SÜNNETTE HACAMAT

SÜNNETTE HACAMAT

Bu gün artık yaygınlaşması ve de konuşulmasıyla anlaşılmıştır ki; gerçekten hacamatta şifa vardır.

Bu konuda sahih hadislerde buyurulur;

“…Kuşkusuz ki sizin kendisi ile tedavi olduğunuz şeylerin en faziletlisi, hacamat olmaktır…”

“Hacamatta şifa vardır.”

“İsra gecesi, (Miraca çıktığım gece) meleklerden uğradığım her büyük cemaatin hepsi bana:

–Ey Muhammed! Hacamat olmaya devam et, dediler.”

“Kim, hacamat olmak isterse, ayın on yedisi veya on dokuzu ya da yirmi birinci gününü araştırıp seçsin! Kanı fazlalaşmak suretiyle herhangi birinize galebe çalıp onu öldürmesin!”[1]

Mübalağasız söyleyebilirim ki; hastalıkların büyük çoğunluğu kanın sağlıklı olarak devrini yapmaması, ölü olan kan hücrelerinin vücuttan atılmamasıdır.

Laboratuvarda tesbit edilmiştir ki; hacamat yoluyla vücuttan atılan kanlar, ölü hücrelerdir.

Daha öncede birkaç kere hacamat olup faydasını görmekle beraber, bu gün Şükrü kardeşime daha hijyenik ve ustaca bir ortamda fıtık rahatsızlığımdan dolayı olduğumda aynı rahatlığı ve hafifliği anında hissettim.

Başımdan sırtıma kadar çıkanları gördüğümde, önceki gibi şaşırdım.

Bu ise şu rahatsızlıkları doğurmaktadır;

Bu bahçenin sulanmasında gerek tıkanması ve gerekse ufak tefek çöplerin akışı yavaşlatması sebebiyle bahçede bir kuruma ve yavaş büyüme oluşacaktır.

Kanın vücuttaki devrini yapmaması veya yapamamasıyla bazı bölgeler hatta kanserde dahil kanla beslenmemesi sebebiyle hastalıklar oluşmaktadır.

-Bundan birkaç yıl önce Türkiye-de kan ile ilgili olarak bir oyun oynandı. Oyun özetle şöyleydi;

“İlik bankalarının yetersiz oluşu, lösemi hastalarını ölüme sürüklüyor. Olay, Oktar Babuna skandalına dayanıyor.
6 yıl önce Babuna için toplanan 160 bin ilik örneğinden 120 bini kayıp. Peki ne olacak?

Altı yıl önce küçük bir gazete ilanı Türkiye’yi ayağa kaldırmaya yetti. İlana bakılırsa Dr. Oktar Babuna kan kanseriydi, sayılı günü kalmıştı. Uygun bir ilik bulunması gerekiyordu ve 10 milyar lira ödül verilecekti.[2]

Kızı babasının Yahudi ve sabataist olduğunu anlatıyor.[3]

Olayın en tehlikeli boyutu ise; toplumdan alınan kanların toplumun gen haritasını çıkarmaya yönelik idi.

İşi baştan kontrol etmeye çalışılan bir yöntem idi.

Hastahanelerde de bilindiği üzere, hastalık teşhisi için kan alınır. Kan değerlerine bakılır.

Uzunca yazacağım gen konulu yazımda bunu ayrıca ele alacağım.

Burada sağlık bakanlığına büyük bir görev düşmektedir. Oda hacamatı merdiven altı uygulamalardan kurtararak bir hastahane ortamında sağlıklı olarak yürütmesidir.

Hacamat uygulaması toplumumuzda çok geç kalmış bir uygulamadır.

Toplum bilinçlendirmeli, seminerler ve konferanslar verilmeli, toplum teşvik edilmelidir.

Batının çoktan el attığı bu mesele maalesef başta dini bir referans olmasından dolayı, adeta sırf muhalefet etme amaçlı ve de acaba ne derler tedirginliği bu şifa kaynağı olan hacamatı geri bırakmıştır.

-İbn-i Abbas (r.a) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: “Haccam (hacamat yapan) ne iyi kuldur; (fazla) kanı giderir, beli hafifletir, gözü parlatır.”

Londra Milli Hastanesinde ve Kopenhag Kraliyet hastanesinde hacamat’la ilgili Tıbbi araştırmalar yapıldı. Araştırmalar neticesinde kirli kan alınca, koyu kanı bulunan hastaların beyinlerinden geçen kan akışı hızlandığı, kanın incelmesiyle, kandaki alyuvar yoğunluğunun azaldığı, hemoglobin seviyesinin düştüğü, böylece kalbin beyne daha rahat pompalama yaptığı tespit edildi. Ayrıca araştırmalarda, kan akışının artmasıyla insanın ataklığının da fark edilir derecede arttığı görüldü. Hastalıklara karşı kan aldırmanın koruyucu bir rol oynayabileceği bu araştırmalarda ortaya çıktı.[4]

Haydi Hacamata… Şimdiden şifalar…

Yaptırın mutlaka 70 derde faydasını göreceksiniz…

İşte birkaç örneği;

Kafadan hacamat olmak; Delilik, cüzzam, Gece körlüğü, Alaca, Baş ağrısı, Diş, Göz,

Kulak gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa şifadır.

-Kanser, Cilt hastalıkları, Sedef hastalığı, Kısırlık, süreklilik arz eden kronikleşmiş birçok hastalıklar, Migren, Romatizma, Mide, Bağırsak rahatsızlıkları, Karaciğer yetersizliği, Zihinsel ve ruhsal birçok hastalıklarda, Böbrek hastalıklarında kan vermenin faydaları belirgindir.

-Baş ağrısı, yarım baş ağrısı ve sinuzit, Tembellik, uyku fazlalığı, Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı, Prostat ve cinsel zayıflık, Sırt ağrısı, bel ağrısı (lumbago), diz ağrısı, yanlarda uyuşukluk, Hormon bozukluğu, Yumurtalık hastalıkları, Buna benzer birçok kadın hastalığı.

MEHMET ÖZÇELİK

14-05-2017

 

 

 

[1] http://www.sahihhadisler.com/?pid=p&id=3103

http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/7000.html

[2] http://arsiv.sabah.com.tr/2005/04/24/cpsabah/gnc109-20050417-102.html

[3] http://www.dailymotion.com/video/x456qw_kizi-cevat-babuna-hakkindaki-gercek_news

http://gercekcevatbabuna.blogspot.com.tr/2013/07/sabetayist-babuna-ailesi-oktar-babunann.html

[4] https://dogaltedavi.wordpress.com/2012/11/18/hacamat-ve-faydasi-70-hastaligin-sifasidir/

https://www.faydalari.com/hacamatin-faydalari/

Loading

No ResponsesMayıs 16th, 2017