ŞAHLANIŞ
ŞAHLANIŞ
İttihat ve terakkiden bu yana hiç bu kadar siyaset kirlenmemişti.
Terörü temsil edenler ve onlarla bir araya gelenlerle, onlarla mücadele edip kurşun sıkan ve şehit olanların aileleri ve onlarla beraber olanlar.
1970 yıllarında sol zihniyet bu gün parti olarak anarşiden ve anarşiyi besleyenlerden yana olmuşlardır.
Dün Rusya’yla beraber olup,[1] ABD ye, – Go Home- diyenler, bugün ABD ve Batıya dost olup Rusya’ya – Go Out – demektedir.
-Türkiye’de ve Türkiye’nin kalbi olan mecliste bu millete dayatılanlar hep hırçınca yapıldı.
Tıpkı mahallenin huysuz ve hırçın çocuğu gibi.
Kurtlar kurdukları sofraya başkalarını almadılar.
Hain çobanla ortaklık yapıp akşam sürüdeki koyunları çalıp yediler, sabahleyin çobanla birlikte ağladılar.
Timsah göz yaşları döktüler.
Sahte ve sahtekarca…
-Keser döndü sap döndü.
Gün geldi hesap döndü.
Milletin maddi ve manevi şahlanış dönemi başladı.
“Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek müminleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şehitleri olsun diye. Allah, zalimleri sevmez.
Bir de Allah, iman edenleri günahlardan arındırmak, kâfirleri de yok etmek için böyle yapıyor.”[2]
-Cudi ve Gabarda bugün petrol çıkıyorsa, 50 yıldır buralar terörün merkezi ise ve de yüz yıl önce buralarda petrolün olduğunu merhum 2. Abdülhamid Han tesbit etmiş ise, işin içinde bunlar kadar, hatta bunlardan daha büyük bir ihanet çetesinin, bugünde olduğu gibi, nerede gaz, diyen kısır ve dar düşünceli ve kötü niyetli insanların bulunmasıdır.
-Aslında biz yüz yıldır fakirlikle değil, cahillikle değil, kısır zihniyetli insanlarla mücadele ettik.
Maneviyattan yoksun, maddeyi bile aşamamış dar görüşlü, dar düşünceli hatta ihanet içerisinde olan insanlarla mücadele ettik.
-Seçimin bir tarafında projeler, yapılanlar ve yapılacaklar konuşulurken, diğer tarafta seçimin tümü iki şahsın hapisten çıkarılması ve de yapılanların yıkılması üzerine bina edilmektedir.
Yapım ve yıkım seçimi ile karşı karşıyayız.
Her şey gayet açık ve net.
Kararda net olmalıdır.
MEHMET ÖZÇELİK
4-5-2023
[1] https://www.yenisafak.com/gundem/kilicdaroglundan-batiya-rusya-sozu-4528064
[2] Âl-i İmrân Suresi – 140-141. (Bkz. 3/13, 123, 8/6-10, 44, 22/39
Müslümanlar hicretin üçüncü yılındaki (M. 23 Mart 625) Uhud Savaşı’nda gerek münafıkların tahriki gerekse ikinci bir emrin gelmesine karşı gösterdikleri sabırsızlıkları ve inançlarına uygun davranmadaki zaaflarından dolayı -70 şehit vererek- yenilgiye uğradılar. Bu olayda; peygambere itaatsizliğin ve ganimetler konusunda maddeye yönelişin insanları nasıl Allah’ın yardımından mahrum kıldığı anlatılmaktadır.)