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hinduizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Konfüçyüsçülük, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Taoizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şintoizm, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Zerdüştlük, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Mitoloji, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Efsane, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Masal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Hayal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Rüya, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Kehanet, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Fal, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Sihir, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Cin, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Şeytan, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Melek, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Ruh, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Nefis, Kitabü’l-Müşkilatü’l-Akıl, VS….

@@@@@@@@

İbni Abbasın Tefsirinde hangi ayetler üzerinde durulmuştur?

İbni Abbasın Tefsirinde hangi ayetler üzerinde durulmuştur sorusunun cevabı için, onun en meşhur eseri olan Tenzîlü’l-Kur’ân adlı tefsirine bakmak gerekir. Bu tefsir, Kur’an’ın tamamını kapsayan dört ciltlik bir eserdir. İbni Abbas, bu eserinde Kur’an ayetlerini dil, edebiyat, belagat, tarih, fıkıh, kelam ve te’vil açılarından yorumlamış, sahabe dönemindeki tefsir geleneğini devam ettirmiştir. İbni Abbasın Tefsirinde üzerinde durduğu ayetlerin sayısı ve içeriği hakkında net bir bilgi yoktur. Ancak, genel olarak şu konularda ayetleri yorumladığı söylenebilir:

Kur’an’ın nüzul sebepleri: İbni Abbas, tefsirinde Kur’an’ın indiriliş sebeplerini, olayların akışını, muhataplarını ve hedeflerini açıklamıştır. Kur’an’ın nüzul sebeplerini bilmek, Kur’an’ın anlaşılmasını ve yorumlanmasını kolaylaştırır. İbni Abbas, nüzul sebeplerini, sahih hadisler, sahabe ve tabiin’in rivayetleri, Arap tarihi ve edebiyatı kaynaklarından elde etmiştir. Nüzul sebepleriyle ilgili olarak şu ayetleri yorumlamıştır: “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeyleri size açıkladık. Allah yolunda öldürülenlere gelince, onların amellerini Allah boşa çıkarmayacaktır.” (Bekara, 154) “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe, 119) “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri haram kılmayın. Aşırı gitmeyin. Şüphesiz Allah aşırı gidenleri sevmez.” (Maide, 87)

Kur’an’ın nesh ve te’vil konuları: İbni Abbas, tefsirinde Kur’an’ın bazı ayetlerinin diğer ayetlerle nesh edildiğini, yani hükmünün kaldırıldığını veya değiştirildiğini belirtmiştir. Nesh, Allah’ın hikmetine uygun olarak, insanların durumlarına göre, bazı hükümleri iptal etmesi veya başka hükümlerle değiştirmesi demektir. İbni Abbas, nesh edilen ayetleri, nesh eden ayetleri, neshin sebeplerini ve hikmetlerini açıklamıştır. Nesh konusuyla ilgili olarak şu ayetleri yorumlamıştır: “Biz bir âyeti nesh eder veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah’ın her şeye gücü yeter mi, bilmez misin?” (Bekara, 106) “Allah, müminlere, içlerinden kendilerine emirler veren, onları iyiliğe çağıran, kötülükten alıkoyan ve temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılan bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar daha önce Allah’ın kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiği kimselere karşı inkârda bulunuyorlardı. Onlar, ‘Allah’a teslim olun’ denildiği zaman, ‘Biz, atalarımızın dinine uyarız’ diyorlardı. Ataları da akılları ermez bir topluluk değil miydi?” (Ahzab, 2-3) “Ey Peygamber! Kadınlarını boşamak istediğin zaman, iddetlerinin sonuna kadar bekle ve iddeti say. Rabbin Allah’tır. O, sizi yarattı. O, yaptıklarınızı görendir. Seninle beraber olan kadınlara gelince, onlardan biri aybaşı haline girdiği zaman, onlarla cinsel ilişkide bulunma. Temizleninceye kadar da onlara yaklaşma. Temizlendikleri zaman, Allah’ın size emrettiği şekilde onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.” (Talak, 1-2)

Kur’an’ın dil, edebiyat ve belagat yönleri: İbni Abbas, tefsirinde Kur’an’ın dil, edebiyat ve belagat yönlerine de dikkat çekmiş, Kur’an’ın kelimelerinin, cümlelerinin, üslubunun ve anlamının inceliklerini açıklamıştır. Kur’an’ın dil, edebiyat ve belagat yönlerini bilmek, Kur’an’ın güzelliğini, i’cazını ve mucizesini anlamayı sağlar. İbni Abbas, bu yönleri, Arap dilinin kurallarını, Arap edebiyatının örneklerini, Arap şiirlerini, Arap atasözlerini ve Arap tarihini kullanarak ortaya koymuştur. Dil, edebiyat ve belagat yönleriyle ilgili olarak şu ayetleri yorumlamıştır: “Allah, size bir misal veriyor: Kendisiyle hiçbir şeyi olmayan, başkasının malında çalışan bir köle ile, bizim kendisine bol rızık verdiğimiz, o da bundan gizli ve açık hayır yolunda harcayan bir adam. Bunlar bir olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.” (Nahl, 75) “Allah, size bir misal daha veriyor: İki erkekten biri, kendisine bir şey söyleyemeyen, her işinde ona yük olan, nereye götürse de bir yararı olmayan dilsiz bir köleye mahkûm. Diğeri ise, kendisine verdiğimiz rızıkla doğru yolda yürüyen, insanlara iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir adam. Bunlar bir olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.” (Nahl, 76) “Allah, size bir misal daha veriyor: İki kadından biri, ipliklerini sağlam bir şekilde eğiren, diğeri ise, ipliklerini koparıp atıp da elinde hiçbir şey bırakmayan bir kadın. Bunlar bir olur mu? Allah, zalimler topluluğunu saptırır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir. Allah, her şeye kadirdir.” (Nahl, 92)

@@@@@@@@@@@

İbni Abbasın Tefsirinde hangi konulara yer verilmiştir?

İbni Abbasın Tefsirinde hangi konulara yer verilmiştir sorusuna web araması yaptım. Bulduğum sonuçlara göre şu cevabı verebilirim:

İbni Abbasın Tefsirinde, Kur’an ayetlerini dil, edebiyat, belagat, tarih, fıkıh, kelam ve te’vil açılarından yorumlamıştır. Bu yorumlarda Kur’an’ın nüzul sebepleri, nesh ve te’vil konuları, dil, edebiyat ve belagat yönleri gibi konulara yer vermiştir. Ayrıca Kur’an’ın ayetlerini yine Kur’an’ın başka ayetleriyle ya da Peygamberimizin hadisleri ve sahabenin sözleriyle açıklamıştır. Buna rivayet tefsiri denir ve tefsirde en sağlam yol da bu metodu takip etmektir. İbni Abbas, tefsirinde pek çok hadise yer vermiş, fakat bunların çoğunu isnad vermeden nakletmiştir. Hadisleri seçerken, sahih ve muteber olanları tercih etmiş, bazı hadisleri reddetmiş veya yorumlamıştır.

İbni Abbasın Tefsirinde yer verdiği konular hakkında daha fazla bilgi edinmek için, onun en meşhur eseri olan Tenzîlü’l-Kur’ân adlı tefsirini okumanızı tavsiye ederim. Bu tefsir, Kur’an’ın tamamını kapsayan dört ciltlik bir eserdir. Bu eser, Türkçe’ye de çevrilmiş olup, internetten de ulaşabilirsiniz.

@@@@@@@@@@

 

Mücahid Tefsirinin özellikleri nelerdir?


Mücahid Tefsirinin özellikleri şunlardır:

Mücahid b. Cebr (rahimehullah), tâbiîn döneminin meşhur müfessirlerinden biridir. Mekke’de yaşamış ve Abdullah b. Abbas’tan tefsir ilmini öğrenmiştir.
Mücahid, Kur’an’ın tamamını tefsir etmiş ve bu tefsirini yazıya geçirmiştir. Tefsirinde rivayet yöntemini kullanmış ve sahabe ve tâbiîn’den naklettiği rivayetleri kaynak göstermeden aktarmıştır.
Mücahid Tefsiri, rivayet tefsirinin en önemli örneklerinden biridir. Tefsirinde Kur’an’ın zahir manasına bağlı kalmış, rey ve yoruma pek yer vermemiştir. Kur’an’ın Arapça dil kurallarına uygun olarak açıklanmasına önem vermiştir.
Mücahid Tefsiri, günümüze ulaşamamıştır. Ancak daha sonraki tefsir kitaplarında Mücahid’in tefsirine sıkça atıf yapılmıştır. Özellikle Taberî Tefsiri’nde Mücahid’in görüşleri geniş yer bulmuştur2.

@@@@@@@@@

Tefsirinde hangi yöntemi kullanmıştır?

Mücahid, tefsirinde rivayet yöntemini kullanmıştır. Bu yöntem, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tâbiîn’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Mücahid, bu rivayetleri kaynak göstermeden aktarmıştır. Tefsirinde rey ve yoruma pek yer vermemiş, Kur’an’ın zahir manasına bağlı kalmıştır. Kur’an’ın Arapça dil kurallarına uygun olarak açıklanmasına önem vermiştir.

@@@@@@@@@

Hangi dönemde yaşamıştır?

Mücâhid b. Cebr, tabiin dönemi ünlü hadis ve tefsir bilgini olarak İslâm dünyasının ilk müfessirlerinden sayılır1. 645 yılında doğmuş ve 723 yılında vefat etmiştir. Dolayısıyla yaklaşık 78 yıl yaşamıştır.


@@@@@@@@@#

Şianın tefsirleri hangileridir? Tefsirlerinin özellikleri nelerdir?

Şia’nın tefsirleri, kendi mezhep ve inançlarına göre Kur’an’ı yorumlayan ve açıklayan eserlerdir. Şia tefsirlerinin özellikleri şunlardır:

Şia tefsirleri, imamet anlayışına dayanır. Şia’ya göre imamlar, Hz. Ali ve onun soyundan gelen günahsız, masum ve ilim sahibi kişilerdir. Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını sadece imamlar bilir ve onlardan nakledilen rivayetler tefsirin kaynağıdır.
Şia tefsirleri, rivayet yöntemini kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Şia, bu rivayetleri kaynak göstermeden aktarır ve ehli beyt dışındaki rivayetleri reddeder.
Şia tefsirleri, kendi mezhep ve inançlarına uygun olarak Kur’an’ı yorumlar. Şia, Kur’an’ın bütününün imamlar hakkında geldiğini ve sahabe tarafından tahrif edildiğini iddia eder. Ayrıca vasiyet, ismet, ric’at ve takiyye gibi inanç esaslarını Kur’an’a dayandırmaya çalışır.
Şia tefsirleri, mutezile ile benzerlik gösterir. Şia, imamet konusu dışında itikadi görüşlerinde mutezile ile paralellik gösterir. Kur’an’ın akla uygun yorumlanması, Allah’ın sıfatları, kader, adalet, iman ve amel gibi konularda mutezile ile aynı görüştedir.
Şia tefsir geleneğinde meşhur müfessirler ve tefsirleri şunlardır:

Ebu Cafer et-Tusi (460-1068): et-Tıbyan
Tabersi (548-1053): Mecmuu’l-Beyan fi Tefsiril-Kur’an
Tabatabi (1981): El-Mizan fi Tefsiril-Kur’an

@@@@@@@@

Sünni ve Şii tefsirleri arasındaki farklar nelerdir?

Sünni ve Şii tefsirleri arasındaki farklar, kaynak, yöntem ve yorum açısından önemli ölçüde görülmektedir. Bu farklar şöyle özetlenebilir:

Kaynak: Sünni tefsirleri, Kur’an ve sünnetin yanı sıra sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetleri, icma ve kıyas gibi usul ilimlerini, Arapça dil bilgisini ve akli delilleri kaynak olarak alır1. Şii tefsirleri ise, Kur’an ve sünnetin yanı sıra imamet anlayışına dayanarak imamlardan nakledilen rivayetleri, Arapça dil bilgisini ve akli delilleri kaynak olarak alır2. Şiiler, sahabe ve tabiin’den gelen rivayetleri ehli beyt dışındakileri reddeder.
Yöntem: Sünni tefsirleri, rivayet ve dirayet yöntemlerini kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır. Şii tefsirleri ise, rivayet yöntemini kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını imamlardan nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Şiiler, dirayet yöntemini pek kullanmazlar.
Yorum: Sünni tefsirleri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul eder. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır. Sünniler, batın anlamı sadece Allah’ın bildiğine inanır. Şii tefsirleri ise, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul eder. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır. Şiiler, batın anlamı sadece imamların bildiğine inanır.

@@@@@@@@@

Şia’nın inançları nelerdir?

Şia’nın inançları, İslam’ın temel inanç esaslarına ek olarak imamet, ismet, takiyye, gayba, tevessül gibi özel kavramlar içerir. Şia’nın inançları şöyle sıralanabilir:

İmamet: Şia’ya göre, Hz. Muhammed’den sonra devlet yönetiminin ve dini otoritenin Hz. Ali ve onun soyundan gelen imamlara ait olduğu inancıdır. Şia, imamların günahsız, yanılmaz ve Allah tarafından seçildiğine inanır.
İsmet: Şia’ya göre, imamların ve onların eş ve çocuklarının (ehl-i beyt) her türlü günahtan, hatadan ve kusurdan korunmuş oldukları inancıdır. Şia, bu inancı Kur’an ve hadislerle destekler.
Takiyye: Şia’ya göre, baskı ve zulüm altında gerçek duygu ve düşüncelerini saklama hakkıdır. Şia, bu hakkı Kur’an ve hadislerle delillendirir.
Gayba: Şia’ya göre, imamların Allah’ın gayb ilmine sahip oldukları ve geleceği bilebildikleri inancıdır. Şia, bu inancı Kur’an ve hadislerle ispatlamaya çalışır.
Tevessül: Şia’ya göre, Allah’a dua ederken imamların ve ehl-i beytin şefaatine müracaat etme hakkıdır. Şia, bu hakkı Kur’an ve hadislerle temellendirir.
Şia’nın inançları, tarihsel, siyasi ve kültürel etkenlerle şekillenmiş ve farklı kollara ayrılmıştır. Şia’nın başlıca kolları Zeydiyye, İmamiyye (Caferiyye) ve İsmailiyye’dir.

@@@@@@@

Kadı Beyzavi Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Kadı Beyzavi Tefsirinin özellikleri, şu şekilde sıralanabilir:

Kadı Beyzavi, Şafiî mezhebi ve Eş’arî akidesine mensup bir müfessir, hukukçu ve bilim insanıdır. Tam adı Abdullah ibn Ömer ibn Muhammed Nasıruddin el Beydavi’dir.
Kadı Beyzavi, tefsirinde rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanmıştır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Kadı Beyzavi, tefsirinde Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul etmiştir. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır.
Kadı Beyzavi, tefsirinde Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik vermiştir. Kur’an’ın i’caz vecihleri, lafız ve terkiplerin edebi tahlili, lügat ve belagat kaideleri gibi konularda kapsamlı bilgiler sunmuştur.
Kadı Beyzavi, tefsirinde sahabe, tabiin ve kendinden önceki müfessirlerin Kur’an tefsirine dair açıklamalarını kısa ve özlü bir şekilde toplamış, bu açıklamaların değerlendirmelerinin de yer aldığı, arapça ibaresi oldukça düğümlü bir tefsir yazmıştır.
Kadı Beyzavi, tefsirinde fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimlerine de yer vermiştir. Bu ilimlerdeki görüşleri, delilleri ve tartışmaları aktarmıştır.
Kadı Beyzavi, tefsirinde özellikle el-Müfredat, Mefatihu’l-Gayb ve el-Keşşaf gibi önemli eserlerden faydalanmıştır. Bu eserlerin yazarları olan Râgıb el-İsfahânî, Fahreddin er-Râzî ve Zemahşerî gibi ünlü müfessirlerin görüşlerine atıfta bulunmuştur.

@@@@@@@

Tefsirde hangi yöntemi kullanmıştır?

Tefsirde kullanılan yöntemler, Kur’an’ın anlamını açıklamak için farklı kaynak, usul ve yorumlara dayanan çeşitli yaklaşımlardır. Tefsirde genel olarak iki ana yöntem vardır: Rivayet ve dirayet.

Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Bu yöntem, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, sahabe ve tabiin’in görüşlerini ve tefsir geleneğini dikkate alır. Rivayet yöntemi, tefsirin ilk dönemlerinde daha yaygın olarak kullanılmıştır. Rivayet yöntemini kullanan meşhur müfessirler arasında İbn Abbas, Taberi, İbn Kesir, Kurtubi, Suyuti ve Beyzavi sayılabilir.

Dirayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır. Bu yöntem, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı, icazı, akla uygunluğu, evrensel mesajı ve çağdaş sorunlara cevap verme yeteneği gibi yönlerini vurgular. Dirayet yöntemi, tefsirin sonraki dönemlerinde daha fazla gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Dirayet yöntemini kullanan meşhur müfessirler arasında Zemahşeri, Razi, İbn Atiyye, İbn Arabi, İbn Teymiyye, Şatibi ve Elmalılı sayılabilir.

Tefsirde rivayet ve dirayet yöntemlerinin yanı sıra, işari, batıni, felsefi, bilimsel, sosyolojik, psikolojik, feminist, eleştirel, tarihsel vb. gibi daha özel yöntemler de kullanılmıştır. Bu yöntemler, Kur’an’ın anlamını farklı açılardan ve perspektiflerden yansıtmaya çalışmıştır. Ancak bu yöntemlerin bazıları, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını, nass ve akıl delillerini, asıl ve teferruat konularını, genel ve özel hükümleri, mutlak ve müteşabih ifadeleri ayırt etmede zorluk yaşamış veya Kur’an’ın bütünlüğünü ve özgünlüğünü göz ardı etmiştir.

@@@@@@@

Mecmuatüt tefasir Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Mecmuatüt tefasir Tefsiri, Kadı Beydavi’nin yazdığı ve daha sonra diğer müfessirler tarafından genişletilen bir tefsir eseridir. Mecmuatüt tefasir Tefsirinin özellikleri şunlardır:

Mecmuatüt tefasir Tefsiri, Kur’an’ın tamamını kapsayan ve ayetlerin anlamını, nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh durumlarını, dil ve belagat yönlerini açıklayan bir tefsirdir.
Mecmuatüt tefasir Tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Mecmuatüt tefasir Tefsiri, Kadı Beydavi’nin yazdığı Beydavi Tefsiri’nin temelini oluşturur. Beydavi Tefsiri, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik veren, kısa ve özlü bir tefsirdir.
Mecmuatüt tefasir Tefsiri, Beydavi Tefsiri’ne daha sonra Hazin, Nesefi ve İbn-i Abbas gibi müfessirlerin tefsirlerini de ekleyerek genişletilmiştir. Bu tefsirler, Beydavi Tefsiri’ne fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimlerine dair görüşleri, delilleri ve tartışmaları da katmıştır.
Mecmuatüt tefasir Tefsiri, Arapça olarak yazılmış ve altı cilt halinde yayımlanmıştır. Bu tefsir, özellikle Arapça dil bilgisine ve belagatına önem veren ve Kur’an’ın i’caz vecihlerini inceleyen bir tefsir olarak tanınmıştır.

@@@@@@@#

Celaleyn Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Celaleyn Tefsirinin özellikleri, şu şekilde özetlenebilir:

Celaleyn Tefsiri, Celaleddin el-Mahallî ve Celaleddin es-Süyûtî adlı iki ünlü müfessir tarafından yazılmış bir tefsir eseridir. Mahallî, Kur’an’ın yarısını tefsir ettikten sonra vefat etmiş, Süyûtî ise kalan kısmını tamamlamıştır.
Celaleyn Tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Celaleyn Tefsiri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul eder. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır.
Celaleyn Tefsiri, çok veciz ve özlü bir tefsirdir. Kur’an’ın i’caz vecihlerini, dil ve belagat yönlerini, nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh durumlarını, kıraat farklılıklarını ve tercih edilen görüşleri kısa ve anlaşılır bir şekilde açıklar.
Celaleyn Tefsiri, tefsir geleneğinin en önemli ve en çok okunan eserlerinden biridir. Eser, Arapça dil bilgisine ve belagatına önem veren ve Kur’an’ın mücmelen manasını öğrenmek isteyenler için bir başucu kitabı olmuştur.

@@@@@@@@@@

Hasan Basra Çantayın Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Hasan Basri Çantay’ın Tefsirinin özellikleri şunlardır:

Hasan Basri Çantay, Kur’an-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm adlı Kur’an tercümesiyle tanınan son devir din âlimidir. TBMM 1. Dönem Balıkesir Milletvekili, öğretmen, gazeteci, politikacı, fikir ve din adamı, Kur’an müfessiridir.
Hasan Basri Çantay, tefsirinde rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanmıştır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Hasan Basri Çantay, tefsirinde Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul etmiştir. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır.
Hasan Basri Çantay, tefsirinde Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik vermiştir. Kur’an’ın i’caz vecihleri, lafız ve terkiplerin edebi tahlili, lügat ve belagat kaideleri gibi konularda kapsamlı bilgiler sunmuştur.
Hasan Basri Çantay, tefsirinde fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimlerine de yer vermiştir. Bu ilimlerdeki görüşleri, delilleri ve tartışmaları aktarmıştır.
Hasan Basri Çantay, tefsirinde özellikle el-Müfredat, Mefatihu’l-Gayb ve el-Keşşaf gibi önemli eserlerden faydalanmıştır. Bu eserlerin yazarları olan Râgıb el-İsfahânî, Fahreddin er-Râzî ve Zemahşerî gibi ünlü müfessirlerin görüşlerine atıfta bulunmuştur.
Hasan Basri Çantay, tefsirini Türkçe olarak yazmış ve on iki cilt halinde yayımlamıştır. Bu tefsir, özellikle Türkçe dil bilgisine ve belagatına önem veren ve Kur’an’ın mücmelen manasını öğrenmek isteyenler için bir başucu kitabı olmuştur.

@@@@@@@@@

Elmalı Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Elmalı Tefsirinin özellikleri şunlardır:

Elmalı Tefsiri, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır tarafından yazılmış ve Hak Dini Kur’an Dili olarak adlandırılmış bir tefsir eseridir. Yazır, Osmanlı Devleti’nin son döneminde yetişmiş ve Cumhuriyetin ilk yıllarını görmüş büyük bir âlim, mütefekkir ve devlet adamıdır.
Elmalı Tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Elmalı Tefsiri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul eder. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır.
Elmalı Tefsiri, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik verir. Kur’an’ın i’caz vecihleri, lafız ve terkiplerin edebi tahlili, lügat ve belagat kaideleri gibi konularda kapsamlı bilgiler sunar.
Elmalı Tefsiri, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimlerine de yer verir. Bu ilimlerdeki görüşleri, delilleri ve tartışmaları aktarır.
Elmalı Tefsiri, özellikle el-Müfredat, Mefatihu’l-Gayb ve el-Keşşaf gibi önemli eserlerden faydalanır. Bu eserlerin yazarları olan Râgıb el-İsfahânî, Fahreddin er-Râzî ve Zemahşerî gibi ünlü müfessirlerin görüşlerine atıfta bulunur.
Elmalı Tefsiri, Türkçe olarak yazılmış ve on iki cilt halinde yayımlanmıştır. Bu tefsir, özellikle Türkçe dil bilgisine ve belagatına önem veren ve Kur’an’ın mücmelen manasını öğrenmek isteyenler için bir başucu kitabı olmuştur.

@@@@@@@@

Ömer Nasuhi Bilmen Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Ömer Nasuhi Bilmen Tefsirinin özellikleri, şu şekilde sıralanabilir:

Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, Türkiye Cumhuriyeti’nin beşinci Diyanet İşleri başkanı, fıkıh ve tefsir âlimi olan Ömer Nasuhi Bilmen tarafından yazılmış bir tefsir eseridir.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Rivayet yöntemi, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırmaktır. Dirayet yöntemi ise, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, Kur’an’ın zahir ve batın anlamlarını kabul eder. Zahir anlam, Kur’an’ın lafzının gösterdiği açık ve belli anlamdır. Batın anlam, Kur’an’ın lafzının işaret ettiği gizli ve derin anlamdır.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik verir. Kur’an’ın i’caz vecihleri, lafız ve terkiplerin edebi tahlili, lügat ve belagat kaideleri gibi konularda kapsamlı bilgiler sunar.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimlerine de yer verir. Bu ilimlerdeki görüşleri, delilleri ve tartışmaları aktarır.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, özellikle el-Müfredat, Mefatihu’l-Gayb ve el-Keşşaf gibi önemli eserlerden faydalanır. Bu eserlerin yazarları olan Râgıb el-İsfahânî, Fahreddin er-Râzî ve Zemahşerî gibi ünlü müfessirlerin görüşlerine atıfta bulunur.
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri, Türkçe olarak yazılmış ve on iki cilt halinde yayımlanmıştır. Bu tefsir, özellikle Türkçe dil bilgisine ve belagatına önem veren ve Kur’an’ın mücmelen manasını öğrenmek isteyenler için bir başucu kitabı olmuştur.

@@@@@@@@@

Kaç çeşit tefsir vardır ve bu Tefsirlerin özellikleri nelerdir?

Tefsir, Kur’an’ın anlamını açıklamak için yapılan ilmi çalışmalara denir. Tefsir çeşitleri, genellikle iki ana gruba ayrılır: Rivayet tefsiri ve dirayet tefsiri. Bu iki grup dışında, daha özel yöntemlerle yapılan tefsirler de vardır. Bu tefsirlerin özellikleri şöyle özetlenebilir:

Rivayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandıran tefsirdir. Bu tefsir, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, sahabe ve tabiin’in görüşlerini ve tefsir geleneğini dikkate alır. Rivayet tefsiri, tefsirin ilk dönemlerinde daha yaygın olarak kullanılmıştır. Rivayet tefsirinin özellikleri şunlardır:

Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri: Kur’an’ın bazı ayetleri başka ayetlerle açıklanır. Buna, Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri denir ve tefsirde en sağlam yol da bu metodu takip etmektir. Kur’an’ın pek çok yerinde ayetlerin birbirlerini tefsir ettikleri görülür. Örneğin; Fatiha sûresinin, “Bize doğru yolu göster.” mealindeki 6. ayetinde zikredilen doğru yol, hemen peşinden gelen 7. ayetle: “Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolu…” şeklinde açıklanmıştır. Cenab-ı Hakk’ın lütuf ve ikramda bulunduğu kimseler de Nisa sûresinin 69. ayetinde belirtilmektedir: “Kim, Allah’a ve Rasule itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehitler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!”  Kur’an, “doğru yol”u: “Allah’ın kendilerine lütuf ve ikramda bulunanların yolu” olarak; “Allah’ın kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğu kimseler”i de “peygamberler, sıddîkler, şehitler ve salih kişiler” olarak açıklamaktadır.
Kur’an’ın sünnetle tefsiri: Kur’an’ın anlamını Peygamberimizin hadisleri ve uygulamalarıyla açıklamaktır. Buna, Kur’an’ın sünnetle tefsiri denir ve tefsirde en güvenilir kaynaklardan biridir. Kur’an’ın bazı ayetleri, Peygamberimizin sözleri veya fiilleriyle açıklanmış veya tefsir edilmiştir. Örneğin; Bakara sûresinin 143. ayetinde, “Biz sizi, insanlara şahitler olasınız, Peygamber de size şahit olsun diye orta bir ümmet yaptık.”  mealindeki ayette geçen “orta bir ümmet” ifadesi, Peygamberimizin şu hadisiyle açıklanmıştır: “Orta ümmet olmanız, sizin en hayırlı ümmet olmanız demektir.”
Kur’an’ın sahabe sözleriyle tefsiri: Kur’an’ın anlamını sahabenin sözleri ve yorumlarıyla açıklamaktır. Buna, Kur’an’ın sahabe sözleriyle tefsiri denir ve tefsirde önemli bir kaynaktır. Sahabe, Peygamberimizin sohbetinde bulunmuş, Kur’an’ın indiği ortamı yaşamış ve onun dilini en iyi bilen kimselerdir. Bu sebeple, Kur’an’ın anlamını onların sözleriyle açıklamak, Kur’an’ın asıl maksadına daha yakın olmaktır. Örneğin; Bakara sûresinin 187. ayetinde, “Geceleyin, kadınlarınıza yaklaşın.” 6mealindeki ayette geçen “geceleyin” ifadesi, sahabeden İbn Abbas’ın şu sözüyle açıklanmıştır: “Bu, oruçlunun gündüzü oruçla, gecesini de eşiyle geçirmesi demektir.”
Kur’an’ın tabiin sözleriyle tefsiri: Kur’an’ın anlamını tabiin denilen sahabenin talebelerinin sözleri ve yorumlarıyla açıklamaktır. Buna, Kur’an’ın tabiin sözleriyle tefsiri denir ve tefsirde değerli bir kaynaktır. Tabiin, sahabeden Kur’an’ı öğrenmiş, onların izinden gitmiş ve onların ilmini yaymış kimselerdir. Bu sebeple, Kur’an’ın anlamını onların sözleriyle açıklamak, Kur’an’ın ilk kaynaklarına bağlı kalmak demektir. Örneğin; Bakara sûresinin 183. ayetinde, “Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, oruç size de farz kılındı.”  mealindeki ayette geçen “sizden öncekilere” ifadesi, tabiinden Mücahid’in şu sözüyle açıklanmıştır: “Bu, Yahudi ve Hristiyanlara farz kılınan oruçtur. Onlar da Ramazan ayında oruç tutarlardı.”
Dirayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandıran tefsirdir. Bu tefsir, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı, icazı, akla uygunluğu, evrensel mesajı ve çağdaş sorunlara cevap verme yeteneği gibi yönlerini vurgular. Dirayet tefsiri, tefsirin sonraki dönemlerinde daha fazla gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Dirayet tefsirinin özellikleri şunlardır:

Kur’an’ın dil bilgisiyle tefsiri: Kur’an’ın anlamını Arapça dil bilgisine göre açıklamaktır. Buna, Kur’an’ın dil bilgisiyle tefsiri denir ve tefsirde temel bir yöntemdir. Kur’an’ın Arapça dilinin kurallarına, inceliklerine, özelliklerine ve güzelliklerine göre anlaşılması ve yorumlanması gerekir. Örneğin; Bakara sûresinin 255. ayetinde, “Allah, O’ndan başka ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur.” mealindeki ayette geçen “diri” ve “kayyum” isimleri, Arapça dil bilgisine göre “mübalağalı isim” olarak anlaşılır. Bu da, Allah’ın hayatının ve kudretinin sonsuz olduğu anlamına gelir.
Kur’an’ın belagatıyla tefsiri: Kur’an’ın anlamını Arapça edebiyatına ve söz sanatlarına göre açıklamaktır. Buna, Kur’an’ın belagatıyla tefsiri denir ve tefsirde önemli bir yöntemdir. Kur’an’ın Arapça edebiyatının en yüksek örneği olduğu, söz sanatları bakımından eşsiz bir güzellik ve derinlik taşıdığı kabul edilir.

@@@@@@@@@#

Kur’an’ın anlamını açıklamak için hangi kaynaklar kullanılır?

Kur’an’ın anlamını açıklamak için kullanılan temel kaynaklar şunlardır:

Kur’an: İslam’ın kutsal kitabı olan Kur’an, Allah’ın peygamber Muhammed aracılığıyla ilettiği vahiyleri içerir. Kur’an, Müslümanların inançlarını ve yaşamlarını rehberlik eden başlıca kaynaktır.
Sünnet: Peygamberimizin sözleri, fiilleri ve onayladığı davranışları içeren hadislerdir. Sünnet, Kur’an’ın açıklanması ve yorumlanması için en güvenilir kaynaklardan biridir.
İcma: Sahabe, tabiin ve müçtehit âlimlerin dini bir konuda ittifak etmeleridir. İcma, Kur’an ve sünnete dayalı olarak dini hükümleri belirlemede delil olarak kullanılır.
Kıyas: Kur’an ve sünnette açıkça hüküm bulunmayan bir konuda, benzer bir konuda var olan hükmü analogi yoluyla uygulamaktır. Kıyas, Kur’an’ın anlamını akıl yürütmeyle açıklamada kullanılan bir yöntemdir.
Tefsir: Kur’an’ın anlamını açıklamayı ve yorumlamayı ifade eden terim; Kur’an âyetlerini yorumlama ilmi ve bu alandaki eserlerin ortak adıdır. Tefsir, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, dil yapısını, belagatını, icazını, nasih ve mensuh ayetlerini, kıraat farklılıklarını, fıkhi, kelami, mantıki, felsefi ve tabii yönlerini dikkate alarak Kur’an’ın anlamını ortaya koyar. Tefsir, rivayet ve dirayet olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Rivayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandırır. Dirayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandırır.

@@@@@@@@@@

En çok rağbet görüp, en çok okunan tefsirler ve bu Tefsirlerin özellikleri nelerdir?

En çok rağbet görüp, en çok okunan tefsirler ve bu tefsirlerin özellikleri nelerdir, sorusuna net bir cevap vermek zor olabilir. Çünkü tefsir okumak, kişinin ilgi, seviye, ihtiyaç ve beklentilerine göre değişebilir. Ayrıca tefsirler, rivayet ve dirayet olmak üzere iki ana gruba ayrıldığı gibi, daha özel yöntemlerle yapılan tefsirler de vardır. Bu sebeple, tefsir okumak isteyenlerin öncelikle kendi durumlarını değerlendirmeleri ve tefsirlerin özelliklerini bilmeleri gerekir.

Bununla birlikte, genel olarak tefsir ilminde önemli bir yere sahip olan ve yaygın olarak okunan bazı tefsirlerden bahsetmek mümkündür. Bu tefsirlerin bir kısmı rivayet, bir kısmı da dirayet yöntemini kullanmıştır. Rivayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını sahabe ve tabiin’den nakledilen rivayetlere dayandıran tefsirdir. En sağlam ve güvenilir bir tefsir türü olan rivayet tefsiri, temelde Kur’an’a ve sünnete dayandığından, bu tefsirlerde müelliflerin, yani tefsiri yapan kimselerin görüşleri fazla yer almaz. Dirayet tefsiri, Kur’an’ın anlamını dil, mantık, tarih, coğrafya gibi ilimlere dayandıran tefsirdir. Bu tefsir, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı, icazı, akla uygunluğu, evrensel mesajı ve çağdaş sorunlara cevap verme yeteneği gibi yönlerini vurgular.

Rivayet tefsirleri arasında en çok okunan ve rağbet görenlerden bazıları şunlardır:

Câmiü’l-Beyan an-Te’vîli’l-Kur’an: Muhammed b. Cerir et-Taberî (v. 310/923) tarafından yazılmıştır. Tefsir ilminin en kapsamlı ve en güvenilir eserlerinden biridir. Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, kıraat farklılıklarını, fıkhi, kelami, mantıki, felsefi ve tabii yönlerini dikkate alarak Kur’an’ın anlamını ortaya koyar. Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder. Bir görüşü tercih etmekten kaçınır ve okuyucuya bırakır. Tefsirde, Kur’an’ın Kur’an’la, sünnetle, sahabe sözleriyle ve tabiin sözleriyle tefsirini yapar. Tefsirin kaynakları arasında Kur’an, hadis, siyer, tarih, edebiyat, coğrafya, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimleri yer alır. Tefsir, otuz cilt halinde yazılmıştır.
Tefsirü’l-Kur’ani’l-Azîm: İbni Kesir (v. 774/1373) tarafından yazılmıştır. Tefsir ilminin en meşhur ve en çok okunan eserlerinden biridir. Tefsir, Taberî’nin Câmiü’l-Beyan’ından büyük ölçüde faydalanır. Ancak Taberî’nin tefsirinde yer alan gereksiz ve zayıf rivayetleri elemiş, daha özlü ve seçici bir tefsir sunmuştur. Tefsirde, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, kıraat farklılıklarını, fıkhi, kelami, mantıki, felsefi ve tabii yönlerini dikkate alarak Kur’an’ın anlamını ortaya koyar. Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder. Bir görüşü tercih etmekten kaçınır ve okuyucuya bırakır. Tefsirde, Kur’an’ın Kur’an’la, sünnetle, sahabe sözleriyle ve tabiin sözleriyle tefsirini yapar. Tefsirin kaynakları arasında Kur’an, hadis, siyer, tarih, edebiyat, coğrafya, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimleri yer alır. Tefsir, dört cilt halinde yazılmıştır.
ed-Dürrü’l-Mensûr fi Tefsri’l-Me’sûr: Celâluddîn es-Suyutî (v. 911/1505) tarafından yazılmıştır. Tefsir ilminin en hacimli ve en zengin eserlerinden biridir. Tefsir, Kur’an’ın ayetlerini sahih hadisler, sahabe sözleri, tabiin sözleri, israiliyat ve şiirlerle açıklar. Tefsirin kaynakları arasında Kur’an, hadis, siyer, tarih, edebiyat, coğrafya, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimleri yer alır. Tefsir, on cilt halinde yazılmıştır.
Dirayet tefsirleri arasında en çok okunan ve rağbet görenlerden bazıları şunlardır:

el-Keşşâf an Hakâiki’t-Tenzîl: ez-Zemahşerî (v. 538/1144) tarafından yazılmıştır. Tefsir ilminin en ünlü ve en etkili eserlerinden biridir. Tefsir, Kur’an’ın dil yapısı, belagatı ve icaz yönlerini açıklamaya öncelik verir. Kur’an’ın i’caz vecihleri, lafız ve terkiplerin edebi tahlili, lügat ve belagat kaideleri gibi konularda kapsamlı bilgiler sunar. Tefsirde, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, kıraat farklılıklarını, fıkhi, kelami, mantıki, felsefi ve tabii yönlerini dikkate alarak Kur’an’ın anlamını ortaya koyar. Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder. Bir görüşü tercih etmekten kaçınır ve okuyucuya bırakır. Tefsirde, Kur’an’ın Kur’an’la, sünnetle, sahabe sözleriyle ve tabiin sözleriyle tefsirini yapar. Tefsirin kaynakları arasında Kur’an, hadis, siyer, tarih, edebiyat, coğrafya, fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tabiat ilimleri yer alır. Tefsir, dört cilt halinde yazılmıştır.
Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t-Te’vîl: Kadı Beydâvî (v. 685/1286) tarafından yazılmıştır. Tefsir ilminin en özlü ve en yararlı eserlerinden biridir. Tefsir, Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ından büyük ölçüde faydalanır. Ancak Zemahşerî’nin tefsirinde yer alan Mu’tezile görüşlerini elemiştir.

@@@@@@@@@

Teysirul kuran Tefsirinin özellikleri nelerdir?

Teysirul kuran Tefsiri, Muhammed b. Salih el-Useymin (v. 1421/2001) tarafından yazılmış bir tefsir kitabıdır. Bu kitap, Kur’an’ın anlamını kolay ve anlaşılır bir şekilde açıklamayı amaçlayan bir çalışmadır. Tefsirin özellikleri şunlardır:

Tefsir, rivayet ve dirayet yöntemlerini birlikte kullanır. Kur’an’ın anlamını Kur’an’ın başka ayetleriyle, Peygamberimizin hadisleriyle, sahabe ve tabiin sözleriyle, dil bilgisi ve belagat ilimleriyle, akıl ve mantıkla açıklar.
Tefsir, Kur’an’ın nüzul sebeplerini, nasih ve mensuh ayetlerini, kıraat farklılıklarını, fıkhi, kelami, mantıki, felsefi ve tabii yönlerini dikkate alarak Kur’an’ın anlamını ortaya koyar. Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder. Bir görüşü tercih etmekten kaçınır ve okuyucuya bırakır.
Tefsir, Kur’an’ın evrensel mesajını ve çağdaş sorunlara cevap verme yeteneğini vurgular. Kur’an’ın dil yapısı, belagatı, icazı, akla uygunluğu gibi yönlerini gösterir. Kur’an’ın i’cazını kavramak ve taklit etmek için örnekler sunar.
Tefsir, Kur’an’ın anlamını açıklarken, okuyucunun imanını, ibadetini, ahlakını, ilmini ve hayatını geliştirmesine yardımcı olacak tavsiyelerde bulunur. Kur’an’ın hükümlerini, hikmetlerini, öğütlerini, vaadlerini ve tehditlerini hatırlatır. Kur’an’ın emirlerine uymaya, yasaklarından kaçınmaya, güzel ahlak sahibi olmaya, Allah’a ve Rasulüne itaat etmeye, sabır ve şükür göstermeye, dua ve zikir yapmaya teşvik eder.
Tefsir, dört cilt halinde yazılmıştır. Kitabın bir özetini buradan okuyabilirsiniz.
https://kuran.diyanet.gov.tr/Tefsir/

Kitabın tam metnini buradan indirebilirsiniz.
https://islamansiklopedisi.org.tr/tefsirul-kuranil-azim

@@@@@@@@@#

Loading

No ResponsesKasım 14th, 2023