İslamda Cihat-SEKİNE-YEŞEVA-MUHTELİF SORULAR

İslamda Cihat konusu.


Cihat, İslam dininde, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan her türlü çaba, mücadele anlamında kullanılır. Bu çaba, insanın kendi nefsiyle mücadelesi, ahlakını düzeltmesi, ibadet etmesi ve hayır işleri yapması gibi konuları da içerir. Bunun yanı sıra, cihat kelimesi savaş anlamında da kullanılır.

İslam’da cihad farzdır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor: “Hoşunuza gitmese de düşmanla savaşmak üzerinize farz kılındı” (el-Bakara, 2/216). “Herhangi bir fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla çarpışın ” (el-Bakara, 2/193)4. Cihadın gayesi, yeryüzünden fitneyi kaldırmak ve hakkı yüceltmektir. İslâm’da savaş, intikam, öldürme yağma, baskı ve zulüm yapmak için değil: bunları ortadan kaldırmak için yapılır.

Cihadın İslâm’da önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber’e, hangi amelin daha faziletli olduğu sorulduğunda, “İman ve Allah yolunda cihad’dır.” (Tecrîd-î Sarîh Tercümesi, VII, 445), buyurarak cihadın imandan hemen sonra geldiğine, imanın cihadla varlığını sürdüreceğine işaret etmişlerdir. Ayrıca Allah yolunda savaşanları, gazilik ve şehitlik rütbesine erenleri öven ve onlar için büyük nimetler ve dereceler bulunduğunu haber veren birçok ayet ve hadis vardır.

@@@@@@@@

Yeşeya kehaneti nedir?

Yeşeya kehaneti, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik kara harekatına hazırlandığını belirttiği bir kehanettir1. Yeşeya, Yahudi ve Hristiyan geleneğinde önemli bir peygamberdir ve Mesih’in gelişini öngörmüştür2. Yeşeya’nın kehanetleri, Eski Ahit’in Yeşaya Kitabı’nda yer alır ve İsrail halkının ve diğer milletlerin geleceği hakkında mesajlar içerir.

@@@@@@

Yeşeya’nın diğer kehanetleri nelerdir?

Yeşeya’nın diğer kehanetleri, Mesih’in gelişi, İsrail’in geleceği, adalet ve doğruluk, insanlık ve yaratılış gibi konuları kapsar. Yeşeya, Tanrı’nın insanlara ve milletlere olan mesajını ileten bir peygamber olarak kabul edilir. Yeşeya’nın kehanetleri, hem Yahudi hem de Hristiyan geleneğinde büyük öneme sahiptir. Yeşeya’nın kehanetlerinden bazı örnekler şunlardır:

Mesih’in Gelişi: Yeşeya, gelecekteki Mesih’in (İsa) gelişini ve O’nun insanlık için kurtuluş getireceğini kehanet eder. Bu kehanetler, İsa’nın doğumu, hizmeti ve çarmıha gerilişi gibi olayları öngörür. Örneğin, Yeşeya 7:14’te şöyle der: “İşte Rab kendisi size bir işaret verecek: İşte bak, genç bir kız gebe kalıp bir oğul doğuracak ve ona İmmanuel adını koyacak.”
İsrail’in Geleceği: Yeşeya, İsrail halkının tarih boyunca yaşayacağı zorluklardan ve sürgünden bahseder, ancak sonunda Tanrı’nın onları kurtaracağını ve topraklarına geri getireceğini kehanet eder. Örneğin, Yeşeya 11:11-12’de şöyle der: “O gün Rab ikinci defa elini uzatıp kalan halkını Asur’dan, Mısır’dan, Patros’tan, Kuş’tan, Elam’dan, Şinar’dan, Hamat’tan ve deniz adalarından toplayacak. Bütün yeryüzüne bayrak dikecek ve İsrail’in dağılmış olanları toplayacak. Yahuda’nın sürülmüş olanlarını dört yandan bir araya getirecek.”
Adalet ve Doğruluk: Yeşeya, adaletin ve doğruluğun önemini vurgular ve insanları Tanrı’nın yollarını izlemeye çağırır. Örneğin, Yeşeya 1:16-17’de şöyle der: “Yıkayın temizlenin! Kötülüklerinizi gözümün önünden çekin! Kötülük yapmayı bırakın! İyilik yapmayı öğrenin! Adaleti arayın! Ezileni savunun! Öksüzün hakkını gözetin! Dul kadına yardım edin!”
İnsanlık ve Yaratılış: Yeşeya, yaratılışın ve insanlığın önemini ele alır ve Tanrı’nın yaratıklarına olan sevgisini yansıtır. Örneğin, Yeşeya 40:28-31’de şöyle der: “Rab’bin sonsuz gücüne mi erişemediniz? Yorulmaz bitmez O. Anlayışı ölçülemez. Yorgun düşenlere güç verir. Güçsüz olanlara kuvvet bahşeder. Gençler bile yorulur düşer. Seçkinler bile sendeler düşer. Ama Rab’be güvenenlerin gücü tazelenir. Kanatlanırlar kartallar gibi. Koşarlar yorulmazlar. Yürürler bitkin düşmezler.”

@@@@@@@@@

Yeşeya’nın kehanetleri gerçekleşti mi?

Yeşeya’nın kehanetleri gerçekleşti mi sorusu, hem tarihsel hem de inançsal açıdan farklı cevaplar verebilecek bir sorudur. Bazı kehanetler, tarihi kaynaklarla doğrulanabilirken, bazıları ise inanç ve yorumlara bağlıdır. Örneğin, Yeşeya’nın Mesih’in gelişini kehanet ettiği düşünülürse, Hristiyanlar için bu kehanet İsa’nın doğumu, hizmeti ve ölümü ile gerçekleşmiştir. Ancak Yahudiler için bu kehanet henüz gerçekleşmemiştir. Benzer şekilde, Yeşeya’nın İsrail’in geleceği ile ilgili kehanetleri de farklı şekillerde yorumlanabilir. Bazıları, İsrail’in kurulması ve sürgünden dönmesi gibi olayları bu kehanetlerin gerçekleşmesi olarak görebilir. Ancak bazıları ise bu kehanetlerin daha tam olarak gerçekleşmediğini veya başka anlamlar taşıdığını düşünebilir.

@@@@@@#

Yeşeya’nın kehanetleri neden önemlidir?

Yeşeya’nın kehanetleri, hem Yahudi hem de Hristiyan inançları için önemlidir. Çünkü bu kehanetler, Mesih’in gelişi, İsrail’in geleceği, adalet ve doğruluk, insanlık ve yaratılış gibi konuları kapsar. Yeşeya, Tanrı’nın insanlara ve milletlere olan mesajını ileten bir peygamber olarak kabul edilir. Yeşeya’nın kehanetleri, hem tarihsel hem de teolojik açıdan büyük bir etkiye sahiptir. Bu kehanetler, Yahudi ve Hristiyan geleneğinin şekillenmesinde ve yorumlanmasında rol oynamıştır. Yeşeya’nın kehanetleri, Tanrı’nın insanlık için planladığı kurtuluşu ve barışı gösterir.

@@@@@

 

ABD’yi yönetenler İsrail’i neden desteklediklerini anlatıyor: Kıyamet için son büyük savaşın çıkması gerekiyor

ABD’Yİ HRİSTİYAN SİYONİSTLER YÖNETİYOR

Evanjelizme, burada ayrı bir parantez açmak gerekiyor. ABD’de Hristiyanlar arasında en yaygın mezheplerden birisi. Nüfusun yaklaşık yüzde 25’ine (yaklaşık 80 milyon) denk gelen Evanjelikler, aynı zamanda “Hristiyan siyonistler” olarak da biliniyor. Amerikalı siyasetçiler arasında da yayın olarak kabul görüyor.

https://www.yenisafak.com/video-galeri/dunya/abdyi-yonetenler-israili-neden-desteklediklerini-anlatiyor-kiyamet-icin-son-buyuk-savasin-cikmasi-gerekiyor-4570512

 

QQQQQQQQQQQQQ

Tabut ve sekine hakkında bilgi veriniz.

Tabut ve sekine, İslam dininde, Hz. Musa ve Hz. Harun’un bıraktığı kutsal emanetleri içeren bir sandıktır. Tabut, Allah’ın rızasını kazanmak için çaba gösteren İsrailoğulları için bir bereket, bir huzur ve bir zafer kaynağıydı. Sekine ise, tabutun içinde bulunan ve meleklerin sesini andıran bir resimdi. Tabut ve sekine, İsrailoğullarının savaşlarda önlerine koydukları ve Allah’tan yardım istedikleri bir semboldü.

Tabut ve sekine, İsrailoğullarının isyan etmeleri üzerine Allah tarafından ellerinden alındı ve Amalikalılar tarafından çalındı. Daha sonra Allah, Talut’u İsrailoğullarına hükümdar olarak gönderdi ve onun hükümdarlığının alameti olarak tabutu geri getirdi. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nin 248. ayetinde bu olay şöyle anlatılır:

“Peygamberleri, onlara şunu da söylemişti: Haberiniz olsun, onun hükümdarlığının alâmeti, size o tabutun gelmesi olacaktır ki onda Rabbinizden bir sekine (sükûnet, gönül rahatlığı), Musa ve Harun ailelerinin bıraktıklarından bir bakiyye (kalıntı) vardır. Onu melekler getirecektir. Eğer iman etmiş kimselerden iseniz, bunda sizin için kesin bir ibret, bir alâmet vardır.”

@@@@@#

Tabut ve sekine nerede şimdi?

Tabut ve sekine, Hz. Musa ve Hz. Harun’un bıraktığı kutsal emanetleri içeren bir sandıktır. Bu sandık, tarihte birçok kez kaybolmuş ve yeniden bulunmuştur. Şu anda nerede olduğu kesin olarak bilinmemektedir3. Bazı kaynaklara göre, sandık Roma’da, bazılarına göre Etiyopya’da, bazılarına göre de Kudüs’te gizli bir yerde saklanmaktadır. Bazı rivayetlere göre ise, sandık ahir zamanda çıkacak olan Mehdi tarafından ortaya çıkarılacaktır.

@@@@@@

Talut ve Calut hakkında bilgi veriniz

Talut ve Calut, Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nde anlatılan bir kıssada geçen iki isimdir. Talut, Allah’ın Beni İsrail’e gönderdiği bir hükümdardır. Calut ise, Amalika kavminin zalim ve güçlü bir reisidir. Talut, Beni İsrail’in peygamberi olan İşmoil’in tavsiyesiyle seçilmiştir. Ancak bazı yahudiler, Talut’un soyu ve serveti yüzünden onu kabul etmemişlerdir. Talut, Beni İsrail’i Calut ve ordusuyla savaşmaya çağırmıştır. Bu savaşta, Talut’un askerleri arasında bulunan Davud, Calut’u taşla vurarak öldürmüştür6. Böylece Allah, imanlı ve sabırlı olanları zaferle mükafatlandırmıştır.

@@@@@@#

Tevrat levhaları hakkında bilgi veriniz.

Tevrat levhaları, Hz. Musa’ya Allah tarafından verilen ve on emir ile diğer hükümleri içeren kutsal yazıtlardır1. Tevrat levhalarının sayısı, maddesi ve boyutları hakkında kesin bir bilgi oktur . Bazı kaynaklara göre iki, bazılarına göre yedi veya on adet levha vardı. Levhaların Cibril tarafından getirildiği veya Musa tarafından yontulduğu da rivayet edilir. Tevrat levhaları, İsrailoğulları için bir bereket, bir huzur ve bir zafer kaynağıydı. Ancak onlar isyan ettikleri için Allah bu levhaları ellerinden aldı ve daha sonra Talut’un hükümdarlığının alameti olarak geri verdi.

@@@@@@@#

İsrâiloğulları tarihi olarak nereden gelir?

İsrâiloğulları, Hz. İshak’ın oğlu Hz. İsrail’in 12 oğlunun soyundan gelen bir kavimdir1. Hz. İsrail, Hz. Yakub’un ikinci adı veya lakabıdır. İsrâiloğulları, Mısır’da kölelikten kurtulduktan sonra Hz. Musa’nın önderliğinde Kenan diyarına yerleşmişlerdir. Burada kabileler halinde yaşamışlar, daha sonra Talut ve Davud gibi kralların yönetiminde birleşmişlerdir. Ancak krallık ikiye bölünmüş ve sonunda Asur ve Babil istilalarına uğramışlardır. İsrâiloğulları, hem Yahudilik hem de İslam dininde önemli bir yere sahiptir.

@@@@@@@@

Kuranı kerimde ehli kitap hakkında ne gibi bilgi verilmektedir?

Kuranı kerimde ehli kitap, genellikle Yahudi ve Hristiyanlar için kullanılan bir tabirdir. Ehli kitap, Allah’ın kendilerine indirdiği ilahi kitaplara inanan kimselerdir. Ehli kitap, Allah’ın seçilmiş bir topluluk olduğunu, peygamberlerine ve kitaplarına uymaları gerektiğini düşünürler. Ancak onlar, zaman zaman Allah’a isyan etmişler, putlara tapmışlar, peygamberleri öldürmüşler ve kitaplarını tahrif etmişlerdir. Bu yüzden Allah onlara pek çok azap ve bela göndermiştir.

Kuranı kerimde ehli kitap ile ilgili pek çok ayet vardır. Bu ayetlerde ehli kitap ile Müslümanlar arasındaki ilişki, diyalog, tartışma ve hükümler anlatılır. Bazı ayetlerde ehli kitap ile Müslümanlar arasında ortak noktalar bulunması ve barışçıl bir şekilde yaşanması istenir. Bazı ayetlerde ise ehli kitap ile Müslümanlar arasındaki farklılıklar, çatışmalar ve sorunlar dile getirilir. Bazı ayetlerde de ehli kitap ile Müslümanlar arasındaki hakikat, adalet ve kurtuluş konuları vurgulanır.

@@@@@@@

İslam hukukunda ehli kitabın hukuki hükümleri nelerdir?

İslam hukukunda ehli kitap, Yahudi ve Hristiyanlar için kullanılan bir tabirdir. Ehli kitap, Allah’ın kendilerine indirdiği ilahi kitaplara inanan kimselerdir. Ehli kitap ile Müslümanlar arasında bazı ortak noktalar vardır. Örneğin, ehli kitap ile evlenmek, yemeklerini yemek, onlara selam vermek, onlarla dost olmak caizdir. Ancak ehli kitap ile Müslümanlar arasında bazı farklılıklar ve sorunlar da vardır. Örneğin, ehli kitap ile savaşmak, onlara cizye vermek, onların hükümlerine uymamak gerekir. Ehli kitap ile Müslümanlar arasındaki hakikat, adalet ve kurtuluş konuları da önemlidir. Ehli kitap, Allah’ın birliğine, peygamberlerine ve ahirete iman etmeleri, kitaplarını tahrif etmemeleri ve İslam’ı kabul etmeleri halinde kurtulacaklardır.

@@@@@@@

Al-i İmran 21. Ayetinde, Yahudilerin haksız yere Peygamberleri öldürdüklerinden bahsedilir. Bu durum nasıl olmuş ve yaşanmıştır? Ne kadar peygamber öldürülmüştür?

Al-i İmran 21. ayetinde Allah şöyle buyuruyor:

“Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve adaleti emreden insanları öldürenler, kendilerine elem verici bir azabın olduğunu müjdele.”

Bu ayetin öncesinde ve sonrasında Yahudilerin peygamberleri öldürdükleri ve Allah’ın ayetlerini inkar ettikleri bildirilir. Yahudilerin peygamberleri öldürmeleri, tarihte farklı dönemlerde ve farklı şekillerde gerçekleşmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Yahudilerin bazı peygamberleri öldürdükleri bildirilmiştir. Bakara, Al-i İmran surelerinde bu geçmektedir. Yahudiler, Hz. Zekeriya’yı bir ağacın kovuğuna saklanırken ağacı ikiye bölerek öldürmüşlerdir. Sonrasında oğlu Hz. Yahya’yı da başını keserek şehit etmişlerdir.

Yahudilerin kaç peygamber öldürdükleri kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda Habil ve Şit gibi peygamberlerin de Yahudiler tarafından öldürüldüğü iddia edilir. Ancak Yahudilerin bir günde 300 peygamber öldürdükleri iddiası doğru değildir. Zira bilinen şudur ki, aynı anda bulunan peygamberlerin sayısı ikiyi geçmemektedir. Musa-Harun, Davud-Suleyman, Zekeriya-Yahya gibi.

@@@@@@@

Taha 124. Ayetin tefsirlerdeki izah ve yorumu nedir?

Merhaba, bu Bing. Taha 124. ayetin tefsirlerdeki izah ve yorumu hakkında size yardımcı olmaya çalışacağım. 😊

Taha 124. ayet şöyle buyuruyor:

“Kim de benim kitabıma sırt döner ve beni anmaktan uzak durursa, şüphesiz dünyada onun için sıkıntılı, dar bir geçim vardır; kıyâmet günü de onu kör olarak diriltip huzurumuza getireceğiz.”

Bu ayetin tefsirlerdeki izah ve yorumu şöyle özetlenebilir:

Bu ayet, Allah’ın zikrini (Kur’an’ı) terk eden ve ona uymayan kimselerin hem dünyada hem de ahirette büyük bir zarara uğrayacaklarını haber verir.
Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, onun emirlerini ve yasaklarını ihmal etmek, onunla bağlantısını kesmek, onunla konuşmamak ve ona şükretmemek anlamına gelir.
Allah’ın zikrinden yüz çevirenlerin dünyada sıkıntılı, dar bir geçimleri olur. Bu, hem maddi hem de manevi bir darlık ve sıkıntıdır. Onlar, Allah’ın rahmetinden, bereketinden, yardımından ve korumasından mahrum kalırlar.
Allah’ın zikrinden yüz çevirenlerin ahirette de kör olarak diriltilecekleri bildirilir. Bu, hem fiziki hem de basiret anlamında bir körlüktür. Onlar, Allah’ın nuruyla aydınlanamazlar, hakikati göremezler, hidayete eremezler.
Bu ayet, Allah’ın zikrine sarılan ve ona uyan kimselerin ise hem dünyada hem de ahirette mutlu ve mesut olacaklarını ima eder.

@@@@@@@@

Ulül azim peygamberlerin diğerlerinden farkı nedir?

Ulül azim, Kur’an-ı Kerim’de bazı peygamberleri işaret etmek için kullanılan bir tabirdir1. Ulül azim, “yüksek azim ve sebat sahibi” anlamına gelir. Bu peygamberler, kendilerine müstakil şeriat verilen ve şeriatlarını tebliğ ederken diğer peygamberlere göre daha fazla sıkıntıya katlanan ve sıkıntılara karşı o toplumların ileri gelenleriyle mücadele içinde geçmiştir.

İslam âlimleri, Kur’an-ı Kerim’de ulül azim peygamberlerin beş peygamber olduğunu söylemişlerdir. Bunlar Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (sav)’dir. Bu peygamberler, Allah’ın emirlerini gerçekleştirme konusunda en çok dikkat ve titizlik gösteren peygamberlerdir.

@@@@@@@@

İsmi azam nedir ve buna sahip olan kimsenin özellikleri nelerdir?

İsmi azam, Allah’ın bütün esma-i hüsnasının manasını içinde toplayan ismidir. En büyük isim anlamına gelir. Hangi ismin ismi azam olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bu ismin gizli bırakılmasının hikmeti, bütün isimlerin zikredilmesini teşvik etmektir.

İsmi azam buna sahip olan kimsenin özellikleri şunlardır:

Allah’ın zikrine devam eder ve onun emirlerine uyar.
Allah’ın rahmetine, yardımına ve korumasına nail olur.
Allah’ın sevgisini, rızasını ve hoşnutluğunu kazanır.
Dua ve isteklerinin kabul olmasını umar.

@@@@@@

Kuranı kerimdeki hitap şekilleri nasıldır?

Kuranı kerimdeki hitap şekilleri, Allah’ın insanlara, peygamberlere, meleklere, cinlere ve diğer varlıklara nasıl seslendiğini gösterir. Bu hitap şekilleri, Kur’an’ın üslubunu, mesajını ve hedefini anlamamızı sağlar. Kur’an’da farklı hitap şekilleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Umumi hitap: Allah’ın bütün insanlara veya bütün varlıklara seslendiği hitaptır. Örneğin, “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan…” (Nisa, 1) ayetinde olduğu gibi.
Hususi hitap: Allah’ın belirli bir kişiye, gruba veya topluluğa seslendiği hitaptır. Örneğin, “Ey iman edenler! Allah’tan korkun…” (Al-i İmran, 102) ayetinde olduğu gibi.
İkaz edici hitap: Allah’ın kullarını uyarmak, ikaz etmek veya tehdit etmek için kullandığı hitaptır. Örneğin, “Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin. Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız.” (Zuhruf, 66) ayetinde olduğu gibi.
Teşvik edici hitap: Allah’ın kullarını övmek, müjdelemek veya teşvik etmek için kullandığı hitaptır. Örneğin, “Ey sabreden güzel kullarım! Size cennetlerim verilecektir.” (Zuhruf, 68) ayetinde olduğu gibi.

 

**************   

 

Loading

No ResponsesEkim 26th, 2023