AHMAK DOST

AHMAK DOST

Eskilerin tabiriyle Sadik-i Ahmak…

İyilik zannıyla kötülük yapar.

Kaş yapayım derken, göz çıkarır.

Ahmak dost, akıllı düşmandan daha çok zarar verir.

Bu günlerde Bülent Arınç- ın Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğana bir özür mektubu gönderdiği konuşulmakta ve bir çok yazarda Arınç-a sitemle beraber eski defterleri karıştırıp üzerine yüklenmektedir.

Haklıdırlar da…

Ancak ben eski kirli ve borç defterlerini çıkarmaktan ziyade birkaç noktaya izah getireceğim.

Çünkü herkesin o defterde az çok borcu vardır.

Yoksa Arınç kendisi için; “”Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz” dedi.[1]

Arınç aslında yarım asırlık inançlı bir siyasetin falsolarını ortaya koymada da güzel bir şablondur.

Salahat var ancak aynı derecede maharet yok.

İyi niyetle yola çıkıp, kendisine verilen bir çok imkana karşı patavatsız çıkışlar yapmış, Erdoğana uygunsuz çıkışlarda bulunmuş, kendi üzerinden kozmik odaya girilerek bir çok gizli bilgi Fetönün ve pkk-nın eline geçmiş, Trt-ye bir çok Fetö mensubunu koymuş, onca Fetönün kirli daha ötesi lekeli çamaşırlarının ortaya çıkmasına rağmen, şimdiye kadar neredeydin dedirtecek ihmallerde bulunmuş, Fetöye karşı yapılan çıkışlarda tekrar avukatlık cübbesini alarak savunmaya geçeceğinden bahsetmiş bir dost! tur o.

Her şeyden önce gerçekten herkes sokakta iken Arınç 15 Temmuzda neredeydi?

Neticeyi mi bekliyordu?

Netice netleşmesine rağmen net tavır içerisine girmemesi onun iyi bir dost ve vefalı bir insan olmadığını göstermektedir.

Arınç ilk çıkışında seviliyor veya sevilmeye çalışılıyordu.

İyi bir insandı.

Ancak bugün inançlı insanların % 95-i ,Türkiye-nin % 50- si onu Erdoğan affetse de affetmeyecek, tarih hayırla yâd etmeyecek, akibeti hayırlı olmayacaktır.

Zira  %50- nin onun için söyleyeceği çok sitemler, kırgınlıklar, tenkidler vardır.

Başta milletten özür dilemelidir.

O belki 700 bin insanı öldüren Esed-i alkışlayanlar gibi ihanet içerisine girmese de, hayırlı bir dost olmadığını çıkışlarıyla veya çıkış yapması gerekirken yapmamasıyla anılacaktır.

Varsa samimiyet ve mertliği milletin önüne çıkmalı, tarih huzurunda başta milletten ve Erdoğan-dan özür dilemeli ve özellikle Fetö ile ilgili bildiklerini anlatmalıdır.

Hiç şimdiye kadar Fetö ile ilgili olumsuz bir söz söylemiş midir?

Neyi bekliyor?

İkinci bir darbeyi mi?

O aslında Türkiye siyasetindeki Erdoğanın çıkardığı gömlek farkını ortaya koymuştur.

Arınç gömleğini çıkarmayanlardandır.

Erdoğan farkı, gömlek farkıdır.

Tıpkı bir dindar partinin yeni çiçeği burnunda parti başkanı olan Temel Karamollaoğlu gibi.

O da gelir gelmez solcuların, Hdp-nin, Erdoğana cephe alan herkesin anayasaya hayır sözüne ortak olarak, Hayır diyeceklerini ifade etmiş, o da nasıl bir dost olduğunu üzerindeki çıkaramadığı gömleğiyle yani isabetli olmayan sözleriyle ifade etmiştir.

Elbette yeni anayasa en mükemmel anayasa değildir ancak bu bir aşamadır.

Şu bir kuraldır; Tümü elde edilmeyen bir şeyin, tümü de reddedilmez.

Hiç olmazsa neden % -1 lerde kaldıklarını, milletten makes bulmadıklarını, yerine oturduğu Kamalak- ıda neden kimsenin aramadığını da bir düşünsün…

Temel Karamollaoğlu Temel-lik yapmıştır.

Şöyle ki; Dursun ve Temel idamla yargılanmaktadır.

Dursun-a son arzusu sorulur. O da;

-Annemi görmek istiyorum, der.

Kabul edilir.

Temele de son arzusu sorulur. Oda Dursun-un annesini görmesine müsaade edilmesin, der.

Arınç ve Temel; unutmayın ki, Salahat ayrıdır, maharet ayrıdır.

Maharet ve salahat akibettedir.

Kimlerin ekmeğine yağ sürdüğünüzü iyi düşünün.

Baba katiliyle kim aynı safta!!!

Sizler için acı söyleyen dostlarınıza kulak verin.

Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta…
Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı? .. Belki… Daha ölmedim! 

******  

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil… 

*****   

Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! (Necip Fazıl Kısakürek)

MEHMET ÖZÇELİK

23-01-2017

[1] http://www.cnnturk.com/turkiye/bulent-arinctan-feto-cikisi-bana-ahmak-diyebilirsiniz

Loading

No ResponsesOcak 23rd, 2017