TERÖRİST AVUKATLARI
TERÖRİST AVUKATLARI
Türkiye-de son günlerde Reina teröristinin yakalandıktan sonra yüzündeki darbe izlerinden dolayı –belirli zamanlarda yapıldığı gibi- bir kesim ve bir kısım hemen terörist avukatı kesilmeye başladı.
Eğitim camiasından tut, dindar kesime kadar terörist haklarından, esir hukukundan dem vurmaya –maşaallah- hepsi bir anda islam hukukçusu kesilmeye başladı.
Kör olup olayı tek yönüyle değerlendiren bu insanlar, Hak olan sözlerini, batıl yolla dillendirmeye başladılar.
Elbette teslim olan suçlunun bir hukuku vardır, suçu ortaya tam çıkıncaya kadar masumdur, suçluyu cezalandırmada amaç ceza vermek olmayıp masumun ve suçsuzun hakkını korumak olduğu bir hakikattır.
Ancak dile getirilen katilin savunulmasında hiçbir şey yapmamış gibi, suçunu itiraf ettiği halde, kendisini teslim almaya gelen polislere saldırdığı, belki de imkânı olsaydı öldürmeye teşebbüs edeceği halde ve yine özel harekat polislerinin içerisinde reina da vurulan bir polisin abisi de bulunduğu göz önüne alınıp, olayı tek bir yönüyle, at gözlüğü ile bakarak, neredeyse bir de katile niye kebap ısmarlanmadı ve de üstüne niye tatlı verilmedi dercesine terörist tarafında durup olayı değerlendirmek, kişilik eksikliğinin, basiret körlüğünün, memleketin gerçeklerini görmemenin, bilinçli veya bilinçsiz terör ve teröriste hizmet edildiğinin farkına varılmamaktadır.
Türkiye-nin yarım asırdır aslında terörü bitirememesinin en önemli sebebi, işte bu içteki terör sevicilerinin ve de terörist avukatlarının desteklerinden ve de terörin ve teröristin kendisine yer bulmasının sebeblerindendir.
Koca bir partinin başkanı Kılıçdaroğlu bile Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi katleden pkk-lılar için çok rahatlıkla; -Arkadaşlar – ifadesini söylemiştir.
Acaba onlar nereden onun arkadaşı oluyorlar?
Diğer bir parti pkk- nın zaten açıktan avukatlığını yapmakta, kandilin belirlediği kimseler milletvekili ve belediye başkanı adayı olmakta, milletvekili bozuntusu olan birisi de- Pkk sizi tükürüğünde boğar- alçaklığını söyleyebilmektedir.
Olaya öldürülenler açısından bakılmayıp, katil açısından bakıp değerlendirilince, sapık bir mana çıkmaktadır.
Oysa aç olan canavara merhamet etmek, mazluma zulmetmek ve zulme ortak olmak demektir.
Reina katili sorgusunda hiç çekinmeden, -Yine olsa yine de yaparım- demiştir.
Reina katili yakalanır yakalanmaz öldürdüğü 39 kişiyi ve yaraladığı yüz kadar kişiyi düşünmeden bir kesim olan sol kesim, bazı gazeteler katil için olumsuz değerlendirmelerde bulunmadan, onu yakalayan polisi tenkid etmeye başladılar.
O da öyle abartılı bir şekilde katil savunuldu ki, insanın neredeyse o katili bırakıp, onu yakalayan polisleri cezalandırması!!! gerektiğini düşünesi geliyor.
Bu durum ne ilktir ve ne de bir daha olmayacak değildir.
Ortada bir kişilik kaybı vardır.
Bu başarı Türk polisinin görülmemiş büyük bir başarısıdır.
Bu başarı içini temizleyen emniyet teşkilatının güven tazelemesidir.
Hiç unutulmamalıdır ki, bu millet bir ve beraber olduğu sürece yedi düvel değil, yetmiş yedi düvelde gelse bu milleti çökertemez.
Millet içten kemirilmektedir.
Terör içte himaye görmekte ve dıştan desteklenmektedir.
Böyle hassas bir dönemde terör sevici ve avukatları da içlerindeki kusmuğu kusarak, toplumu kokutmaktadırlar.
Bir asırlık kokmuş ve kokuşmuş zihniyetin ürünleri gerçek yüzlerini de göstermektedirler.
Tükürün zalimlerin o hayasız yüzlerine, tükürün…
Biz dahi tükürüyoruz…
MEHMET ÖZÇELİK
20-01-2017